Dibe Vuran Ekonomiyi Canlandırmak İstiyorsak;

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Dibe Vuran Ekonomiyi Canlandırmak İstiyorsak;

Şatafatlı sözlerle iktidar olmak mümkün olabilir. Ancak önemli olan meydanlarda atılan nutuklarla halkımıza verilen sözleri yerine getirmektir marifet.
Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varmayı çantada keklik gören siyasiler, iktidara geldikten sonra mazeret uydurma hakkına sahip değildirler.
İktidara gelir gelmez bir anlaşmaya varılacağını çantada keklik görüp halkımıza yalan söyleyenler, bu gün yüz seksen derece dönüş yaparak suçu Dimitri’ye atmaya hakları yoktur.
Hani Dimitri hazretleri yoldaş ve sadık dost sayılıyordu. Hani Dimitri de bizimkiler gibi Batı’nın Emperyalistlerine karşı ortak mücadele etme kararına imza atmıştı?
Esasen Kıbrıs Türk halkının gerçek mücadelesini göz ardı ederek, yoldaşlık ve barışçılık maskesi altında dostluk, kardeşlik ve yoldaşlık ekenler, ve bu düşüncelerle bir anlaşma yapılmasını bekleyenler, bu gün ne yazık ki hayhuy biçmenin çaresizliğini yaşamakta ve yaşatmaktadırlar.
Peki ekonomi durup dururken nasıl dibe vurmuş olabilir ki?
Meğer olur hem de bal gibi olurmuş. Çünkü eğer siz gerektiğinden fazla devlet kadrolarına istihdam yaparsanız ve bu istihdamlar için elinizde yeterince kaynak bulunmuyorsa, taşıma değirmenle suyun akmıyacağını da bilmek zorundaydınız. Ama ne yazık ki bu gerçeği de göz ardı etmeyi bir marifet saydınız.
Sınır kapılarının açılmasıyla Rum tarafına akan maddi kaynağın tutarını zaman zaman sağdan soldan öğrenme şansına sahip oluyoruz. Ama Rum tarafından yapılan düşüncesiz alışverişlerden bu kadar para harcıyorsak ve bu paraya mukabil Rum tarafından gelen para ile mukayese ettiğimizde, ülkemize giren Rum parasının devede kulak misali olduğunu anlıyorsak, o zaman hükümet edenlerin acil tedbir almasından başka bir görevleri var mı?
Bir gazetede okudum, çok değerli bir yazar dostumun öne sürdüğü düşüncelere katılmamak mümkün değil. Ancak düşündükleri hükümet edenler tarafından yerine getirilir ve yaklaşık 1 milyar dolar haksahiplerine iade edilirse acaba güllük gülüstanlık olur mu, yoksa bu paranın üçte ikisi düşüncesizce Rum tarafına kaydırılır mı?
Her ay sonu İhtiyat Sandığında toplanan yaklaşık 4.5 milyon TL, çalışanlardan alınmadığı takdirde maaşlarına gelecek %10 artışın bir yararı olabilir. Ancak yukarıda da vurguladığım gibi, Rum tarafından yapılan alışverişler aynen devam ederse, o zaman bu paranın da kısa zaman içinde eriyip kaybolması mümkündür.
Ohalde ne yapmalı sorusuna işte bizden de bir küçük reçete.

1.Ya Rum tarafıyla yapılacak bir anlaşma ile ticarette eşitliğin sağlanması gündeme gelecek.


2.Ya da Rum tarafı böyle bir anlaşmaya yanaşmadığı takdirde, Rum tarafından satın alınan emtia için Rum hükümetine ödenen KDV miktarının aynen gümrük kapılarında satın alınanlardan talep edilmesiyle, Rum tarafından yapılan alışverişlere bir nebze olsun sınırlama getirilebilir.


3.Hatta Meclisten geçirilecek bir yasa ile, bu uygulama iki devlette de uygulama safhasına konulabilir. Açıkcası Rum tarafında alışveriş yapan bir KKTC vatandaşının KDV mükellefiyeti KKTC devletine, KKTC’de alış veriş yapan bir Rum ise KDV mükellefiyetini Rum hükümetine ödeme zorunluluğu getirilebilir. Bunun denetimini ise KKTC Maliye Bakanlığı Gümrük Sınır Kapılarında talep edeceği fiş ve faturalarla yapabileceği gibi, Rum tarafı da aynen kendi gümrük kapılarında Rum vatandaşın KKTC’den satın aldığı emtiya için fiş veya fatura isteyebilir. Böylece KDV oranları karşılıklı olarak iki devlet tarafından denetime tabi tutulması imkanı sağlanabilir.


4.Ayrıca içimizde adeta bir yara haline dönüşen anavatan Türkiye ile olan ticari ilişkilerimizdir. Rum tarafıyla yapmamız gereken Ticaret Anlaşması ne kadar önemli ise, anavatan Türkiye ile de o nisbette önemlidir. Böylece yapılacak bir anlaşma ile her türlü emtianın sorunsuz Türkiye piyasasına girmesi sağlanmış olur. Bu önemli gördüğümüz hususlar gündeme geldikten sonra KKTC ekonomisinin düzlüğe çıkmaması mümkün mü? Kimse başını kuma gömüp olanlardan bihaber görünme hakkına sahip değildir.


5.Ancak burada çok önemli bir gerçeği göz ardı etmemek şarttır. Şöyle ki, Rum tarafında çalışan ve geçimini Rum tarafından aldığı parayla sağlayan bir KKTC vatandaşının satın aldığı Rum malından KKTC’nin KDV alması etik değildir.


6.Akis takdirde bugünkü gidişat devam eder ve Sınır Kapıları “sorma gir hanı” gibi devam ederse, ekonomimizin düzlüğe çıkması sadece bir hayaldir.


7.Bilmem anlatabildim mi?


 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Dibe Vuran Ekonomiyi Canlandırmak İstiyorsak;

Bu güzel uyarınız için teşekkür ederim..
Umarım ders alması gereken kişiler ders almıştır...
Saygılarla....
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Cevap: Dibe Vuran Ekonomiyi Canlandırmak İstiyorsak;

Uyarılarınız için sonsuz teşekkürler. Bizi idare edenler seçim meydanlarında söylediklerinin tersini ve beş katını yapmak için kaç yıldır mücadele ederler. Sizin belirttiğiniz Yasayı geçirmek için bir çaba var mı? Maalesef yok. Onların bir tek istedikleri var o da Halkımıza zincir vurup nasıl esir edecekleridir. Bence onların Ekonomiyi düşündükleri hiçbirşey yoktur. Onların tek düşündükleri bizi bitirip İsrail'e ve AB dostlarına teslim etmektir.
 
Üst