"Doğruyu Yanlış Yapmak, KKTC Bağımsızlık Bildirgesi'nde ki İdeolojik Hata I"

Mehmet Sukru Guzel

New member
Katılım
3 Şub 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Giriş; İdeoloji, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre, siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi,dini, moral, estetik düşünceler bütünü olarak tanımlanmıştır. ( 1)
KKTC`nin Bağımsızlık bildirgesinin 2.maddesi `"Ortaklık Devleti" karakteri, Kıbrıs Rum yöneticileri tarafından, 1963 Aralık ayından bu yana, zorla ve kaba kuvvetle yok edilen sözde "Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasama meclisinde,1964’ten beri, bir tek Türk üye yoktur. Bu meclisle ilgili seçimlerde, seçme ve seçilme hakkı, 20 yıldan beri, fiilen Kıbrıs Rumlarının tek elindedir. Yalnız Kıbrıs Rumlarının seçtiği ve yalnız Kıbrıs Rumlarının seçilebildiği bir Temsilciler Meclisi, iki milli topluma dayalı bir ortaklık devletinin parlamentosu olamaz.1960 Anayasa yapısına göre, Türk - Müslüman ve Rum-Ortodoks cemaatlerinin din işleri ve benzeri cemaat görevlileri, iki ayrı cemaat meclisine verilmiş iken, Rum cemaat meclisi kaldırılarak, bu görev Temsilciler Meclisi’ne verilmiştir. Bu bile, söz konusu Meclisin sadece Rum-Ortodoks cemaatinin meclisi haline geldiğini açıkça göstermeye yeterlidir. (2 )
Bağımsızlık Bildirgesi' nin 16. ve 17.maddelerinde ise 1977 ve 1979 Zirve Görüşmeleri' ne ve BM Genel Sekreteri' nin 1980 tarihli Açış Beyanı ve 1981 tarihli Değerlendirme Belgesi' ne gönderme yapmıştır. Kıbrıs Rum yöneticilerini, Kıbrıs Türk Halkı’nı federal bir devlet yapısı içinde eşit kurucu ortak statüsünde görmek istemedikleri belirtilmiştir.
KKTC Bağımsızlık Bildirgesi`nin gönderme yapmış olduğu 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası'nın 185.maddesine göre,1 - Cumhuriyetin ülkesi bir bütün olup parçalanamaz, 2- Kıbrıs’ın tamamen veya kısmen herhangi diğer bir devletle birleşmesi veya ayrılığı güden bir bağımsızlık konu haricidir.
15 Kasim 1983 tarihinde ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kuruluş ve Bağımsızlık Bildirgesi, kendi yazılı metni ile Lotus İlkesi temelinde, kendi kendisinin geçersizliğini aynı gün ilan etmiştir. Lotus İlkesi, devletlerarasında ki ilişkilerde uygulanan bir ilkedir ve devletlerin egemenliği ve özgür iradeleri dolayısıyla yasaklanmayan eylemleri gerçekleştirme kabiliyetlerini vurgular. ( 3 ) KKTC'nin Bağımsızlık Bildirgesi ise hareket noktası olarak aldığı 1960 Anayasası ile ölü doğmuş bir bağımsızlık bildirgesi olarak tarihe geçmiştir.
KKTC` nin bağımsızlık kararının tartışıldığı Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi ( BMGK ) toplantılarında Kıbrıs Rum Kesimi temsilcileri ve Yunanistan`in temsilcileri, sürekli olarak Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasi`nın 185. maddesine gönderme yapmışlardır.
18 Kasim 1983 tarihinde , KKTC `nin Bagimsizlik Bildirgesi`nin ilanindan henuz 3 gun sonra kabul edilen 18 Kasim 1983 tarih ve 541 sayili BMGK kararı ile KKTC' nin bağımsızlık kararı red eilmiştir.17 Kasım 1983 tarihinde 2497 sayılı BMGK toplantısinda Güney Kıbrıs Rum Kesimi temsilcisi Iacovou, Kıbrıs Türklerinin “Kendi Kaderini Tayin Hakkı” için, bu hakkın bir ülkede yaşayanların tamamı tarafından bir bütün olarak kullanılması gerektiğini,ülkede yaşayan her toplumun ayrı ayrı “Kendi Kaderini Tayin Hakkı”nın bulunmadığını, Birleşmiş Milletler’de Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nın çok iyi düzenlendiğini ve bir ülkenin bütünlüğü içerisinde kullanılamayacağını belirtmiş, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın 185.Maddesine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilanının aykırı olduğunu belirtmiştir.
