Hiç Söz Edilmemesi Gereken "Konu" !

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
HİÇ SÖZ EDİLMEMESİ GEREKEN "KONU" !

Aslında hiç değinmek istemediğim bir konuydu bu Türkiyeli – Kıbrıslı ayrımı

Fakat basınımızda öyle şeyler okuyorum ki, üstelik de yetkili ağızlardan değil, sade vatandaşın ağzından yazılmış yorumlar ve ifadeler bunlar. Yani birliği beraberliği sağlayacak olan KKTC vatandaşlarının içinden çıkıyor bu sözlerin sahipleri.

Biz sendikaları, partileri suçlarken vatandaşlar zaten bu ayrımı kendi aralarında yapmışlar, Türkiye kökenlileri “tu kaka” ilan etmişler bile!

Türkiyelileri ve Türkiye'yi yargısız infaz etmişler. Türkiyelileri bu ülke insanının dışında bir varlık olarak görürken, Türkiye’nin de garantörlüğünün burada ki Sözde KIBRISLILARIN yaşamlarına tecavüz eden bir işgalci ve zorba olarak görmektedirler.

KKTC’de ki tüm kritik mevkileri bu işgalci ülkenin adamlarının ele geçirdiğini, KKTC halkının daha doğrusu KKTC’de yaşamak şansızlığına uğramış KIBRISLILARIN bu Türkiyeli yöneticiler tarafından dışlandığını, köşeye sıkıştırıldıklarını söylemektedirler.

Yahu Allah'tan korkun be, 1975'ten bu yana Resmi daireleri parselleyip ekmek elden su gölden yeyip içip yan gelip yatan sizlersiniz. Sizlerin en alt tahsillisi bile resmi dairelerde iş bulurken, Türkiye kökenlilerin çocukları ya Astsubay, ya Hemşire, ya da hasbel kader polis oluyordu. Bunu olamayanlar ise, varsa babasının toprağı tarım işçisi olarak baba mesleğini devam ettiriyordu. Eğer tarım yapmak istemiyorsa o genç KIBRISLILIARIN çalıştığı dairelerde temizlikçi, inşaatlarda işçi olarak çalışıyordu.

Sorarım size kaçınız temizlikçilik yaptınız? Kaçınız inşaatlarda çalıştınız? 1975’ten bu yana geçen seneler içinde KKTC’den birçok Astsubay, Hemşire yetişti bunun kaçta kaçı KIBRISLILARDAN? Kaç tane Türkiyeli temizlikçi olarak işçi statüsünden emekli oldu. Bunların içinde belki de parmakla sayılacak kadar az KIBRISLI vardır.

Bunları ben yaşadım. Ben de Türkiye kökenli bir KKTC vatandaşıyım. 1975’de Tarım İşgücü statüsünde Ada’da iskan edilen bir Türkiyeliyim. Bende geldikten sonra çalışmak zorunda kaldım. Devlet dairesinde iş bulan şanslı Türkiyelilerden birisiyim! Fakat benim iş yerim arı duru Kıbrıslı bir devlet dairesi değildi. TC. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı, tamamı Türkiye’den atanmış memurların çalıştığı bir daireydi. “Toprak Komisyonu Koordinatörlüğü”. Bu daire Kıbrıs Tarımsal Rehabilitasyon Dairesiyle müşterek Ada’da Toprak dağıtımını koordine ediyordu. Benim dairem Türkiyeliydi. Diğer daire ise KIBRISLILARDAN meydana geliyordu. Ben daha önce müracaat ettiğim hiçbir resmi ya da özel sektörden olumlu yanıt alamamıştım ve en son çare olarak Toprak Komisyonuna bir arkadaşımın sayesinde müracaat ederek Yardım Heyetinin de kabul etmesiyle bu işe girmiştim. Bana teklif edilen işler ise, bir ailenin yanında çocuk bakıcılığı, ya da evlere temizlik işine gitmemdi. Konuşmamdan Türkiyeli olduğumu anlayan iş sahipleri kapıyı göstermekte tereddüt etmiyordu.

Bu benim yaşadığım bir durum. Yıllar içinde birçok gencimiz bu sorunu yaşadı. Bir devlet dairesinde 20 kişi çalışıyorsa bu çalışanların içinde ya bir taneydi Türkiye kökenli memur, ya da hiç yoktu. Fakat bütün ayak işlerini yapanlar Türkiyelilerdi.

Şimdi Türkiyelileri karalayanlar, Türkiye işgalci diyenler, Türkiyeliler demografik yapımızı bozdu diyenler her nedense kendisine KIBRISLI derken hiç düşünmüyorlar mı? Bir zamanlar, Rum kendilerini bu Ada da ikinci sınıf vatandaş olarak görüyordu. Kendilerine ancak azınlıklara tanınacak haklardan daha azını tanıyordu. Şimdi ise kendileri Türkiye’den gelen soydaşlarına aynı muameleyi yaparken acaba bu intikamı mı alıyorlar!

Rum’un da istediği bu değil mi? Türk’ü Türk’e düşman etmek! Türk’ün direncini kırmak! Türkiyeli soydaşlarına Faşolar, gacolar, maçolar derken, Rum’un kendilerine yaptığının aynını Türkiyeli soydaşlarına da kendilerinin yaptığını görüyorlar mı acaba?

Evet, kaçak işgücüne son verilmesi, gelen içinde, gelinen yer içinde gereklidir. Fakat yıllarını bu topraklarda eğitime, çalışmaya ve aile olmaya adamış soydaşlara da ikinci sınıf muamelesi yapmak ta yakışıksız bir tavırdır. Askeriyle siviliyle KKTC’yi böyle kabul etmeyenler için birçok kapı açıldı, buyursunlar gitsinler yolları açık olsun.


Ayla Berkin
21.06.2011

 
Üst