Hantepe Köyü Şehitleri

Şehir Öğretmen: Nesrin ÜNÜGÜR




Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunu olan Nesrin ÜNÜGÜR, öğretmenlik görevine 6.10.1993 tarihinde Diyarbakır Merkez Hantepe Köyü İlköğretim Okulunda başlamıştır. Bu görevde iken, 1.10.1996 tarihinde Hantepe Köyün'den kaçırılarak, köy dışında dört arkadaşı ile birlikte şehit edilmiştir.

Şehit Öğretmen: Mustafa Saadettin KÜÇÜK


5.10.1973 tarihinde Antalya İli Serik İlçesinde doğan ve bekar olan Mustafa Saadettin KÜÇÜK'ün babası Ramazan, annesi Naile'dir.
Erzurum Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümünü bitiren M.Saadettin KÜÇÜK, 9.9.1994 tarihinde Diyarbakır Merkez Hantepe İlköğretim Okulunda sınıf öğretmenliği görevine başlamıştır. Askerlik görevini tamamladıktan sonra, aynı okuldaki görevine dönen Mustafa Saadettin KÜÇÜK, 1.10.1996 tarihinde Hantepe Köyü'nden kaçırılarak köy dışında şehit edilmiştir.

Adı, Serik'te bir caddeye, Çandır Beldesi'nde bir ilköğretim okuluna ve Antalya'da Ulus Mahallesinde bir çocuk parkına verilmiştir.

Şehit Öğretmen: Cuma İBİŞ


1.1.1970 tarihinde Şanlıurfa İli Siverek İlçesi'nde doğan ve bekar olan Cuma İBİŞ'in babası Sabri, annesi Saadet'tir.
Diyarbakır Eğitim Yüksek Okulu Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu olan Cuma İBİŞ, Ordu İli Ünye İlçesinde görev yaptıktan sonra 14.7.1993 tarihinde Diyarbakır İline atanmıştır. Diyarbakır Merkez Hantepe Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni iken, 1.10.1996 tarihinde Hantepe Köyü'nden kaçırılarak, köy dışında dört arkadaşı ile birlikte şehit edilmiştir.

Şehit Öğretmen: Uğur GÖREN


12.12.1970 tarihinde İstanbul'da doğan ve bekar olan Uğur GÖREN'in babası Nuri, annesi Nadiye'dir.
Trakya Üniversitesi Eğitim Yüksek Okulu Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu olan Uğur GÖREN, 25.2.1994-27.5.1996 tarihleri arasında Yozgat'ta görev yaptıktan sonra 9.8.1996 tarihinde Diyarbakır Merkez Hantepe İlköğretim Okulu Sınıf Öğretmenliğine atanmıştır.

Bu görevde iken, 1.10.1996 tarihinde Hantepe Köyünden kaçırılarak, köy dışında dört arkadaşı ile birlikte şehit edilmiştir.

Adı,Kırklareli İli Lüleburgaz İlçesi Ahmetbey Kasabasında bir liseye verilmiştir.

“Gözleriniz açıktı sizi son gördüğümde, kanlar içindeydiniz, gözlerinizden vatan, bayrak, millet sevgisi fışkırıyordu. Bir şeyler öğretebilmek için buralardaydınız; kutsal kanlarınız ile Hantepe Köyünü suladınız. Aylardan Ekim’di kanlarınızı ektiniz yeşertmek için bir şeyleri Hantepe Köyünde...”

Şimdi vicdan azabı çekiyorsunuz değil mi OHAL Valisi? Jandarma Komutanı?...

Ya siz? 200 mevcutlu Hantepe Köyü korucuları? Bir mermi bile sıkmadınız gecenin karanlığını yırtmak için... Hantepe sakinleri?... Hantepe’li öğrenciler ya siz vicdan azabı çekiyor musunuz?

Affedin bizi öğretmenlerimiz; elimizden bir şey gelmedi, sizi sarıp sarmalayıp, o çok sevdiğiniz Ay-yıldızlı bayrak ile memleketlerinize göndermekten başka... (Gökhan BOZKURT)

Ruhlarınız şâd, mekânlarınız cennet olsun...

O günü hetırlıyorum,bol bol nutuk dinlemiştik,çok sinirlenmiştim.Bugün ise gözlerim kızardı.Allah hepsine rahmet eylesin.
Teşekkürler Çağatay.

Depresif Hayalet' Alıntı:

O günü hetırlıyorum,bol bol nutuk dinlemiştik,çok sinirlenmiştim.Bugün ise gözlerim kızardı.Allah hepsine rahmet eylesin.
Teşekkürler Çağatay.

Genişletmek için tıkla ...

Nutuk deyince aklıma şu yazı geldi paylaşmak istedim ne yazık ki artık nutuk dinlemelere alışmış bir toplum haline geldik...

İngiltere… Irak’ ta kaybolan iki askeri için zırhlı birlikleriyle koca bir hapishaneyi tüm dünyanın gözleri önünde yerle bir etti.

