Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
ERKEN SEÇİM OLUR MU?...
Bir kere iddia edildiği gibi erken seçimi gerektiren herhangi bir ciddi gerekçe ortada bulunmamaktadır. Bugünkü hükümet dağılsa bile bugünkü meclis aritmetiğinden ve partilerin milletvekili dağılımından çok seçenekli hükümet alternatiflerinin mevcut olduğu ortadadır. Kaldı ki şu anda UBP, mevcut milletvekili sayısı ile halen tek başına iktidar olma erkini sürdürüyor. Hükümet icraatlarında yanlışlar, eksikler olabilir ve vardır da. Bu yanlışların ve eksikliklerin telafisinde elbette hükümetin sorumlulukları kadar muhalefetin de parti içi muhalefetin de sorumlulukları bulunmaktadır. Gelin görün ki, muhalefet olmayı içine sindiremeyen CTP ile TDP ve DP gibi siyasi partiler ortaya ciddi projeler koyup hükümeti bu anlamda zorlamak yerine ‘erken seçim’i dillendiriyorlar. Peki erken seçin olsa ne olacak? Yapılan bütün kamuoyu yoklamaları halen UBP’nin toplumsal bir desteğe sahip olduğunu gösteriyor, erken seçim olsa bile sandıktan birinci parti olarak çıkacak olan yine UBP’dir.
CTP, TDP ve DP’nin hükümeti erken seçime zorlamak için bir eylem planı üzerinde çalışmalar yaptığı söyleniyor. İyi güzel de, diyelim ki, erken seçime gidildi. İddia sahibi muhalefet partiler olarak halkın önüne koyacağınız ortak bir programınız var mı? Kıbrıs sorunun çözümü ve Kıbrıs Türkünün geleceği hakkında ortak bir görüşe vardınız mı? Özellikle DP’nin buna yanıt vermesi gerekmez mi? Eğer sizin DP olarak kurulan devleti yaşatma vizyonunuz varsa CTP ve TDP ile birlikte hareket etmeniz nasıl mümkün olacaktır?
Tamamen şu anda kurultay nedeniyle UBP içinde gruplaşmalar ve saflaşmalar olabilir, bu doğaldır da! Bence ülkeyi ileri taşıyacak olan olgu, muhalefetin tavrından çok UBP’deki parti içi farklılıkların hem partide hem de hükümette yaratacağı sinerjidir. Günümüz dünyasında artık dış denetim mekanizmaları kadar hatta ondan çok iç denetimler kurumları ayakta tutar ve ileriye taşır. UBP’deki gelişmelere bir de bu açıdan bakmak lazım. Yani birlik ve beraberlik kavramı arkasına sığınıp ‘bir usta, bir memleket’ mantığı yerine farklılıkların yer aldığı ortamlarda gelişme olur. Bence UBP’de yaşananlar partinin bölünmesine ve güç kaybına değil daha dinamik bir partisel yapının oluşumuna neden olacağı da muhtemeldir.
Kurultaydan ister Sn. İrsen Küçük isterse Sn. Ahmet Kaşif galip çıksın UBP yine birlik ve bütünlüğünü koruyacak ancak parti içi öz denetim yapılandırmaları da varlığını sürdürecektir. Özet olarak UBP kurultayı yaklaşırken parti içinde yaşanan tatsızlıklar bir şekilde kurultay sonrasında sona erecektir. Ancak parti bünyesinde çok seslilik kurumlaşacaktır. Bundan da kazançlı çıkacak olan halktır ve ülkedir.