Dost...

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Dost

Genç adamın biri,

Dermiş babasına her gün;

''Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi''

Baba, itiraz eder,

Olmaz öyle çok dost,

Hakikisi belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...



Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,

Karar verirler bir sınava,

Dostun hakikisini anlamaya...

Bir akşam bir koyun keserler,

Ve koyarlar çuvala.



Dostu dusmani tanimak icin guzel bir firsat.






Baba der ki oğluna,

''Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna''.

Çuvaldan kanlar damlamakta,

Sanki öldürmüşler de bir adamı,

Koymuşlar çuvala,

Dıştan böyle sanılmakta.



Delikanlı sırtlar çuvalı,

Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.

O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı,

Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,

Almaz içeri arkadaşını,

Böylece tek tek dolaşır delikanlı,

Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.

Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.



Evlat geriye döner.

Ama içten yıkılır...

Babasına dönerek; haklıymışsın baba '' der.

Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.

Baba ''hayır Evlat ''der, benim bir dostum var bildiğim.

Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.

Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.

Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...



Gider, baba dostuna.

Kabul görür, sevinir.

O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.

Geçerler arka bahçeye.

Bir çukur kazarlar birlikte,

Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,

Üzerine de serpiştirirler toprak.

Belli olmasın diye dikerler sarımsak...



Genç adam gelir babasına;

''Baba, işte dost buymuş'' diye konuşunca,

Babası; ''daha erken, o belli olmaz daha.

Sen yarın git O''na, çıkart bir kavga,

Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,

İşte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi.

Sonra gel olanları anlat bana...''



Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,

Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,

Babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!

Der ki tokadı yiyen DOST;

''Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada''!


Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...

Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı...

Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...

Dost dediğin;

Fanatik olmalı;

Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli.

Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,

Ve ağladığında, seninle ağlamalı...

Ama hepsinden daha çok;

Dost matematiksel olmali;

Sevinci çarpmalı...

Üzüntüyü bölmeli...

Geçmişi çıkarmalı...

Yarını toplamalıi...

Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...

Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...

İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...



Mevlana
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Dost...

18122008033614bebedost_480x250.jpg






arkadaslik7cx9wf7uoio5ns2aa5qv6.jpg


Bence arkadaşlık sadece arkadaşlıktır. Birini görmek size iyi geliyorsa, onu dinlemekten, ona anlatmaktan hoşlanıyorsanız, çirkinliği, aptallığı onu küçümsemenize yol açmıyorsa, güzelliği, zekası bir parça olsun sizi kıskandırsa da gurur duymanızı sağlıyorsa, onunla abuk sabuk konular hakkında bile sohbet etmek sizi rahatlatıyorsa, onu arama gereği duyuyorsanız, onu düşündüğünüzde yüzünüze rahat, geniş bir gülümseme yayılıyorsa sorun kalmamıştır. O kişi arkadaşınızdır. Onun zeki, aptal, iyi, yetenekli, kötü, zalim, kaba, nazik, güzel, çirkin, ünlü olmasının hiçbir önemi yoktur. Arkadaşlık bütün bu niteliklerin üstündedir çünkü. Yeter ki masumiyet kaybolmasın.

birdsteddysbench2ty.gif




 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Dost...

_elale3.jpg


Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az,kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya



İnsanlar vardır;
Üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı...
Ne zaman ne geleceğini bilmezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız,güvenemezsiniz!

İnsanlar vardır;
derin bir okyanus...
İlk anda ürkütür,korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız,daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.

İnsanlar vardır,
coşkun bir akarsu...
Yaklaşmaya gelmez,alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

İnsanlar vardır;
sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır,huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde,görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

İnsanlar vardır;
çeşit çeşit,tip tip,
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli,incelemeli,doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan,insan olmalı...

İnsanlar vardır;
berrak,pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız,sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir,her davranışı candan...

Can YÜCEL

 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Dost...

_elale3.jpg


Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az,kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya



İnsanlar vardır;
Üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı...
Ne zaman ne geleceğini bilmezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız,güvenemezsiniz!

