Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Yazımın başlığında ifade etmiş olduğum tahmin gerçekleşir mi? Bir yıl öncesinden böylesine iddialı bir öngörüde bulunmak doğrumudur? Bu süreci yaşayarak öğreneceğiz…
Ancak bu öngörümün temelinde iki önemli gerçek vardır!
Birinci gerçek:

Eylül 2008 tarihinde başlayan Kıbrıs müzakerelerinde, bu güne kadar taraflar arasında yapılan karşılıklı görüşmelerde çözüme yönelik olumlu bir adım atılmamış, tam tersine her görüşme sonrasında Rum’ların adanın tek hâkimi oldukları ve çözümün ancak onların öne sürdükleri koşullar temelinde gerçekleşebileceği ortaya konulmuştur. Bir başka deyişle, çözüme ulaşılabilmenin yegâne şartı; Rum anayasasının, Rum’ların temsil ettiği tek devlet yönetiminin, Rum’un anladığı şekli ile egemenliğin ve Kıbrıslılık kimliğinin kabul edilmesi gereklidir! Tüm bu sıraladığım teslimiyetlerde yetersizdir! Çünkü çözüme ulaşılabilmenin önemli bir dayatması da, 1974 sonrasında güneye giden Rumların; tekrar eski yerlerine dönebilmesidir! Tüm bu sıraladıklarımın içerisinde Kıbrıs Türk Halkının hiçbir kazanımı yoktur, daha doğru bir ifade ile Kıbrıs Türk Halkına adada yaşam hakkı yoktur!
İkinci gerçek ise:

Haziran 2012 tarihinde, Güney Rum kesiminin AB dönem başkanlığı görevini devir alacak olmasıdır. Rumlar bu başkanlık döneminde, AB’nin Kıbrıs konusundaki dayatmalarında önemli görevler üstleneceği gibi Türkiye’nin AB ile yürütmüş olduğu müzakere sürecinde de, Türkiye’ye karşı pek çok konuda engelleyici bir tutum sergileyebilecektir! Yanlarına bir de Yunanistan’ı aldıkları düşünülecek olursa; Türkiye’yi hem müzakerelerin devamında, hem de Kıbrıs konusunda bir hayli zorlu bir süreç beklemektedir!

Yaklaşık üç yıldan beri devam eden Kıbrıs müzakerelerinde, bugüne kadar taraflar arasında çözüme giden hiçbir konuda anlaşma olmamıştır! Geçen bu süreçte, her iki tarafta da cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler yapılmış. Cumhurbaşkanları ve hükümetler değişmiş, güneyde ve kuzeyde iktidara gelen partiler, bu süreçte baş müzakerecileri desteklemiş, kendi anavatanlarından destek almışlar; kısacası adada her iki tarafta kendi doğrularını karşı tarafa kabul ettirebilmek adına değişik stratejiler uygulamışlardır.

Bu süreç BM ve AB tarafında da aynı şekilde gelişmiştir. AB’nin genişlemeden sorumlu dönem başkanları, BM Genel Sekreterleri ve adada ki özel danışmanları da değişmiştir…

Bu kadar değişikliğe rağmen, adada değişmeyen yegâne şey; Kıbrıs’ta iki ayrı halkın ve bu halkları temsil eden iki ayrı yönetimin varlığıdır. Mevcut bu durum asla değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir…

1878 yılından beri devam eden bir başka gerçek de, adanın bir şekilde Hıristiyan âlemini temsil eden dünya devletlerinin istedikleri bir şekilde ve kendilerini temsil eden bir yönetim tarafından idare edilmesi, kendi çıkarlarına hizmet edecek bir şekilde kullanılmasıdır. Bu güne kadar uygulanan çözüme yönelik tüm çabaların içerisinde bu çıkar hizmeti var olmuştur ve var olacaktır!

O halde bunca olumsuz görüntülerin yaşandığı ve istendiği bu adada, kalıcı bir çözümden söz etmek ne kadar doğru olabilir? Kıbrıs Türk Halkının ve Türk Milletinin hiçbir talebinin kabul görmediği ve görmeyeceği Kıbrıs konusunda, bu güne kadar yürütülen müzakereler sürecinden her hangi bir sonuç çıkmayacağı da, apaçık ortadadır.