Yunanistan devleti adına Haralambopoulos Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının 1960 Antlaşmalarına ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın 185.Maddesine aykırılığını ifade etmiştir.
KKTC'nin Bağımsızlık Bildirgesi Kıbrıs Adası'nın BM'lerde dekolonizasyon süreci sonrasında bağımsızlığına 2 toplumlu ortak cumhuriyetin kurulduğunu ve hukukun başlangıcını BM'lerin dekolonizasyon sürecinde Kıbrıs Adası için almış olduğu son karar olan 5 Kasım 1958 tarihli 1287 sayılı BM Genel Kurul kararına gönderme yapmayarak, yazıldığı an itibari ile ölü doğmuş bir bağımsızlık bildirgesi olarak tarihe geçmiştir.
BM Antlaşması'nın XI. Bölümünde yer alan Özerk Olmayan Ülkelere İlişkim Bildirge başlığının 73.madde kapsamında Kıbrıs Adası' nın İngiliz sömürgesi olarak dekolonizasyon sürecine tabii tutularak , ( 4 ) BM'ler de 1954 yılında başlayan ve 4 yıl süren görüşmeler sonrasında, BM Genel Kurul' unun 5 Kasım 1958 tarih ve 1287 tarihli kararı ile BM' ler tarafından dekolonızasyon süreci tamamlanmıştır. BM Genel Kurul' u 1287 tarihli kararı ile Taraflar' a barışçıl, demokrat ve adil bir sonuç için çağrıda bulunmuştur. Ancak BM Genel Kurul'unun 1287 kararı sonrasındadır ki Zürih ve Londra görüşmeleri BM Genel Kurul' unun verdiği yetki ile başlamıştır. Nihayetinde ise 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşması'nın Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarınca imzalanması sonrasında Kıbrıs Cumhuriyeti ortak cumhuriyet olarak 2 toplum tarafından kurulmuştur.
BM ' ler de Yunanistan' ın 1954 tarihinde Kıbrıs için dekolonizasyon başvurusu ile başlayan 4 yıl süren görüşmeler sırasında Kıbrıs Türk toplumunun hukuki statüsünü net olarak ortaya konulabilmesi için 4 yıl içerisinde BM' lerde Kıbrıs ' da dekolonizasyon' da Yunanistan tarafından sunulan ve kabul edilmeyen önerilerin bilinmesi önemlidir.
1- Yunanistan’ın, Kıbrıs’ta Togo Cumhuriyeti örneğinde olduğu şekilde dekolonizasyon kararının genel nüfusun çoğunluğunun isteği çerçevesinde Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nın kullanılması talebi kabul edilmemiştir. Kıbrıs için BM Antlaşmasının 73maddenin b bendine göre özgün bir yaklaşım kabul edilmiştir. Kıbrıs için Kendi Kaderini Tayin Hakkı, TARAFLAR arasındaki görüşmelerle çözümlenmesi noktasında karar alınmıştır.
