FUTBOLMU SATRANÇMI
İlginçtir, yıllar sonra da olsa Ermenistan ile yine karşılaştık. Bu kez futbolda, karşılaşma sporun barış ve kardeşliğe en güzel örneğini veren bir sonuçla bitti. Skoru kastetmiyorum. Sporcular, mücadelelerini bir savaş meydanında olmadıklarını, salt bir spor karşılaşması olduğunu bilerekten yaptılar. Sonuç, yetişmiş, yetenekli insanını en iyi şekilde kullanan taraf olan Türkiye’nin lehine sonuçlandı. Yetenekli ve yetişmiş sporcuya sahipseniz bir spor karşılaşmasını lehinize çevirmek hiç de zor değildir. Konu spor olunca bu görüş tutarlıdır aynı görüşü satranç için söylemek zor. Satranç, belli kuralları, stratejisi ve karşı oyuncunun hamlelerini önceden kestirerek oynanan bir oyun olunca yetenek devreden çıkar. Şahların oyunudur satranç.
Sayın Cumhurbaşkanı A. Gül Ermenistan maçını bahane ederek bu futbol karşılaşmasını satranç’a çevirmek için gereken hamleyi yaptı. Tamda Kafkasya’nın ortasına doğru. Daha önce belirttik, satranç şahların oyunudur. Şahların birisi (Rusya) tarafında yapılan Gürcistan atağı sonrasına rastlayan bu hamlenin karşı hamlesi ne olur. Bu sorunun yanıtını bu yazının sonunda verelim.
Şahların birisi olan Rusya’nın elindeki taşlara bakalım; İran, Ermenistan son hamlesiyle kazandığı Güney Osetya, diğer şah ABD’nin taşları ise, Gürcistan, Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan.
Şaşırdınız değil mi. Aynı taş, birbirine karşı iki şahın taşları arasına nasıl girer, konu politik satranç olursa girer. İki Ermenistan, birisi Kafkasların Ermenistan’ı diğeri diasporanın Ermenistan’ı.
Ordusu, Rusya tarafından eğitilen Kafkasya Ermenistan’ın da sınırlar Rusya tarafından korunuyor. Burada Rusya’nın elinde bir piyon daha var Taşnaklar. Osmanlıdan beri eğitimini Rusya’dan almış bir Örgüt, Ermenistan politikasına yön veren bu örgütün Rusya’nın sözünden çıkması beklenebilir mi? ABD tarafından oluşturulmak istenilen Kafkasya sarmalına Sayın Gül’ün yapmak istediği, ilişkileri normalleştirme hamlesi ne kadar katkılı olur, bu birazda diasporanın isteğine bağlıdır. Ermeni diasporası, her ne kadar ABD elinde bulunsa dahi ABD’ye rağmen Jenosidin tanınması yönünde Taşnaklarla hem fikir olduktan sonra- diasporanın açıklamaları bu yöndedir- Rusya bu taşı da dolaylı olarak kendi lehinde kullanacaktır. Şu gerçeği unutmadan geçmeyelim diaspora aynı zamanda ABD’nin de Türkiye’ye karşı kullandığı bir kozdur. Bu durumda Sayın Gül’ün girişiminin kabul yüzdesi Rusya’nın göstereceği izne tabi olacaktır. Bu izin gerçekleşirse, ilişkilerin normalleşmesi Rusya’nın Türkiye ile yaptığı ticarete 3-4 Milyonluk Ermenistan katkısından başka bir getiri sağlamasını düşünmek iyimserlik olur. Bundan ötesi yine Türkiye’nin Rusya ile olan ikili ilişkilere bağlı olacaktır.
Düşünceler, olabilirlik ve iyimserlik üzerine bina edilmişken, bu durumda Azerbaycan’ın iyimserliği hangi yönde gerçekleşebilir. Kardeş ve kandaş, ağabey Türkiye’nin, Azeri kardeşlerimizi gücendirmeyecek, küstürmeyecek gerekçeyi çok iyi etüt etmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki bu gün Azerbaycan topraklarının % 14 ü Ermenistan işgali altındadır ve bu işgal kuvvetlerini Rusya teçhiz etmektedir. Türkiye’nin, ABD’ in uygulamak istediği Kafkasya sarmalına, Nato içerisindeki yükümlülükleri dışında uygulayabileceği ikili, üçlü politika seçenekleri vardır, uygulamaya da hakkı vardır. Tabii ki rakip şah kendisi olabildiği takdirde.
Rusya, son Osetya çıkışından sonra artık bildiğimiz 1990’ların Rusya’sı olmadığını, kendisinin dışında olduğu bir Kafkasya çözümüne müsaade etmeyeceğini kanıtlamıştır. Asya’nın yeniden örgütlenmesi demek olan Şanghay bloklaşmasında Hindistan’ın bulunması, Rusya’nın bu satranç oyununda Şah-Hint savunmasına geçtiğini göstermektedir. Bu savunmayı dağıtmak çok zordur. Türkiye, oyun tahtasında her iki şah tarafından kullanılacak bir taş mı olacak yoksa şahlığı mı tercih edecek? Sorunun cevabı basit. Atatürkçü politikanın gerekleri ne ise geçmiş tecrübeler etüt edilerek uygulanmalıdır. Uluslar alın yazılarını başkalarına yazdırmazlar.
Rusya, gerçeği biliyor ve bölge ülkelerinin kendisine karşı kullanılmasını istemiyor. İran ile ilişkileri çok iyi, Ermenistan’ın da İran’a karşı ve dolaylı olarak kendisine karşı kullanılmasını istemeyecektir. Aksi takdirde, istediğimiz kadar ticari misillemede bulunalım, tüm enerji nakil istasyonlarımızın borularından Rus doğalgazı geçiyorsa sonuç alınabilir mi? Rusya Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyor, doğalgaz boruları bunu kanıtlıyor, bu doğal da biz neden Rusya ile iyi ilişkiler kurmayalım? Atatürk kurmuşsa neden devam etmesin, bu ilişkilerin ileride Ermenistan’la da kurulacak iyi ilişkilere yansımayacağını kim iddia edebilir.
Suların akış yönü hangi mecraya girecek bilinmez, bakarsınız ABD Irak’tan çekilir, bazı otonom devletçikler kurulur. Bu otonomlar fırsatını bulduğu zaman Türkiye’nin aleyhine bağımsızlık yolunda destek aradıkları zaman yukarıda sorduğumuz sorunun cevabı verilir. Nasıl mı? Rusya milli futbol takımının, bu bağımsızlık isteyen otonom devletçiğin futbol takımıyla yapacağı karşılaşmaya Rusya başkanı giderse ve iyi ilişkiler geliştirirlerse iş biter. Tıpkı Sayın Gül’ün Ermenistan ziyaretinde olduğu gibi. Satrançtaki kural ‘’yapacağın hamlenin ötesini gör.’’
LEVENT AKINCI