Tüm bu sıraladığım gerekçeleri göz önüne aldığımızda, yazımın konu başlığını bir kez daha tekrarlayacak olursam…

Haziran 2012 tarihi; Kıbrıs müzakerelerinin son bulacağı tarihtir! Çünkü bu tarihten sonra AB dönem başkanlığı görevine başlayacak olan Güney Rum kesimi, Yunanistan ile birlikte, Kıbrıs konusunda ne Kıbrıs Türk Halkına, ne de Türkiye’ye çözüme yönelik olarak bu konuda asla herhangi bir taviz vermeyecektir. Aslında onlar için yıllardan beri süregelen bu müzakereler, Kıbrıs Türk Halkını bezdirerek dayatmış oldukları tüm teslimiyetlere evet denilmesi için sadece bir zaman kazanma oyunundan başka bir şey değildir. O nedenle Rumlar dönem başkanlığı görevini devir aldıkları Haziran 2012 tarihinden sonra bu konuda daha da katılaşarak, Kıbrıs konusunda daha fazla taviz isteyecekler ve Türkiye’ye Kıbrıs ile ilgili olarak, AB görüşmeleri kozunu gündeme getirerek, daha çok şantaj yapacaklardır…

2013 yılında ise Güney Rum kesiminde yeni bir cumhurbaşkanın seçilmesi süreci yaşanacaktır. O halde önümüzdeki döneme baktığımızda, Kıbrıs konusunda kaybedilen bunca zamanı da dikkate alarak; Yunanistan destekli Güney Rum Kesiminin adayı ele geçirme planları karşısında, bu uzlaşmaz ikiliye, Türkiye’nin vereceği tek bir yanıt kalmıştır:

‘’ Bu güne kadar tüm iyi niyet çabalarımızla çözüme yönelik ortaya konulan hiçbir öneri Ne Yunanistan ve ne de Güney Rum kesimince kabul görmemiştir. Bundan böyle BM zemininde bu sürecin devam etmesinin de bir anlamı kalmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, Kıbrıs Türk Halkının adada ki statüsünü temsil eden K.K.T.C’nin uluslar arası camiada tanıtılması için gereken çaba gösterilecektir.’’

İnanınız ki, tırnak içerisine almış olduğum bu söylem, tarafımızdan dünya kamuoyuna duyurulduğu andan itibaren, o kendisini adanın tek hâkimi sanan Rum’ların ve iş birlikçisi Yunanistan ve tüm Hıristiyan âleminin tüm dirençleri bir anda yok olacaktır…

Yeter ki bizler en haklı olduğumuz Kıbrıs konusunda yeteri kadar kararlı olalım ve bu kararlılığımızı güçlü bir şekilde tüm dünyaya duyuralım...


Atilla ÇİLİNGİR
18 Nisan 2011

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Değerli silah arkadaşım Atilla Çilingir, yine önemli bir uyarı yapmış, dikkatli ve tedbirli olmadığımız takdirde önümüzün tehlikelerle dolu olacağını belirtmişsiziz.. Öncelikle Ana ve Yavru Vatan da akılları durduracak gelişmeler olurken bizleri uyandıran, hedefe kitlenmemize imkan veren bu son derece önemli yazınız için sizi yürekten tebrik ediyorum.

Doktorun hastalandığı bir yerde ,hastanın doktora bakması nasıl mümkün değilse, l2 Haziran 2011 seçimlerini, Ana Vatanda , bağımsızlık mücadelesi veren Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK sevdalıları kaybettiği takdirde , Yavru Vatanın istikbalini kelimelerle ifade etmeye yüreğim dayanmaz.

Yani demek istiyorum ki, 13 Haziran sabahı Türkiye'de rüzgar çıkmışsa yavru vatanda fırtına kopar. Değerli silah arkadaşım Atilla Çilingir'in isabetli önerisine kulak asılmadığı takdirde ,Türk ulusunun muhteşem tarihine kara bir sayfa ilave edilirken , Yavru Vatanın tarihten silineceğini ifade etmek abesle iştigal olmaz.

Sonuç olarak; "Site Yönetimince" , daha evvel olduğu şekilde , bu önemli yazının da habere hasret kalan Türk ulusuyla paylaşılmasının çok büyük yararları olacaktır..
En içten sevgi ve saygılarımla...
Fevzi MORAY

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Değerli Gazi Komutanımız Sayın Atilla ÇİLİNGİR,

Önümüzdeki günlerde Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sıkıntılı sürece gireceği konusunda yaptığınız tespitlere ve endişelere aynen katılıyorum. Şurası net olarak bilinmelidir ki, Kıbrıs için çözüm planı ABD nin masasında durmaktadır ve bu planda birleşik Kıbrıs yoktur.

