Girne'den Yol Bağladık Anadoluya... - 4 -

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GİRNE’DEN YOL BAĞLADIK ANADOLUYA... - 4 -

Alper Faik Genç


ÇIKAN KISMIN ÖZETİ: Merkezimizin emrine göre ‘ATEŞ KES’e uyduk; ancak silahlarımızı B.Gücüne vermedik. Barış Gücü kalleşlik yaparak bizi Rum Kuvvetlerine teslim etti... Rum teröristler altı Karargâh Subayını esir kampından kaçırıp vurmaya götürdü... Son anda yetişen B. Gücü ve sorumlu Yunanlı Subay kaçırılanları geri Kampa getirdi...14 Ağustos 1974’de II’nci Barış Harekâtı Başlayınca durum kritikleşti... B. Gücü kampı Rumların insafına bıraktı...

Rumlar Kampa saldırıya hazırlandı... Tedbir almak zorundaydık...

KURTULUŞ PLANIMIZ:
Kampı kuşatan Rumların saldırması halinde, ana kapıya yığdığımız kırık iskemleleri binanın mutfağındaki dolu bir Tüp Gazla ateşleyip, yangın çıkarmak ve panikten yararlanarak dışa kaçabilenlerin yakın Rum evlerine girerek oradakileri, kamptakilere karşılık rehine alması... Ölmemek için öldürmeye hazır olmak ve ne kadar esir kardeşimizi kurtarabilirsek kurtarmak kararı aldık...

Ama iyi ki bu vahşi planımızı uygulamaya gerek kalmadan Mağusa’ya kadar gelen Türk Ordusunun önünden kaçan Rumlar Güneye gelmeye başlıyor... Larnaka’nın Rum Liderleri 15 Ağustos akşamı kampa gelip şu mesajı veriyorlar: ‘Biz Türk Ordusuna karşı tek bir mermi atmamaya kararlıyız... Siz artık serbestsiniz...Kamptan çıkıp evlerinize gidebilirsiniz’. Cazip görünen bu teklifi değerlendiren Komitemiz Barış Gücü Sorumluluğundaki kampı terk etmeme kararı alıyor... Evlerimize dönme, bir bakıma Rumların siyasi idaresine kabul anlamına da geleceğinden Rum Heyetine olumsuz cevap veriyoruz. Ancak artık top bizdedir...16 Ağustos 1974’ten sonra Larnaka adeta esir Kampından idare edilmektedir.

Korkudan, Şoktan korkan Rumlar... Nöbetçi Rum Polislerini bile kampın etrafından kaldırmışlar... Kamptaki arkadaşlar asfalt yola kadar çıkıp dolaşma fırsatı bulmuşlardır. Kamp etrafındaki Rum askerlerinin silahlarını kırıp, kendi Liderlerine küfrettiklerini görüyor,işitiyoruz..Kampa kadar gelen Girne’li Rumlar geride bıraktıkları evlerinin adreslerini vererek evlerini satmayı, kiralamayı veya takas etmeyi teklif edecek kadar durumu kabullenmişlerdir.

‘GÜVENLİĞİMİZİ CEHENNEMDE BİLE BULSAK ORAYA GİDERİZ’... Rum Polislerieşliğinde Kampa gelenyabancı Basın mensuplarından, Amerikan ‘Washington Star News’ Gazetesinin yazarıAndrew Borowiec’in yanıma yaklaşıp, ‘Herşeyi bırakıp Kuzeye geçecek misiniz? sorusuna, ben, ‘Bizim için en önemli şey güvenliğimizdir, Güvenliğimizi cehennemde bulsak, cehenneme bile gideriz’ diyorum. (All we want is security; if we find it in hell, w’ll go there’)... Amerikalı Yazar Andrew Borowiec daha sonra yayımladığı ‘”Akdeniz Düşmanlığı” adlı kitabında, benim söylediklerimi, adımı da vererek yayımlamıştır.

(BAK: ‘The Mediterranean Foe’ byAndrew Borowiec).

Gazeteciye Sn. Denktaşı görüp görmeyeceğini soruyorum..Olumlu cevap veriyor ve kulağıma fısıldayarak bir mesajım varsa aktarabileceğini söylüyor..Ben, bir öğretmen arkadaştan aldığım kağıt parçası üzerine: Sn. Denktaş’a, “Bizden endişe etmemesini, bizim tek endişemizin Rumların insafındaki ailelerimiz olduğunu, sabrımızın tükenmediğini, Mehmetçiği ve hürriyeti beklediğimizi yazıyorum ve son cümle olarak da, büyük harflerle, SİZ DAYATIN – BİZ DAYANIRIZ’ diyorum. Sn. Denktaş, benim kendisine yazdığım bu notu, beni merak eden Ankara’daki ağabeyime, 'Sami... bizden de selamlar' deyip imzalayarak gönderiyor...

”Kuzeyden doğan güneşin ışınları artık Güneyi de ısıtmaya başlamıştır..Güneşin 20 Temmuz 1974 günü Kuzeyden doğduğunu seyredemeyen Güneydeki Kıbrıs Türk’ü, evini, barkını, herşeyini bırakarak Kuzeyden doğan Hürriyet Güneşine seve seve koşmuştur..20 Temmuzun getirdiği birliği, 20 Temmuzun içimizden kazıyarak çıkardığı sevgiyi işte biz böyle tattık! Her Kıbrıslı Türk mutlaka değişik bir tadla tatmıştır 20 Temmuzu... Gazilerimize ve bizlere ne mutlu! Bu günleri mümkün kılan Şehitlerimize gönül dolusu minnet, şükranlar... Ellerimiz göğe açık dualar. Fatihalar..

Onlar muhakkak bizi ve yeniden Vatan yapılan toprakları daha yüce bir yerden izlemektedirler. Daha Nice 20 Temmuzlara... Nice 20 Temmuzlara...

(SON)

 
Üst