Ermeni soykirimi hakkinda rus raporu

Levent Akıncı

Onursal Üye
Katılım
12 Eyl 2008
Mesajlar
49
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Rus Arşivinden Çıkan Sonuç: Etnik Temizliği Ermeniler Yaptı
Kaynak: Hürriyet Moskova'daki Askeri Tarih Devlet Arşivi'ni (RGVİA) araştıran akademisyen Mehmet Perinçek, Tuğgeneral Bolhovitinov' un 11 Aralık 1915'te karargahına gönderdiği 65 sayfalık raporu buldu. Rus komutan raporda, "Ermeni gönüllü birlikleri ırkçı duygularla Müslüman halka karşı vahşi kırımlara girişti" diyor.
Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Rusya Askeri Tarih Devlet Arşivi'nde (RGVİA) çalışmalar yapan İstanbul Üniversitesi araştırma görevlisi Mehmet Perinçek, Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas cephesinde görevli Tuğgeneral Leonid Bolhovitinov' un karargahına gönderdiği raporu buldu. Diğer adı 'Çarlık Rusyası Askeri Arşivi' olan merkezde bulunan tarihi belge, günümüzde Erivan hükümeti ve diasporanın sloganı haline gelen "Türkler 1915 yılında 1.5 milyon Ermeni'yi öldürdü" iddiasını ilk elden çürüten bilgiler içeriyor.
Sorumlu Kendileri
11 Aralık 1915'te Rus karargahına gönderilen 65 sayfalık rapor, "Gerçek durum. Düzeltme" başlığını taşıyor. Taşnak Partisi'nin, "Kafkas cephesinde Ermeni gönüllü çetelerinin faaliyetleri" başlıklı bir mektubu Rus Çarı'na iletmesinden iki ay sonra yazılan raporun girişinde, Ermenilerin kaleme aldığı bu mektuptaki bilgilerin "siyasi amaçlı" olduğu uyarısı yapıldıktan sonra, bölgedeki "gerçek durum" özetleniyor. Bölgede patlak veren hadiselere, "Ermeni problemi olarak tabir edilen mesele" tanımını uygun gören Rus general, Osmanlı içinde istenmeyen unsur haline gelmelerinde sorumluluğu Ermenilere yüklüyor. Raporda, "Ermenilerin verdiği ölü sayısına güvenmemek gerekir. Taşnak partisi bildirilerinde belirtilen kayıp rakamları devamlı surette abartılıyor ve bunların siyasi amaç taşıdıkları şüphe götürmüyor. Bu kayıpların sorumluları da, kırımı ateşleyen Ermeni çetelerinin kendisidir" ifadesi yer alıyor.
İngiltere Kışkırttı
Bölgede fitilin 1915'ten çok daha önce, 1890 tarihlerinde dış güçler tarafından ateşlendiğini merkeze bildiren Bolhovitinov, "Özellikle İngiltere, Osmanlı ile Çarlık Rusya arasında ittifak kurulup Ortadoğu'da yeni güç merkezi oluşmaması için, Türkiye'nin doğusundaki Ermenileri kışkırtarak karışıklık çıkartmıştır. Bundan önce, Türkler, Ermeniler ve Kürtler barış içinde yaşıyordu. Hatta bölgedeki Ermenilerin hayat koşulları, Kürtler'den ve Türkler'den bile iyiydi" diyor. Rus general şöyle yazıyor: "Rusya, Osmanlı içindeki Ermeni meselesini ilk başta uzaktan izlemekle yetinmiştir. İmparatorumuzun görüşü, Almanya ve üç ay sonra Osmanlı devletinin de bize savaş ilan etmesiyle değişti. Rus birliklerine ek olarak Ermeni gönüllü çetelerini kullanma kararı, Osmanlı'nın bize savaş ilanı sonrasında alındı. Zayıflayan Osmanlı Devleti, Rusya için potansiyel müttefik olmaktan zaten çıkmıştı."
Rapordan Tespitler
Cepheyi teftiş eden Çarlık Rusya'sı Tuğgenerali Bolhovitinov' un 1915 tarihli raporunda karargahına bildirdiği bazı tespitler şöyle:
