Her Kula Helal Müslümana Haram Çeşmesi

asena aylin-58

New member
Katılım
7 May 2009
Mesajlar
109
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş: “Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”

Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye...

Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye çıkışmışlar adama.

Adam:

- “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır…” dedikçe kadı kızmış:

- “Ne delili, ne ispatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzûrunu kaçırdın, katlin vâciptir!” demiş.

Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:

- “Nedir gerekçen?..” diye sormuş.

Adam:

- “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş...Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da meraklanırmış:

- “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula helâl,

Müslüman’a haram yazarsın?..”

Adam, başı önünde konuşur:

- “Delilim vardır, lâkin ispat ister.”

- “Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?..”

- “O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım…”

- “Eeee?!..”

- “Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rasgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…”

Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Mûsevîler, “ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masûmdur, gerekirse kefâlet ödeyelim...”

Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş… Bir hafta dolunca, adam:

- “Sultânım, artık bırakmak zamanıdır” demiş.Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler…

Az zaman geçmiş ki, adam:

- “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultânım” demiş.

Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar... Levantenler din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine...

Sultan:

- “Bitti mi?..” demiş adama.

- “Sultânım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle” demiş.

- “Şimdi nedir isteğin?..”

- “Efendim, pâyitahtımız Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimat edilen âlimini alınız minberinden…”

Adamın dediğini yapmışlar, Ulu cami imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler...Ve ne olmuş bilin bakalım?..

Bir ALLAH’ın kulu çıkıp da, “ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?.. Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış...

Geçmiş bir hafta, “nerde imam” diye gelen-giden yok!.. Aptal ve câhil bir imam tâyin edilmiş yerine, ne konuştuğunu kendi kulağı duymayan tam yobaz cinsinden biri… Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için:

- “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…”

- “Kim bilir ne halt etti de tevkif edildi!..”

- “Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara…”

- “Sorma, sorma...”

Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:

- “Eee, ne olacak şimdi?..

Adam:

- “Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.”

“Haklısın” demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:

- “Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?..”

Sultan acı acı tebessüm etmiş:

- “Hava bile haram, hava bile!..” demiş...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Her kula helâl, Müslüman’a haram!.

sayın asena aylin-58 bu konu daha önce forumda aşağıdaki linkte tartışılmış tarihi gerçekler doğrultusunda cevabı verilmişti.

http://www.kibris1974.com/8220-musl...01.html?t=67401&highlight=M%FCsl%FCmana+haram

Bu nedenle konu çöpe taşındı.

Yeni konu açarken öncelikle forumda daha önce açılmış konu olup olmadığına daha dikkatle bakarsanız emeğiniz değerlenmiş olacaktır.

saygı ile,
 

asena aylin-58

New member
Katılım
7 May 2009
Mesajlar
109
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Her Kula Helal Müslümana Haram Çeşmesi

üzgünüm arkadaşım farketmedim uyarınız için teşekkür ederim ben konuyu tekrar ekledim uyarınızı farketmeden bende diyorum konuyu ekleyemedim heralde gerçekten geç farkettim diğerinide silerseniz sevinirim saygılar
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Her Kula Helal Müslümana Haram Çeşmesi

Peki verdiğim linki okudunuz mu?

Orada belirttilenleri bir kere daha düşünürsek eğer, birilerinin atalarımıza küfretmemiziçin uydurduğu bu gibi yalan hikayelerini bir daha en azından okuyanlar alkışlamazlar!

Dilerim sizde alkışlamayanlardan olursunuz.
 

asena aylin-58

New member
Katılım
7 May 2009
Mesajlar
109
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Her Kula Helal Müslümana Haram Çeşmesi

verdiğiniz linki okudum kardeşim dediğim gibi olaylara herkesin bakış açısı farklıdır bu olay nekadar doğrudur tartışılır fakat benim bu olaya bakış açım insanlık üzerine verilen mesajdır tabiki ağır bi dille şişirilerek anlatılmış ama halk olarak bazı konularda vurdumduymaz değilmiyiz? çoğu olaylarda ezikleri oynuyoruz malesef en basit örnek siz olayı bu şekilde değerlendiririken bu konuyu çok fazla sitede araştırdım dediğiniz gibi sizin gibi düşünen insan sayısı bir yada iki çoğu konuya alkış tutan insan çoğunluğu ki bu alkış tutulacak bi olay değil burda bize verilen mesajlar çok daha farklı anlamak isteyene toplum olarak herşeye boyun eğmeyelim lütfen birbirimizin yanında olalım biz aynı din aynı bayrak aynı toprak bütünlüğü içinde yaşayan kardeşleriz yaratılmak istenen bilinçsiz provakasyonlara üzerimizde oynanmak istenen oyunlara gelmeyelim iyi günde kötü günde biribirimize sahip çıkalım ben olayı bu şekilde değerlenmiştim fikrinize saygı duyuyorum
saygılarrr
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Her Kula Helal Müslümana Haram Çeşmesi

Verdiği mesajı tartışıyorsak eğer ne devletimizi ne milletimizi kıl kadar tanımıyoruz demektir.

Devlet ve milletini bu derecede az tanıyan insanların devlet ve milletini eleştirmesi ise hakikaten yanlıştır.

Vurdum duymazlıktan şikayet ediyorsak kimin vurdum duymazlığından şikayet ediyoruz?

Halkın, peki halk kim, biz, yani kendimiz, kendi vurdum duymazlığımızdan şikayet ediyoruz.