ABD tarafından yönlendirilen tüm gelişmelere bakıldığında, ülkeleri mümkün olduğunca küçük parçalara bölerek ayırmayı kendine ilke edindiği görülecektir. Bu Irak'ta böyledir, Yugoslavya'da böyledir, Azerbeycan'da böyledir ve Libya'da da, Suriye'de de, Türkiye ile Kıbrıs'ta da böyle olması hedeflenmiştir. Bölünmeye değer her parça ABD için ileride kullanılacak değerli bir hazinedir. Hayatta kalma politikasını hep bu dengeler üzerine inşa etmiştir.

Bu nedenle ABD planına göre Kıbrıs asla bir daha birleşik Kıbrıs olmayacaktır. Her iki tarafta çeşitli unsurları kullanmaya devam edecektir. ABD nin masa üstünde duran planda Maraş bölgesini üs olarak kullanma karşılığında, 1974 öncesi nufus oranını da dikkate alarak bir kısım KKTC toprağını Güney Kıbrıs Rum kesimine sus payı olarak vermek olduğunu, diğer taraftan sıkıntılarından bunalmış KKTC ni tanımanın var olduğunu düşünüyorum.

Yaşanan gelişmelerde baş aktör Yunanistan ve GKRK gibi gözükse de arka planda tasmayı elinde tutan ABD hep var olacaktır.

Yazınızın son paragrafında belirttiğiniz gibi Türkiye'nin yanıtı büyük önem arzetmektedir ve gündem maddesi olsun veya olmasın her platformda bu dile getirilmelidir.

Saygılarımla

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Değerli Silah Arkadaşım
ve Sevgili Kardeşim Moray,

Her zaman olduğu gibi Kıbrıs konusunda ki hassasiyetini, yazıma yapmış olduğun değerli yorumun ile bir kez daha belirtmişsin teşekkür ederim...
Site yönetiminden bulunmuş olduğun talebe gelince, artık benim senin yazdığın yazılar bu otağda yeteri kadar önemsenmiyor! O nedenle, bu hususta talepde bulunma lütfen...
Zaten benim ve senin yazılarını takip eden okurlarımız, burada olmasa bile yazılarımızın yayınlandığı bilinen gazeteler ve diğer haber sitelerinden yazdıklarımızı okuyorlar ve takip ediyorlar. Bu siteden takip etmemişler o kadar önemli değil!
Yine de bu hassasiyetin için sana yürekten teşekkür ediyorum...

Sevgiyle selamlıyorum değerli kardeşim.
Atilla ÇİLİNGİR

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Bu yazışmaları sitenin yöneticileri galiba daha fark etmedi.

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Aslında bu yazışmalara karşı sesiz kalmayı düşünmüştüm ama bakıyorum ki sadece burada değil mail olarakda bana bu konu hakkında yazılan Fevzi Moray ve Atilla Çilingir'in cevapları yüzünden değişik ve farklı içerikli mailler gelmeye başladı ve burada yine konuya cevap yazan M3hm3t kardeşimiz gibi bir açıklık getirilmesi istenilmektedir.

1. Fevzi Moray’ın cevabına gelince, onu kendim bizzat telefonla aradım ve görüştüm ama buradan kendisine bir daha cevap yazmamı isterse benim için sorun değil, umarım kendisi içinde bir sorun olmaz ancak telefonda söylediklerimi burada yazmam pek uygun olmayacaktır.

Tek bir ricam olacak, bu aralar gerçekten çok daha önemli işlerim var, 10 - 15 gün bana müsaade edilmesi gerek ancak boş zamanımda bu tür işlere fırsat bulabiliyorum.

2. Atilla Çilingir’in yazısına gelince tek bir şey söylemek istiyorum “Gerçekten cevap yazmamı ister misiniz”?

Cevabı burada konuya cevaben yazmayı değil, daha çok direkt olarak otağa “Açık Mektup” olarak koymak benim için daha anlamlı olur, ondan sonra bir daha hiç kimsenin bana bir şey soracağını sanmıyorum.

O Mektupta, sadece buna değil, herkes her şeye bir cevap alabilir ve tek bir kalemde her şey aydınlığa kavuşur.

NOT: Mail olarak bu yazıya cevap vermenize gerek yoktur söyleyecek, yazılacak ne varsa lütfen burada yazılsın ve burada çözülsün, bunu burada konuşmayı, ben istemedim bunu sorun haline getirip bu konu altında cevap olarak yazanlar istedi…

Yola çıkmak değil, yolu bitirebilmektir önemli olan.​

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Benim de bu konuya yazacağım çok şey vardı ama GökTürk ağabeyden ses çıkmadığı için kararsız kaldım ve ilk adımı beklemek istedim.

Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi derler.

Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek... Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.

Bu otağda herkes eşittir ve şimdiye kadar kimse başka bir yazarın yazısı mail atıldı yâda atılmadı diye taraf tutarak kulis yapmadı, yapılanmaların sebebini biliyoruz ama burada bu detaylara girmek bize değil artık sizlere düşer ama zannederim ki artık ok yaydan çıkmıştır ve birileri sonuca katlanılacaktır.

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Sevgili GökTürk,

Açıklaman için teşekkür ederim. Sayın Atilla Çilingir komutanımızın neden sitem dolu bir yazıyı yazmaya gerek duyduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Kaldı ki sesini duyurabileceği, Kıbrıs'a sevdalı olan ve dev bir arşive sahip olan bu siteden daha iyi bir siteyi ben mümkün görmüyorum. Dolayısı ile açıklamayı sizden önce komutanımızın yapmasını beklerdim. Açıklaması gereken taraf site yönetimi değil, sitem yazısının sahibidir. Bu nedenle m3hm3t üyemizin uyarısı yerinde olmamıştır. Elbette bu sayfayı herkes görmektedir. m3hm3t üyemiz bilmelidir ki bazen susmakta çok şeyler anlatır. Susmanın manasının yazıya dökülmesinin gereği yoktur. Elbette arif olanlar anlamaktadır.

Sitede herkes istediği gibi yazı yazabilmektedir. Herhangibir kısıtlama da söz konusu değildir. Ancak bu sitenin al gülüm ver gülüm sayfası olmadığı da herkesce bilinmelidir. Bu nedenle birilerinin kalemşörlük veya silahşörlük yapmasına da gerek yoktur.

Bu sayfada yazılan her yazı haddini aşmadıkça, hakaret etmedikçe, benim için bir değerdir. Kişi bu davranış biçimiyle takdire layık görülür veya görülmez. Saygıyı ve sevgiyi insanlar kendileri yaratırlar. Yapılan hizmet için kimsenin bir diyet istemeye veya milletin tepesine oturmaya hakkı yoktur. Kendini millletin tepesine oturmaya layık görenlerin ne olduğu açıktır. Kendini milletin tepesine oturmaya layık görenler veya oturduğunu sananları, milletin nereye oturttuğunu ne yazık ki kör gözleri görmediği gibi, kendisi hakkında söylenenleri kulaklarının dibinde de bağırsanız sağır kulakları duymayacaktır.

Site yönetiminin Atilla Çilingir komutanımıza en büyük değeri verdiğini görebilmek için alim olmaya hiç gerek yoktur. Her yazısı bizim için bir değer, bir kazanç olmuştur. Ne olmuştur da komutanımız bu hisse kapılmıştır. Önemli olan budur. Bu nedenle siteminde haklılığını ve haksızlığını yazacağı cevabı belirleyecektir.

Törede haddin kimlerce kimlere bildirilebileceği ve hüküm vermenin kimlere ait olduğu gayet açıktır.

Herkese en içten sevgi ve saygılarımla…

Tanrı ülkemi ve milletimi korusun

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Yazıma ve yorumuma duygu ve düşünceleriyle zenginlik katan otağ yönetimine ve otağ üyelerimize çok teşekkür ediyorum...
Benim hiçbir kimseye kırgınlığım yoktur... 37 yıldan beri hizmetinde olduğum Kıbrıs Milli Davamızda eğilip, bükülmeden yazmaya devam eden kalemim, doğruları savunmaya devam etmektedir...
Bu yazıma yapılan yorumlara ve cevap vermemi gerektiren hususlara yanıtım biraz gecikti zira sağlık yönünden ciddi anlamda sıkıntılarım var...
Son cümle olarak şunu ifade etmek isterim ki, bu otağa ilk gönderdiğim yazımdan, bugüne değin gönderdiğim tüm yazılarımın böylesine önemli bir sitede yayınlanmasının gururunu daima taşıdım ve hala taşıyorum...
Bu duygu ve düşünce kararlılığı içinde olduğum içindir ki, Kıbrıs Milli Davamızın yaşayan efsanesi ve lideri Sayın Denktaş'a o çok önemli görüşlerini anlatan yazılarını bu otağda da yayınlanması arzını yapan ve bunun olurunu almanın gururunu da yaşayan benim...
Bazen yazan kalemlerin, '' ters esen duygusal rüzgarların olumsuz etkisinde kalabileceği de unutulmamalıdır...''
Tüm otağ yönetimini ve otağ üyelerimizi, bu duygu ve düşüncelerle ve sevgiyle selamlıyorum...

