Genç Mücahitler Derneği Mensuplarına Çağrımdır

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy


Genç Mücahitler Derneği Mensuplarına Çağrımdır

Sevgili Genç Mücahitler,
Derneğinizin adından da anlaşılacağı gibi vatanın bütünlüğünü korumak ve bu topraklarda bağımsız ve egemen yaşamınızı sürdürmek kararlılığında olduğunuzu anlıyorum.

Yolunuz açık, bahtınız ak olsun.

Ancak bir abiniz ve bir büyüğünüz olarak halen yaşamakta olduğumuz belirsiz ve karmaşık olayları sizlerle paylaşmak ve olaylar karşısında uyanık olmanızı sağlamak için tesbit ettiğim olumsuzlukları yazmak istiyorum. Dikkate alırsanız sevinirim.

Malumunuz olduğu vechile Rumlar tarafından uzun yıllar Kıbrıs’ta yaratılan Enosis sevdası ile Rumlarla bir anlaşmaya varamamamız nedeniyle, halkımızın belirsiz bir yaşam sürmemesi için 15 Kasım 1983 tarihinde halk olarak bağımsızlığımızı ilan ettik. Devletimizi ilan eder etmez anavatan Türkiye devletimizi tanıdığını tüm dünyaya duyurmuş oldu. Hemen arkasından Bangladeş tanıdığını açıkladı ancak ABD’nin tehditleri sonucu tanımayı geri almak zorunda kaldı.

Buna rağmen bağımsız devletimiz 26 yıldır var olmaya devam ediyor. Elbette sonsuza kadar da var olması en büyük dileğimiz. İşte siz Genç Mücahitlere düşen görev, bağımsız devletimizi sonsuzluğa taşımak için var gücünüzle çalışmaktır.

Bu gün yaşadığımız olumsuzlukları ve sözde bizi idare edenlerin yaptıkları gafları sıralarken, sizden beklentim, bu olumsuzlukları ters yüz etmek için var gücünüzle çalışmanızdır.
İŞTE OLUMSUZ GELİŞMELER:

1. Cumhurbaşkanı Sn. Talat, Tek Devlet, Tek Egemenlik ve Tek Vatandaşlık kavramını görüşmelerin başından beri kabul ettiği için, anayasamıza ters düşmüş, ayrıca 19 Nisan’da halkımızın ortaya koyduğu iradeyi tanımadığını göstermiştir. Birinci tepkiniz bu duruşa olmalıdır.

2. Sn. Talat ve Rum lideri Hrsitofyas arasında yapılan görüşmeler sonucu Referanduma gitme kararı aldılar. Ancak lütfen dikkat ediniz çünkü bu kararın arkasında Kıbrıs Türk halkına hazırlanmış kocaman bir tuzak var. Sizin göreviniz bu tuzağın bilincinde olmak ve yapılması kararlaştırılan referandum söz konusu olduğu takdirde, ya HAYIR oyu kullanmanız ve halkımızı bilinçlendirmeniz, ya da Referanduma gitmemek ve oyunuzu kullanmamanız ve halkımıza da kullandırmamak için çalışma başlatmanızdır. Çünkü Talat- Hrsitofyas arasında varılacak Tek devlet, Tek egemenlik ve Tek Vatandaşlık kavramları yanında sözde varılacak anlaşmadan sonra ileride Rumlarla aramızda büyük anlaşmazlıklar yaşasak ve haklarımız eskiden olduğu gibi kısıtlanmaya ve hatta tamamıyle elimizden alınsa bile, halk olarak devletten ayrılma hakkımız olmıyacak. İşte bu Kıbrıs Türk halkına kendi eliyle kendi kuyusunu kazdırmaktan başka bir şey değildir. Bu oyuna gelmemek sizin başlıca göreviniz olmalıdır. Yani ucube devletin oluşması için referandum hakkımız olduğu halde, bu hakkımız, ayrılma irademizi ortaya koymamak için elimizden alınacaktır. Yani artık halk değil, sıradan bir toplum düzeyine indirgeneceğiz. İşte sizin göreviniz bu hileyi bilmek ve buna karşı çıkmaktır.