2- Kıbrıs Türk Toplumu’na, Yunanistan’ın önerisi ile AZINLIK hakları verilmesi kabul edilmemiştir
Yunanistan Devleti’nin 1957 yılında Birleşmiş Milletlerde Kıbrıs Rum Toplumu’nun görüşlerini, Rum Toplumu'nun Birleşmiş Milletlerde kendilerini temsil etme imkânı olmadığını için dile getirdiği cümlesi ile taraf olmasının, diğer yansıması da Kıbrıs Türk Toplumu’nun kendisini Birleşmiş Milletlerde temsil etme imkânı olmadığı için Türkiye taraf olmuştur. 1287 sayılı kararda nüfus olarak çoğunlukta olan Kıbrıs Rum Toplumu ile nüfus olarak az olan Kıbrıs Türk Toplumu, Kendi Kaderini Tayin Hakkı noktasında aynı hukuki tanım içerisinde nihai Birleşmiş Milletler kararında yer almıştır. 5 Kasım 1287 sayılı BM Genel Kurul' u kararında yazan Taraflar kelimesi ( parties ) kökeni 1957 tarihli BM, Kıbrıs görüşmelerinden kaynaklanmaktadır. ( 5 )
Kosova ise 17 Şubat 2008 tarihli Bağımsızlık Bildirgesi'ni yayımlamıştır. Kosova Bağımsızlık Bildirgesi'nin 5. ve 12. maddeleri 10 Haziran 1999 tarih ve 1244 sayılı BMGK'i kararına ve BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisi Ahtisaari'nin sunmuş olduğu BM planına gönderme yapmıştır. ( 6 )
Kosova'nın bağımsızlık bildirgesinde hukukun başlangıcını BM Güvenlik Konseyi'nin 1999 tarihli kararı milat olarak tespit edilmiştir. Kosova için 1244 sayılı kararında BM Güvenlik Konseyi ağır insanî durumu ortadan kaldırmak yönündeki kararlılığını belirterek Güvenlik Genel Sekreteri geçici bir yönetim kurulması konusunda yetkilendirmiştir. Geçici rejimde Kosova’ya dair bütün yasama ve yürütme yetkileri UNMIK’e (Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu) verilmiş ve bu yetkiler Genel Sekreter’in Özel Temsilcisi tarafından kullanılmıştır. Kosova' da BMGK kararı ile yeni bir hukuki yönetim yapısının inşası gerçekleştirilmiştir.
Kosova’nın yönetimine ilişkin yetki ve sorumluluklar 15 Mayıs 2001 tarihli Geçici Öz-Yönetim için Anayasal Çerçeve’de daha detaylı bir biçimde açıklanmıştır.
2005 Kasımı’nda BM Genel Sekreteri tarafından Kosova’nın gelecekteki statüsüne ilişkin Özel Elçi olarak atanan Martti Ahtisaari tarafından yürütülen müzakereler bir sonuca ulaşmamıştır. 26 Mart 2007’de Genel Sekreter, Özel Elçi’nin Raporu’nu Güvenlik Konseyi’ne sunmuştur. Raporda müzakerelerin çıkmaza girdiğini belirten Özel Elçi, Kosova için uluslararası toplumun denetiminde bağımsızlık önerisinde bulunmuştur.
Özel Temsilci 26 Mart 2007 tarihli “Kosova’nın Statüsü Anlaşması için Kapsamlı Öneri” başlıklı belgede görüşlerini detaylandırmıştır. Genel Sekreter her iki belgeye ilişkin olarak tam desteğini belirtmiştir. Güvenlik Konseyi meselenin çözümüne katkı sunmak amacıyla bir misyon oluşturmuş ancak Kosova’nın nihai statüsüne ilişkin ortak bir karara varılamaması nedeniyle girişim sonuçsuz kalmıştır. Güvenlik Konseyi’nde meseleye ilişkin önerilen 17 Temmuz 2007 tarihli Güvenlik Konseyi karar taslağı kabul görmemiş ve geri çekilmiştir.159 Ağustos-3 Aralık 2007 tarihleri arasında Kosova’nın gelecekteki statüsüne ilişkin Avrupa Birliği, Rusya Federasyonu ve Birleşik Devletlerden oluşan Troyka’nın himayesi altında müzakereler yürütülmüştür. Troyka’nın 4 Aralık 2007’de Genel Sekreter’e sunduğu raporda yoğun müzakerelere rağmen tarafların (Sırbistan Hükümeti ve Kosovalı Arnavutlar) Kosova’nın statüsüne ilişkin uzlaşmaya varamadığı ve iki tarafın da egemenlik sorununda geri adım atmaya niyetli olmadığı belirtilmiştir.
17 Şubat 2008 tarihli olağanüstü oturumunda Kosova Meclisi bağımsızlık bildirisini kabul etmiştir. Bağımsızlık bildirisinin ilanının ardından Sırbistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Tadic bildirinin hukukî bir etkisinin olmadığını belirtmiş ve Sırbistan’ın Kosova’yı asla tanımayacağını ifade etmiştir.17 BM Genel Kurulu Sırbistan’ın talebi üzerine8 Ekim 2008 tarihli ve 63/3 sayılı kararıyla
Uluslararası Adalet Divan’dan 17 Şubat 2008 tarihli bağımsızlık bildirisinin uluslararası hukuka uygun olup olmadığını değerlendirmesini talep etmiştir. ( 7 )
Uluslararası Adalet Divanı tartışmaya açık, 22 Temmuz 2010 tarihinde Lotus İlkesi temelinde bir karar almış ve Kosova'nın Bağımsızlık Bildirgesi'ni Uluslararası hukuka aykırı bulmamıştır. ( 8 )
Uluslararası Adalet Divanı, kararını alır iken, Kosova'nın hukuki statüsünü 10 Haziran 1999 tarihli BM Güvenlik Konseyi kararı ile oluşturulan kurumların hukuki statüsünü değerlendirerek karar almıştır.
