Fuzûlî'den Bir Gazel...

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Vezin: Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün


Beni cândan usandırdı, cefâdan yâr usanmaz mı?
Felekler, yandı âhumdan; murâdım şem'i yanmaz mı?



Sevgilim, beni canımdan usandırdı; kendisi cefâdan (bana eziyet etmekten) usanmaz mı? Âhımdan felekler yandı, murâdımın mumu hâlâ yanmayacak mı (arzularıma kavuşamayacak mıyım)?
***
Kamu bimârına cânân devâ-yi dert ider ihsân;
Niçün kılmaz bana dermân; beni bîmâr sanmaz mı?



Sevgili, bütün hastaların (âşıkların) dertlerine devâ bağışlar. Fakat bana niçin dermân vermez (yaralarıma bir çâre olmaz)? (Yoksa) beni hasta (âşık) sanmaz mı?

Şeb-i hicrân yanar cânum, döker kan çeşm-i giryânum...
Uyarur halkı efgânım, kara bahtum uyanmaz mı?



Ayrılık gecesinden canım yanar... Ağlayan gözlerim, (artık gözyaşı yerine) kan döker. Feryatlarım, halkı (uykularından) uyandırır. (Ya benim) kara bahtım, uyanmaz mı?

Gül-ü ruhsârına karşu, gözümden kanlı akar su;
Habîbüm fasl-i güldür, bu akar sular bulanmaz mı?



Yanağının (o pembe utanma ve naz) gülüne karşılık gözümden yaşlar kanlı (gül renginde) akar. Sevdiğim... Bu, gül mevsimidir... Bu mevsimde akar sular (bile) bulanık akmaz mı?

Gâmum pinhân dutardum ben, dediler yâre kıl rûşen;
Disem ol bîvefâ, bilmem inanur mı inanmaz mı?



Ben, gâmımı (kalbimdeki bu aşkın sırrını ve kalbime çektirdiklerini insanlardan saklıyor ve utancımdan herkesten) gizli tutuyordum. (Bana) "derdini sevgiline aç!" dediler. Fakat derdimi söylesem, bilmem ki o vefâsız, inanır mı, yoksa inanmaz mı?

Değildüm ben sana mâil, set ettün aklumı zâil...
Bana tâneyleyen gâfil, seni görgeç utanmaz mı?



Ben, sana düşkün değildim. Benim aklımı başımdan s
en aldın (kendini bana zorla sevdirdin, âşık ettin) Bu hâlimden dolayı bana dil uzatan (aşkımdan ötürü beni kınayan, bana bir güzele âşık olmayı yakıştıramayan) gâfil, (Mısırlı kadınların Yûsuf'u görünce güzelliğinden büyülenip ellerini kesmeleri gibi) bana hak vererek söylediğinden utanmayacak mı?

Fuzûlî, rind-i şeydâdur, hemîşe halka rüsvâdur
Sorun kim bu ne sevdâdur, bu sevdâdan usanmaz mı?



Fuzûlî, (bir) aşk yüzünden çılgına dönmüş bir rind (gönül eri) dir. Bu yüzden de dâimâ dile düşmüştür. Ona sorun ki, bu ne biçim sevgilidir? Bu sevgiden hiç usanmayacak mı?

 
Üst