Estergon Kalesi

ÇAĞATAY

Dost Üyeler
Katılım
27 Şub 2008
Mesajlar
473
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
"ADRİYATİK'DEN ÇİN SEDDİNE SAVAŞ NEREDE İSE ORADAY
Tuna ve Gran nehirlerinin kavşağında ve Budin’in 45 kilometre kuzey batısında bulunan bu kale, Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından 1543 yılında fethedilmiştir. Serhat kalelerimizin en önemlilerinden birisidir. Koca Sinan Paşaoğlu Mehmet Paşanın düşman karşısında yok yere yenilişi üzerine, Avusturya orduları Başkomutanı Prens Mansfeld, 2 Ağustos 1595 günü Estergon kalesini kuşattı. Yanında Alman, Macar, Bohemyalı, Leh, Çek ve İtalyanlardan kurulmuş 80 bin kişilik bir ordu vardı. Kaleyi ise, Anadolu Beylerbeyi Lala Mehmet Paşa müdafaa ediyordu. Buraya son anda yanındaki bin dört yüz kadar askerle kapanmıştı. Bir de, kalede mutat olarak bulunan muhafızlarla Estergon ve Sirem Sancaklarına ait askerler vardı. Bunların hepsinin toplamı ise, beş bini bulmuyordu. Düşman 42 büyük topla kaleyi durmadan dövüyor, günde iki bin mermi yağdırıyordu. Türk askerlerinin yiyecek ve suyu kalmamıştı. Bu korkunç kuşatma 28 gün sürdü. Kaleye beklenen kuvvet gelmiyordu. Lala Mehmet Paşa ise düşmanın vire teklifini yani, kaleyi vermek şartıyla içinde bulunanların sağ ve salim çıkıp gitmesini kabul etmiyordu. Orada, dövüşe dövüşe şehit olmaya karar vermişti. Lakin, bu boşuna bir gayretti. Halkı ve askeri kırdırmaktan başka sonuç vermezdi. Sonunda Sirem Alaybeyi Boyalı Hüseyin Bey gizlice kaleden çıkıp düşmanla temasa geçtiler ve pek uygun vire şartlarıyla geri döndüler. Nihayet, Lala Mehmet Paşa, bunun üzerine kaleden çıkıp gitmeye razı oldu. Herkes malı ve silahıyla gidecekti.

Düşman donanması, kaleden asker ve ahaliyi Tuna nehri üzerinde ve Türk hakimiyetinde bulunan Vişegrad kalesine taşıdı. Estergon’un kaybı bütün serhatlarda büyük acı ve üzüntü yaratmıştı.

Bu büyük üzüntünün acısıyla 29 Ağustos 1605 yılında yani, tam 10 sene sonra yine Lala Mehmet Paşa, yanında Sadrazam ve Serdar-ı Ekrem bulunduğu halde Estergon kalesini düşmandan geri aldı. Yanında bulunan ünlü tarihçi İbrahim Peçevi Efendi, Lala Mehmet Paşanın sözlerini Hükümdar I. Ahmet’e aynen nakletti:
-“Dünya isteklerinden bundan başka Cenab-ı Hak’tan bir hacetim yoktur. On yıl bu serhatları bunun için bekledim. Bundan sonra da sağ kaldım, ha öldüm; ha memuriyet aldım, ha azlolundum... Cümle yanımda birdir.”

Şevketli Padişah I. Ahmet:
-“Yok, öyle demesin. Biz ondan daha çok hizmetler umarız.” buyurdular.



ESTERGON KALESİ

Estergon kalesi su başı durak
Kemirir içimi bir sinsi firak
Gönül yar peşinde yar ondan ırak

Akma Tuna akma ben bir dertliyim
Yar peşinde koşar kara bahtlıyım

Estergon kalesi su başı hisar
Baykuşlar çağrışır bülbüller susar
Kafir bayrağını burcuna asar

Akma Tuna akma ben bir dertliyim
Bu ateşle yanar kara bahtlıyım

Estergon kalesi su başı kale
Göklere ser çekmis burçları hele
Biz böyle kaleyi vermezdik ele

Akma Tuna akma ben bir dertliyim
Estergon’u vermiş kara bahtlıyım
 
Üst