Hocalı (Soykırımı) Katliamı

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında

Hocalı Katliamı (Azerbaycan Türkçesi: Xocalı soyqırımı), Karabağ Savaşı sırasında çok sayıda Azeri sivilin, Ermeniler tarafından 25 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kentinde öldürülmesi olayıdır. Azeri kaynaklarına ve İnsan Hakları Anıt Merkezi, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve diğer bazı uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirdiklerine göre katliam, Rus 366. Motorize Alayı'ın desteğindeki Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiştir.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ'ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirmiştir. Azeri kayıplarının sayısı üzerinde tartışmalar devam etmektedir.

Bu olaylar Azerbaycan'da "Xocalı soyqırımı" (Hocalı soykırımı), "Xocalı faci?si" (Hocalı faciası) şeklinde adlandırılırken. Ermenistan ise "Xocalı döyüşü" (Hocalı döğüşü), "Xocalı hadis?si" (Hocalı hadisesi) terminleri ile ifade edilir. Dünyanın çeşitli dillerinde ve ülkelerinde de Hocalı katliamı benzeri ifadeler kullanılır.

Yukarı Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı köyü stratejik olarak Ermenistan Silahlı Kuvvetleri için askeri bir hedef niteliğinde idi. Hocalı stratejik olarak Karabağ dağ silsilesinde Ağdam-Şuşa, Eskeran-Hankendi yollarının üzerinde yerleşmektedir. Hocalı'nın coğrafi-stratejik konumu Ermeni silahlı birliklerinin buraya saldırmasına müsaitti. Hocalı Hankendi'nden 10 km uzaklıkta güneydoğusundadır. Karabağ'daki tek havaalanı Hocalı'dadır.
Hocalı 1991 yılının Ekim ayından itibaren ablukadaydı. Ekim'in 30'unda kara yoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası helikopter kalmıştı. Hocalı'ya son helikopter 1992 yılı Ocak ayının 28'inde gitmişti. Şuşa şehrinin semalarında sivil helikopterin vurulması ve bunun sonucunda 40 kişinin ölümünden sonra bu ulaşım da kesilmişti. Ocak ayının 2'sinden itibaren şehre elektrik verilmemişti. Şubatın ikinci yarısından itibaren Hocalı, Ermeni silahlı birliklerinin ablukasına alınmış ve her gün toplardan, ağır makineli silahlarla bombalanmıştır.
936 km2'lik alana sahip ve 2.605 aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı kasabası 26 Şubat 1992 tarihinde yüzyılın en acımasız soykırımına maruz kalmış ve kasaba tamamıyla yok edilmiştir. Hocalı bu katliamın yaşandığı sırada Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin koruması altında değildi ve tamamen savunmasız bir durumdaydı. Hocalı da dağınık halde elinde hafif silahlar bulunan 150 kişi bulunmaktaydı. Azerbaycan silahlı kuvvetleri Hocalı halkına yardım edemedi, hatta uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olmadı..
Ermenistan Silahlı Kuvvetleri köyü üç yönden kuşatmış, helikopter ve ağır silahların yardımı ile önce köyü bombalamış ve ardından da köye girerek katliam yapmıştır. Ermeniler bu köyü işgal ederek bütün bölge halkına bir mesaj vermek istemekteydiler. Nitekim Azerbaycan Türkleri için ağır bir mesaj vermiş oldular. Hocalı işgal edilerek ve neredeyse tamamen yok edilerek bölgedeki çözülme hızlandırılmış oldu. Ermeniler bu hamleyle aynı zamanda önemli bir stratejik mekanı da işgal ederek askeri açıdan önemli bir başarı elde etmiştir. Ancak insanlık adına tarihin en acımasız soykırımı gerçekleştirilmiştir. Diğer taraftan Ermeniler için bu soykırım kendilerinin iddia ettiği 1915 yılında yaşananların bir öcü niteliği de taşımaktaydı.
Ermenistan Silahlı Kuvvetleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan resmi rakamlara göre 613 kişiyi katletmişlerdir. Katledilenlerin 83'ü çocuk, 106'sı kadın ve 7'ten fazlası ise yaşlıydı. Normalde en şiddetli savaşlarda dahi savaş dışında tutulan, dokunulmayan bu kesime Ermeniler yaşlı, kadın ve çocuk demeden acımasız işkenceler yaparak katletmiştir. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür. Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini almıştır.
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Hocalı (Soykırımı) Katliamı