Atilla ÇİLİNGİR

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Değerli Komutanımız Sayın Atilla ÇİLİNGİR,

Her şeyden önce size geçmiş olsun diyorum. Sizin taşıdığınız yüce değerler nedeniyle kırgın olabileceğinizi hiç bir zaman düşünmedik. Sizin yazılarınızla çoştuk, sevindik, bilgilendik.

Sadece bir duygu fırtınasının sizin ruh dünyanızı kısa bir sürede olsa esir almış olabileceğini düşündük, o kadar. Bu duyguyu zaman zaman hepimiz yaşamışızdır. Dolayısıyle sizin sağlık problemlerinizi aşıp tekrar aramıza dönmenizden mutluluk duyduğumuzu bilmenizi isteriz.

En derin saygı ve en içten sevgilerimle

TANRI ÜLKEMİ VE MİLLETİMİ KORUSUN

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Site yönetiminden bulunmuş olduğun talebe gelince, artık benim senin yazdığın yazılar bu otağda yeteri kadar önemsenmiyor! O nedenle, bu hususta talepde bulunma lütfen...
Zaten benim ve senin yazılarını takip eden okurlarımız, burada olmasa bile yazılarımızın yayınlandığı bilinen gazeteler ve diğer haber sitelerinden yazdıklarımızı okuyorlar ve takip ediyorlar. Bu siteden takip etmemişler o kadar önemli değil!

Genişletmek için tıkla ...

Sayın Atilla Çilingir;

Kıbrıs1974.com sitesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni konu alan bu alanda açılan, sanal alemde mücadele eden ilk ve tek en büyük sitedir.Siz konularınızı "kendiniz açma zahmetinde" dahi bulunmuyorken sitenin ne kadar takip edildiğini, günde kaç kişinin girip çıktığını asla bilemez ve tahmin edemezsiniz.

Size şöyle ifade etmek istiyorum.
Elimize her gün siteye kaç kişinin girip çıktığını gösteren günlük istatistikler geçmektedir.
Alexe takip sitesinin verilerine göre: günlük ortalama 21.750 ip girişi.
whos.amung.us takip sitesinin verilerine göre: günlük ortalama 20.325 ip girişi
Sayyac.com takip sitesinin verilerine göre: günlük ortalama 22.265 ip girişi
Kendi sunucumuzun verilerine göre: günlük ortalama 22.129 ip girişi
yapılmaktadır.

Siz bir günde bir tuşa basarak 23.000 kişiye ulaşabilir misiniz?
Yada bunu başarabilen bir sistem bir yönetim biçimi format biliyor musunuz?
Ben 15 yıldır internet ile uğraşıyorum şuan bunun bu şartlarda asla mümkün olmadığını çok iyi biliyorum.

O halde biz ne yapacağız, dua edeceğiz. İyiki kıbrıs1974.com otağı varmış.Sesimizi hergün binlerce insana duyurabiliyormuşuz diyerek Tanrı'ya hamd edeceğiz.Ki buranın kıymetini ve değerini bileceğiz.Buna yönelik söylemlerimize dikkat edeceğiz.Bizde sizlerden aldığımız güç ile daha çok büyüyüp sesimizi milyonlarca kişiye duyuracağız.

Birkez daha buradan söylemek istiyorum.

Yazarlarımızdan gelen makaleleri toplu mail olarak göndermek için bir takım kriterler söz konusudur.Bu hususları göz önünde bulundurarak üyelerimize toplu mail gönderiyoruz.Bu kriterler gündemi belirleyen politik meseleler ve siyasi gidişatı baz alan ve bu konuları içeren makaleler toplu mail gönderme hususunda "tarafımdan belirlenerek" toplu mail gönderilmektedir.Ne yazıkki günde bir adet toplu mail gönderme şansımız vardır.Bir ikincisi gönderilmemektedir.Bu bizden kaynaklanmamaktadır.Dünyada hiç bir server tarafından üst üste iki tane toplu mail gönderimi yapılmamaktadır.

