Halk İradesine İpotek Koymak ! ! !

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Halk İradesine İpotek Koymak ! ! !

12 Haziran seçimlerinden sonra gördüğmüz manzara evlere şenlik dersek abartmış olur muyuz?


Halk iradesinin sıfırla çarpıldığı bir ülkede insan haklarından, uluslar arası hukuktan ve demokrasiden bahsetmek acaba mümkün mü?

Halk iradesinin çöpe atıldığı bir ülkede ve sadece iki veya üç atanmışların aldıkları kararlar, vatandaşların hayatlarını şekillendirecek kadar güçlü ise, o zaman halkın iradesine başvurmak acaba neyin nesi oluyor, bunu anlamak çok zor.

Eğer bir veya birden fazla vatandaş suç işledikleri hususunda yasal makamlara bilgiler ulaştırılmışsa ve eğer bu vatandaşlar hakimlerin talimatıyla iki hatta iki yıldan fazla ceza evinde tutuklu bulunuyorlarsa, ve bu vatandaşları yargılayacak tüm deliller sözde bulunmadığı gerekcesiyle tutukluluk halleri devam ediliyorsa, ancak milletin iradesiyle bu vatandaşların masum oldukları inancıyla milletvekili seçilmişlerse, iki veya üç atanmışın bu vatandaşların ceza evinde kalmaları hususunda karar vermeleri acaba hangi insan haklarına, evrensel hukuka ve demokratik kurallarla uyum sağlandğı iddia edilebilir ki?

Milletvekili seçilen bu suçsuz insanlar, ( mahkeme kararı çıkmadan tutuklu dahi olsalar hiçbir vatandaşın suçlu olduğu kabul edilemez) halkın onayıyla TMMB’nde görev yapmak için seçilmişlerse, o zaman halk jurisinin iradesi mi geçerli, yoksa iki veya üç atanmışın verdikleri kararlar mı geçerli?

Kimse unutmamalıdır ki ceza evinde alıkonulmak istenen bu insanlar için karar verenler de birer seçmendirler. O zaman ben soruyorum, acaba sandıkta kullandıkları oyların hiçbir işe yaramadığını birileri dile getirmiş olsa, acaba bu iki veya üç hakimin verdikleri oylara hakaret teşkil etmez mi?

Bazı ülkelerde hakimler, hata yapmamaları için çok güzel düzenlemelerle adeta oto kontrol sistemi içinde karar verdikleri bilinen bir gerçektir.

İşte bu nedenle halkın içinden seçilen bazı vatandaşlar, ilgili mahkemenin jurisi olarak görev alırlar. Böylece hangi mahkeme olursa olsun, hakim karar vermeden önce mahkeme salonunda bulunan juri sözcüsüne, yargılanan vatandaşın suçlu mu suçsuz mu olduğunu öğrenmek için “Evet Juri Sözcüsü Jürinin Kararı Nedir, Sanık Suçlu Mu, Suçsuz Mu”?

Juri sözcüsü “Suçlu” veya “Suçsuz” dediği andan itibaren hakimin kararı da şekillenmiş olur.

Ancak gelin görün ki, 75,000 hatta 85,000’lere varan halkın iradesiyle verilen oylar, iki veya üç atanmışın hayır oyuyla milletvekili seçilen vatandaşların TBMM’ne gitmelerine ipotek konabiliyor.

Şimdi gerek CHP ve gerekse MHP’den aday olanlar ve halkın iradesiyle meclise gitmelerine onay verildiğine göre, milletin seçtiği bu milletvekillerine iki veya üç atanmış tarafından ipotek konabiliyorsa, o zaman bu iki veya üç atanmışın verdikleri oyların ne denli geçerli olduğunu sormak da her vatandaşın hakkıdır.

Lütfen kimse bizi yanlış algılayıp yanlı davrandığımız hususunda yargılamaya kalkmasın.

Çünkü iki veya üç atanmış, iki yıl ve hatta daha fazla bir süre içinde cezaevinde bulunan tutuklular için delil bulamamışsa, o zaman halkın iradesiyle suçsuz oldukları vurgulanan halk jurisine saygılı olmaktan başka bir tutum içinde olmaları, ne insan hakları, ne uluslar arası hukuk ve ne de demokrasi ile bağdaştırılması mümkün değildir.

Tek çıkar yol, “Türk Milleti Adına” verilen kararların Türk Milleti Adına verilmesidir.
 

LİMASOLLU

LİMASOLLU
Katılım
24 Ara 2008
Mesajlar
21
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Cevap: Halk İradesine İpotek Koymak ! ! !

İnsanoğlunun binlerce yıllık yaşam tarzı ile karşılaştırıldığında, bugünün insanları olarak biz, çok ahlaksız bir zamanda yaşıyoruz: Ahlakın gücü şaşılacak ölçüde zayıfladı ve ahlaklılık duygusu öylesine nazikleştirildi ve öylesine yükseltildi ki, onu neredeyse uçup gitmiş sayabiliriz. Bundan dolayı dünyaya geç gelen bizler için ahlak oluşumunun temel bilgilerini anlamak zor oluyor, buna rağmen onları bulursak, dilimize yapışıp kalıyor ve dışarı çıkmak istemiyorlar: Çünkü kulağa kaba tınlama veriyorlar! Ya da çünkü ahlaklılığa iftira eder gibi görünüyorlar!

Tan Kızıllığı / Friedrich Nietzsche
 
Üst