Oluşumu
Hocalı 1991 yılının Ekim ayından itibaren ablukadaydı. Ekim’in 30’unda kara yoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası helikopter kalmıştı. Hocalı’ya son helikopter 1992 yılı Ocak ayının 28’inde gitmişti. Şuşa şehrinin semalarında sivil helikopterin vurulması ve bunun sonucunda 40 kişinin ölümünden sonra bu ulaşım da kesilmişti. Ocak ayının 2’sinden itibaren şehre elektrik verilmemişti. Şubatın ikinci yarısından itibaren Hocalı, Ermeni silahlı birliklerinin ablukasına alınmış ve her gün toplardan, ağır makineli silahlarla bombalanmıştır.
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Hocalı (Soykırımı) Katliamı

Dünyadan Sesler

Krua l'Eveneman Dergisi (Paris)25 Şubat 1992 tarihi:

Ermeniler Hocalı'ya saldırmıştır. Bütün dünya vahşice öldürülmüş cesetlere şahit oldu. Azeriler binlerin öldüğünden bahsediyor.

Sunday Times Gazetesi (Londra) 1 Mart 1992 tarihi:
Ermeni askerleri binlerce aileyi yok etmiştir.

Financial Times Gazetesi (Londra) 9 Mart 1992 tarihi:
Ermeniler Ağdam'a doğru giden orduyu kurşun yağmuruna tutmuştur. Azeriler 1200 kadar ceset saymış. Lübnan'lı kameraman, ülkesinin zengin Ermeni Taşnak lobisinin Karabağ'a silah ve asker gönderdiğini onaylamıştır.

Times Gazetesi (Londra) 4 Mart 1992 tarihi:
Birçok insan çirkin hale getirilmiş, masum kızın sadece kafası kalmış.

İzvestiya Gazetesi (Moskova) 4 Mart 1992 tarihi:
Kamera kulakları kesilmiş çocukları gösterdi. Bir kadının yüzünün yarısı kesilmişti. Erkeklerin arasında kafa derisi soyulanlar vardı.



Le Mond Gazetesi (Paris) 14 Mart 1992 tarihi:
Ağdam'da bulunan basın mensupları, Hocalı'da öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş, tırnakları çıkarılmış üç kişi görmüşler. Bu, Azerilerin propagandası değil bir gerçektir.

İzvestiya Gazetesi (Moskova) 13 Mart 1992 tarihi:
Binbaşı Leonid Kravets: "Ben kendim tepede yüze yakın ceset gördüm. Bir erkek çocuğunun kafası yoktu. Her tarafta işkenceyle öldürülmüş bayan, çocuk ve yaşlılar vardı."

Valer Actuel Dergisi (Paris) 14 Mart 1992 tarihi:
Bu 'özerk bölgede' Ermeni silahlı birlikleri yakın doğuda üretilmiş yeni teknolojiye, ayrıca helikoptere sahiptiler. ASALA'nın Suriye ve Lübnan'da askeri kamp ve silah depoları vardır. Ermeniler yüzden fazla Müslüman köylerine saldırı düzenlemiş ve Karabağ'daki Azerbaycanlıları öldürmüşler.

R. Patrik, İngiliz Muhabir (olay yerinde bulunmuş):
"Hocalı'daki vahşiliklere dünya kamuoyunda hiçbir şekilde hak kazandırılamaz !!!"

Golos Ukraini: V Stacko:
Savaşın yüzü olmuyor. Yalnız çokça maske, kanlı gözyaşları, ölüm, bedbahtlık, yıkımlar. Hocalı'da bebekleri ne için katlettiler, ya anneleri? Allah insanı cezalandırmak isteyince onun aklını alıyor.'
Nie Gazetesi: (Bulgaristan) Violetta Parvanova:

"Hocalı insanlığın faciasıdır."

3 Mart 1992'de BBC Morning News saat 07.37 yayınında durumu şöyle aksettirmiş;
"Canlı yayın muhabirimiz 100 den fazla Azeri erkek, kadın ve bebek dahil olmak üzere çocuk cesetleri gördüğünü ve bunların başlarına yakın mesafeden ateş edilerek öldürüldüğünü rapor ediyor."

16 Mart 1992 tarihli Newsweek'te Pascal Privat ve Steve Le Vine tarafından hazırlanan haberde katliam şu şekilde yansıtılmış:
"Geçtiğimiz hafta Azerbaycan yine bir morgun mahzeni gibiydi; bir caminin arkasına geçici olarak kurulmuş morga sürüklenerek getirilmiş düzinelerce ceset ve yas tutan mülteciler... Bunlar 25 ve 26 Şubat tarihinde Ermeni kuvvetleri tarafından istila edilen Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı köyünün Azeri sakinleriydi. Cesetlerin çoğu kaçmaya çalışırken yakın mesafeden vurulmuştu, bazılarının yüzleri paramparça idi, bazılarının kafa derileri yüzülmüştü?"