İsrail… Filistin toprakları içerisinde Hizbullah tarafından kaçırılan iki askeri için İsrail Gazze’ de taş üstünde taş bırakmadı. Bununla yetinmedi iki gün önce Lübnan’ ı karadan ve denizden kuşatma altına alarak hedef gözetmeksizin vurmaya başladı.Bölgeden gelen sağlıksız haberlere göre tamamı sivil 53 kişi hayatını kaybetti. Üstelik pervasızca bunun sadece bir başlangıç ve uyarı olduğunu, askerlerinin serbest bırakılmaması durumunda tepkilerinin daha da sertleşeceğini en yüksek perdeden duyurdu.....

Rusya… Irak’ ta dört diplomatını kaçıran örgüt mensuplarının infazını yapanlara on milyon dolar ödül vereceğini duyurdu ve Devlet Başkanı Putin Rusya Gizli Servisi’ ne olayın faillerinin öldürülmesi için talimat verdiğini açıkladı…

TÜRKİYE… 15 Ağustos 1984 tarihinden beri PKK/KONGRA-GEL terör örgütü Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere ülkenin her noktasında otuz beş bin insanın canını aldı. Markette alış veriş yapan insanlar, parkta oynayan çocuklar, eğitim için bölgeye giden öğretmenler, doktorlar… Hülasa toplumun her kesiminden insan bu terörden nasibini fazlasıyla aldı. En çok da vatan savunması için ellerini kınalayarak, davulla zurnayla bölgeye gönderilen Mehmetçikler.. Önceki gün BİTLİS’ te beş şehit verildi.. Ve dün tam yedi yiğidi “gök ekin biçer gibi” biçti vatan hainleri.. Şehitler kervanına Van’ dan bir de polis katıldı… Sadece son bir hafta içerisinde verilen şehit sayısı on üç… Dile kolay… On üç can…

Bu ülkeyi yönetenlere, yönettiğini zannedenlere, silahlı-külahlı bürokrasinin her bir ferdine soruyorum: Türk’ ün hayatı bir İsrail vatandaşından, bir Rus’ tan, bir İngiliz’ den daha mı az değerli.. Ya da Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör ve terörizm karşısında İNGİLTERE’ nin, RUSYA’ nın gösterdiği iradeyi göstermekten aciz mi?

Gazetelerde çarşaf çarşaf resimler.. Dışişleri Bakanı Abdullah GÜL İsrail ve Filistin arasındaki gerginliğin bitirilmesi amacıyla arabuluculuğa soyunuyor… Kabineden her bir bakan ağlamaklı ifadelerle İsrail’ in insanlık dışı katliamını kınıyor..

Eyvallah… Ama Allah aşkına bir Allah’ ın kulu da çıkıp ülkede sürüp giden adı konulmamış savaş için bir şeyler söylesin.. Filistin’ li çocuklara gözyaşı döktüğünü gözleri dolarak televizyon ekranlarında söyleyenler, çıkıp şehitlerimizin ardından da bir şeyler söylesinler… Filistin’ linin, Irak’ lının, Lübnan’ lının canı can da, yirmi yaşındaki fidanların canı can değil mi?
Gazeteler çarşaf çarşaf İsrail bombardımanını yazarda, on üç vatan evladının şahadetinin haber değeri yok mudur Allah aşkına…

Fidan gibi yiğitler daha ne kadar NUTUKLARA GÖMÜLECEKLER….?

Gaziantep’ de Şehit oğlunun ardından kafasındaki sorulara cevap arayan ve bunu sesli düşünen babaya bir yıl hapis cezasını verenlerin yüzleri kızarıyor mu acaba merak ediyorum…
Ekonomi yolundaymış… Enflasyon tek haneye düşmüş.. Milli gelir 10 bin dolar olacakmış….
Yere batsın sizin ekonominiz, enflasyonla mücadeleniz.. Benim her gün yüreğime ateş düştükten sonra, davulla zurnayla uğurladığım yiğitler soğuk tahta tabutlar içinde geri geldikten sonra milli gelirim değil on bin yüz bin dolar olsa ne kıymeti var?

Benim için büyük devlet olmanın ölçüsü budur… Dünyanın öbür ucundaki vatandaşının hakkını koruyabiliyor musun işte o zaman büyük devletsin…
Gerisi laf-ı güzaf….

Söylenecek çok söz var ama boğazım dokuz düğüm…

Şehitlerimize Cenab-ı Hak’ tan rahmet, YÜCE TÜRK MİLLETİNE METANET ve yöneticilere de DİRAYET niyaz ediyorum…

Irak denen luzumsuz coğrafyada tamamı iyi yetişmiş ve silahlı askerlerimize vur emri veremeyen Ankara ahalisi nasıl ölecekler merak ediyorum.Sonu çuvalla biten bu olayda gururu kırılan bir TÜRK olarak yaşananlar için sorumluları hiçbirzaman affetmeyeceğim.Ben kalbime kabul etmiyorum, diliyorum ki toprak da kabul etmez bedenlerini.

.............................................................TTKvY

Göktuğ'un verdiği İngiltere ,İsrail ve Rusya örnekleri bize ders olabilir mi acaba?(yine Göktuğ'un söylediği gibi boğazım dokuz düğüm,yazımın tamamına yakınını sildim)Biz maaş ödeyip VIP muamelesi yapıyoruz.Bir de süper emekli oldular mı değmeyin gitsin!