KKTC' nın Bağımsızlık Bildirgesi ise, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti ile kendisini sınırlandırmış ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde 2 toplumun ortak kendi kaderini tayin hakkı kararının verilmesinin kararlarının alındığı 1959 - 60 Zürih ve Londra görüşmelerinin hukukunu veren 1287 sayılı Kıbrıs Adası için BM Genel Kurul' u dekolonizasyon kararını yok saymıştır.
Kıbrıs Türk Toplumu bağımsızlık bildirgesinin ideolojik kökenini 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti' ne indirgemiştir.
1 - İngiliz Üsleri'nin Hukuki Statüsü ile Kıbrıs Türk Toplumu' nun BM 'ler Dekolonizasyon Hukuku'nda Kendi Kaderini Tayin Hakkı' nın Netleşdirilmesi,
Birinci Başlık - Birinci Senaryo
Kıbrıs`da toplumlararasi ikili görüşmeler sirasinda Türk ve Rum taraflarınca, TSK' nin Kıbrıs Adası' nda varlığına devam etmesi kararının alınması ya da aksi karar alınması durumunda İngiliz Üsleri'nin kapatılması kararının alınması zorunluluğu. TSK' nın adadan çekilmesi kararının alınması durumunda ,TSK' nın Kıbrıs' dan çekilmesi tarihi ile İngiliz Üsleri' nin kapatılması tarihinin aynı gün olması zorunluluğu ,
İkinci Başlık – İkinci Senaryo
TSK' nın Kıbrıs Adası' ndan tek taraflı çekilmesi durumunda üçüncü bir ülkenin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na , İngiliz Üsleri' nin Kıbrıs Adası' nda kapatılması için özel gündem başvurusunda bulunması ve İngiliz Üsleri' nin kapatılması kararının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından alınması zorunluluğu,
Üçüncü Başlık – Üçüncü Senaryo
TSK'nın Kıbrıs Adası'ndan Çekilmesi Halinde , Kapatılacak Olan İngiliz Üs Toprakları'nın Varılacak Toprak Paylaşımı Oranı Çerçevesinde Kıbrıs' da Yer Alan İki Topluma Dağıtılması, İngiliz Üsleri'ne Olası Kira Sözleşmesi Yapılması Halinde Kira Gelirinin İki Topluma Toprak Paylaşım Oranı Çerçevesinde Paylaştırılması , İngiliz Üsleri' ne Kira Sözleşmesi Yapılması Aşamasında Kıbrıs Türk Toplumu'nun Onayının Alınması Zorunluluğu,
Dördüncü Başlık – Dördüncü Senaryo
Kıbrıs Türk Toplumu'nun İngiliz Üsleri'ne kira sözleşmesi yapılmasına karşı çıkması ve İngiliz Üsleri'ne Kıbrıs Rum Toplumu'nun tek taraflı kira sözleşmesi yapması durumunun, TSK'nın Kıbrıs' da varlığına devam etmesini Birleşmiş Milletler Hukuku' n da yeniden doğurması ,
Cevap aranacak soru - İkili görüşmeler sırasında KKTC, TSK' nın Kıbrıs Adası'nda ki varlığının hukuki temeli ile İngiliz Üsleri' nin varlığının hukuki temeli arasında ki ilişkiyi kurabıldi mi ?
Devam edecek.