Human Rights Watch:
Hocalı katliamını Karabağ'ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirilmiştir.



Amerikalı gazeteci Thomas Goltz:
"Fotoğrafçı arkadaşım öyle etkilenmişti ki fotoğraf çekebilmesi için kendisini objelerin üzerine doğru itmem gerekiyordu. Cesetler, mezarlar, evet hepsi mide gerektiriyordu. Ama olanları anlatmak, dünyaya duyurmak gerekliydi. Hayatta kalanları bularak hemen orada neler dediklerini kaydettik. Bazı cesetleri tanımaya çalıştım ama yüzlerinden vurulanlar, tanınmayacak halde olanlar vardı. Bazılarının kafa derileri yüzülmüştü.'

Hocalı katliamına tanık olan ve daha sonra Beyrut'a yerleşen Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan, 'For the Sake of Cross' (Haçın Hatırı İçin) isimli kitabında (Sayfa: 62-63) vahşeti şöyle anlatıyor:
"...Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı'nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa'ya döndüm. Onlar Haç'ın hatırı için savaşa devam ettiler."
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Hocalı (Soykırımı) Katliamı

Tanık İfadeleri
Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan

iki Ermeni yazı tura atıyordu.

Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu
toprağında Kars’ta Ağrı’da Van’da Erzurum’da da ataları oynamıştı.Onlardan
duymuşlardı. Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın
görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri
yırtık, ayakları çıplaktı…Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47
model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı
çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı

:-Akçik, manç?..
(Kızmı, oğlan mı?)

-Akçik…
(Kız)

Bu cevap üzerine ‘oğlan’ diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile
hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan b! ürülügözleri
bebeğin kasıklarına kilitlendi.

-Tun şahetsar,ınger…
(Sen kazandın, yoldaş)

-Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana…
(Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?)

-Mayrigı bedge gişdatsine.
(Annesi besleyecek elbette)

Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği
bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı:

-Mayrig yerahayin zizdur.
(Çocuğa meme ver)





Aynı dakikalarda Hocalı’nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı
hazırlığı vardı. İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top
arayışına girmişlerdi.Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise
Ermeni çeteci sevinçle bağırdı:

-Asixn ma/,çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek…
(Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın…)

Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa,başı da orta yere düşmüştü…

Ermeniler zafer naraları! atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına
vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu.

Bu iki olay Hocalı’da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı. Her iki
olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü
tanıklarının anlatımlarıdır.

Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice
katledilmiştir. Ajanslar,katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı
titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise
çaresizlik içinde kıvranıyordu.

Türkiye’de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise
TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle
de New York Times belgeledi.

26 Şubat’ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile
Hankendi’nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366′ncı Rus
Motorize Alayı, Hocalı’ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini
yaptılar.

26 Şubat! gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket
saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış
dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi.

Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı,
kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler. ermenilerin
işgal ettikleri Hocalı’da dehşet verici olaylar yaşandı.

Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler,

Sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî
deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar.

Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler.

Genç kızların önce saçlarını,sonra da kafa derilerini yüzdüler.

Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara
dizdiler.

Kesik kafaları sepetlere doldurdular.

Peki neydi bu düşmanlık?

Ermenistan’daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye’nin 12 ili yer
almaktayken, Ermenistan’ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı
Dağı’nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı’nda ‘Topraklarımız işgal
altında, bu toprakları azat etmek için ölün,öldürün’ denmekteyken, başkaca
bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım.

Dağlık Karabağ Bölgesi’nde bulunan Hocalı’ya, eski Sovyet İttifakı Silahlı
kuvvetleri’ne ait 366.Alay’ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri
tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk’ünün hayatını
kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok
çok üstünde olduğu bilinmektedir.

56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur.

Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin
alınmış,geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu
olayın tahribatından ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamıştır.

Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı.!

Fakat katliam sonrası Hocalı’ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının
abartmadığını kısa sürede anladılar. Hocalı’da katliam bölgesini gezen
Fransız gazeteci Jean-Yves Junet’nin gördükleri karşısında söyledikleri,
katliamın boyutunu da anlatıyordu:

‘Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim,ama
Hocalı’daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz’ Peki 26 Şubat 1992
günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı
sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi.
Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun
örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996′da Ermenistan Başbakanı
oldu.