Kullanıldılar Ermenilere kendi yardımlarıyla "Bağımsız Ermenistan" kurabilecekleri fikrini empoze eden Avrupa diplomasisidir. Bu fikrin aşılanmasında özellikle Ermeni diasporası aydınları kullanılmış ve onlar aracılığıyla Osmanlı'da yaşayan Ermenilere karışıklık çıkarmaları ve kan dökerek Avrupa kamuoyunu etkilemeleri öğütlenmiştir.
Feda edildiler Ermeni liderleri, gerçekleşmesi imkansız "Bağımsız Ermenistan" fikrine kapılarak Ermeni halkını Avrupa diplomasisi için feda etmiştir. Ermeni çeteleri, suni ayaklanmalar kışkırtarak, yoğun propaganda faaliyeti yürüterek ve Müslüman nüfus üzerinde her türlü tecavüzü uygulayarak kırımı ateşlemiştir.
Herkese terör Ermeni örgütleri, eylem biçimi olarak terörü benimsemişlerdir. Terörü, sadece başka milletlerden kişilere karşı değil, kendi fikirlerini benimsemeyen Ermenilere karşı da uygulamışlardır. Hatta özerklik karşılığında Rusya ile ittifakı da geçici bir araç olarak görmüşlerdir. Dolayısıyla Ermeni gönüllü birlikleri uzun vadede Rusya İmparatorluğu çıkarlarının aleyhinedir. Rusya'da terör eylemleri düzenleyen Taşnak komutanlarının 1914 affından yararlandırılması ve serbest bırakılması hatadır.
Vahşi kırımlar Savaş esnasında işgal edilen bölgelerde Ermeni gönüllü birlikleri ırkçı duygularla Müslüman halka karşı vahşi kırımlara girişmiş, nüfusu cins veya yaş ayırtetmeden ya imha etmiş ya da sürmüş, köylerini yerle bir etmiş ve mallarını yağmalamıştır. Bu uygulamalar sistemlidir. Düzensiz ve yağmacı Ermeni çeteleri, müttefik Rus ordularına karşı bile zaman zaman silah kullanmıştır. Rus yetkilileri bu yüzden önlemler almıştır.
Dehşet Çeteleri
Rus general Leonid Bolhovitinov' un raporuna göre, Birinci Dünya Savaşı'na Rus saflarında katılan gönüllü Ermeni çeteleri, Anadolu topraklarında sivil halk arasında dehşet saçmıştı. Fotoğrafta görülen "Kazar" ve "Sepuh" gibi çeteler, Ruslar tarafından bile kontrol altında tutulamıyordu.
'Düşman'ın Kaleminden
Bugüne kadar Rus arşivinin tozlu raflarında kalan ancak tarihi öneme sahip olan raporun, o dönemde Osmanlı ile düşman olan bir ülkenin askeri yetkilisi tarafından hazırlanmış olması önem taşıyor. Raporu yazan Rus Tuğgeneral Bolhovitinov, Osmanlı İmparatorluğu' nun Almanya ve Avusturya-Macarista n ile birlikte, İngiltere, Fransa ve Rusya'ya karşı savaştığı 1914-1918 yılları arasında Kafkas cephesinde bulunuyordu. Dolayısıyla gördüklerini diplomatik bir çarpıtma yapmadan, asker gerçekçiliğiyle aynen üstlerine aktarmış olduğu sanılıyor. Sözde Ermeni soykırımı meselesinde en büyük sorun, tarihi belgelerin nesnelliği. Özellikle Ermeni iddialarını destekleyen belgelerin, o dönemde Osmanlı'nın karşısında yer alan devletlerin diplomatları ve gazetecileri tarafından yazılmış olması dikkat çekiyor.
Çarlık Rusya generali Bolhovitinov, Kafkasya cephesinde Osmanlı ile savaşırken yazdığı raporunda, "Almanya'dan sonra Osmanlı Devleti de Rusya'ya savaş ilan etmeseydi, kontrol altında tutulması çok zor olan Ermeni unsurunu gönüllü birlikler olarak Kafkas cephesinde kullanma düşüncemiz olmazdı. Ermeni çeteleri savaştan sonra süngülerini rahatlıkla bize karşı da çevirebilir" diyor.
 
