Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
DEPREM FELAKETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ...
Alper Faik Genç
Türkiyemizin kaderi bu…Her birkaç yılda bir böyle Doğa felaketleriyle sarsılıyoruz…
Biz Kıbrıs Türkleri de bu acıyı en içten duygularımızla paylaşırız…
Bu sefer de VAN’I vuran felaket yüzünden bu saata kadar 300’e yakın Irkdaşımızı kaybettik, 1000’den fazla da yaralı var…Ulu Tanrıdan ölenlere rahmet, acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı dilerken, yaralılara da acil şifalar dileriz.
Bize düşecek herhangibir katkı veya hizmeti de yapmaya hazır olduğumuzu da burada belirtiriz…
DEPREM Felaketleri Türkiyemizin kaderidir dedim..1903 tarihinden bu yana 80 bin ırkdaşımızı toprağa verdik…Daha 1999 Ağustos’unda Gölcükteki felaketi unutmadan bu defa da VAN’daki felaketle sarsırldık…
Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere yardıma koşan Devlet Birimlerinin uzattığı yardım eli her türlü takdirin fevkindedir.
Bu arada, gerek bizzat telefon ederek, gerekse beyanda bulunarak geçmiş olsun dileklerini duyurarak yardım etme teklifinde bulunan dost devletlerin de gösterdiği hassasiyet bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir; ancak burada temas etmeden geçemeyeceğim bir husus gözlemişimdir.
ACILAR İNSANLARI YAKINLAŞTIRMALI - KİNLERİ UNUTTURMALIDIR
Hepimizin bildiği gibi Ülkemizle bazı ülkeler arasında son zamanlarda bazı anlaşmazlıklar ve çekişmeler olmuştur…Örneğin İsrail’in Mavi Marmara gemisine Beynelmilel sularda yaptığı kabul edilmez saldırı, hele 9 ırkdaşımızın öldürülmesi bizleri çok üzmüştür..TC.Başbakanı Sn. Erdoğan Türk görüşünü dile getirerek, İsrail’den özür dilemesini ve öldürülenlere tazminat vermesini istemişse de, İsrail, her zamanki inadıyla bunu kabul etmemiş ve bu nedenle iki ülke arasında hüsumet doğmuştur…
VAN Depreminden hemen sonra Türkiye’ye geçmiş olsun deyip, yardım etme teklifinde bulunan devletler arasında İsrail ile Yunanistanı görmek, hatta İsrail Cumhurbaşkanının C.Başkanımız Sn. Gül’e bizzat telefon etmesi, bizi memnun etmiştir.…Ne var ki, Başbakan Sn. Erdoğanın mesaj gönderen onlarca devletin adını verirken, İsrail’Ii ıs geçmesi bizi hayretler içinde bırakmıştır. Daha sonra Bşb. Yardımcısı Sn. Arınç, basın mensuplarının bu durumla ilgili sorusuyla karşılaşınca, ‘Yok öyle birşey…nitekim biz de İsrail’de yangınlar olduğunda yardım etme teklifinde bulunmuştuk’ diyerek konuyu geçiştirmiş, ancak bu arada, yardım teklifinde bulunan Her ülkeye teşekkür ettiklerini ancak şu aşamada Türkiye’nin bu felaketi kendi imkanlarıyla karşılayabilecek durumda olduğunu söylemiştir…
Bize göre, bu gibi hallerde geçmişi bir sure unutarak yakınlaşmaya eğilim gösterilmesi olumlu diplomatik bir adım olacaktı…
Böylelikle Türk’ün olgunluğu hem dünyaya bir kez daha gösterilmiş olacak, hem de geçmişte bozulmuş ilişkilerin düzeltilmesi yolunda güzel bir adım atılmış olacaktı…
Geçmişte de yazdım, Diplomaside dik kafalılık geçmez…Diplomaside kesin tavırlar hiçbir kapıyı açmaz…Bilakis ilişkileri çözülmez noktaya getirir…Bunun da kimseye yararı olmaz, zararı olur…
Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl boyunca onca Hıristiyan Ülkeyi idare edebilmişse, çeşitli kimliklere sahip kişilerin görüşlerine saygı duyup, sabır göstermişse, uzağı gören İdarecilerin dirayetli siyasetinden milyonlarca insanı idare edebilmiştir…
Şimdiki siyasetçilerimiz tarihten ders almalıdır.
Bugünkü siyasetçilerimiz, kendi basınını da küçümseyerek hiçbirşeyin farkında olmayacağını sanacak kadar uykudaysalar…
"Uyumanın zamanı olmadığını artık anlamalıdırlar."