İnsanlar vardır;
derin bir okyanus...
İlk anda ürkütür,korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız,daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.

İnsanlar vardır,
coşkun bir akarsu...
Yaklaşmaya gelmez,alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

İnsanlar vardır;
sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır,huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde,görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

İnsanlar vardır;
çeşit çeşit,tip tip,
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli,incelemeli,doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan,insan olmalı...

İnsanlar vardır;
berrak,pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız,sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir,her davranışı candan...

Can YÜCEL

 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Dost...

dostaa3.jpg


dost uzakta gurbet ellerinde dost

mızrabı gönül tellerinde dost

sevgi de paylaşım da dost

arkadas.jpg


ekmeğimde zehir de olsa aşım da dost

yaşanılan anların hazzı dost katlanılan

çilenin avazı dost en uzun soluk yaşam nefesi dos

1209801221arkadas-sana-yol-gozukuyor....jpg




t en uzun çığlık mutluluk sesi dost

rafine rafine imbik imbik dost

evda da yumak sevgi de ilmik dost

yokluğunda sızlar yare dost

34540.jpg


yoksunluğunda yürek pare pare dost

Veysel de kara toprak dost Pir Sultanın gülün de yaprak dost

Mevlâ?na da gönül aynası dost

Yunus da açan vuslat sayfası dost

yokluktacocukolmak.jpg


idealim yıldız yıldız dost eksikliği kaygılarımız

dost eksiği acım dost varlığı ilacım öyle dost öylesine dost

Mahir Özel*
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Dost...

Karıncaya sormuşlar;
''''
insecte_fourmis035.gif
Nereye gidiyorsun?
'''',
''''
insecte_fourmis018.gif
Dostuma
'''', demiş.
''''
insecte_fourmis035.gif
Bu bacaklarla zor
'''' demişler.
Karınca;
''''
insecte_fourmis018.gif
Olsun, varamasam da yolunda ölürüm
'''' demiş..
el1dqwi7.gif

Yolunda ölünecek dostlara...

insecte_fourmis041.gif


Farkında olmayabilirsin ama %100 doğru:

insecte_fourmis051.gif
Bu dünyada uğrunda ölebileceğin en az iki kişi vardır.

insecte_fourmis005.gif
En azından 15 kişi öyle ya da böyle seni seviyordur.

insecte_fourmis051.gif
Herhangi birinin senden nefret edebilmesinin tek sebebei,
aslında sadece senin gibi olmak istemesidir.
insecte_fourmis011.gif
Senden gelecek bir gülümseme bazılarına mutluluk getirebilir,

o senden hoşlanmasa bile.
insecte_fourmis051.gif
Her gece, birisi uykuya dalmadan önce seni düşünüyor.

insecte_fourmis005.gif
Birisi için dünyalara bedelsin.

insecte_fourmis011.gif
Çok özel ve teksin.

insecte_fourmis051.gif
Varlığını bile bilmediğin biri seni seviyor.

insecte_fourmis005.gif
Hayatındaki en büyük hatayı yaptığın zamanda bile,
ondan hayırlı birşey çıkar.
insecte_fourmis011.gif
Ne zaman dünya sana sırtını dönmüş gibi hissedersen,

dön ve bir daha bak.
insecte_fourmis051.gif
 

Türkkızı

Dost Üyeler
Katılım
12 Nis 2008
Mesajlar
236
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Türkiye/Antalya
Cevap: Dost...



fa500p2mn.jpg




Yaşadığımız Çağ Ve Dost Olmak

Namussuzlar İçinde Namuslu Yaşamak

“ Sen gülerken yanındakilerde güler ama ağlarken yalnız ağlarsın, onun için öyle bir ağaca yaslan ki asla yıkılmasın, öyle bir dost edin ki seni asla bırakmasın...”

