Güney Kıbrıs'ın Yeni Lideri Anastasiyadis...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GÜNEY KIBRIS'IN YENİ LİDERİ ANASTASİYADİS...

Türkiye, Kıbrıs sorununun çözümü için Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, bölünmüş adanın kıta sahanlığındaki doğal kaynakların kullanımı çerçevesinde hazırlanan yeni bir plan sundu.

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, planın üç alternatifli olduğunu belirtti. İlk alternatifin, birleşik Kıbrıs devletinin kurulması ve doğal kaynakların birlikte kullanılması olduğunu söyleyen Bakan Davutoğlu, “BM misyonu hızlandırılmalı ve taraflar bir an önce kapsamlı çözüm için bir araya gelmeli. Takvim çerçevesinde bu görüşmeler neticelendirilmeli. Bu doğal kaynaklar da yeni “Birleşik Kıbrıs’ın” olmalı. Türklerin de ortak olduğu yeni devlet bunu kullanmalı.” dedi.
İlk seçeneğin işe yaramaması durumu için Dışişleri Bakanı, “Müzakereler sürerken iki taraf ortak bir komite oluşturmalı ve bu kaynakların pazarlanmasını, çıkarılmasını birlikte yönetmeli.” alternatifini açıkladı.

Üçüncü seçenek ise İkinci seçeneğinin de olmaması durumunda Davutoğlu, adada “iki devletli çözüm” önerisini gündeme getirdi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitri Avramopulos’da bu teklifi, yazılı açık mektupla reddetti.

Zaten Davutoğlu’nun teklif ettiği ikinci ve üçüncü maddelerin gerek Yunanistan ve gerekse Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından kabul edilmesi abesle iştigaldir. Bunun böyle olduğunu Dışişleri makamında oturan Davutoğlu’nun bilememesi hayret verici bir şeydir.

Rum tarafı “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” bünyesinde hazmedemeyeceği hiçbir anlaşmayı kabul etmez.” Nedeni gayet basit… Rumlara göre onlar devlet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ise sadece Türkiye tarafından tanınan bir cemaat yönetimidir. Bu halde KKTC’ye devlet şahsiyeti tanımalarına ne gerek var.

Bir defa Rum tarafı müzakereleri ebediyen uzatma politikası güdecekdir. Ta ki KKTC’yi kendi bünyelerine katmak kendi midelerinde eritmek için Türkiye’nin bir zayıf anını beklemektedirler.

Yunan yayılmacılığı 1821 isyanından beri Megali İdea (Rumların Büyük Ebedi Umutları) sürmektedir. Sürmeye de devam edecektir. Megali İdea’nın 8. maddesi Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakıdır. Girit’in Yunanistan’a bağlanması işleri 1821 de başlamış ve fakat 1912’de gerçek anlamda Yunanistan ile birleşme olmuştur. Politik kazanç tahammül meselesine dayanır.

Bir devletin Dışişleri meseleleri Davutoğlu’nun hayalleri ile yürümez. Davutoğlu Dışişleri Bakanlığına başladığında yalancı pehlivan gibi şişinerek “Sınırlarımızda sıfır gerilim” diye işe başladı. Şimdilerde ise bütün sınırlarımızda müthiş gerilim var.

Davutoğlu’nun birinci madde olarak belirttiği “Birleşik Kıbrıs Devletinin kurulması ve doğal kaynakların Birleşik Kıbrıs Halkı tarafında kullanılması” konusunu kabul edebilirler. Ancak Yunan Dışişleri Bakanı konuyu da askıya almıştır. Yazılı karşı beyanatında “Davutoğlu içinde bulunduğumuz kriz durumunu aleyhimize kullanmak istiyor” şekliyle görüşmeyi dahi reddetmiştir.

Güney Kıbrıs’ta yeni seçilen ve Rum liderliğini eline alan Anasdasiyadis ise, bence Makarios’a bile taş çıkartacak nitelikte akıllı bir adamdır. Nedeni ise gayet basit… Annan Planı döneminde Rumların “Evet” demelerini sonuna kadar savunmuştur.

Anastasiyadis’in dediği gibi Annan Planında Rumlar da “Evet” deyip Birleşik Kıbrıs yaratılsaydı, her zaman söylerim şimdiye kadar Kıbrıs’ta ilaç için Türk kalmayacaktı.

Davutoğlu Rumlarla aşık atacak kadar güçlü bir politikacı değildir. Dünyanın tüm işlerine el atmasını marifet bilen, sonunda dediklerinin tam tersi olan AKP iktidarı ve onun Dışişleri bakanı Davutoğlu Kıbrıs davasına gölge etmesin başka ihsan istemez.

Kıbrıs Türk’ü 1878’den beri özgür kalma becerisini göstermişse, bu Davutoğlu veya AKP iktidarı sayesinde olmamıştır. Kıbrıs Türk’ünün özgür kalma karakteri onu bu günlere taşımıştır.

KKTC sonsuza dek yaşatılacaktır. Tüm politikacılara tavsiyem şudur. “KKTC’nin başka ülkelerce de tanınması için yapacağınız uğraşılar sizin ilk ve değişmez göreviniz olmalıdır.”

Tanınmış KKTC’nin doğal gaz hakları ise, onun deniz sınırları içindeki mutlak hakimiyeti altında olmalıdır, olanlardır.


Hoşça kalınız
2 Nisan 2013
Hüseyin LAPTALI

 
Üst