Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
EVET; YİNE SN. ÖZKAN YORGANCIOĞLU !
Kıbrıs Türkü için tarihsel önem taşıyan her ulusal günde CTP yandaşı yazılı basını özellikle didik didik etmeyi alışkanlık haline getirdim. Bir de CTP; TDP ve kusurat sözde sol partilerin günle ilgili bir açıklamaları olup olmadığını hep merak ettim.
Çocuklarımızı eğitmek ve ulusal kültür bilinciyle yetiştirmekle görevli öğretmenlerin örgütlü olduğu sendikalarla diğer müttefiklerinin birer satırla da olsa günün önemine değinip değinmeyecekleri hep ilgimi çekip durdu!
Ne yazık ki; suskunluklarıyla halktan kopma ve topluma yabancılaşma olgusu bu örgütlerin adeta iliğine damarına işlemiş görünüyor
Her konuda; hemen her gün ahkam kesen söz konusu siyasi partilerle, sendika ve örgütler; Kıbrıs Türkü’nün varoluşunu ve varoluş sürecini ifade eden tarihsel günlerde suskunluğa gömülmelerini başka neyle izah etmek mümkün olabilir ki?
Peki ya; böylesi anlamlı günleri ve bu günlerle ilgili etkinliklere sayfalarında hiç yer vermeyen ya da ancak mikro düzeyde kıyıda köşede yer veren anlı-şanlı gazetelerine ne demeli?
Bir siyasi parti, bir sendika, bir dernek ya da bir birlik veya bir gazete kendi halkının kederini, sevincini, kıvanç ve tasasını sembolize eden tarihsel günleri önemsememek bir yana tavır ve davranışlarıyla önemsizleştirmeye hatta kimileri daha ileri giderek kötülemeye kalkarsa, böylesi örgütlerin geçmişle barışıklığı ve halka olan saygıları sorgulanmaz da ne yapılır?
Kuşkusuzdur ki; bir halkı, sürü olmaktan ve sıradan bir kalabalıktan ayıran o halkı halk yapan milli ve manevi değerlerdir. Milli, dini ve tarihi günler de ulusal bir halk olma bilincini perçinleyen kilometre taşlarıdır.
Siz bütün bu değerlerle barışık değilseniz, bu değerleri ırgalamıyorsanız, halka dair her değere aykırı bir duruş içindeyseniz, ulusalcığı zaten reddediyorsunuz, ancak bu davranışlarınızla solcu ve halkçı da olamazsınız!
Siz nesiniz, hangi değerleri savunuyorsunuz ve hangi halka mensupsunuz beyler? Bu sorulara rahatlıkla verebileceğiniz bir yanıtınız var mı acaba? “Kozmopolitsiniz” diyesim gelir ama, kozmopolitliğin bile bir sınırı vardır elbette!
Gelelim yine Sn. Yorgancıoğlu’na! Sn. Başkan; “yoldaşım” dediği Sn. Talat’la bile uzlaşamayan Hristofyas’ı ve hakimiyetçi önerilerini nedense hep görmezden ve duymazdan gelmektesiniz. Size göre uzlaşmaz olan Sn. Eroğlu’dur ve yaptığı yanlışlar nedeniyle, Kıbrıs Türk tarafı yeniden uzlaşmaz sandalyesine oturtulmak tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Sn. Başkan! ortaklık devleti’ni işgal ve soykırım dahil, bir çok konuda sabıkalı olup tüm Kıbrıs’ı hala kendi çiftlikleri gibi gören Rumlar bu güne kadar tek bir defa olsun suçlu sandalyesine oturtuldular mı?
Annan Planına bile ‘hayır’ demelerine karşın ödüllendirilip AB’ye üye kabul edilen, buna karşılık verilen sözlere rağmen yine “soğukta ve ayazda” bırakılan taraf biz değimliyiz?
Sn. Başkan; siz Hristofyas’ı ve Akel’i iyi tanıyanlardansınız! Sn. Eroğlu, hangi önerileri yapmalı ve nasıl bir tutum izlemeli ki; uzlaşır taraf biz olalım? Yoksa sizin ve partinizin önerileri de Hristofyas’ın öneri ve düşünceleri ile mi örtüşüyor? Bunu açıkça söylemeniz lazım çünkü bunu bilmek bu halkın hakkı!!!
Şimdi kalkmış; erken seçimden dem vuruyorsunuz! Evet ülkede sorunlar var. Bu sorunları aşmak için mevcut hükümetin de ciddi gayretleri vardır. Kaldı ki; çoğu sorunların sorumlusu da; gereken zamanda gereken önlemleri almayan ve iktidar koltuklarını terk eden başkanı olduğunuz CTP-BG’dir.
Bakın Arif Hoca CTP için neler diyor: “CTP için bir takım şeyler yaptı diyorlar.Beni şu ilgilendirir. Geldin, fakir fukaraya ne verdin? İşsize ne verdin? Diyebildin mi kimse sendikasız işçi çalıştıramaz. Bu kararı geçirdin mi geçirmedin. Şunu da deyebilin. İşsiz gençlere bir maaş verecem.Nereden bulacan parayı. Çalışandan alacan, olmadı, her ithal edilen maldan. Ama mutlaka bu çocuklara bu toplumun evlatlarına bu parayı ver. Sol parti olarak gelecen ve sol düşünceye uygun hiçbir şeyi önermeycen, ne yapayım ben öyle sol partiyi….”
Arif Hoca’nın saptamalarına ne buyurursunuz Sn. Yorgancıoğlu?