Karabağ’da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla
direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan
boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna,’Hocalı Katlia! mı’ baş sorumlusu olan
azılı terörist Robert Koçaryan oturdu.

Ermeniler Türk hamile kadınlarına tecavüz edip karnını hamile olduğu halde
taş ile doldurup öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavüz edip
öldürmüşlerdi.





Cemil Cümşüdoglu Memmedov:
Nehçivanik koyüne gidip Ermenilere torunuma acımalarını söyledim. Bana hakaret edip komutana verdiler. O da bizi hapsetmelerini emretti. Burada çok sayıda kadın-kız, çocuk vardı. Sonra bizi Askeran'a getirdiler. Karım, kızım, eniştem oradaydı. Tırnaklarımızı çektiler. Zenciler havaya sıçrayıp, yüzüme tekme atıyorlardı. Çok işkenceden sonra beni Ermeniler ile değiştirdiler. Karım, kızım ve torunumdan hiç haber alamadım.
Seriye Talibova:
Gözümün önünde 4 Mesket Türk'ünün, 3 komşumuzun başını Ermeni askerinin mezarı başında kestiler. Ermeniler, anne babalarının önünde çocuklarına işkence yapıp öldürdüler. Sonra cesetleri buldozerlerle dereye döktüler.
Cemal Allahverdioglu Orucov:
16 yaşındaki oğlumu kurşunladılar. 23 yaşındaki kızımı iki ikiz oğlu ve 18 yaşındaki hamile kızımı elimizden aldılar.



Hatice Abdullayeva:
Bir süre yalın ayak ormanda kaldıktan sonra babam, annem ve 16 yaşındaki kız kardeşim soğuğa dayanamadılar. Esir düştüm, taşnak esirlerle değiştirildim. Şimdi iki ayağımdan da mahrumum.
Mirza Allahverdiyev:
Ermenilerin saldırısından sonra ormana kaçtık. Burada 3 gün aç-susuz kaldık. 28 Şubat akşamı bizi kuşattılar. Bizi Askeran'da ölüm hücresine aldılar. Her gün birkaç adamı götürüp öldürüyorlardı. Altın dişlerimi kelpetenle çıkardılar. Babamı, iki kardeşimi, kardeşimin oğlunu öldürdüler.
Nesibe Aliyeva:
Ormandan çıkar çıkmaz Ermeniler ateş açtılar. 40 kişiydik. 26 kişiyi aralarında oğlumu ve eşimi de öldürdüler.
Hatice Orucova:
8 yaşındaydım. Gözümün önünde babamı, annemi, 6 yaşındaki kız kardeşimi Ermeniler kurşunlayıp öldürdüler. Kurşun bana da geldi.
Muhammed Orucov:
Ermeniler esirler arasında 10-13-15 yaşlarında kızları ayırarak götürdüler.
Cemil Memmedov:
Şehre giren tanklar ve zırhlı taşıyıcılar evleri yıkıyor ve insanları eziyordu.
Talibov Samed:
Yapılan işkenceler karşısında seslerini çıkaranları hemen öldürüyorlardı. Esirlikte gördüğüm dehşeti hiç unutamayacağım.
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Hocalı (Soykırımı) Katliamı

Katledilenler

Yüzlerce kişi (650 civarında) Ermeniler tarafından vahşice, işkencelerle katledildi. Katledilen Azeri'lerin isimleri aşağıdadır. Unutmayın ki her bir isim aslında nice işkenceler ve acıları bu sayfaya taşıyor. Bunları daha iyi anlayabilmek ve hissedebilmek için aşağıdaki acıklı resimlere de yer vermek zorunda kaldık.

Allah mekanlarını Cennet eylesin...

