Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
DAVETSİZ MİSAFİRDİR BAZEN AŞK
(yazı denemelerim)
Yorgun bir günün, akşamında gelen davetsiz misafirdir, bazen aşk, sevgi yerine korkular saran, anlamsızlıklar kaplıyan ,yaralı bir kuş misali, bir kalbi iyileştirme çabasıdır bazen sevgi, o iyi olsun diye kendinizden ödünler verirsiniz yarayı sararken canını yakarsınız o size hakaretler eder aldırmazsınız iyileşir ve uçar gider oana kadar farketmemişsinizdir gittiğinde anlarsınız sevgi olduğunu her kapı tıkırtısına acaba diye bakarsınız ama değil her canlıya seslenirsiniz eğer görürsen söyle uğrasın bir iyi olduğunu göreyim diye ve bir gün kapınız tıkırdar bir bakarsınız yaralı kuş güçlenmiş geri gelmiş sevinemezsiniz bile iyileştirmek için uğraşırken kendinizden ödün verirken aslında o kırılmıştır ve sizi küçük görecek kadar kırılmıştır sizin yarayı saran sargınız değil oyarayı sararken onu acıtmamız önemli onun için öyleki size nefret kusuşunda aslında sizi tanımadığını görürsünüz ve uçar gider sözünü bitirir bitirmez dur sen sevgisin ,yeni anladım diyemezsiniz sevinciniz boğazınızda düyüm olur bir yudum zehirde yutkunasınız gelir gözyaşınız kirpiğinizde asılı kalır anlamsız neye akacağını şaşırmış ...
************************************
Bir umuttu aradığım,
bilinmeyende bir bilinen,
kasırgalarından yorgun hayatım ,
sığınacak bir liman ,
bir sesti istediğim...
hayata dair yaşamın anlamını anlatan,
bir umut ışığıydı,
yaşamam için nedenler sunan
ve
bir bahçeydi...
yetiştirmeye çalıştığım;
sevgiye dair
acemi çaresizliğimle yok olan ,
her güzel söze,
bir nefret tohumu ektim,
donkişotun yeldiremenlerine savaşı,
yoruldum ,
yoruldum yalnız,
yalnızlıkla savaşmaktan...
kaybetmek üzere olan
müfreyeze yetişen,
destek gücü sandım,
bağlandım...
sarmaşıklarını;
sargı bilip bağlandım ...
sormadan,
düşünmeden ,
sen sardın,
sardın,
sardın,
kemiklerim kıtırdıyordu aldırmadım
sarışına aldandım
sen sıktıkça ben yokoldum
sus oldum
her doğan güneş sen,
yorulur oldum,
güneşsiz sabahları beklemekten,
her yıldızın ışıltısı,
gözlerin
duacı oldum yağmurlara ,
ve şimdi son can çekişen umut,
bir esintinin seslenişinde,
son nefes,
yalnızlığın kokusu
ciğerlerimde ,
ve son veda kadare,
feleğin tokatı ensemde,
bir gülüş vardı maskemde,
onu alan sen...
hayatın karalığına inat,
güneşe yağdırdığım yağmurdaki,
gökkuşağının silik rengi,
martıların çığlıklarındaki
sessizlik ,
kısaca hayatıma
kış ayazında yaz esintisi getiren ,
ev sahipliği yapamadığım,
davetsiz gelen misafir...
---HOŞÇAKAL---