Gözler CTP'ye Çevrildi!...

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GÖZLER CTP'YE ÇEVRİLDİ!...

Uzunca bir süredir, ülkemiz gündemi UBP’deki gelişmelere takılıp kaldı!

Partinin 21 Ekimde yapacağı kurultaya kadar, hatta daha sonraki aşamalarda parti içinde önemli gelişmelerin, hatta kurultay sonuçlarına bağlı olarak belki de gündeme yeni bir kabinenin kurulacağını dahası erken bir seçimin dahi gündeme geleceğini söylemek mümkündür.

Açıkçası; bu güne kadar olanlardan ve parti içinde yaşananlardan sonra bu partide suların kolay kolay durulmayacağı ortada.

Doğrusu bu güne kadar UBP kurultayları hep hareketli ve canlı bir demokratik yarış içinde geçti. Ancak bu kez adaylar arasındaki yarışın her geçen gün irtifa kaybettiğini ve partinin büyüklüğüne yaraşır bir seviyenin kalmadığını teslim etmek gerek.

Gönül arzu ederdi ki; her iki aday arasındaki yarış bu denli çirkinliklere,hatta iddia edilen baskı ve dayatmalara, belden aşağı vurmalara kadar uzanmamış olsun.

Gönül isterdi ki; devletin olanakları parti kurultayı adına kullanılmamış olsun.

Ve gönül isterdi ki; adaylar arasındaki rekabet ve genel başkan seçilme girişimlerinde Türkiye’deki hükümetin adı karıştırılmamış olsun.

Çünkü sonuçta her iki aday da artı ve eksileri ülkeye ve bizzat UBP’ye hizmet vermiş siyasetçidirler.

Önemli olan ise adayların kimliği değil, UBP’nin birlik ve bütünlüğüdür.

Ve ülkenin, halkın ve devletin bu partinin varlığına ve gücüne duyduğu ihtiyaçtır.

19 Nisanda ortaya çıkan iradenin normal seçim tarihine kadar birlik içinde sürdürülmesidir.

Biz başından beri bu tarzda uyarılarımızı yapıyoruz ama, yaratılan bu toz dumanda, biz ve bizim gibi düşünenlerin uyarılarının duymazdan gelinmesi bir yana; kim kimi giyotinin altına sokacak hesapları her geçen gün çirkinleşerek artmaya devam ediyor.

Ne diyelim; muhalefetin iş kızıştırması ve kimi bakanlıklardan ödenekli kimi gazetecilerin de kendilerini ispatlama adına iş kızıştırmaları sonucu gelinen bu nokta inşallah ülkemizin zararına olabilecek bir takım sonuçlara yol açmamış olsun.

Aslında; ülkemizde siyasetin çivisinin söküldüğü; siyasi zemberekteki yozlaşmanın UBP deki vaziyetle sınırlı kalmadığı CTP’de yaşanan gelişmelerle iyiden iyiye ortaya çıkmış durumdadır.

Ne var ki; CTP her vesileyle “açıklık” tan söz etmekle birlikte hala bu partide Komünist dönemden kalma bir gelenekle hep kapalı devre siyasetin süregeldiğini görmekteyiz.

CTP de çok şeyler oluyor; ancak “kol kırılır yen içinde kalır” misali halkın bütün bu yaşananlardan zerre kadar haberi olmuyor.

CTP’deki en sıcak gelişme; Parti Meclisi’nin Genel Sekreter dışında tüm MYK üyelerini görevden almış olması. Dahası kimi MYK üyelerinin önceden istifa ettiği beyan ediliyor ama, bu istifalar basına sızmadığı gibi kimler olduğu ve neden istifa ettiklerini bilen de duyan da yok.

Bilinen tek şey yapılan resmi açıklama ile sınırlı.

Parti Meclisi toplantı yapmış ve mevcut MYK üyelerini görevden almış. Görevden alınan MYK üyelerinin yerine de yenilerin seçilmesi için toplantı çağrısı yapılmış.

İyi güzel de CTP bu ülkenin partisi ve bu ülkenin seçmenlerinden oy alıp parlamentoda ana muhalefet görevini yürüten bir parti.

Ne var ki; konu demokrasi, açıklık ve hesap verebilirlik olduğunda mangala kül bırakmayan CTP yönetimi böylesi bir toplu görevden alma konusunda halka doğru bilgi ve gerekçe sunmaktan neden kaçınıyor?

Yani açıklık diyorlar ama her şey deyim yerinde ise yorgan altında.

Şimdi; UBP deki her gelişmeyi didik didik eden yazılı ve görsel medyaya düşen CTP’deki depremin gerçek nedenlerinin peşine düşmek ve halkı bilgi sahibi kılmak olmalıdır.

Öyle ya; parti bunu yapmıyorsa, CTP’de egemen örtülü düzeni aralayıp halkın gözleri önüne sermek basın organlarının görevi değilse demokratik denetimi kim ve hangi organlar yapacak?
 
Üst