Fetihten önce Kıbrıs

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Onikinci yüzyıldayız, yani 1100’lü yıllar.

Ortadoğu cadı kazanı gibi. Müslüman devletler, devletçikler, prenslikler...

Bizans, Frank/Haçlı krallığı, prenslikleri...

Entrikalar entrikalar entrikalar...

İngiliz tarihçi Steven Runciman’ın “Haçlı Seferleri Tarihi”nin ikinci cildindeki (Türk Tarih Kurumu yayınları) şu satırları birlikte okuyalım: “René (de Châtillon) Patrikten para talep etti ve vermeyince de bir kızgınlık nöbeti içinde onu zindana attırdı.

Papas burada zalimane bir şekilde döğüldü ve bundan sonra yaralarının üzerine bal sürülerek uzun bir yaz günü boyunca kızgın güneş altında ve zincire vurulmuş olarak içkalenin damında bütün civarın haşaratının saldırısına terkolundu. Bu muamele etkisini göstermekte gecikmedi. Bahtsız patrik böyle bir günün cehennem azabına bir daha tahammül etmektense paraları vermeyi yeğledi.” (s. 290)

O tarihte Kıbrıs, Bizans toprakları içindeydi. Adanın valisi Konstantinopl’deki imparatorun yeğeni İoannes Komnenos idi. Mükemmel bir savaşçı olan Mikhail Branas valinin yardımcılığını yapıyordu. Frank prenslerinden ve kumandanlarından René de Châtillon, Ermeni Kralı Thoros ile birlikte Kıbrıs adasına saldırdı.

Karşı koyan Vali İoannes ile kumandan Branas esir düştüler. Bundan sonra olup bitenleri yine Runciman’ın kaleminden okuyalım:

“Başarıya ulaşan Franklar ile Ermeniler bundan sonra Ada’nın her yerine dağılıp gözlerine ilişen her şeyi, kiliseler ve manastırlar dahil olmak üzere bütün dükkanları ve özel evleri soyup soğana çevirdiler ve ateşe verdiler.

Bütün tarlalar da yakıldı. Hayvan sürüleri ve ahali bir araya toplanarak sahile doğru itildiler. Kadınlara tecavüz edildi, hareketten aciz olan ihtiyarlar ve çocuklar boğazlandı.

Cinayet ve tecavüzler bir bakıma Hun ve Moğolların kıskançlığını uyandıracak bir mertebeye ulaştı. metnin orjinalinde olduğu için aldım. aslında burada aydın hristiyanların, kendi vahşetlerinden nasıl utandığını ve bu utancı da başkalarına çzellikle Türklere mal etmeye çalıştıklarını görebiliyoruz.

işte bu nedenle onlara her zaman dikkat etmemiz gerekiyor. bize ne sunarlarsa arkasını iyi kontrol etmemiz gerekiyor.


Bu müthiş kâbus hemen hemen üç hafta sürdü. Bundan sonra bir (Bizans) imparatorluk donanmasının yaklaştığı söylentileri çıkınca Renaud gemilere çekilme emrini verdi. Gemiler ağızlarına kadar ganimetle dolduruldu. Gemilerde yer bulamayan sürüler eski sahiplerine çok yüksek fiyatla satıldı. Her Kıbrıslı kendisi için kurtuluş akçesi ödemeye zorlandı; ancak bunu ödeyecek para gerçekten kalmamıştı.

Bu sebeple vali İoannes Komnenos ve (kumandan) Branas, ileri gelen ruhanîler ve memleketin büyük çiftlik sahipleri ve tüccarı ve aileleri ile birlikte fidyeleri gönderilinceye kadar zindanda kalmak üzere Antakya’ya götürüldüler; bazı kimseler ise uzuvları kesilerek ve hakaretle İstanbul’a gönderildiler.

Kıbrıs adası Fransızlarla bunların Ermeni müttefiklerinin yaptıkları tahribatın ve vermiş oldukları zararın etkisinden bir daha hiçbir zaman kurtulamadı.” (s. 291-2)

Yukarıdaki satırları bendeniz kaleme almadım. Bunları yazan, konunun dünya çapında bir otoritesi olan İngiliz tarihçi S. Runciman’dır...

Bakınız, bir kısım Hıristiyanlar kendi din kardeşlerine nasıl zulm etmişler.

Para için yüksek rütbeli bir patriği dövmüşler, yaralarının üzerine bal sürerek kızgın güneşin altında bırakarak işkence etmişlerdir.

Kıbrıs Hıristiyanlarını öldürmüşler, kadın ve kızların ırzına geçmişler, zavallı ihtiyarları ve çocukları katletmişlerdir.

(latinler istanbulu işgal ettiğinde de ayasofyada rahip ve rahibelere tecavüz etmişler, ağlence düzenleyerek oynatmışlardır)

Din kardeşlerinin tarlalarını, evlerini ve dükkanlarını yakmışlardır... Kilise ve manastırları tahrip edip yakmışlardır.

Üç hafta boyunca adayı talan edip, soyup soğana çevirmişlerdir.

Din kardeşlerinin uzuvlarını kesmişlerdir.

Şimdi soruyorum.:

Kendi din kardeşlerine böyle yapan Haçlılar, Müslümanlara neler yapmaz? ( bu soruyu özellikle annan planı oylanırken, avrupa medeni, artık bize kötü davranmaz diyen kıbrıslı vatandaşa ithaf ediyorum.)

Bazıları, Haçlıları müdafaa etmek için “Evet böyle üzücü hadiseler olmuştur ama bunlar tarihte kalmıştır..” diyeceklerdir.

O halde afganistan ve ırakta olanlar nedir?


mehmet şevket eygi
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tarih bu barbar katilleri defalarca ortaya koymuş olduğu halde, torunları bir de utanmadan bizlere barbar deme cesareti bulabiliyorlar....:mad:
Ne acıdır ki dünya düzeni güçlü olanı haklı ilan ediyor..
İnşallah bizde eski güçlü günlerimize döneriz de tarihin gerçek resmini bir kez daha dünyaya çizip öğretiriz..
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
dünya dönüyor, egemenliklerde dönüyor, bir birine, bir diğerine.

egemen olduğumuzda yitirmemek için ne yapılması gerektiğine çalışmak gerekiyor ki, yeniden yitirip, maskara olmayalım diye.
 

Kemalist

Dost Üyeler
Katılım
3 Ocak 2009
Mesajlar
255
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Manisa
Cevap: Fetihten önce Kıbrıs

eLine SağLik ..
 

dtoremen

New member
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Fetihten önce Kıbrıs

Türk'ün türk'ten başka dostu yoktur. Birbirimize kenetlenelim ve düşmanlarimiza başimizi eğdirmeyelim. "ne mutlu türküm diyene."
 
Üst