Gerçekleri Görebilmek Kurtuluştur

Fevzi Moray

New member
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
57
Tepkime puanı
0
Puanları
0






Değerli dost ve silah arkadaşlarım, gerçek Mustafa Kemal ATATÜRK sevdalıları , son zamanlarda bazı yazar ve çizerlerin güncel yaşanmışlıkları, eskiden uygulanan stratejilere bina ederek sunduğuna şahit olmaktayız..


Bu vesileyle özellikle www.asahaber.gen.tr ve bünyesinde bulunan sitelerde Sayın Yılmaz DİKBAŞ’ın “Kürt açılımı 1-2” adlı yazıları vatanperver insanımızı oldukça etkilemiştir..


Sayın DİKBAŞ’ın ilerlemiş yaşına rağmen vatansever olarak dile getirdiklerine saygı duymakla birlikte, hedef kitleyi istemeyerek de olsa yanlış yönlendirmekte olduğunu belirtmeliyim...


Çünkü, bu ve buna benzer açıklamalar, istemesek de gerçek hedefi gözden kaçırmamıza neden olabilir..


Bu sitelerde yazılarından ziyadesiyle istifade ettiğim sevgili dostlarım , ülkemizin aklı selim kişilerce yönetilmesinden yana olduğunuzu biliyorum..


Türk milletinin bağrından çıkmış kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin cengaver mensupları, sevgili dostlarım , uzatmadan konuya dönmek gerekirse Sayın Dikbaş’ın aşağıdaki sitede “Kürt Açılımı-1- 2” adlı yazısı yayınlanmaktadır..
Okumak için lütfen tıklayınız..
Link: http://www.ulusunsesi.net/modules.php?name=Kose_Yazilari&file=yazi_oku&sid=491


Sayın DİKBAŞ , yazısının bir yerinde ;


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün bundan doksan küsur yıl önce cereyan eden muharebe şartlarını dikkate alarak dile getirdiği:



“Eğer size Türk ulusunun yenildiği söylenirse, inanmayınız !..
Yenilen komutanlardır ! .. Biz Türkler, yenilmedik!, yüksek komutanlarımız yenildiler !” tespitini , günün şartlarına taşıyarak yaşanan başarısızlıkları , Türk Silahlı Kuvvetlerine ve onun bağrından çıkan komuta kademesiyle ilişkilendirmesi kanımca talihsiz ve zamansız bir beyan olmuştur..


Günümüzde ülkelerin Milli Güç Unsurlarından (MGU) yalnız biri olan Silahlı Kuvvetlerinin güçlü olmasıyla başarılı olunması, müracaat edilmesi söz konusu olmayan taktik BİR kural olarak tarih sayfalarında kalmıştır..
Ekonomisi , Teknolojik atılımları , Eğitim sistemi, Adalet vesağlık kurumu çökertilmiş bir ülkenin bağımsızlından nasıl söz edemiyorsak, Silahlı Kuvvetleri güçlü olan bir ülkenin de başarılı olacağından söz etmek abesle iştigal etmek olur..


Ancak Türk Milletine mahsus olan bir husus vardır ki, bağrından çıkardığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü; düşmana korku saçmakta ve emellerine ulaşmalarına engel olmaktadır..


Değerli dostlar, ülkemiz hakkında emelleri değişmeyen iç ve dış mihraklar yakın tarihimizde T.S.K' i yıpratmak , görevini yapamaz("Ülke'yi, içten ve dıştan gelecek saldırılara karşı koruma ve kollama") hale getirmek için amansızca mücadele vermektedir..
Unutmamalıyız ki tarihte 16 Türk devleti, içte çıkarılan isyanlara karşı mücadele verecek olan Emniyet ve Jandarmateşkilatının görev yapamaz hale getirilmesinin bir sonucu olarak yıkılmıştır..


Ülkede Emniyet ve Asayişi sağlayacak kuruluşlar görev yapamayacak şekilde yıpratılınca bu görevi kim yapacaktır?
Her zaman olduğu gibi tabii ki Türk Silahlı Kuvvetleri…
Biraz hatırlayalım isterseniz..
Bir yerde yangın çıktı , deprem oldu , köylerde hastalara(insan ve hayvan) bakılması gerekiyor, okulların onarımı, elektrik ve suyun köylere götürülmesi, hülasa canlının ihtiyaç duyduğu her türlü hizmet söz konusu olduğunda “gel Silahlı Kuvvetler…”


Ancak tarihimiz tetkik edildiğinde , görevi olmayan konularda bile yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen Türk Silahlı Kuvvetlerine böylesine yüklenmek , yapması beklenen asli görevlerinde zafiyete sebep olmaz mı?..


Değerli dostlar yukarıda tecelli eden görevlendirmelerin biraz insafsızca olduğunu en az benim kadar sizlerde bilmektesiniz..
Bu görevleri yapması gerekenler nerededirler??
Yoklar, zira Silahlı Kuvvetler hariç, diğer hayati kurumlar görev yapamaz hale getirilmiş , adeta iflas ettirilmiştir!!


Bu gün gurur duyulan ve etkin gücü ile tüm dış dünyayı tedirgin eden , dostlara huzur ve güven veren bir Silahlı Kuvvetlerimiz vardır.
Yıpratmak adına üzerinde baskı kurulan ve fakat çevrilen tüm dolaplara rağmen ayakta dimdik kalmayı başarabilen Silahlı Gücümüzle iftihar etmekten başka ne yapılabilir ki…
Ülkenin itibarını yüceltmek için mücadele veren , düşmanın kısa süre de emellerine ulaşma azmini kırabilen Silahlı Kuvvetlerimizi kimse görev yapamaz hale getiremeyecektir.. Hayallerini gerçekleştireceklerini sananlar, ideallerine hiç bir zaman da ulaşamayacağını çok iyi bilmelidirler..


Sonuç olarak: Bugün dimdik ayakta kalabiliyor ve ileriye ümitle bakabiliyorsak ,Türk Silahlı Kuvvetleri’ne borçluyuz..O nedenledir ki Ey! yıpratıcı kalem kullananlar!?; Vatan uğruna ölümü göze alabilecek insanları ve O insanları kazananları alt edemeyeceksiniz..
O fedakar ve yürekli insanlar ile akılcı mücadele etmeyi prensip edinmiş, daha da önemlisi Türk Milletinin bağrından çıkmış güzide kurumu kesinlikle yıpratamayacaksınız..


Zira yıpratılmaya çalışılan T.S.K; son 30 yılda dünyanın en İtibarlı, Bilgili, Donanımlı, ayrıca yurt savunması ile ilgili olarak kendisine tevcih edilecek her türlü görevi eksiksiz yerine getirebilecek imkan ve kabiliyete sahip hale gelmiştir.
“Bu tablo da Emperyalist güçleri ve içimizdeki vatan hainlerini son derece rahatsız etmektedir.”
En derin sevgi ve saygılarımla
Fevzi MORAY
E.P.KD.ALBAY
24 Ekim 2009




 
Üst