Merhaba Dostlar,
Ne yazık ki, kaskatı gerçeklerle dolu bir dünyada çirkinliklerin, güvensizliklerin at koşturduğu bir zamanda yaşıyoruz.
Yalancı ve yapay mutluluklardan gözlerimize öyle perdeler çekilmişki asal sevgiyi, dostluğu, insanlığı, şükretmeyi unutmuşuz. Dünyayı bağışlasalar yine de doymak nedir bilmiyoruz.
Bu zamanda gerçek sevgiyi, gerçek dostluğu yalansız - dolansız yüreğinde taşıyan kaç kişi kalmıştır acaba?

İlişkiler vıcık vıcık; ihanet, riya, sahtekarlık tiksinti veriyor insana. Çirkinliklerden, çirkefliklerden uzak durmak için ancak hayal dünyasında teselli edebiliyoruz kendimizi.

Vicdanlarını kirletenler rüyalarımızı da kirlettiler ne yazık ki, kirli, çirkin emellere alet ediliyoruz çoğu kez. Bu yüzden zaman zaman insanlara olan güvenimizi yitiriyoruz. İnsan kalmak, onurlu insan gibi yaşamak isteyenlere çok ağır geliyor yaşadığımız çağ.

Dört yanımız kirli paralar, menfaatler, iki yüzlülükler, ucuz değerlerle sarıldı. Baba’nın oğulu, kardeş’in kardeşi sattığı bir çağdayız. Çeşitli dalavereler, alavereler, oyunlar, entrikalar, ucuz çıkar ilişkileri kaptı dostluğun, vefanın, dürüstlüğün, mertliğin yerini.

Mertliği namertliğe, dostluğu çıkarlara kurban ettik. Yıldızların yerini süslü avizeler, ayın, güneşin yerini de kara bulutlar aldı. Denizleri kirlettiğimiz gibi doğayı da kirlettik. Sevgiyi, insanlığı kirlettiğimiz gibi yürekleri de kirlettik. Aşk, şehvete yenik düştü... Göz yaşlarımız da akmıyor artık, yüreğimiz de yanmıyor. Katılaştıkça katılaştık...

Kirlenmiş bir dünyanın ağırlığı altında kalmışız, her gece televizyonlarda yalan ve sahtekarlık melodileri dinletilerek uyutuluyoruz ve aynı melodileri kulaklarımıza üfleyerek uyandırıyorlar bizi her sabah. Çevremizi üçkağıdın, yalanın sahtekarlığın utanmazlığın pis kokuları ve kara bulutu sarmış.

Her gün biraz daha uzaklaşıyoruz inceliğin, saygının, sevginin, dostluğun senfonisinden. Her gün biraz daha sarıyor ahtapotlar gibi her yanımızı engerekler, çıyanlar... İnsana doğaya, yeşile, suya, hayata düşman nesiller yetiştirmek için yarışıyoruz sanki, öylesine hızlı yaşıyoruz ki, kimse durup düşünmüyor nedenler üzerinde, dönüp bakmıyor ardındaki uçurumlara...

Gerçek dost bildiklerimiz de yavaş yavaş elini ayağını çekip gidiyor bu dünyadan. Oysa ki bir zamanlar dostlar vardı, dostluklar vardı... Dertleri bir, neşeleri bir, acıları biribirine karışmış. Yürek yüreğe, omuz omuza, cancana yaşayan dostlar…

Ama artık kimse içtenlik kokan, dürüstlük kokan dostları, dostlukları tercih etmiyor. Çünkü her şey paraya ve çıkara endekslendi. Cebinde dolar, ağzında puroyla dolaşanlar, banka hesabı kabarık olanlar, ipek gömlek giyip altın zincir tasmalarla, pahalı arabalarla hava atıp dolaşanlara rağbet ve de öyleleriyle dostluk kurmak moda.

Öyle bir kara zaman dilimine denk geldi ki yaşamımız. Çıkarı için kardeşin kardeşi sattığı, baba’nın oğulu aldattığı, hırsızlığın, onursuzluğun, şerefsizliğin, adiliğin, haysiyetsizliğin, haram lokmanın normal karşılandığı ve bunlara övgülerin dizildiği bir zamana denk geldik, kahretsin...

