“Halkın Savcısı” son nefesinde TSK Mehmetçik Vakfı'nı düşündü
25.12.2012
Emekli Cumhuriyet Savcısı, avukat, CHP İstanbul Senatörü Mehmet Feyyat, TBMM tarafından verilen ölüm yardımında, mirasçılarına ödenecek miktarın yüzde 20’sini TSK Mehmetçik Vakfına bağışladı. Feyyat’ın el yazısı ile doldurduğu bildirimde TSK Mehmetçik Vakfı ilk sırada yer alıyor. Feyyat’ın, formun “yakınlık derecesi” başlıklı bölümünde TSK Mehmetçik Vakfı için kullandığı “ulusallığımın özü” tanımlaması dikkat çekiyor.
Mehmet Feyyat, Vecdi Çıracıoğlu’nun editörlüğünde 88 yıllık yaşam mücadelesini anlattığı “Halkın Savcısı” isimli anı – biyografi kitabının da yeni çıktığı 17 Temmuz 2012 tarihinde hayata gözlerini yumdu. CHP İstanbul Senatörü olması nedeniyle TBMM’nin yaptığı ölüm yardımından faydalanma hakkı bulunan Mehmet Feyyat, 1991 yılında kendi el yazısı ile doldurduğu ölüm yardım bildirimi ile TSK Mehmetçik Vakfına bağışta bulundu. Formun, “Ölüm yardımı ödeneğinin verilmesi istenen kimsenin adı soyadı” kısmına ailesinden önce TSK Mehmetçik Vakfını yazan Mehmet Feyyat, “yakınlık derecesi” bölümünde ise Vakıftan “ulusallığımın özü” şeklinde bahsetmesi dikkat çekti.
88 yaşında İstanbul’da yaşama gözlerini yuman Mehmet Feyyat doğum yeri olan Van’ın Gevaş ilçesine bağlı Metmanis Köyünde toprağa verildi.
Mehmet FEYYAT kimdir?
1924 yılında Van’ın Gevaş ilçesinde dünyaya gelen Mehmet Feyyat, Lise ve üniversite eğitimi süresince öğretmenlik yaptı. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra 1957 yılında Rize’nin Çayeli İlçesine Sulh Ceza Hâkimi olarak tayin olan Feyyat, Van ve İstanbul’da Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptı. 1969 yılında Çerkezköy Savcısı iken “yılın hukukçusu” seçilen Feyyat, dönemin iki ayrı Adalet Bakanı olan Yusuf Ziya Önder ve Hasan Dinçer’i “bir kuruş manevi tazminat” ödemeye mahkum ettirdi. 1973 yılında CHP’den senatoya seçilen Feyyat, o dönemde DİSK davası başta olmak üzere bir çok siyasi davanın avukatlığını üstlendi. Bilinen hukukçu profilinin dışında bir kimlik çizen Feyyat hakkında pek çok yazı ve değerlendirme bulunuyor.
Vecdi Çıracıoğlu tarafından kaleme alınan “Halkın Savcısı” adlı anı – biyografi kitabında Mehmet Feyyat şunları anlatıyor:
“1924 yılında, Aziz Nesin’ün ünlü kitabı ‘Yaşar Yaşamaz’ misali doğmuş, iki yıl sonra nüfusa tescil edilmişim. Dünyaya geldiğim günde başlamış olaylı yaşamım, hayret vericidir. Çok çılız ve zayıf bir çocuk olarak doğmuşum. Bir gün sonra nefes alışım bile fark edilmediğinden öldüğüm zannedilmiş, mezarımı hazırlamışlar. Ebeye sormuşlar, bu çocuk yaşıyor demiş, gömüleceğim mezar tekrar doldurulmuş, kefen bezimi de beşik bezi yapmışlar.” …
“Hayatım boyunca benim meziyetim budur. Ne savcılığı ciddiye aldım, ne de senatörlük müessesini. Sadece ortaokul, lise tahsilimi ve üç sene öğretmenliğimi ciddiye aldım. Bunun dışında üç sene de hâkimliğim var. Hâkimliğimi de ciddiye aldım. Savcılık ve senatörlüğü hep halk için kullandım. 'Devlet halkın altındadır' düsturunu daha lise yıllarımdan bu yana şiar edindim kendime. Benim görüşüm budur.”
http://www.mehmetcik.org.tr/duyurular_58.html