Kaynakça:
1.http://www.tdk.gov.tr/index.phpoption=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.4f6601a58c0898.50257224 , Erişim Tarihi 18 Mart 2012
2 . http://www.cm.gov.nc.tr/Bildirge.aspx, Erişim Tarihi 18 Mart 2012
3. Ender Kuzu, Uluslararası Adalet Divan'nın Kosova' ya ilişikin Danışma Görüşünün Değerlendirilmesi,http://www.istanbul.edu.tr/merkezler/mmaum/datalar/mhb2010/kuzu.pdf , Erişim Tarihi 17 Mart 2012
4.http://www.unicankara.org.tr/index.php?ID=41&LNG=1, Erişim Tarihi 18 Mart 2012
Birleşmiş Milletler Antlaşması 73.Madde :
Halkların henüz kendi kendilerini tam olarak yönetemediği bölgelerin yönetilmesinden sorumlu olan ya da bu sorumluluğu yüklenene Birleşmiş Milletler üyeleri, bu bölgelerde yaşayanların çıkarlarını her şeyden önce geldiği ilkesini kabul ederler. İşbu Antlaşma ile kurulan barış ve güvenlik sistemi içinde bu bölgelerde yaşayanların refahını en yüksek düzeye çıkarma yükümlülüğünü kutsal bir ödev bilirler ve bu amaçla;
Söz konusu halkların kültürüne saygı göstererek onların siyasal, ekonomik ve sosyal bakımdan ilerlemelerini ve eğitim alanında gelişmelerini sağlamayı, onlara hakça davranmayı ve onları kötülüklerden korumayı;
Her ülkeye ve halkına özgü koşullar ve bunların çeşitli aşamalarına uygun olarak, bu halkların kendi kendilerini yönetme yeteneğini geliştirmeyi onların siyasal özlemlerini göz önünde tutmayı ve kendi özgür siyasal kurumlarının giderek geliştirilmesinde onlara yardımcı olmayı:
Uluslararası barışı ve güvenliği pekiştirmeyi
Bu madde`de belirtilen sosyal, ekonomik ve bilimsel amaçlara uygulamada ulaşmak üzere yapıcı gelişme önlemlerini kolaylaştırmayı, bilimsel araştırmaları özendirmeyi, birbiriyle ve koşullar el verdiğinde uluslararası ihtisas kuruluşlarıyla işbirliği yapmayı ve;
XII ve XIII. Bolümler`in uygulama alanı dışında sorumluluklar altında bulunan ülkelerin ekonomik, sosyal ve eğitim koşullarına ilişkin statiksel ve teknik nitelikte başka bilgileri, güvenlik gerekleri ve anayasalara ilişkin görüşler saklı kalmak üzere, bilgi için düzenli olarak Genel Sekreter’e iletmeyi kabul ederler.
5. Mehmet Şükrü Güzel, KKTC' nin Hukuki Statüsü, yazı dizisi,10 -16 Kasım 2009, Kıbrıs Gazetesi,KKTC,http://www.kibrisgazetesi.com/index.php/cat/2/news/81216/PageName/Ic_Haberler09, Erişim Tarihi 18 Mart 2012, Bu yazı dizisi KKTC' yi Koruma Derneği tarafından düzenlenen KKTC' nin Hukuki Statüsü Sempozyumu' na sunulmuş, akabinde Kıbrıs Türk Toplumu' nun BM Dekolonizasyon hukuku ile Kendi Kaderini Tayin Hakkı' na karşı çıkan KKTC' yi Koruma Derneği tarafından red edilmiştir. Kendilerinden olmadığım açıklaması yapılmıştır. Bu açıklama ise bu makalenin yazarı , şahsım için büyük bir şereftir. Yunanistan' a ve Kıbrıs Rum Kesimi' ne karşı çıkmak KKTC' yi savunmak manasına gelmemektedir. KKTC' nin var olabilmesinin tek koşulu Kıbrıs Türk Toplumu için 1287 sayılı BM Genel Kurulu kararın varlığının savunulmasına bağlıdır.
6.http://www.assembly-kosova.org/?cid=2,128,1635 , Erişim Tarihi 18 Mart 2012
7.Ender Kuzu, Uluslararası Adalet Divanı'nın Kosova' ya İlişkin Danışma Görüşünün Değerlendirilmesi,http://www.istanbul.edu.tr/merkezler/mmaum/datalar/mhb2010/kuzu.pdf , Erişim Tarihi 17 Mart 2012
8.http://www.icj-cij.org/docket/files/141/15987.pdf, Erişim Tarihi 19 Mart 2012

Devam Edecek

Mehmet Şükrü Güzel

http://www.usgam.com/index.php?l=807&cid=387&konu=28
 
Üst