Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
GÖZLERİNİZİ KÖR, KULAKLARINIZI SAĞIR MI ETTİLER ?
Ülkemizde her Allahın günü ‘çözüm ve birleşme’ nutukları atanlar ve ülke sorunlarının çözümle halledileceğini dillerine pelesenk edenler;her nedense Güney Kıbrıs’taki ırkçı, faşist ve Türk düşmanlığına dayalı devlet destekli politikaları hep görmezden ve duymazdan geliyorlar. Hatta daha ileri giderek bu anti Türk faaliyetleri örtbas etmeye ve Türk kamuoyunun bilgisinden kaçırmaya çalışıyorlar. Yani halkımızı uçarak ‘ateşe giden’ kelebekler konumuna getirmek için elden gelen her gaflet ve ihaneti bilerek ve isteyerek sergilemeyi ’birleşme’ adına görev addediyorlar. Bunlar ülkemizdeki ulusalcı her hareketi isyankar ve saldırganlıkla karşı koyanlardır. Bunlar halkımızın bu topraklardaki milli varlık ve kimliğini ‘Kıbrıslılık’ sloganı altında yok etme girişimlerini görev sayanlardır. Bunlar Rum’u dost ve kardeş, anavatan Türkiye’yi işgalci ve asimilasyoncu olarak takdir edenler ve Türkiye’ye isyan bayrağı açanlardır.
Bunlar ‘Ayşe evine dön’ diyerek Mehmetçiğe karşı haçlı saflarında yer almaktan zevk ve keyif alanlardır. Bunlar milli eğitimdeki her milli ve manevi gelişmeyi, ‘Türkiye bizi daha çok Türk ve Müslüman yapmaya çalışıyor’ diyenlerdir. Bunlar ‘TMT’ ve ‘mukavemet’ kavramlarına şiddete başvurma dahil savaş açanlar ve ulusal mukavemeti genç nesillere ayrılıkçı hareket olarak takdim etmeye çalışanlardır. Partilerinin, sendikalarının, dernek ve birliklerinin adı ne olursa olsun Rum’un hizmetkarlığını ve etki ajanlığını yapanlar oyunlarını ve melanetlerini açık açık sergileyen ‘ar damarları’ kopmuş Rum ve emperyalist batı güdümlü örgütlenmelerdir. Bunlar UBP’deki iç kavga ve zafiyetleri ganimet sayıp ‘19 Nisan İradesi’ni ters çevirmeye çalışan son günlerin madrabazlarıdır.
Biliyorsunuz halen güneyde güya ‘barışçı ve Kıbrıs Türklerini dost sayan’ AKEL iktidarı bulunmaktadır. İşte bu, ‘ırkçı Ortodoks’ AKEL iktidarında bile ‘ırkçı eğitim’ politikası tam gaz devam etmektedir. Geçtiğimiz gün küçük bir haber olarak ulusal basınımızda yer aldı. Rum eğitim ve kültür bakanı, ilkokul, ortaokul ve lise müdürlüklerine gönderdiği iki ayrı genelgede EOKA müzelerinin ve mücadele yerlerinin okul gezileri kapsamına alınmasını emrediyor. Öğrencilerin tarihi yerlere gezilerinin ‘eğitimin kopmaz bir parçası olduğunu’ buyuruyor. Genelgelerde, ‘EOKA tarihi Anı Konseyi’nin talebi üzerine hazırlanıyor. Şu işe bakın siz; bizdekilerin taparcasına sempati besledikleri AKEL’in iktidar döneminde ‘Kıbrıs Türklerini yok etmek için her türlü yola başvuran EOKA Örgütü ve lideri Grivas AKEL tarafından kutsanıyor ve şu işe bakın ki, bizdeki sendikacıların güneydeki yoldaş ve yandaşları öğretmen sendikalarının gıkları bile çıkmıyor. Tam tersi bu genelgeleri uygulamayı kutsal bir görev sayıyorlar. Bizdeki öğretmen sendikaları bir ara güneydeki Rum okullarına bir ziyarette bulunmak ister. Bu istek bir ‘aide-i ziyaret’ olacaktı. Çünkü Rum öğretmen sendikaları bizim okullarımızı gezmişti. Bizim gafillerin Rum sendikalarından aldığı yanıt şu olmuştu; ‘güvenliğinizi sağlayamayız…’ Şimdi merak ediyorum, bizdeki barış ve birleşmeden yana sendikaların AKEL’ci eğitim bakanının EOKA’yı kutsayan ve Rum eğitiminin kopmaz bir parçası sayan bu ırkçı genelgelere de ‘sus pus’mu olacaklar. Gaflet ve dalaletin hatta ihanetin bu kadarı da olur mu Allah aşkına!...