VUSALA ASLAN ALLAHVERDIYEVA
IRADA ASLAN ALLAHVERDIYEVA
TEYBA ASLAN ALLAHVERDIYEVA
ANTIGA HEYDAR ABBASOVA
TALEH UMUDVAR ABBASOV
GULU BAHRAM ASLANOV
GAMZA GARASH ALLAHVERDIYEVA
ETIBAR BALOGLAN ALLAHVERDIYEV
SHAFIGA ZEYNAL ALLAHVERDIYEVA
ZULEYKHA YUNIS AGAYEVA
GULSABAH GAYYUM ASLANOVA
JUSIF GOJA ABDULLAYEV
SUGRA ALISH ABBASOVA
HAMAYIL CHANTA ABBASOVA
ELNARA TOFIG ASLANOVA
KHAZANGUL ALI ABYSHOVA
ALI ABDUL ABYSHOV
SOHBET ALY ALPANAKHOV
ZARIFA AGA ALPANAKHOVA
FIKRET JAFAR ALPANAKHOV
ETIBAR MOVSUM ABYSHOV
IGBAL GULU ASLANOV
MARUZA MAHAMMAD ABYSHOVA
HABIL MOVSUM ABYSHOV
MADINA BADIRKHAN ABYSHOVA
LATIFA BADIRKHAN ABYSHOVA
VUSAL SATTAR AGAYEV
NAZLY VALI ALLAHVERDIYEVA
MAHISH NASIB ABDULLAYEV
MALAHAT MAHISH ABDULLAYEVA
RAMAN ISAG AGAYAROV
GULLU SURKHAY AGAYAROVA
SURKHAY SURKHAY AGAYAROV
SALAH IMAMGULU ALLAHVERDIYEV
ZIYATKHAN SALAH ALLAHVERDIYEV
MAHIR NOVRUZ ALLAHVERDIYEV
RAMIDA MIKAYIL ABDULOVA
SAMIRA IMAMVERDI ABDULLAYEVA
SEYMUR IMIMBERDI ABDULOV
GULJAHAN BASHIR ALYIEVA
MOBIL MOVSUM ABYSHOV
MINARA RAHIM ABYSHOVA
NAILA HASAN BAGYROVA
VAGIF YUSIF BEHBUDOV
GULUSH YUSIF BEHBUDOVA
NOVRUZ SALAH ALLAHVERDIYEV
SURAYYA IBRAHIM BEHBUDOVA
ZEYNAL MAMMAD BAGYROV
ZAKHRA SARY BAGYROVA
DILARA MAHARRAM BAHMANOVA
AKIF VAGIF BAHMANOV
HALIMA ALYSH BABAYEVA
FUZULI ALI BABAYEV
ELSHAN HASAN BAGYROV
KHAGANI ALI BABAYEV
NASIMI ALI BABAYEV
NAMIG MAHAMMAD BILALOV
FANAR FARMAN BABAYEVA
NAZILA KAMIL VELIYEVA
AGASIF ZAKIR VELIYEV
ZAKHRA ALABAS VELIYEVA
KAMAL SHAHMAR VELIYEV
AVAZ ALABAS VELIYEV
ZAKIR YUSIF VELIYEV
GULDANE ZAKIR VELIYEVA
SARA HUSSEYN GULUYEVA
REVANA GARYAGDY GULUYEVA
NURANA GARYAGDY GULUYEVA
SHUKUR GARYAGDY GULUYEV
ZAKARA GAMISH GULUYEV
SHURA SHAMIL GULUYEVA
SEVINJ AKBAR GULUYEVA
TALEH ZAKARA GULUYEV
SAMIR TALEH GULUYEV
SAKINA ALI GASYMOVA
HURUYA AVAZ GASYMOVA
ZOHRAB AVAZ GASYMOV
KUBRA AYDIN GULUYEVA
AZAD ZAHID GULUYEV
MIKAYIL ZAHID GULIYEV
ISMAYIL GURBANOV
VALISH MURSAL GULUYEV
ZAKIR LATIF GULUYEV
ZOKHRA LATIF GULUYEVA
CHICHEK ZEYNAL ZEYNALOVA
AYNUR TOFIG ZEYNALOVA
NOVRUZ GULU ZEYNALOV
TARLAN MIKAYIL ZEYNALOVA
NADIR ASLAN ZEYNALOV
HIDAYAT ALI EYVAZOV
ISLAM ABDUL ALIYEV
SAHAR CHERKEZ ALIYEVA
TAVAKKUL BAKHYSH AMIROV
ABULFAT ALI ALIYEV
YELMAR ISKANDER ABDULOV
LAMIYA ALI EYYUBOVA
HASANBALA SHAHMAR AZIMOV