Nedir vurdum duymazlık, olaylara konulara ilgisiz olmak tepki vermemek. Öylemi?

Şimdi halka vurdum duymaz diyen deme hakkını kendisinde gören pek çok kişiden birisi olarak sizi ele alalım, unutmayalım ki siz de halkın, devletin, milletin önemli ve vazgilemez bir parçasısınız!

Ben bu bilinçle yazıyorum, sizde dilerim o şekilde okursunuz!

Cevabınızda diyorsunuz ki;

* Olaylara herkesin bakış açısı farklıdır! Ama aklın yolu birdir ve doğru da birdir.

Ben diyorum ki sefaretler ve levantenlik dünyada 17. yüzyıldan sonra gelişti siz bakış açısı diyorsunuz. Sanırım bakış açısı bu değildir, bu somut bir tarih bilgisidir. Anladığım kadarı ile lise tarih dersi üzerine pek birşey eklememişsiniz, aynı şekilde bu yazıyı beğenenler ordan oraya göndererek halkının ve milletinin kötülenmesini yayan tüm arkadaşlarımızda.

Kötü niyet mi, hayır, bilgisizliğiniz kullanılıyor sadece. Bundan memnun olmanızı mümkün göremiyorum.

* Bu olay ne kadar doğrudur bilemiyorum Bu olay külliyen yalandır. Bu yalanlarda belki size kurma gibi gelecek ama atlantik ötesinden sizlerin hassasiyetleri hesaplanarak hazırlanıyor.

Dediğim gibi Bursanın başkentlik süresi çok kısa o zaman aralığında da Kayseri İstanbul arasındaki coğrafya da ermeni ve yahudi yaşamıyor. Ermenilerin İstanbula gelişi Fatih döneminde, yahudilerin ki ise Yavuz döneminde.

Bu da somut tarih bilgisi.

* Tabiki ağır dille şişirilerek yazılmış, sizin gibi düşünen yok yada sayısı çok az, çoğunluk alkış tutuyor, herşeye boyun eğmeyelim, birbirimizin yanında olalım, v.b...

Şişirilmiş değil yalanlar sıralanmış.

Benim gibi düşünenlerin sayısının az olması, kendi tarihimize ilgi gösterip, doğru bilgi ile değerlendirme yapanların sayısının da az olmasını gösteriyor. Ne acı. Hem tarihimizle övünüyor hem tarihimiz hakkında hiç bir şey bilmiyoruz.

Ben size karşı çıkmıyorum, sizin değerlendirmeden halkımızı ve milletimizi eleştirmenize karşı çıkıyorum.

Ezikliği atmanın bir tek yolu vardır bilgilenmek. Halk tepkisiz vurdumduymaz diyoruz, peki biz neyiz, biz de bilgisizce halka saldırıyoruz, elimize kılıç veya ateşli silah almamız gerekmez, atlantik ötesinden kurulan yalanlar ile halkımızın üzerine gitmek ile de halkımıza ve milletimize kötülük ediyor, düşmanın oyununa geliyoruz.

Ben bu noktada uyarıyorum, oyuna geliyorsunuz, halk oyuna geliyor diye halka yüklenirken asıl oyuna gelenlerin sizler olması halinde sizlere uyarılarda bulunuyorum.

*Bilinçsiz provakasyonlara, üzerimize oynanan oyunlara gelmeyelim diyorsunuz. Siz bir oyunun sergilenmesine iyi niyetinizle kullanılırken aynı gemide olan ben nasıl seyirci kalırım?

Elbette uyaracağım, madem biliyorum, o halde bilmeyenin üzerimdeki hakkı olan uyarma görevimi yapmalıyım.

Öte yandan tepkisizlikten şikayet ederken bir yalanın yalanlığını tespit ederek belittiğim için de bana adeta alttan almamı istiyorsunuz:confused: tepki nedir, nasıl tepki gösterilir peki?

Sanırım pek çok konuda bilgilenmek ve bilgimizi paylaşmak zorundayız.

Halk tepkisiz diyoruz, sonra tepki gösterene de sus yavaş ol diyoruz, ne istediğimizi biliyor muyuz?

Kullandığımız kelimelerin anlamlarını farklı boyutlarını hesaplıyor muyuz?

Sevgili kardeşim, aklınız karışık ve ne yazık ki iyi niyetiniz ile hata yapıyorsunuz. inanırmısınız, iyi niyetle yapılan yanlışlar düşman saldırısından daha tehlikelidir.

Atatürk bu duruma "iç cephenin suskunluğu" demiştir.

Burada suskunluk yanlış yorumlanıyor, suskunluğun asıl anlatmak istediği direnç gösterememek, karşı koymamayı düşünemektir.

Direnç ise adı üzerinde doğrularınızın olması ve onlara dayanmanızı gerektir. Direnç gücünü insan kendi içinden alır. Yani "damarlarımızda dolaşan asil kandan" beni hasım veya rakip olarak görmenizi istemem, sadece değerlendirme hatalarınız ve aklınızdaki karışıklığı görmenizi sağlamaya çalıştım.

Sizlere çok değer verdiğim için her gün bu sitede tahmin edemeyeceğiniz kadar mesai yapıyorum. Siz çok değerlisiniz, değerinizi, bilgilenerek ve doğru muhakeme ederek artırabilirsiniz.

saygı ile,
 
Üst