Hasan Tahsin (Ssman Nevres) 1888-1919

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
HASAN TAHSİN (OSMAN NEVRES) 1888-1919




15 Mayıs 1919 Perşembe günü, Yunanlılara ilk kurşunu atan Hasan Tahsin, o tarihden 31 yıl önce 1304'de (1888) Selanik'de doğdu. Ona Osman Nevres adını verdiler. Hasan Tahsin takma adını 1914'de Buxton kardeşleri vurmak için Romanya'ya gittiği sırada almiş ve bir daha bırakmamacasına benimsemiş.

Babasının adı Recep, annesinin adı Rabia'dır. Rabia, Recep ağanın ikinci karısıdır. Osman Nevres'in bu evlilikden Binnaz ve Melek adlı iki kız kardeşi olmuştur. Babasının ilk evliliğinden de Mehmet Recep adında bir ağabeyi vardır.

Öğrenim çağına gelince, Atatürk'ün de okuduğu Şemsi Efendi okuluna gönderildi. Daha sonra, yine Selanik'deki Feyziye Mektebi'ne gitti. Mektebin müdürü daha sonraları ittihat Terakki'nin Maliye Nazırlığını yapacak olan Cavit Bey'di.

Osman Nevres, zeka ve çalişkanligi ile Cavit Bey'in dikkatini çekmiştir. Daha sonraları ailesi ticaret yapmak için Istanbul' a yerleşmesine rağmen Osman Nevres gitmeyerek, Cavit Bey'in gözetimi altında kaldı.

Okulu tamamlayınca, ülke sorunlarıyla ilgilenmek, siyasetiyle ugraşmak hevesiyle istanbul'a gelir (1907).

1909 ve 1914 yılları arasında Fransa'ya gider. Paris'de Sorbonne'a kaydolan Osman Nevres, "siyaset bilimleri" eğitimi görmeye başladi. Burada Belçika'lı sosyalist Emile Vandervelde'nin konferanslarını izlemiştir.

1914'ün ilk aylarında istanbul'a dönmüş olduğu yönünde bulgular vardır. Sorbonne'un siyasal bilimler bölümünü bitirdiğine ilişkin hiçbir bilgi elde edilememiştir.

Istanbul yıllarında ittihat ve Terakki hükümeti ile galişti. Daha sonraları kurulan Teşkilat-i Mahsusa'ya ittihat ve Terakki tarafından verilen ve Balkan ülkelerini, ülke aleyhine kişkırttigi öne sürülen Buxton kardeşler suikastında görev aldı.

Bu görevlendirme Teşkilat-i Mahsusa tarafından mı yoksa Osman Nevres (Hasan Tahsin)'in kendisi tarafından mı üstlenildiğine dair bir bilgiye ulaşılamamiştir.

Hasan Tahsin adını ilk kez bu görevlendirmede kullanmiş daha sonraları izmir'de yaptığ çalişmalarda da tamamen bu ismi benimsemis. ve kartvizitlerini de bu §ekilde bastirmiştir.

Gerçek Hasan Tahsin ittihat ve Terakkinin illegal çaliştiği yıllarda vurucu güç olarak çalişan kadroda bulumuş daha sonraları legalleşen örgütle beraber, örgüte verdiği zararlardan dolayı öldürülmüş bir başka şahistir.

Osman Nevres Romanya'da yapacağı çalişmalarda gizlilikten ve deşifre olmamaktan dolayı bildiği bu ismi kullanmiş ve Romanya'da bu isimle bulunmuştur.

2 Ekim 1914'de ki suikast girişiminde başarılı olamamiş, Buxton kardeşlerin biri yara almadan, diğeri hafif yaralarla kurtulmuştur.

Yakalanan Osman Nevres (Hasan Tahsin) Biikres/de bir hapishaneye konulmuştur. Uzun süren sorgulama ve duruşmalardan sonra, Hasan Tahsin (Osman Nevres), 5 yıl kalebentliğe mahkum oldu. Hasan Tahsin'in bir mektubunda da belirttiği gibi bu gibi suçlara Romanya mahkemeleri 20 yıl kürek cezası vermektedir. Bu cezadan suikastın fazla önemsenmediğini söyleyebiliriz. Hasan Tahsin ittifak kuvvetlerinin Romanya'ya saldırması ve Biikresi ele geçirmesi ile 8 Aralık 1916 da hapisden kurtulmuştur.

istanbul'a geri döndükden sonra ittihat ve Terakki tarafından 1917 yılının ilk baharında isviçre'ye gonderilmiştir. Burada sürgündeki aydınlarla çeşitli bağlantılar gergekleştirdikten sonra 1917'nin sonlarında istanbul'a dönmüştür.

1918'in ortalarında, gazete çıkarmak için izmir'e gelmiştir. Buraya gelişi ile birlikte Hasan Tahsin adını tamamı ile kullanmaya başlamiştir.

izmir'de bulunduğu yıllarda daima koyu renk elbiseler giyiyordu. Tek bir kez olsun, onu başında fesle İzmir sokaklarında dolaşirken gören olmamiştir. Frenk mahallesinde iki katlı tipik bir rum evini kiralamiştı. Bu ev Birinci Kordon'daki Sporting Kulüp'ün birkaç sokak arkasına düşüyordu.

izmir'de Mondoros Mütarekesini izleyen günlerde Hukuk-u Başer (insan Hakları, 11 Kasım 1918) adında bir gazete çıkararak mücadelesini bu yönde sürdürmeye başlamiştir.

Hasan Tahsin iki üç ay boyunca bu gazetede sanıldığı gibi ateşli ve yurtsever yazılar yayinlamiş degildir. ilk başlarda direnmeden değil, büyük devletleri kızdırmadan ve onların gözüne hoş görünmekle ülkeyi esenliğe çıkarabilmenin yolundadır. Daha sonra bu düşüncesinden vazgegmiş ve çok ateşli yazılar yayinlamiştir.
 
Üst