DOĞUM GÜNÜ-ÇOCUKLUK BAYRAMI
1 Ocak, doğum günü tarihinde Pavel Graçov orduyu Çeçen başkentine taaruz emri veriyor. Bu taarruz her iki Çeçen savaşı tarihinde en kanlısı oldu. Bakan hala kendi gücünden emindir ve istenilen düşmanı yok edebileceğini düşünüyor. Dolayısyla da hiç bir şey ona – operasyon toplantıları arasında – ekzotik savaş alanında, artilerya kanonadasının sedaları altında doğum gününü kutlamaya mani olmuyor. Graçov'u kutlamak için Oleg Soskoviç de olay yerinde hazır bulunuyordu. Oraya uçakla gelir gelmez "savaşanların", özellikle de Sergey Stepaşin'in sıcak temasları ile karşılaştı. Anlatılanlara göre Rus kont-keşfiyatının başkanı misafirini öyle bir sıcak öpücükle karşıladı ki, onun dudaklarında kan lekesi oluştu. Soskoviç iki hafta kameralardan kaçmak zorunda kaldı.
Grozni uğruna acımasız savaş aylarca devam etti. Rusya'ya binlerce genç askerin cesedi taşındı. Dudayev ordusu ile beraber 8 Şubat tarihinde şehri terk etti. Yeryüzünden silinmiş başkentin nihai kontrolü ise ancak Mart ayının başında sağlanmış oldu.
TASFİYE ZAMANI
Grozni operasyonundan sonra Rus yöneticilerin rezaleti devam ediyordu. 14 Haziran 1995 tarihinde Şamil Basayev Budyanovsk'a dahil oldu. Sonrasında ise Stepaşin, İç İşleri Bakanı Yerin ve Çeçenistan'da devlet başkanının temsilcisi Yegorov postlarını bıraktılar.
Kremlin ise direnişçiler ile konuşmak ve kısa müddetli de olsa barış anlaşması yapmak zorunda kaldı. Rusya tarafı devlet başkanının da onayı ile General Dudayev'e istediği Müslüman ülkeye gitmesi için teklif yaptı. O zamanki şartlar altında bu teklif çok ahmakça idi. Ekim ayında, Rus grubunun komutanı General Romanov'a saldırı düzenlendikten sonra barış diyalogu son buldu.
Yeltsin'in feci deprosyanları başladı. Korjakov'un sözlerine göre o ağlıyor ve iki gün boyunca votka içiyordu. O arada şunları söylüyordu: "Çeçenistan ile savaşmak onun hayatında yaptığı en vahim hatası idi."
Heyecanlanmalar Boris Nikolayeviç'in sıhhatini olumsuz yönde etkiledi. 26 Ekim tarihinde o hastanelik oldu. Ayağa kalması ve belgelerle çalışa bilmesi ise aralığın sonuna kadar uzadı.
1996 yılındaki taarruzdan hemen sonra yeni bir trajedi baş gösterdi. Raduyev Dagistan'ın Kizler şehrine saldırdı. Oradan da hiç bir mani ile karşılaşmadan Pervomayska ve "38 keskin nişancı" ile kuşatılmış bölgeyi de yine sorunsuz olarak aştı ve Çeçenistan'a geri döndü. Bütün dünyanın önünde rezil olmuş devlet başkanı sinirli bir şekilde Dudayev'in imha edilmesini emir ediyor. Olaylar başlıyor.
"KONUŞMA YARIDA KESİLDİ"
Biz konuşmacıları şunu sorduk: "Cohar Dudayev'in ölümünden kim sorumludur?" Onlar gülerek şöyle yanıtladılar: "Borovoy". Konstantin Natanoviç Barovoy gerçekten de Çeçen devlet başkanının ölümünden gayri iradi de olsa sorumlu idi. Dudayev sürekli uyduya bağlı telefonu ile Borovoy'la irtibata geçiyordu.
Her konuşmadan sonra onlar diğer konuşmanın ne zaman olacağına dair anlaşıyorlardı. Neticede de Borovoy, Dudayev'in konuştuğu son kişi oldu. Buyurun size, Borovoy'un Segodnya gazetisine verdiği demeçten bir parça: "Ben gerçekten de onunla 21 Nisan tarihinde telefonla konuştum. Bu tahminen akşam saat 8'de idi. Konuşma yarıda kesildi. Ancak önceleri de bizim konuşmalarımız sık sık kesiliyordu... O bazen beni günde bir kaç kere arıyordu. Ben yüzde yüz emin değilim ama roket saldırısı bizim onunla son konuşmamızla aynı zamana denk düşüyor. O bir daha benimle irtibata geçmedi."
KURT YUVASI
İş bir kaç yönden yürütülmekteydi. Ancak çok ihtiyatlı hareket eden generale yaklaşmak çok zordu. Onun yakınında sadece akrabaları bulunmaktaydı. İki ajan, Dudayev'e ilk yaklaşma çabasında açığa çıkarılmış ve öldürülmüştü. Üçüncüsü ise Çeçenistan devlet başkanının özel aşçısına yardımcı olmayı başarmıştı.
Ancak onu da açığa çıkardılar. Bütün bunlar yaşanırken, Stepaşin'in yerine baş kontkeşfiyatcı tayin edilmiş Mihayıl Borsukov durmadan Çeçenistan'da bulunan FSB'nin operasyon grubunu arıyor ve bağırıyordu: "Dudayev'in kellesini ne zaman getireceksiniz? Beni devlet başkanı her gün ... O beni işten alacak, ben de sizi!" su, taşı bile deliyor. Nihayet, birkaç döndürülmüş Çeçen'e bölücülerin liderine yaklaşmak mümkün oldu. Çeçenler hakkında söylenilen, dünyanın en vatanperver milleti olmaları ve genetik bağlarla bunu taşımaları fikri doğru değildir. Onların eksersi para karşılığında her şeyi yapa bilir. Tüm mesele paranın miktarının ne kadar olmasındadır.
Başlangıçta, keşfiyatın en alt birimlerinin önünde Dudayev'i kaçırmak hedefi duruyordu. Bunun için ajanların özel timlere koridor oluşturmaları gerekiyordu. Ancak bu düşüncenin yerine getirilemez olduğu gözüktü. O zaman Çeçen önderin patlatılması hedefini koydular. Bomba ya onun otomobiline ya da geçtiği yolun üzerine konacaktı.
Tam da o sırada FSK'nin operasyonun içerisinde bulunan bilim-teknoloji bölümü Borsakov'a bir cazip teklif sundu. Keşfiyatın verdiği bilgilere göre Dudayev sık sık "İnmarsant" (Amerikalılar tarafından ona hediye edildiği iddia ediliyor) isimli uydu telefonunu kullanıyordu. Bilim adamları özel bir makine hazırlamayı öneriyorlardı. Bu makine ile telefondan uyduya yönelen ses yakalanacak, bulunduğu mekânının koordinatları tespit edilecek ve oradan da bilgiler savaş uçaklarına ulaştırılacaktı.