PARVANA HUSSEYN AZIMOVA
HUSSEYN NARIMAN AZIZOV
TAVAKKUL ALEKBER ALEKBEROV
SEKHAVET TAVAKKUL ALEKBEROV
KHAVER YUSIF ALIYEVA
SVETLANA CHAVANSHIR ALIYEVA
ELMAN KARIM ALIYEV
SAVALAN GARDASH ADILOV
ULVIYYA SALMAN AZIMOVA
SURAYYA BAYRAM ALIYEVA
FAIG SHAHMALY ALIMAMMADOV
ALASGAR MAHAMMAD ALIYEV
YEGANA TAVAKKUL ALIYEVA
AZIM MASHADI AZIMOV
DURNA SALMAN AHMADOVA
RAFAIL NAYIB AHMADOV
ZIBEYDA BADAL AHMADOVA
VAHID RASHID ALESGEROV
HUNBAT MEHDI AKBAROV
EYYUB SARY ALIYEV
ELDAR NAYIB AHMADOV
SURAYYA JAVAD AHMADOVA
CHICHEK SAVALAN AHMADOVA
ZARIFA ALEKBER AZIMOVA
SARVINAZ AHMAD AHMADOVA
ZEYNAB CHUMSHUD ALEKBEROVA
HEYRAN MURSHUD ALIYEVA
FIRDOVSI ISA ALIYEV
ELCHIN FIRDOVSI ALIYEV
ELGIZ FIRDOVSI ALIYEV
LAMIYA ALI EYYUBOVA
LEYLA ALI EYYUBOVA
AGAALI NAYIB ALIYEV
SURAYYA BEYBUT ALIYEVA
RASHID HASAN AMRALIYEV
ALERBER ALIYEV
ADILA ALI AMRALIYEVA
AMIL RASHID AMRALIYEV
AYNURA RASHID AMRALIYEVA
ANVAR ADIL ALIYEV
AKIF ANVAR ALIYEV
ASIF ANVAR ALIYEV
AYGUL RAHIM ALIYEVA
ISMAYIL LATIF ISMAYILOV
BAKHRAM LATIF ISMAYILOV
NIYAZI HUMBAT ISKANDEROV
AGAYAR SALMAN IMANI
MALIK AGAYAR IMANI
MAHAMMAD AHMAD ILYASOV
MANZAR MASHADI ISMAYILOVA
IBISH KARIM ISMAYILOB
SHARGIYYA USUB USUBOVA
SAYAVUSH RAMIZ USUBOV
ZAKIR KAMRAN USUBOV
ALIYAR KAMRAN USUBOV
ELSHAD KAMRAN USUBOV
HAMLET MAHADDIN YUSIFOV
NATAVAN PANAH YUSIFOVA
FIRANGIZ MUTALLIM KARIMOVA
SAMRAN SULTAN KARIMOV
FIRANGUL MAMMAD KARIMOVA
SOLTAN SAMRAN KARIMOV
ASIM KAZYM KAZYMOV
SAMRAN ALI KARIMOV
TALYSH MAMISHOV
SHAHIN TALYSH MAMISHOV
AFILA IBRAHIM MAMMADOVA
NIYAMADDIN VAGIF MAMMADOV
AZER VAGIF MAMMADOV
JEYHUN VAGIF MAMMADOV
VAGIF SHUKUR MAMMADOV
OKTAY SHUKUR MAMMADOV
VAGIF SHAMIL MAMMADOV
ARIF IBAD MAMMADOV
GULLU ABDUL MAMMADOVA
SHOHLAT IBISH MAMMADOV
VIDADI SHAFA MUSTAFAYEV
YAKHSHY MEHDIGULU MUSTAFAYEVA
GULZAR GULALY MEHRALIYEVA
SAFARALY MEHDI MAMMADOV
BASRA VALI MEHRALIYEVA
SHAFA BABA MEHDIYEV
MURAD SHAFA MEHDIYEV
GULMIRA MURAD MEHDIYEVA
TALEH ASGAR MURADOV
TARIYEL TALEH MURADOV
RAZMIK SUREN MAMMADOV
AFARIM AZIM MURADOVA
ZAHID LATIF MURADOV
SADAY SULEYMAN MAMMADOV
AYDIN GURBAN MAMMADOV
RAMIL JALAL MAMMADOV
RZA BASHIR MUSTAFAYEV
RASIM SALMAN MAMMADOV
VASIF SALMAN MAMMADOV
VAGIF JAMIL MAHARRAMOV
GIYMAT SAVALAN MAMMADOV
PASHA ASGAR MURADOV
KAZYM EYNULLA MUKHTAROV
AZAD SULEYMAN MAMMADOV
