Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
“GİDEN”, STELYOS HİRATOS OLUNCA !!!
Evet değerli okurlarım. Olur da bu kadarına da ne denir, bir türlü kestiremiyorum. Aslında Hristofyas sahtekarı için bile, ne hikmeetse: “Kimyamız uyuşur” diyen Talat’ın bu davranışına şaşmamak gerek de; ölen Hristofyas da değil, kayın pederi Stelyos olunca; bağışlayınız ama bunu midemin kaldırmadığından maada, doğrusu kanıma da dokundu! Çünkü, Kıbrıs Türkü’ne soykırım uygulanmış 21 Aralık Aziz Şehitlerimizi anma töreninin hemen arkasından, bu yoldaş dediği Hristofyas’ın kulağına gitmesin; resimlerde veya ekranlarda görünüp de yoldaşı gücenmesin diye; yangından mal kaçırırcasına çelenklerini kaldırTmış olmalarını hatırladıkça daha bir zındık oluyorum doğrusu.
Buna da ‘cenaze’ mi derler bilemem de, cenaze diyelim; ancak benim kitabımda; toprağın 6 ayak altına konana, üzeri örtülene kadar yine de ‘gavuroğlu’; ne ise.. - İşte bu merasime Talat’ın eşi Oya’nın katılması değildir beni bozan aslında. Neden diyeceksiniz. Çünkü ölen, Oya hanımın vaz geçemeyeceği, her fırsatta ballı börek; çok yakın dostu ! Elsi’nin babasıydı. Hade ne ise dedik. Ha, İzzet İzcan’ın katılması ise bence normal. Emir eri gibi çantasını taşıdığı; Kilise girişlerinde, kapı dışlarında ve şurada burada ‘çuçucuk’ misali çıkmasını beklediği “İdolü”; efendisi diyelim, kayın pederini kaybetmiş; nasıl katılmasın; nasıl matem tutmasındı ki? O da önemli değil; çünkü o zaten kimliğine çoktan karar vermiş ve tarafını da birçok şekilde belirlemiş; onu da boş verelim! Bir de coğrafyasını da belirlese...
Ancak, 21 Aralık – Aziz Şehitlerimize olan borcumuzu, saygı ve şükranlarımızı sunmak için toplandığımız Şehitler Abidesi’nde konuşma yapmamış; tek kelime etmemiş; ve birçok ‘Aziz Şehitlerimizi Anma Törenleri’ne de katılmamış olan Sn. Talat’ın; üstelik, çelenklerin kondukları yerde en az yirmi dört saat kalmaları gereken; Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık çelenklerinin, törenin hemen ardından yangından mal kaçırırcasına kaldırTılmış olmalarını siz değerli okurlarıma da hatırlatmak istedim...
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Binbaşı Ahmet Duman’ın muhteşem konuşmasıyla mest olmuş; adeta kendimizden geçmiş; Aziz Şehitlerimiz’e olan ulvi görevimizi yerine getirmiş olmanın huzur ve mutluluğunu yaşamış ve Onları asla unutmayacağımızı, her zaman kalbimizde yaşatacağımızın taahhüdünü tekrar vererek biraz olsun huzura kavuşmuşken; Sn. Talat ve Sn. Soyer’in bu, acele çelenk kaçırma olayıyla hepimizin midesi alt üst olmuştu! Hele düşmüş Yunan yolcu uçağında hayatını kaybedenler için bayraklarımızı yarıya indirtmiş olmalarını hatırlamak kanımı doduruyor. Güneydoğu’da şehit edilmiş Mehmetçiklerimiz; Irak’ta ve Gazze’de katledilmiş yüz binlerce; milyonlarca din kardeşlerimiz için bir bildiri bile yayınlatmamış olduğunu siz değerli okurlarıma da hatırlatır ve kendilerini buradan tekrar tekrar kınar, şiddetle protesto ederim!..
Talat, Amsterdam’a iniş sırasında parçalanmış THY uçağında hayatlarını kaybetmiş kardeşlerimiz için bir bildiri yayınlayıp; bayraklarımızı yarıya indirir mi diye beklemiş olmak da beyhude tabii... Ne ise...
Sn. Talat’ın eşi Oya ile birlikte bu törene sadece bir aile dostu, efendim bir yoldaş sıfatıyla da değil muhakkak ki çünkü bu törene müsteşarı ve özel kalem müdürüyle katılmakla orada KKTC’ni temsilen bulunması; Hristofyas’ın kayın pederine göstermiş olduğu bu saygıyı; kendi şehitlerimize göstermeyişi; çoğu anma törenlerine teşrif etmeyip, go desinler misali bir çelenk gönderTmekle yetinmesi... Ve üstelik çelengi anıta koyacak bir temsilci bile göndermeyerek o görevi de orada herhangi bir vatandaşa bırakması – başımız üstüne, dee - doğrusu affedilebilinecek bir davranış olamaz ve bence, bu toprakları kendi canları pahasına bize VATAN yapmış Aziz Şehitlerimiz’e çok büyük bir saygısızlıktır.
Biz yaşayalım, biz özgür olalım; – kendiler de dahil üstelik – vatan sağ olsun diyerek; seve seve canlarını vermiş, toprağa girmiş aziz şehitlerimizin birçok anma törenlerine katılmayışı; ama yoldaşı Hristofyas’ın KAYIN PEDERİ Stelyos’un törenine koşması, ön safta yer alıp saygı duruşunda bulunması, tabuta çiçekler koyması doğrusu aziz şehitlerimize de; kolunu, bacağını, gözünü kaybetmiş kahraman gazilerimize de; dul kalmış eşlere, öksüz yetim kalmış şehit çocuklarımıza; yüreği kan ağlayan şehit ana-babalarına; devletimize; işgal ettiği makama ve halkımıza da büyük saygısızlıktır; hatta çok büyük hakarettir bence!!!
Talat kimdir; kimi temsil ediyor? Bu adam kime çalışıyor? Bu adamın mükellefiyetleri kimedir Allah aşkına? Aslında burada bunu niye sordum ki? Sn. Talat’ın kimler için çalıştığı; kimlerin çıkarlarını koruduğu; kimlere saygılı; kimlere saygısız davrandığı; kimlere doğru, kimlere yalan söylediği artık apaçık ortada iken hem de... Tekrar tekrar yazıklar ve de ayıplar olsun, başka şeyler yanında...
THY uçağında hayatlarını kaybetmiş kardeşlerimize buradan tekrar gani gani rahmet; aile ve yakınlarına da başsağlığı ve metanet dileklerimle. Ruhları şad, toprakları bol; yattıkları mekanlar nur, cennet olsun..
Amin.........
Seyyan Uzunoğlu
Cevap: “Giden”, Stelyos Hiratos Olunca !!!
Kanından şüphe ettiğim biri hakkında çok güzel ve 5 yıldızlık yazı..
Elinize dilinize sağlık...
Ama ben böyle biri hakkında yorum yazmayacağım...
Aslını inkar edenler benim muhatabım değildir...