İnsanlara bakıyorumda aç gözlülüklerinden bu dünya sanki onlara ebedi kalacakmış gibi davranıyorlar. Biraz olsun insanca yaşamaya, insanca düşünmeye kimse yanaşmıyor, gelecek nesillere de kötü örnek oluyoruz.

Menfaatlerimiz için kötüleri ve kötülükleri kendimize dost edinme gayreti içine girdik. Onuru, gerçek dostluğu, dürüst olmayı unuttuk!.. Onayladık kim ne kadar adilik ne kadar kötülük yaparsa, sustuk, ayıplamadık, yadırgamadık, yargılamadık, kınamadık, üstelik onlar gibi konuşmaya, onlar gibi giyinmeye, onlar gibi davranmaya heveslendik...

Oysa yaşamı anlamlı kılan şey, yaşananın ve de yaşanacak olanın niçin ve nasıl yaşandığını bilip ona göre yaşamaktır asıl olan, temiz olan, doğru olan...
Şerefle bitirilmesi gereken en ağır ödev onurla yaşanan ve onurlu yaşanan bir ömürdür. Bu kirlenmiş pis kokuların yayıldığı çağda temiz kalmak zor bir savaştır. Ama kirlilikler içinde temiz kalabilmek önemli olduğu kadar daha bir kutsaldır...

Ucuz zevkler ve başkalarına hava atma lüksü için namusunu lekelemeye, eroin tüccarlığı yapıp gençleri zehirleyerek insanlığını yitirmeye, çıkar için el etek öpmeye, onurunu, haysiyetini satıp hayatını karartmaya değer mi bu üç günlük yaşam?...

Ne yazık ki, maskelerin arkasına saklıyoruz gerçek yüzümüzü ve kimliğimizi çoğu kez. Göz kırpıyoruz yalanlara, yalancılara, sahtekarlara sahtekarca. Ulu orta tepkimizi göstermiyoruz...

Pis bir illet sarmış her yanı, ne yana dönsek sevgisizlik, bencillik ve sahtekarlık illeti... Ağzımızı kapatıyoruz konuşmuyoruz, görmemezlikten geliyoruz görülmesi, karşı çıkılması gerekenleri.

Esmer günlerdeyiz şimdi, dört tarafta karanlıklar üşüşüyor üstümüze, isleniyor duygularımız git gide, umutlarımız inciniyor. Utanması gereken yüzsüzlerin yerine biz utanıyoruz çağımız adına, utanmak adına,yoksulluk adına, kahretsin...

Zaman öylesine katı ve acımasız ki, her şey gerçek değerini ve rengini yitirmiş sanki. Renksiz bir dünyayı hiç hayal ettiniz mi? Renksiz, gri, kirlenmiş bir dünyada yaşamayı hiç düşündünüz mü?
Çevrenizdeki insanların zevklerini ve renklerini bir düşünün. Gökyüzü, denizler, dağlar, çiçekler, ağaçlar da rengini yitirseydi nasıl olurdu hayat?...

Bu yüzden diyorum ki çağın kirliliği üzerimize bulaşarak her an bizi kirletmeye çalışsada, ilişkilerin tümüne hakim olamasak dahi ki,ilişkiler insanı etkiler; en başta bu anlamda kirlenmeye karşı uyanık olmamız gerekiyor. İnsan eğer bu dünyada temiz kalmak istiyorsa ve temiz bir insan gibi yaşamak istiyorsa bunun yükünü peşinen omuzuna almak durumundadır zorda olsa...

Gönül ışığını görmeyen gözler, nerden bilsin ki aydınlığı,insanlığı ama bir gün mutlaka bu tarihin çarkı dönecek ve bütün görkemiyle güneş doğacak yeniden. Güzel günler gelecek mutlaka. Bu umudumu hep saklı tutuyorum...