3. Bu gün Yeşilırmak Kapısı için yaşadığımız olaylar tam bir sahtekarlık örneğinden başka bir şey değildir. Yeşilırmak Kapısı başta Yeşilırmak’ta yaşayan vatandaşlarımızı ancak genelde KKTC halkını ilgilendirdiği de bir geçektir. Hal böyle iken, Yeşilırmaklılar kapının açılmasını istemdikleri halde, köylüler açılmasını istiyormuş gibi bir hava estirmek ve Rum lideri Hrsitofyas ile kapının açılması için karar alınması 21.ci yüzyılın en büyük sahtekarlığından başka ne olabilir ki? Hele yolun genişletilmesi için kanunsuz istimlak edilmesi düşünülen topraklar da cabası. Çünkü dedik ya, köylüler kapının açılmasını asla istemediklerini, köy seçmenlerinden toplanan imzalarla ortaya konduğu bir gerçektir.

4. İşte siz Genç Mücahitlerin bir başka görevi de hemen Yeşilırmak sakinleri ile irtibat kurmanız, onları dinlemeniz ve kapının açılmaması için elinizden geldiğince yasal eylemlerle karşı duruşunuzu ortaya koymanızdır.

Yeşilırmak kapısının açılması halinde, ileride yaşanacak olumsuz olaylar nedeniyle hem Yeşilırmak’ta yaşayan vatandaşlarımızın hem de genelde KKTC halkının büyük bir tehdit altında olacağını bir başka yazımda dile getirmeye çalışacağım.

Genç Mücahitler, yolunuz açık, bahtınız ak olsun. Ezan sesleri minarelerden eksik olmasın, ay yıldızlı bayrağımız bu ata emaneti topraklarda sonsuza kadar dalgalansın.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Genç Mücahitler Derneği Mensuplarına Çağrımdır

Muhterem Salih Mehmet Ersoy,
Kıbrıs Türk Toplumunun MAT dan bekleyebileceği bir şey kalmamıştır. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz meselinden hareketle MAT ın bu güne kadar yaptıkları, palikarya ile senkron tutan görüşme ve eylemleri ortadadır. MAT dan Türk'e fayda gelmez. Onun düşüncesi misyon görevini yerine getirmektir. Bugüne kadar ki düşünce, beyan ve eylemleri onun misyon ve yeri net olarak kendi ikrarları ile açıklanmış ve anlaşılmıştır. MAT ruma su sağlayan bir akarsu, bir dere gibi davranmaktadır diye düşünmek yanlış olmaz kanaatindeyiz çoğunluk Türk'ler olarak. O zaman yapılacak tek alternatif, yol veya tedbir olarak bu akarsuya bir bent yaparak, suyun önünü kesmek, ruma su gitmesini önlemek gerekir. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir Hukuk Devletidir. Anayasası, Kurumları, organları vardır. Bu organlardan birisi, Cumhurbaşkanlığı Kurumudur ve bu makam, işgal eden hali hazır kişi nedeniyle hastadır, topluma durumu, beyan, eylem ve görevleri itibariyle faydalı olmamakta, zarar getirmektedir ve hastalık akutlaşmış, tedavi edilemez duruma gelmiştir. O halde toplumun şifa bulması (!) için doktor, tedavi ve operasyon gereklidir. Bu kadar espriden, ama acı gerçekleri belirten espriden sonra sadede gelirsek iş hukuk devleti kuralları içinde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Yüce Meclisine, Sayın Eroğlu hükümetine kalmakta ve yapılacak Anayasal ve hukuki düzenlemelerle, Nus ile uslanmayan, tekdirden anlamayan bu kişiye hakkı olanı uygulamak ve yetkilerine yasal sınırlamalar getirilerek, sanal anlamda iyi bir kötek atmaktır. 19 Nisan seçimleri öncesi süreçte kendilerinden Kıbrıs Türk'ü adına çok şeyler bekleyerek, destek verdiğimiz UBP ve Sayın Eroğlu'ndan bunu istemek, hem Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbali ve Türk'lüğün bekası açılarından çok önem arz etmektedir. Bu UBP ve Sayın Eroğlu Hükümeti için bir vatan görevi olacak ve unutulmayacaktır. Nefis yazınız için saygılarla teşekkür ederim.
Kardeşiniz Bülent Baysal
 
Son düzenleme:
Üst