Eroğlu’nun UBP Başkanlığına Yeniden Seçilmesi, Dış Güçlere Önemli Bir Mesajdır

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Eroğlu’nun UBP Başkanlığına Yeniden Seçilmesi, Dış Güçlere Önemli Bir Mesajdır
YENİ VOLKAN GAZETESİ

01 Aralık 2008 Pazartesi – Sayı: 303
Kıbrıs’ı adeta bir uçak gemisi gibi gören dış güçlerin içimizde tezgâhladıkları senaryolarla halkımızın ciddi bir sarsıntı geçirmesine neden olmuşlardı.
Yıllar önce hazırladıkları Annan Planı’yla bizi içten parçalamak ve sonunda da devletimizden yoksun bırakmak için giriştikleri oyunlar, Rum tarafının açgözlülüğü nedeniyle akim kalmasından sonra, özellikle ABD ve AB ikilisinin sahtekarlığı ve üç kağıtçılığı ortaya çıkmış, içimizden bazı insanların onlara inanması nedeniyle çizilen rota kısmen değişime uğramış ve eski yörüngesine doğru yol almaya başlamıştır.
Bu gün ülkemizde görmeye başladığımız değişim rüzgarları bu yazdıklarımızın en güzel habercisidir.
Hele bir düşünün ki, Kıbrıs Türk halkını içten parçalamak için harcanan milyonlarca dolar, bu gün bu paraları harcayanları hayal kırıklığına uğratmış ve halkımızın yeniden silkinmesiyle yazdıkları ve uyguladıkları senaryonun ters teptiğini yavaş yavaş anlamaya başlamaları, kazdıkları çukura kendilerinin düşmesine neden olmuştur.
Dış güçlerin ve özellikle adada iki üssü bulunan İngiltere’nin hazırladığı senaryonun akim kalması, İngiliz üslerinin Kıbrıs’taki konumlarını da düşündürür hale getirmiştir.
İşte bu gün Sn. Dr. Derviş Eroğlu’nun tekrar UBP Başkanlığına seçilmesi nedeniyle Kıbrıs Türk halkının aradığı çözümün nasıl olacağı hususunda bazı sinyallerin verilmesi, dış güçlerin hayal kırıklığına neden olmasına yetti de arttı bile.
En büyük istencimiz odur ki, UBP içindeki birlik ve beraberliğin daha da sağlam temeller üzerinde pekiştirilmesi ve eskiden yapılan hataların asla bir daha tekrarlanmamasıdır. Kurultayda seçim sonrası Sn. Dr. Derviş Eroğlu’nun verdiği mesaj bir yerde yüreğimize su serpmiştir. Çünkü dargınlıklara ve kırılmalara asla tahammülümüzün olmadığı bir dönemi yaşıyoruz. UBP içinde sağlanacak birlik ve bütünlük, eminim ki halkımızı olumlu yönde etkileyecek ve ayni dava uğrunda birleşmemizi sağlayacaktır.
Vatandaşın inandığı parti hangi parti olursa olsun, ideolojisi ve siyasi duruşu ne olursa olsun, tüm vatandaşlara eşit mesafede davranmak, UBP iktidarının görevi olmalıdır.
Bu gün iktidarda bulunan CTP+ÖRP partilerine düşen görev de, UBP’nin Kıbrıs politikasını, Rum tarafının duruşunu görerek değerlendirmeleri ve ayni doğrultuda ayni inanç ve kararlılıkla Kıbrıs meselesinin nasıl çözümlenmesi gerektiği hususunda fikir birliği içine girmeleridir.
Kimse akıldan çıkarmasın ki, Rum tarafında kim başa geçerse geçsin, Yunanistan’ın yayılma politikasının mihenk taşını oluşturan Megalo İdea – Enosis ülküsünden sapmaları asla mümkün değildir.
Bu gün Hrsitofyas’ın sergilemekte olduğu Kıbrıs Politikası, Makarios’un politikasının tıpa tıp aynisidir. Barışcı görünmek ve içimizden bizi parçalamak, içimizden kendine yandaş bulmak ve böylece sinsi sinsi bizi etkisizleştirmek oyununu oynadığı gün gibi aşikardır. Masa başında koyduğu isteklerin Cumhurbaşkanımız Sn. Talat tarafından olumsuz karşılanması ve kabul edilmemesi, bir yerde Hristofyas’ın oyununu bozduğu da bir gerçektir. Masa başında görüştüğü Sn.Talat’ı unutarak ikide birde Türkiye’yi suçlamaya kalkışması, onun ne denli sahtekar olduğunun en güzel örneğidir. Yani bir yerde masa başında gösterdiği olumsuz tavrının faturasını Sn. Talat’tan ziyade Türkiye’ye çıkarması, onun nasıl bir anlaşmadan yana olduğunu göstermesi bakımından üzerinde önemle durulması bir vakıadır.
Ulusal Birlik Parti’sinde başlayan yeni dönemin, hem UBP camiasına ve hem de Kıbrıs Türk halkına hayırlı ve uğurlu olması en büyük dileğimizdir.
Sn. Dr. Derviş Eroğlu’na özellikle mesajımız şudur. Kıbrıs politikasında KKTC gerçeği politikanızın mihenk taşı olmaya devam ederse, biliniz ki tüm varlığımızla yanınızdayız.
Çünkü 20 Temmuz 1974 öncesi dönemi bize ve gelecek nesillere yaşatmak kimsenin hakkı değildir.
Bu bağlamda dış güçlere de mesajımız şudur. Sakın ola bir daha bizi parçalamak için senaryo yazmaya çalışmayınız. Sizin sahip olduğunuzu sandığınız insan haklarını, Kıbrıs Türk halkından esirgemek gibi düşmanca tavır içine girmekten vazgeçiniz.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bu da kulağınıza küpe olsun beyler.
 
Üst