Felaket Tellalığı !

Ahmet Ötüken

Onursal Üye
Katılım
17 Nis 2012
Mesajlar
35
Tepkime puanı
0
Puanları
0
FELAKET TELLALIĞI !

Biliyorum yine bazıları burun kıvıracak!

Çünkü yapılan iyi işleri de gündeme taşımak özellikle bazı çevrelerin pek de hoşuna gitmiyor.

Bir “her yer karanlık” plağı takıldı; habire çalınıp duruyor.

Sorunlar üzerinden kolay muhalefet yolunu siyasi tarz haline getiren siyasi partilere göre ülke ha battı ha batacak!

“Kalkınmaya odaklanalım; ülke insanının refah düzeyini ileriye taşıyacak, demokrasimizi ve siyasi sistemimizi daha iyi bir seviyeye yükseltecek projeler üretelim” diyenlere, “Kıbrıs sorunu çözülmeden hiçbir sorun çözülmez” karşılığı veriliyor.

Bir takım köşelere tüneyenler; her Allahın günü “kap karanlık” manzaralar çizip duruyorlar.

Tamam kardeşim!

“Bu ülkede çarpıklıklar ve yoz siyasi davranışlar yoktur” iddiasında kimse bulunamaz.

Ancak hangi ülkede yok ki?

Güney Kıbrıs’ta her şey “güllük gülistanlık” mıdır?

Özenip durduğumuz Avrupa’da her şey tıkırında mı gidiyor?

Tamam bu ülkede; her gün gazete manşetlerini ve sayfalarını dolduran hırsızlık, gasp, çocuk istismarı ve benzeri şuç oranlarında artışlar gözlenmiyor mu?

Mahkemelerdeki yoğunluk bunun en açık kanıtı!

Bunları tasvip etmek ya da alkışlamak mümkün mü?

Peki Güney Kıbrıs’ta; ülkemizde yaşanan yasa dışı olaylar yok mudur?

Hem de daniskası vardır!

Ya Avrupa’da ve diğer dünya ülkelerinde!

Hırsızlığın, gaspın cinayetin, çocuk istismarının ve benzere yazılan yazılmayan suçların alası; “gelişmiş, çağdaş” dediğimiz ülkelerde bizden kat be kat fazlasına rastlanıyor!

Peki ya ekonomik kriz!

İşsizlik!

Geçim sıkıntısı!

Şu Güney Kıbrıs’ın haline bir bakın!

Tüm dünyanın yardımlarını alan, dış borç alabilen, AB ve BM’ye üye Güney Kıbrıs’ta ekonominin, kamu maliyesinin ve bankaların durumunun ne olduğunu yüzümüzü Güney’e çevirip görme gereğini duyuyor muyuz?

İflasın girdabında adalarını bile satışa çıkaran; askeri harcamalarını yarı yarıya kısan, 150 bin kamu çalışanının işine son veren; cari açığı tavan yapan, başkent Atina’nın sokaklarının geceleri on binlerce evsiz ve işsiz insanın mesken edindiği Yunanistan bir Ab ülkesi değil midir?

Peki ya İspanya, Portekiz; İrlanda; Baltık ülkeleri; eski “Doğu Bloku” ülkeleri AB’nin üyesi değiller midir?

Bu gün tüm Avrupa’da neden özellikle Almanya düşmanlığı almış başını gidiyor?

Alman halkında ekonomik kriz içindeki diğer AB ülkelerine duyulan ve giderek yaygınlaşan düşmanlığın sebepleri nedir dersiniz?

Daha uzatalım mı?

Bırakın kimi muhalif siyasi partileri ve taşeron köşe yazarlarını!

Ya da bildik sendikaların her Allahın günü eylem gerekçesi üretip grev ve eylemi adeta bağımlılık haline getirmelerini!

Bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapmış; Sn. Talat bile ülkemizdeki ekonomik sorunlardan yola çıkarak “sorunların kaynağı Kıbrıs sorunu ve dünya ile bütünleşememedir” diyerek kestirip atıyor!

“Sorunsuz bir ülke ve sorunsuz bir dünya var mıdır” diye soracak olsanız ne gerekçeler sıralarlar bilmiyorum.

Ancak bu ülkede; ambargolar altında yalıtılmışlığa; dış borç alamamaya; ihracatta yaşanan sorunlara rağmen Kuzey Kıbrıs gelişmeye devam ediyor!

Son iki yılda “ekonomi toplam %8 büyüdü” açılamalarına dudak bükenler; vatandaş bunu neden hissetmedi iddialarını öne sürüyorlar.

Yatırımların ancak ilerleyen yıllarda gerçek anlamda halka refah olarak yansıyacağı ekonomik gerçeğini bilmezden ve görmezden geliyorlar!

Ellerine bir kara fırça aldılar, propaganda ve tekrarlarla halkta umutsuzluk ve karamsarlık duygusunu hakim kılmağa çalışıyorlar!

Tamam kardeşim de; eğer bu ülkede herkes perişan halde ise, ekonomi çöküntüye gidiyorsa, açlık ve sefalet kapımızı çalmışsa; ekonomik krizin sarmalında sürüklenip gidiyorsak neden hala yapılan tüm kamu oyu yoklamalarında iktidar partisi gücünü koruyor?

Neden ana muhalefet CTP’nin oyları yükselmiyor?

Neden muhalif partilerin sokak eylemlerine ilgi yok denecek kadar az?

Neden sendikalar halk desteğini her gün daha da yitiriyorlar?

Beyler ne derseniz deyin; Turizmden, üniversitelere; tarımdan, sanayiye; ihracattan, ithalata her alanda pozitif yönde gelişmeler var!

Bu gerçeği görmek isteyenler görür, görmek istemeyenler de felaket tellallığı yapmaya devam eder!
 
Üst