Eğer Türk Ulusu Anlarsa

Salim Doğan

Onursal Üye
Katılım
7 Nis 2012
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
EĞER TÜRK ULUSU ANLARSA

Eğer Türk ulusu anlarsa kendisine kurulan tuzakları; anlarsa yurdunun parçalanacağını, farkına varırsa Servin yeniden canlandırılacağını işte o zaman kaçacak delik arasın vatan hainleri, işbirlikçi emperyalist uşaklar. İşte o zaman kendisini dünyanın efendisi sanan Kâğıttan kaplan Amerika ve Avrupa kapitalistleri bir kez daha çılgın Türklerin neler yapacağını görsünler. Büyük Ortadoğu Projesinin mimarları, bölücüler, gericiler, ırkçılar, işbirlikçiler Anadolu artık sizleri bağrında saklamayacak. Anadolu kendisine ihanet edenleri felsefesine yakışır şekilde cezalandıracaktır.


Anadolu’nun yurtseverleri, bilim adamları, generalleri, yazarları, öğretmenleri ozanları ulusu aydınlatma ve bilinçlendirme sorumluluğunu yerine getirme konusunda önündeki engelleri aşmalısın. Bilgiyi yurttaşların her kademesine iletmelisin. Herkes yurdunu korumak, gelecek nesillere güvenilir bir ülke sağlamak için sorumluluk altındadır. Saldırı sağanağı başlamıştır. Herkesin yapabileceği birçok iş vardır yurt savunması hakkında. Bir milletin ordusu o milletten oluşur. Eğer olağanüstü durumlarda her şey ordudan beklenirse sonuç felaketle bitebilir. O nedenledir ki tüm yurttaşların bütün benliği ile geleceğine sahip çıkması gerekmektedir.

Ulusları felaketlerden ancak öncüler kurtarabilir. Bunlar kendiliğinden örgütlenebilirler. Onların genetik kodlarında saklıdır bu görevdeşlik duygusu. Amerikan emperyalizmi Türk ulusuna sürekli yalan söylemektedir. Hemen her konuda çifte standart uygulamaktadır. On yıllardır Ortadoğu üzerine geliştirdikleri tezlerde Türkiye’nin öz kaynaklarını sömürmek için bahaneler uydurmakta, uygun ortam beklemektedir. Birinci körfez savaşı, ikinci körfez savaşı bütün bunlar bahane. Asıl plan ANADOLU’YU işgal etmektir. Anadolu üzerinde sadece Amerikan emperyalizminin emelleri yoktur. Avrupa’nın, hani şu sözde çağdaş, demokrat, insan haklarına saygılı, uygar Avrupa var ya; Cezayir’de binlerce Arap’ı öldürerek soykırım yapan; Hani Fransa’nın yakılmak üzere tren vagonlarına doldurarak Almanya’ya gönderdiği Yahudiler var ya. Hani Avrupa’nın ortasında Bosna’da Sırplı canilerin katliamına seyirci kalan dilsiz, sağır ve kör Avrupa bütün gücüyle, en ağır silahlarıyla üstümüze saldırarak bizi çıldırtıp Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN mağlup ettiği saldırgan, ikiyüzlü Avrupa; onun da emelleri var topraklarımızda.

Türk ulusu; Avrupa Birliği masallarıyla, öz kaynaklarının, birikimlerinin çok uluslu şirketlere neden peşkeş çekildiğini, işçilerinin Avrupalı kapitalistlerin marabası durumuna nasıl düştüğünü, emeğinin karşılığını neden alamadığını anlarsa; madenlerimizi neden bizim işletmediğimizi, yeraltındaki petrolümüzü çıkaramadığımızı, toprağımıza tütün, pamuk, pancar, buğday ekemediğimizi, hayvancılığın neden yok edildiğinin farkına varırsa; işte o zaman yeniden uyanırsa Anadolu insanı önünde hangi güç duracak acaba.

Yurdumuzun doğusunda binlerce yıldır birlikte yaşadığımız yurttaşlarımızın birbirimizden farklıymış gibi tanıtlanmasının, aramıza ikilik sokulmasının kimlerin işline yaradığının farkına varılırsa barınabilirimi PKK. Irak’ın doğusunda yaşayan Kürt ağaları yurttaşlarımıza boş vaatlerde bulunarak yurdumuzdan toprak koparma planları ANLAŞILIRSA, özellikle dünyanın eroin üretim merkezi durumuna getirdikleri doğu illerimizden elde edilen gelirden, kaçakçılıktan kimlerin yararlandığı, neden önlenemediği, kimlerin nemalandığı BİLİNİRSE huzuru bozulur mu yurdumuzun.
Eğer bu yüce ulus stratejik ortağımız diye yalan söyleyerek terörü bahane ederek Irak’ı işgal eden emperyalizminin asıl amacının kendi yurdunu ele geçirmek olduğunu anlarsa incirlik gibi üslerde barınabilirimi Amerika. En temel insan hakların yozlaştırıldığı, aşındırıldığı bölücülerin ve gericilerin emellerine ulaşmak için Avrupa birliği uyum projelerinin bir danışıklı dövüş olduğu anlaşılırsa, bu yurt topraklarında barınabilir mi işbirlikçiler?

İçi boşalmış Avrupa topraklarının yarını yoktur. Avrupa tarihi sürecini tamamlamıştır. Genç nüfusu, üretici insan gücü, yeraltı kaynakları bitmiştir. O nedenle devasa fabrikalarına ham madde bulamadığından, insan gücü pahalıya geldiğinden, çevre kirliliği yarattığından geri kalmış ülkelere taşımıştır. Globalleşme çerçevesinde yürütülen anlaşmalar, çok uluslu şirketlerle, ikiz yasalarla, uluslar arası tahkim yasalarıyla kendilerini garantiye almışlardır. İşte bu nedenle yurdumuzun ekonomisinin IMF’nin dünya bankasının istedikleri gibi yönetilip, yönlendirildiği anlaşılırsa bu emperyalist şirketler barınabilirimi yurdumuzda.

Eğer Türk ulusu altmış yıldır bir karşı devrim sürecini yaşıyorsa; emperyalizme karşı verdiği Ulusal Kurtuluş Savaşının sonucunda kurduğu Laik, demokratik, çağdaş Türkiye üstüne oynanan oyunların farkına varırsa; içinde yaşadığımız süreçte emperyalizmin tehdidiyle karşı karşıya olan ülkelerin kurtuluşunun ATATÜRKÇÜ düşünce olduğunu anlarsa; Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Amerika yandaşları ve işbirlikçileri yaşayabilir mi buralarda.

EĞER TÜRK ULUSU BU OYUNLARI ANLARSA, FARKINA VARIRSA.
 
Üst