Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Heybeliada "AB" Toprağı Mı Oldu ? !
“AB” tarafından bize yani KKTC’ye ve Türkiye’ye nasıl baktıklarını anlamak için bu haberi buraya aktarmak ve görüşümü yazmak istedim.
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Istanbul Heybeliada Okulunu ziyaret etti.Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ve diğer ilgililerle okulu ziyaret eden Bakan Westerwelle,boyundan büyük lâf etti.Almanya’nın,Türkiye’yi AB üyesi görmek istemediği sır değil.Hatta Kıbrıs(Rum) Cumhuriyeti’ni” Fransa ile birlikte bu konuda maşa olarak kullandığı da biliniyor.
Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle,Heybeliada Ruhban Okulu’nu ziyaretinde kendisini Fener Rum Patrikhanesi yetkilileri karşıladılar. Burada mum yakan Bakan ve heyeti, basına açıklama yaptı.İşte bu yazıyı bu açıklamayı okuyunca yazmak istedim.Bakınız Almanya Dışişleri Bakanının boyundan büyük lâflarına:
“Ziyaretimle Ruhban Okulunun Avrupa’nın yaşamının bir parçası olduğunu ve Avrupa’ya dahil olduğunu ifade etmek isterim.Gelecek için de bir umut ve cesaret vermek istiyorum. Ruhban Okulu sorununun sonlandırılmasını azimle destekliyorum.Bu Okula gelmek benim için önemli idi.Benim için şahsi bir mesele ve konuydu.Ziyaretimle de bunu açık bir şekilde ifade etmiş oldum.Ruhban Okulu müthiş,muazzam bir kütüphaneye sahip.Umarım yakın zamanda bu değerleri, eserleri gençler tekrar okurlar ve eğitimlerinde kullanırlar.”
Bakan ayrıca Büyükada tepesindeki yetimhaneyi göstererek kullanıma açılması gerektiğini ifade etti.
21 Aralık 1963’de İskele-Tuzla yöresindeki “Hala Sultan Türbesi ve Camisinden” söz açmak istiyorum.Buna paralel olarak 103 yerleşim birimindeki Cami ve Okullarımızın yakılıp yıkıldığını,ibadetten uzak tutulduklarını anımsatmak isterim.Buna ait belgenin BM Uzmanı ve gözlemcisi Ortega tarafından BM Genel Sekreterliğine rapor edildiğini ama o günden beri tek karar alınmadığına da dikkatinizi çekmek isterim.
Ha bunlar yetmiyorsa Anadolu’da Yunan mezaliminde yakılan binlerce tarihi cami,hayrat,mektep ve medreseye baksınlar.
Bu da yetmiyorsa,Hristiyan Ermenilerin Rus askerlerinin desteğinde Azerbaycan Türklerini nasıl katlettiklerini,oradaki 1 milyon insanı göçmen yaptıklarını,tarihi barındıran Camileri yaktıklarını anımsamalarını salık veririm.
Sondan başa gidelim.Azeri göçmenlerinden, kayıplarından, yakılan yıkılan tarihi okul ve camilerinden söz eden var mı? Bu Alman Bakana, kalkıp bu yerleri ziyaret etmesi salık verildi mi?
Anadolu’da yakılan yıkılan Osmanlı tarihine ağlayan var mı?
Ve de uzakta değil yakınımızda Kıbrıs’ta 1956’dan başlayarak yakılan yıkılan okul ve camilerimiz,katledilen insanlarımız için acaba bu Alman Dışişleri Bakanının kılı oynadı mı?İşte Hala Sultan Tekkesi ve Camisi,işte Baf,Leymosun,İskele ve öteki camilerin akibetleri…
& & &
Alman Dışişleir Bakanı Westerwelle AB ‘nin Hristiyan Kulübü olduğunu Heybeliada ziyaretindeki sözleri ile teyit etti.Türkiye’nin egemenliğindeki Heybeliada ve üstündekilerin AB’ye, Avrupa’ya ait olduğunu söyleyecek kadar kendini kaybeden bu Bakana iyi bakmak gerekir.Bunlardan ne Heybeliada ne de Kıbrıs için yansızlık beklenebilir mi? Hristiyanlığın savunmasına,avukatlığına soyunmuş bu kişilerden başkaca beklenen ne ola ki?...
Bunu niçin yazdım? 7 Temmuz’da BM Genel Sekreterinin daveti ile Cenevre’de görüşme olacak.Downer işin nereye varacağını itiraf etti.Ben de diyorum ki, bir ayakları AB ve de öteki ayakları Hristiyanlık zinciri ile bağlı bu kişilerden Kıbrıs Milli Davamız konusunda adalet bekleyemeyiz.Gidilecek köyün minareleri bellidir.Biz kendi ayaklarımızın üzerinde durmaktan başka seçenek olmadığını bilelim…
Türkiye’nin egemen olduğu Heybeliada’nın AB’ye ait olduğunu söyleyecek kadar kendini kaybedenlerden adalet beklemek safdillik olur...