Son düzenleme:

Depresif Hayalet

New member
Katılım
20 Tem 2008
Mesajlar
232
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Yazınız için çok çok teşekkür ederim.Sevgili Devre'nin "Ermeni Değil,Türk Soykırımı" adlı konusu ve sizin yazınızda söz edilen "etnik temizliği ermeniler yaptı" tespitini doğru buluyorum(herhangi bir araştırma yapmaya gerek duymadan).

Kısa bir hikaye anlatmak isterim.O kötü günlerde Türk'ler 5-6yaşlarında,kaybolmuş,kimsesi olmayan küçücük bir kız çocuğuna rastlar,o yaşta bir çocuğun savaş halindeki durumunu tahmin edebiliriz.Bu çocuk ermenidir.Türk aile çocuğu bir başına bırakmaya razı olamaz,yanlarına alıp kendi çocuklarıymış gibi bakmaya,eğitmeye başlar.Çocuğa Fatma adı verilir ve İslamiyet öğretilir.Fatma geçmişini bilmesine rağmen bugünkü halinden memnundur.Bildiğimiz,alışık olduğumuz ve sevdiğimiz tipik bir Türk hanımı olmuştur.Bir zaman sonra evlenir, eşi milliyetçi bir Erzincan'lıdır.Oğulları olur,onları da vatanını seven insanlar olarak yetiştirir. Sonra da torunları...Abimin de dediği gibi 1915 felaketi en azından bir çocuğun ahiretini kurtarmıştır.Babaannemi rahmetle anıyorum.:)

Eğer soykırıma girişmiş olsaydık, o çocuğa en azından sırtımızı dönerdik.Çocukları canlı gömmek ya da süngülemek bizim işimiz değil!

Saygılarımla
 

uzman261

Dost Üyeler
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Ermeni soykirimi hakkinda rus raporu

tüm arkadaşlarıma ve gönül dostlarımın tesbiti yerinde ve doğrudur biz türk milleti olarak 7 bin yıldır namusumuz ve vicdanımızla yaşamışız bizler asker milletiz yalın ve anlaşılır asla kahpe olamadık olamayacağızda bin türk devleti yıksakta daha başka binlerce devlet kuracağız başımız dik ve insani yanlarımızla tüm üstatlarıma saygılar sunarım
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Ermeni soykirimi hakkinda rus raporu

Tarih üzerine bu kadar tahrifat yapıp da sonra soykırıma uğradık diye ortaya çıkan bu kadar hain bir millet daha yoktur herhalde...
Eğer bir onları kesmeye kalksaydık 2 günde 1 tanesi bile kalmazdı.
Biz asil Türk milleti onları bu kadar hainliklerine rağmen sadece tehcir ettik..
Hadlerini bilselerdi bu da başlarına gelmezdi.
Saygı ve sevgilerle.


TTK ve Y
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Ermeni soykirimi hakkinda rus raporu

ermeni sorunlarının dayanağı bir biçimde 1789 fransız ihtilali ile oluyor.

1789 da osmanlıda tahta 3. selim çıkıyor. ülkesinin sorumluluğunun farkında olarak islahat yapılması gerektiğine inanıyor. avusturya ve fransaya mektuplar yazarak en kolay kabul ettirebileceği askeri alandaki islahatlar için ihtiyaç listesi gönderiyor. her iki ülkeden de cevap gelmekle birlikte fransaya daha yakın duruyor. istediği yardıma ilk gelenlerden birisi napolyon. olabildiğince islahatlar yapılıyor. bu konu zaten bilindiği için üzerinde durmaya gerek görmüyorum.

bu sürece kadar istanbul ve osmanlının diğer yerlerinde yaşamakta olan rum ve ermeniler, osmanlının dış dünya ile iletişiminde aracılık etmişlerken, bu islahatlar ile "hödük" olarak değerlendirdikleri bazı Türklerin eğitim alarak önemli yerlere gelmesinden rahatsız olmaya başlıyorlar. fransa ve Türkler arasındaki ilişki öylesine gelişmiştirki fransızlar Türkçe Türkler fransızca konuşmaya başlamışlardır.

fransanın osmanlı üzerindeki etkisinin tam fransızlarca istenilen seviyeye gelmesine az kalmışken rum ve ermeni cemaatler ile devşirilmiş yöneticiler bu yakınlaşmayı bozmak için çalışmaya başlamışlardır.

fransanın, ingilterenin sömürgeleri ile kurduğu güç karşısında kendi gücünü kurabilmek için osmanlı desteğine ihtiyacı vardır. bu desteği yakalama noktasındayken osmanlıların, (yabancılar osmanlı imparatorluğundan söz ederken, osmanlı olarak, anadolu ve balkanlarda gayri müslümlerden devşirilerek enderunda eğitim görmüş gayri müslim çocuklarından ve osmanlı içinde tercümanlık yaparak devletin dış ilişkilerinde aracılık yapan rum ve ermenileri kast ediyor) biz elit osmanlıların diyelim, itirazları ile başarılarının yok olmasına engel olmak isterler.

fransa için ermeni ve rumların din birliğini dile getirirlerse de rumların 4. haçlı seferi sırasındaki istanbulu işgali ve bu işgalde yaptıkları rumların hafızasında olduğu için rumlar fransızları istemezler, bu fırsatı o sırada osmanlı fransa yakınlaşmasını dengelemek için ruslara yaklaşmış olan ingiltere değerlendirir ve rusların yeni başlamış sıcak denizler rüyasına destek olmak için rumlar ile rusları yakınlaştırır.