O gün gelince alçaklığın, hilekarlığın, sahtekarlığın sorulacak hesabı elbet, düzelecek her şey, karanlıklar ebedi değildir. Bir gün sevinçle koşacak çocuklar aydınlığa, şimdi her ne kadar karanlıksa, kıyılıyorsa da dost bildiğimiz aydınlık günlere. Ne olursa olsun bir gün mutlaka umutla, gerçek dostluklarla, pırıl pırıl fikirlerle, sevgilerle ışıyacak dünyamız ve hayat...


Güzellik bu denli ucuzsa
ve bu denli çirkinse yaşamak
nankörse emek
çıkarsa her kapının anahtarı
ben yokum

ben yokum
bir gecelik ilişkiler kadar değersizse aşk
parayla ölçülüyorsa dostluklar
ihanetler, savaşlar, karanlıklar üzmüyorsa
ve utandırmıyorsa yoksulluklar
ben yokum

erdem bu denli küçükse
ve bu denli büyükse yalanlar
hayaller yoksa
umutlar yoksa
çiçek açmıyorsa sevda bahçeleri
özlemi anlatmıyorsa karanfil
ben yokum

yaşam dediğiniz
zamanı tüketmek
maviyi kirletmek
yiyip içip yan gelip geğirmekse
ve küfretmekse sizden olmayana ana avrat
doğru dostum ben aykırıyım

varsın sizin olsun
yalan,dolan, sahtekarlık
sizin olsun
marklar, arabalar, dolarlar
konfor, lüks, şan, şöhret, mevki

bana bir dilim şiir
bir nebze sevgi yeter

yeter
bir içten gülüş
bir tutam düş
ve güneşin yedirengi



Işıkla, dostlukla ve umutla kalın



Nuri Can
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Dost...

dnim3.jpg


dfdaf9.jpg


dgau0.jpg


5555fq4.jpg



Sevgi ve Dostluk
Kum ve suyun kucaklaşmasıydı bu,
Küçük bir merhaba ile başladı her şey,
Bir cemre düşüşünde ısıttı yürekleri,
Sevgiyle güzellikler paylaşıldı,
Coştu, taştı, çoğaldı.
Bir ırmak oldu aktı yüreklerden,
Hoş bir yakamoz ışıltısı gibi,
Ruhları dinlendiren,
Sevgi ve dostluktu bizi besleyen,
Büyüdü göl oldu, sınırları yetmeyen.
Büyüdü deniz oldu,
Başka iklimlerle birleşen,
Sevgi deryası paylaştıkça,
Kocaman bir okyanus oldu,
Tüm yürekleri besleyen.
Bir martı kanadına yükledim,
İçimdeki tüm sevgi tohumlarını,
Bir bulut ağladı başucumda,
Dostluğumu verdim her damlasına,
Benim adıma yağsın diye,
Tüm insanlara.:)
 

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Cevap: Dost...

Öyle dost.. Öylesi dost


dost
uzakta
gurbet ellerinde
dost
mızrabı
gönül tellerinde


dost

sevgide
paylaşımda
dost
ekmeğimde
zehir de olsa aşımda


dost

yaşanılan anların hazzı
dost
katlanılan çilenin avazı


dost

en uzun soluk
yaşam nefesi
dost
en uzun çığlık
mutluluk sesi


dost

rafine rafine imbik imbik
dost
sevda da yumak sevgi de ilmik


dost

yokluğunda sızlar yare
dost
yoksunluğunda yürek pare pare


dost

Veysel de kara toprak
dost
Pir Sultan'ın gülünde yaprak




dost

Mevlâ’na da gönül aynası
dost
Yunus da açan vuslat sayfası


dost

idealim yıldız yıldız
dost
eksikliği kaygılarımız


dost

eksiği acım
dost
varlığı ilacım

öyle dost

öylesine dost


Mahir Özel Ankara

58fd24c0f45e7179085b4bcb81c84d45_1300433444.jpg

 

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Cevap: Dost...

dostlukwo6.jpg




Dost yolunda diken batsa Gül olur
Dost dostuna aman dese zûl olur
Dost tırnağı taşa gelse ey gönül
Sâdık dostlar divâne olur del'olur...
 
Üst