MAMMAD RAHIM MAMMADOV
MOHLAT MAMMAD MAMMADOV
YASHAR YUSIF MAMMADOV
SAMAYA ISA MAMMADOVA
DILBAR MAHAMMAD MAMMADOVA
CHAHANGIR MAHAMMAD MAMMADOV
BANU AHMAD MAMMADOVA
PARVANA JAMAL MAMMADOVA
TANRYVERDI JAMAL MAMMADOV
YUSIF SHIRIN NAGIYEV
SARA RAMZIYA NAGIYEVA
SAKINA NABIYEVA
HASAN GARSALAN NABIYEV
SHIRASLAM GAMISH NAJAFOV
ALOV NASIV NAJAFOV
DILARA ORUJ NURUYEVA
TAVAD RIZVAN KHUDAVERDIYEV
KIRMAN MAMISH KHANLAROV
SHAFIGA RAHIM KHANLAROVA
MUSHFIG RIZVAN KHUDAVERDUYEV
SONA MAHAMMAD KHUDAYAROVA
IMRAN ALAKBAR HASANOV
TOFIGA HASAN HASANOVA
ZINYAT YUNIS HUSEYNOVA
HUSSEYN FARAJ HUSEYNOV
RASHID HUSSEYN HUSEYNOV
MURSHUD SAMAD HUSEYNOV
SALIM KARIM HASHIMOV
MARAL KAMIL HUSEYNOVA
MEHRIBAN ALLAHVERDI HASANOVA and her children
SHABNAM ELKHAN HUSEYNOVA
RAJAB ELKHAN HUSEYNOV
ALI MURSAL HASANOV
EMIN ALEXANDER HUSEYNOV
RASMIYA ALEXANDER HUSEYNOVA
SHOVKAT SHUKUR HASHIMOVA
PARVIZ VORASHIL HASHIMOV
SAADAT GADIM HUSEYNOVA
MUBARIZ YUSIF HAMIDOV
ZAUR NAZIM HUSEYNOV
ZAKHRA ISMAYIL HUSEYNOVA
MAHBUBA ELDAR HUSEYNOVA
AFARIM YUSIF HUSEYNOVA
HAVVA ZEYNALADDIN HAGVERDIYEVA
JAHAN JABRAYILOVA
MUSEYIB SAFIYAR JAFAROV
RAFIGA IMAN JAFAROVA
ALI MUSUL JAVADOV
AZAD PIRGULU JABBAROV
KHAZANGUL ALI JAFAROVA
SARIYYA JAHANGIR JAHANGIROVA
SOLMAZ JAHANGIR JAHANGIROVA
KAMRAN JAHANGIR JAHANGIROV
ALISH JAHANGIR JAHANGIROV
TAPDYG KHADIJA CHOBANOV
ANTIGA ISFENDIYAR SHUKUROVA
AKIF RASUL SHUKUROV
VAGIF RASUL SHUKUROV
HUSSEYN AGAMIRZA AGAMIRZAYEV
ALI AGALI NAJAFOV
ZOKHRA MAHAMMAD NAJAFOVA
FAZIL ANVAR ORUJOV
IRADA ALI ORUJOVA
TELMAN ANVAR ORUJOV
KHAYALA TELMAN ORUJOVA
MALAKHAT ALI ORUJOVA
MALAK ALI ORUJOVA
NATAVAN NABI ORUJOVA
FAMIL ALI ORUJOV
TAMARA YUNIS ORUJOVA
VATAN HABIB ORUJOVA
ALEXANDER TAPDYG PASHAYEV
ELSHAD ALEXANDER PASHAYEV
ALADDIN BAHLUL PASHAYEV
FIZULI SALEH RUSTAMOV
ADIL MAHAMMAD RASHIDOV
NAZIM ADIL RASHIDOV
ZIVAR ALLAHHUSSEYN RUSTAMOVA
PARI MUKHTAR SAFAROVA
FAKHRADDIN BAKHADUR SALIMOV
ARAZ BAKHADUR SALIMOV
MIKAYIL BAKHADUR SALIMOV
BAKHADUR MIKAYIL SALIMOV
TOFIG SEYDI SALIMOV
CHICHEK JALIL SADYKHOVA
ADILA ALLAHVERDI SALIMOVA
HAMID BAYLAR SAMADOV
NUBAR MALAKKISHI SULEYMANOVA
TOFIG YUSIF SULEYMANOV
TARIYEL BAYLAR SAMADOV
MAHAMMAD ABDUL SALAKHOV
MUSHFIG VAGIF SALMANOV
AYNURA ISMAYIL SALMANOVA
ELKHAN NASIB SAFIYEV
SARVAN ELKHAN SAFIYEV
