Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
FİLİSTİN BAYRAĞI !
Hatırlanacağı gibi Filistin, ABD ve İsrail’in muhalefetine rağmen 31 Ekim’de Paris’te de düzenlenen açık oylamada Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı diğer adıyla UNESCO üyeliğine kabul edilmişti. Böylelikle UNESCO ‘ya üye olan ülke sayısı da 195’e çıkmıştır.
Filistin’in tam üye olması dolayısıyla, 13 Aralık’ta UNESCO Merkezinin bulunduğu Paris’te bir de tören düzenlenecek.
Törene, UNESCO Genel DİREKTÖRÜ İrana BAKOVA ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud ABBAS’ da katılacak. Dünyanın süper gücü ABD’nin; Filistin’in UNESCO’ya üyeliğinin İsrail- Filistin ilişkilerini olumsuz yönde etkileyeceği ve barış sürecinin gerçekleşmesini olanaksızlaştıracağı yolunda ki, bize göre mesnetsiz karşı duruşuna rağmen; UNESCO’ya üye ülkelerin ezici bir çoğunluğunun desteğini arkasına alan Mahmud Abbas yönetimindeki Filistin Hükümeti, büyük bir diplomasi zaferi kazanmıştır. Bura da belirtmekte yarar var. İngiltere Filistin’in UNESCO üyeliğine çekimser kalmıştır.
Filistin’in bağımsızlığının da önünü açabilecek başarı; 13 Aralık’ta Paris’teki Teşkilat binası gönderine Filistin bayrağı çekilerek, Filistin’in yıllardır gözlemci üye olarak yer aldığı BM’nin Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı’nın tam üyesi olduğu; dost ve düşmana ilan edilecek.
* * * * *
Rivayete göre tavus kuşu renkli tüylerine bakarak dünyanın en güzel en haşmetli, en gösterişli kuşu benim diye kabarır mağrurlanırmış. Ne zaman ki bu güzellikle tezat çok çirkin ayaklarını görünce üzüntüyle başını önüne eğer kabarıp gurumlanmayı bırakırmış!
Doğrusu ABD adeta bir tavus kuşu! Görünüşü haşmetli, çoğu geri kalmış ülkelere yaptıklarıyla ise ÇİRKİN!
Dünya emperyalizminin acımasız ve bağnaz patronu Amerika da, tavus kuşu misali; Filistin’in bu siyasi başarısı karşısında; en büyük benim, dünyada benden üstünü yoktur diye kabarmaktan vazgeçmeli, başını önüne eğerek; dünya ülkelerine reva gördüğü çirkinliklerin muhasebesini yapmalıdır.
ABD’nin biryandan büyüklüğüyle, zenginliğiyle, sözde demokrasi, hak ve hukukun teminatı olduğuyla övünüp gururlanırken; öte yandan da güçsüz ülkelerin yer altı kaynaklarını sömürmek için; insanları biri birine kırdırmaktan, baş eğmeyen ülke insanlarına yönelik; zalimliği, gaddarlığı, antidemokratik tutum ve planlarıyla mazlum ülkeleri ezmekten vazgeçmesinin ve haddini bilmesinin zamanı gelmiştir!
Zira, ABD’nin dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirme ve yön verme gücü gittikçe azalmakta; Beyaz Saray’da Pentegon’da kurguladığı senaryolar ters tepmektedir. Dünya ABD’nin borusu öttürdüğü eski dünya değildir. TV, İnternet v.b gibi İletişim araçları dünya insanlığını her şeye boyun eğip, amenna çeker durumdan kurtulmasına, uyanıp ayağa kalkmasına adeta öncülük etmektedir.
ABD’ mazlum ülkelerin oluşturacağı toplu uyanış ve kalkışmalar karşısında gerileyecektir. Hakkın batıla galebe çalacağı günler yakındır. Biz göremeyeceğiz ama, çocuklarımız torunlarımız görecektir. ABD benzeri emperyalist ülkelerin güçsüz ülkeleri daha da ezmeye yönelik ‘gizli sömürgecilik’ girişim ve uygulamalarını; gelecekteki kuşaklar masallarındaki korkunç yaratıklar benzeri olarak algılayacaklar!
* * * * *
Beyazsaray, bütün baskı ve hırçınlığına rağmen Filistin’in UNESCO üyeliğine engel olamamıştır! Bu ABD’nin Duraklama Dönemine girdiğinin resmidir!
Filistin’in üyeliğine ABD kurmayları o kadar öfkelenmiştir ki, UNESCO bütçesine yapılan katkı payı derhal dondurulmuş ve böylelikle hem UNESCO’ Teşkilatı ve hem de destek veren üye ülkeleri ile halklarını cezalandırmıştır. Öteyandan da bu 195 üyeli teşkilatın dünya ülkelerine yönelik gerçekleştirdiği; eğitim, bilim, kültür etkinliklerinin önünü kesme gibi bir tutum içine girmiştir.
Çünkü ABD, UNESCO bütçesinin %22’sini karşılıyor. ABD’nin 2011 katkısını da ödememiş olması nedeniyle, BM’nin en büyük EĞİTİM VE KÜLTÜR Teşkilatı UNESCO’nun 2012 bütçesinde 150 milyon dolarlık bir açık meydana gelmesi bekleniyor.