Türklerden ayrılmayan aynı köyde iç içe yaşayan ermenileri Türklerden ayırmak imkansız gözükmektedir. ermenileri kendilerine yakınlaştırmak için fransızların 100 sene kadar çalışıp uğraşması gerekmiştir. bu uğraşların neler içerdiği kısmen ve çarpıcı şekilde "büyük yalan" isimli belgeselde anlatılmaktadır.

bize bugüne kadar öğretildiği şekilde fransız ihtilali osmanlı imparatorluğunda yaşayan etnik kimlikleri ayırıştırmamıştır. aslında fransız ihtilalinin bu şekilde bir gücü de yoktur.

fransız ihtilali avamın elite karşı ayaklanmasıdır. bu noktada osmanlı eliti olan rum ve ermenilerin fransız ihtilaline ve fransızlara karşı olması son derece doğru bir harekettir ve öyle de olmuştur.

ancak gelişen tarihi süreçte, kasten iki halkın arasına kan sokmaktan başka çaresi kalmamış olan fransa ve bir noktaya kadar ki destekçileri ingiltere, rusya ve sonradan amerika, ermenileri insanlıktan çıkartan vahşete kasten taşıdıklarını kapatmak için tarihe karşı yalan beyanda bulunmaktalar. osmanlının dağılışını fransız ihtilaline bağlayarak sorumluklarını gizleme yolunu seçiyorlar.

3. selimin avusturya önerilerini benimsemiş olması halinde neler olabileceğini asla bilemeyeceğiz.

1991 yılında sovyetler küçülme kararı aldığı zaman arşivlerini de satışa çıkardılar. eğitiminin bir bölümünü rusyada yapmış olan dr. mehmet perinçek bu zamanda babası doğu perinçek vasıtası ile devletin ilgili kademelerine sovyet arşivlerini almak için baş vurdular. ne yazık ki devletimiz bu isteği ret etti ve işçi partisi kendi imkanları ve mehmet perinçeğin çalışmaları ile olabildiğince çok arşiv belgesi satın aldı.

bu tarihten sonra elimize ermenileri kullanmış olan bir devletin arşiv belgeleri geçmiş oldu. artık diaspora iftiralarına karşı birinci el üçüncü devlet belgeleri vardı ve bizi destekliyordu. olayın taraflarından birisi olan rus imparatorluğu ve onun arşivinin Türk tarafını desteklemesi elbette önemli bir gelişmedir.

ancak 1940 dan 1991 sonlarına kadar geçen sürede devletimizin son derece pasif kalmış olması, gelişen dünyaya damga vurabilecek gücü taşıyamayacak zayıf niteliği benimsemesi nedeni ile bu konu tüm haklılığımıza rağmen karşımızda sorun olmayı sürdürmektedir.

bu belgeler ışığında yapılan "büyük yalan" isimli belgeseli tüm arkadaşlarımızın izlemesini öneririm.

bazı olayları hayretler içinde izleyeceksiniz. ben bir örnek anlatayım; mesela, 31 mart vakasında "din elden gidiyor" diye bağnazlar istanbulda ayaklandılar bu bilinen bir vakıa, ertesi gün adanada ermeniler ayaklandılar bu da bilinen bir vakıa, ancak bu iki olayın düzenleyicilerinin aynı ekip olduğunu her iki olayda da kullanılan silahların, aynı marka ve hiç kullanılmamış silahlar olduğunu, bu tertib için dindarlar ve ermenilerin nasıl kullanıldıkları mektuplar ile de ispat edilerek gözler önüne seriliyor.

daha pek çok olay var, izlemenizi öneririm.

daha önce bir başka konuda osmanlıda 1400 lerden sonra Türk unsurun ihmal edildiğini, yavuzun mısırı fethinden sonra da Türk müslümanların eğitiminden bilim ve sanatın çıkarılmış olduğunu yazmıştım.

ihmal edilen eğitim adına bugün ingilizlerin cahillik öğretisi dediği kelama yönelmiş, akıl kullanmaktan yoksun bırakılmış bir toplumun bu tertibi, içinde yaşarken, gözünün önünde oynanırken görememiş, anlayamamış olmasını normaldir elbette.

sorumluları bilmek ve bu bilgi doğrultusunda da yanlışları düzeltmek görevimizdir.

bugün hemen aynısı kürtler üzerine oynanmaktadır. kürtler ve islamiyet ile ilgili yazıya da dikkat etmenizi öneririm. hemen son 15 sene içinde yaşanmış bir durum anlatılmaktadır orada da.

saygı ile,
 
Üst