Grevler ve Uyuyanlar

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GREVLER VE UYUYANLAR

Sendikalar grevi hak aramanın dışında kullanıyorlar mı diye bir düşünce geliştirmek gerekmez mi?

Bilindiği gibi işçi ve çalışanın özlük haklarını koruyup geliştirmek, çalışma yaşamındaki olumsuzluklara işverenin ilgisini çekmek ve/veya çeşitli sorun ve nedenlerden sendikaların eylem ve grev yapmaları olağandır. Bu tür girişimlerin Anayasal olduğu kadar yasal bir hak olduğu konusunda hemen hemen her kes hemfikirdir. Grevin ilan biçimi ve yöntemi konusunda benim kafamı kurcalayan temel bir ayrıntı var. Acaba greve giden sendikalar o iş kolunda bir referandum yapıyorlar mı? Çünkü grev kararı sadece sendika başkan ve yönetimin iki dudağı arasında olmamalıdır..


Grevcileri azmettirenler başınızı iki elinizin arasına alıp bir kere daha düşünün. Halkı cezalandırıyorsunuz? Başkalarını değil Halk bunu görüyor ve biliyor.


Sendikal yönetim sıkça gündeme taşıdığı eylem türleriyle; salt iktidarı yada işvereni cezalandırma için muhalefet etmeyi yeğler, muhalefet partisinin yapamadığını yapıp, iktidarı hırpalamayı amaçlarsa; kamu oyunun desteğini alma olasılığı da azalacaktır. Eğer bu gerçekten oluyorsa, Muhalefet partilerinin yerini sendikalar dolduruyorsa; ülkede muhalefet partilerinin geleceği açısından tehlike çanları çalıyor demektir.


Sendikal eylemlerin vekil olarak Meclise adım atma için araç olarak kullanıldığını bize CTP hep örnekledi. Bir dönem milletvekilliği yapan sendikacılar, yasa gereği aynı maaş üzerinden emekli oldular…


Öğretmen ve memurların sırtına basarak Meclise girdiler. Şimdi başkalarının ağız suyu akıyor sendika başkanlığından Meclise geçmek için. Bu yine bir memur, bir öğretmen ve hatta belediye Sendikası yöneticisi olabilir.


Halk sandığa sendikaları seçme için gitmeyeceğine göre muhalefet partilerinin sandıktan güçlü çıkma olasılığı azalacaktır. Neden derseniz? ‘vatandaş al birini çal ötekine diyecek’ başarılı hükümet edemeyenle, başarılı ve hakkıyla iktidara muhalefet edeni aynı kefeye koyacaktır. Bu da seçimlere katılımı azaltacak, siyasetin halk nazarında itibar kaybetmesini artıracaktır.


Ülkede irili ufaklı partilerden oluşan koalisyon dönemlerini gündeme getirecektir. Böylesi bir tablonun ülkenin, ekonomik, sosyal, siyasal istikrarsızlığını da beraberinde getireceğine kuşku yoktur.


Ülkeyi idare edenler dikkatli olunuz. Koltuk, sandalye makam merakı, gezme tozma hevesi derken; vekilliğinizin berhava olası işten bile değildir. Hele de halkın muhalefet görevi verdiği vekiller! Size de sözüm var.


İktidar başarısız olsun, sendikalar bağırsın, çağırsın grev yapsın nasıl olsa farsayı biz toplarız diyorsanız yanılırsınız. Başınızı devekuşu örneği kuma gömmenin sonucu muhalefet sandalyelerinizin Mecliste daha aşağılara düşme olasılığı gündemde. Zira 15kasım 1983’den günümüze Mecliste en pasif ana muhalefet görüntüsündesiniz. Oylarınızın Mecliste temsil edilen ve de edilmeyen partilere kayma olasılığı var. CTP-BG’nin üst yönetim ve diğer organlarının ‘e bebeğime e’ninnisiyle’ uyduğunu görmemek imkânsız.


Lefkoşa Belediyesi ve Başkanına gelince: Sn. Cemal Bulutoğluları’nın milletvekili, bakan, başbakan olması işten bile değil! Ne kadar yıpratılmak istenirse istensin Yerel Seçimler de Cemal Başkan %60 ‘üzeri oy almadı mı? Uzlaşmayı değil yıpratmayı, başkanı etkisizleştirmek için izine çıkarmayı düşünenler yanılıyorlar. Yasal dayanaktan yoksun olduğu savı da ortadayken!


Başkanın üzerine gidildikçe halk indinde yüceleceğini düşünmeleri ger ekmez mi? Kim diyebilir Cemal başkan Lefkoşalıya hizmet vermedi diye? Yıllardır kangren olmuş ‘belediye evlerinin tapu’ meselesini O çözmedi mi? herkese tapularını vermedi mi?


Mağusa yolu üzerinde söz verdiği konutları yapmadı mı? Belediye Sarayı, Salhane, Belediye Tarım Fidanlığı, Kapalı ve Çok Katlı Park Yeri, Belediye Tiyatrosu, sel felaketi sonrası yapılan köprü, projeleri ve dahaları… Onun imzasını taşımıyor mu?


Beyler lütfen, 51/1995 Belediyeler Yasasını başkana tanıdığı yetkiler çerçevesinde her türlü peşin hükümden uzak okuyunuz.


Yasa gereği kamu yararına projeler geliştirmedi mi? Alınan borçlarda Bakanlar Kurulunun sorumluluğu, Sayıştay’ın günahları var mı yok mu?
 
Üst