Bunun dışında emri vaki-rica etme gibi ısrarlar ile karşılaştığımı dile getirmek istiyorum.Hal böyleyken bu durumlarla karşılaştığım sürece belirli yazarlarımızın makalelerini asla ve asla toplu mail olarak göndermeyeceğim.Çünkü biz burada bir gönül işi yapıyoruz.Gönülün ricası olmaz.Lütfen bunu göz önünde bulundurarak hareket edelim.

TTK

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Çok Değerli
Türkiye Sevdalısı, ''Dostum'';

Tüm otağa hitaben yazmış olduğum yazıma vermiş olduğunuz o çok içten cevabınız için size kalbi şükran duygularımı iletiyorum, sağolunuz...
Aklım ve beynim yerinde olduğu, elim kalem tuttuğu ve gerçekleri anlatan kalemim yazdığı sürece son nefesime kadar aranızda olmaya devam edeceğim...

'' Gün gelir düşünen beyinler durur, yazan kalemler susar ve işte o günün sonrasında geride kalanlar sadece şu gök kubbede hoş bir sedadır...''

Herkesi Sevgiyle Selamlıyorum...
Atilla ÇİLİNGİR

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Anlaşıldı, demek ki bu konuya gereken cevabı benim vermem gerekecek.

Bunun için en kısa zamanda kolları sıvayacağım, son zamanlarda ve önümüzdeki zaman oldukça yoğun olduğumu belirtmiştim, bunun için ne zaman müsait olurum şuan için bir fikrim yok.

Kıbrıs 1974 Otağının yönetiminden ayrılmamın tek sebebi ise, bu tür olaylardan bıkmış olmamdı.
Ne yazık ki yinede ne kadar uzak durmaya çalışsam bu tür olaylara müdahale etmek zorunda bırakılıyorum.

Bu konuya yazacağım yazı bu konuya yapılacak son yorum olduğundan şimdiden herkes emin olabilir.

GökTürk

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Değerli, sevgili kardeşim - Komutanımız Atilla bey,

Her zamanki gibi gayet isabetli görüşlerinize yürekten katılırım - Sizi kutlarım ve çok teşekkür ederim.

Silah arkadaşınız,
Alper Faik Genç

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Değerli Başkanım,
Hissiyatınızı açıkça belirtmenize gönülden teşekkürler.
Her kelimenize katılır derin saygılarımı sunar, bağlılığımı yinelerim Başkanım.
Alper Faik Genç

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Değerli Mücahit Komutanı ve
Saygıdeğer Büyüğüm,
Alper Faik Hocam;

Yaşamınızın her döneminde üzerine titrediğiniz, titrediğimiz vatanımız Kıbrıs ile ilgili olarak, daima aynı pencereden bakan gözlerimizin; bu ''Milli Davamızın'' kazanılmasını görebilmesine olan inancım ile ve sizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum...

Yorumunuz için teşekkürler...

Atilla ÇİLİNGİR

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Çok Değerli Mücahit Komutanı
ve Sevgili Büyüğümüz,
Alper Faik Hocam,

Kıbrıs Milli Davamızın Lideri ve K.K.T.C Devletinin Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Raif DENKTAŞ'A, Can Liderimize; Kıbrıs Konusunun çok kritik bir süreçten geçtiği bu dönemde her zamankinden daha çok ihtiyacımız var...Yüce yaratan onun bir an önce yakınlarına kavuşabilmesi ve aramıza dönebilmesi için Kıbrıs Türk Halkına ve Yüce Türk Ulusuna yardımcı olacaktır...Tüm dualarımız onun sağlığına kavuşarak, gerçekleri içeren mesajları ve ''bilge ''kişiliği ile bir güneş gibi yolumuzu aydınlatmasıdır...

Sevgiyle Selamlıyorum
Atilla ÇİLİNGİR

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Arkadaşlar bu tartışmanın seyri, aşağıda vermiş olduğum linkte ve Göktürk tarafından açılan konuda devam edilmesini rica ederim...

http://www.kibris1974.com/atilla-cilingir-kibris-1974-yazilari-hakkinda-t108332.html?t=108332

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Sayın Yönetim, verdiğiniz konunun linkini tıkladığım zaman, bu konuya giriş yekim olmadığı bir yazı ile karşılaşıyorum, bana bu konuyu okuma yetkisi verirseniz sevinirim.

Saygılarımla Mehmet

Cevap: Haziran 2012, Kıbrıs Müzakerelerinin Sonudur!

Mehmet Bey, konuyu okuyabilmeniz için size özel mesaj ile giriş izini olan linki yolladım, onu tıklayarak konuyu okuyabilirsiniz.

Esen kalınız
GökTürk