EMPERYALİZMİ YENECEĞİZ!
ABD ve AB’nin birbirlerinden farkı yok. Her ikisi de yayılmacı, sömürgeci, entrikacı ve dayatmacı. Her ikisi de; Türk Ulus Devleti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bekası üzerine projeler üretiyor, senaryolar hazırlıyorlar. Sonra da çeşitli yöntem ve vasıtalarla bu senaryoları eyleme sokuyorlar. Her ikisi de Türkiye ve KKTC üzerindeki amaçlarını gerçekleştirmek için çeşitli fonlar altında açık ve örtülü şekillerde oluk oluk paralar akıtıyorlar. Her ikisi de Ulusumuz ve Halkımız arasından besledikleri işbirlikciler vasıtası ile işlerini yürütmeğe çalışıyorlar.
Biliyoruz ki;tarihin hiçbir döneminde Türk’ün dostu olmayan bu güçler, paranın gücünü kullanarak en değerli varlıklarımızı elimizden almanın uğraşını veriyorlar. Bu güçlere göre, kendi ekonomik ve stratejik çıkarları bizim özgürlüğümüzden, bizim egemenliğimizden, bizim şeref ve haysiyetimizden daha önemli. Evet; kimi yerde eli kanlı, kimi yerde ise güler yüzlü bu emperyalist güçlere göre ve Türk Devleti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti istedikleri zaman istedikleri kılığa sokabilecekleri, kaderleriyle istedikleri şekilde oynayabilecekleri sadece birer oyuncak!
Biz biliyoruz ki; bu gün gerek Türkiye’nin gerekse devletimizin yaşamakta olduğu bütün sıkıntıların, kargaşa ve çıkmazların, daha önemlisi varlık ve bekamızı tehdit eden bütün olumsuz gelişmelerin baş aktörleri ve sorumluları bu güçlerdir.
Gelin görün ki; içimizde kendi ulus ve halk çıkarlarımız yerine bu emperyalist güç odaklarının hak ve çıkarlarını savunmayı misyon edinen işbirlikçiler bulunmaktadır. Bizim en büyük talihsizliğimiz, bu çevrelerin kendi şahsi ve siyasi ikballeri için, emperyalistlerle iş ve güç birliğine gitmeleridir. Çünkü bir ulus ve halk için en büyük handikap, kendi içinden vurulması ve milli birliğinin zaafa uğratılmasıdır.
Düşünüyorum da; ABD ve AB gibi koskoca devlet ve güçler niçin işini gücünü bırakmış Kıbrıs Türkü ile uğraşıyorlar? Niçin yüzlerce yıllık vatanımızda kendi geleceğimizi belirleme hakkımıza tecavüz etmek istiyorlar? Neden özgürlük ve egemenliğini bu halka çok görüyorlar? Ve neden devletimizi ortadan kaldırmak için her türlü yola başvuruyorlar? Evet; dünyanın dört bir tarafında askeri güç bulunduran bu devletler niçin bu halkın varlık ve güvenliğini sağlayan Türk ordusunu Kıbrıstan çıkarmağa çalışıyorlar.
Soruyorum! Bu halkın başka halk ve uluslardan ne eksiği varki; bu halkın devleti elinden alınmak isteniyor? Niçin yeniden kan, yeniden göç ve yeniden çatışma anlamına gelen Birleşik Kıbrıs’ı dayatıyorlar?
Nedeni açık. Çünkü çıkarları öyle gerektiriyor.
Peki bu halkın haklarını korumak için iktidar olanlar, bu devletin en yüksek makamlarında oturanlar neden bu halkın istek ve iradesini değil de, emperyalistlerin arzularını yerine getiriyorlar? Neden ‘KKTC’yi koruma ve yüceltme andı’ içtiklerini unutarak bu devleti tasfiye etmeye çalışıyorlar?
Nasıl oluyor da; bu ülkenin cumhurbaşkanı bu halkın “birbirinden tamamen bağımsız iki ayrı devlete dayalı çözüm” iradesini ve yaptığı yemini unutup “ Biz, tanınma veya konfederasyon peşinde değiliz” diyebiliyor? Nasıl oluyor da halkın kararlı duruşu bu tarz söylemlerle yıldırılmak istenirken, dış güçlere cesaret verilebiliyor?
Ve niçin tam da bu halkın yeniden ulusal haklarına ve milli iradesine sahip çıkacağı seçim atmosferinde; KKTC karşıtı emperyalist güç odaklarının temsilcileri akın akın ülkemize sökün ediyorlar? Aurolar ve Dolarlar neden oluk oluk tam da bu günlerde ülkemize akıyor?
Evet; CTP niçin bu dış güçlerden yeniden iktidar için medet umuyor? Yabancılar niçin içişlerimize karıştırılıyor?
Bütün bu oyunların, dayatmaların ve ulusal iradeyi ipotek altına almayı hedefleyen müdahalelerin neden ve niçinlerini bu halk bilmiyor ve görmüyor mu sanırsınız? Elimizden alınmak istenen değerlerin farkında değilmi bu halk?.Halk herşeyin farkında. O nedenle, Emperyalizmi de, işbirlikcilerini de yenmeğe bu kez kararlı. Zaten işbirlikçilerin telaşı da, hiddeti de, şiddeti de bundan!