GOZAL VALI SAFIYEVA
RAHIM KHUDAVERDI TALYBOV
AGJA ALKHAN TALYBOVA
TAKHIR GACHAY KHALILOV
ZARIFA ZAKRA KHALILOVA
KAMAL SAFIYAR KHUDAYAROV
MATANAT KAMAL KHUDAYAROVA
NARGIZ BAHMAN AGAMIRZAYEVA
RAFIGA HUSSEYN HASANOVA
GADIR ELDAR HASANOV
BANOVSHA ISMAYIL ALLAHVERDIYEVA
ELKHAN SAVALAN BAKHSHALIYEV
SABIR AGA HUSEYNOV
FRUNZ SAMRAN KARIMOV
MAGSUD BIDZINOV
MAHMUD BIDZINOV
NURADDIN MAHAR ASADOV
AKIF SEYDULLA AZIMOV
AZIZA BASHIR MAMMADOVA
CHINGIZ MAMMAD SALAKHOV
TAHIR SULTAN GULIYEV
SHAMIL IMRAN GURBANOV
SAHIBA ABBAS GULIYEVA
MAMMAD YUSIF GULIYEV
HAMZA ORUJ HUSEYNOV
VUGAR HAMZA HUSEYNOV
SHOVKAT ORUJ HUSEYNOVA
NABI MAMMAD ISMAYILOV
HASAN ISFANDIYAR RUSTAMOV
ZIYADDIN BAKHSHALI MAMMADOV
ANAHID ELDAR HUMBATOVA
ETIBAR GULU NAJAFOV
JEYRAN IMRAN RUSTAMOVA
IRADA AKIF SHIRINOVA
SAHILA AKIF SHIRINOVA
RAFIGA JAVANSHIR HUSEYNOVA
MIRSIYAB HAZRATGULU HUSEYNOV
MINASH JUMSHUD HUSEYNOVA
TOFIG MIRSIYAB HUSEYNOV
BAKIR MIRSIYAB HUSEYNOV
MAKHMAR GURBAN HUSEYNOVA
FITAT AHMAD HASANOVA
ELGUN NAZIM HASANOV
SHOHRAT USUB HASANOV
HASAN IBRAHIM HASANOV
GOYCHAK HEYDAR HASANOVA
LATAFAT HASAN HASANOVA
MALAKHAT ABBAS HALILI
MUGAN JAMIL HUMBATOV
FIRUZA MUSA HUMBATOVA
SIMUZAR JAMIL HUMBATOVA
SUDABA RASHID HUMBATOVA
SARA SAFAR HUSEYNOVA
RAMIL IBRAHIM HASANOV
MEHDI RAMIL HASANOV
BAHMAN SALMAN HANIFAYEV
ALLAHVERDI GULU HUSEYNOV
ILYA AFTANDIL HAMIDOV
ABDULLA KOCHARI HAMZAYEV
ALIF LATIF HAJIYEV
DAVUD MASHADI HAGVERDIYEV
TAHIR HAJI HAJIYEV
KIFAYAT CHIRAG HAMIDOVA
JAMIL SOLTAN HASANOV
ROVSHAN GACHAY HASANOV
RUBABA KOCHARI HASANOVA
AYNUR ELKHAN HASANOVA
NURANA ELKHAN HASANOVA
ELNUR ELKHAN HASANOV
KIFAYAT ORUJ HAMIDOVA
FARIDA MAHARRAM ALLAHYAROVA
ETIBARA HUSSEYN KARIMOVA
BANOVSHA ALI JAFAROVA
CHARKAZ ABBAS MAMMADOV
CHESARET ZIYAD MAMMADOV
KHANUM FARHAD AHMADOVA
GULNAZ TEYMUR ALLAHVERDIYEVA
GULKHARA TEYMUR ALLAHVERDIYEVA
MATANAT AKIF ISMAYILOVA
RAHILA AHMAD ALIYEVA
RUKHSARA ALIYAR ALIYEVA
NURIYYA GACHAY ISMAYILOVA
SHAKAR ELDAR HUSEYNOVA
CHICHER ALASKAR ALIYEVA
JANAN BINNAT FARZALIYEV
SEVIL HUSSEYN MAMMADOVA
GASYM AHMAD GASYMOV
GACHAY RAHIM KHALILOV
ELMAN NAMAT HUSEYNOV
ISA ALI HUSEYNOV
ULVIYYA IFRAT BASHIROVA
AYBANIZ ASIF MAMMADOVA
GOJA ISA SHIRASLANOV
GULKHANUM IBRAHIM MAMMADOVA
GULARA AGALI MAMMADOVA
MAHY GABIL ALIYEVA
AKBAR ZAKARA GULUYEV
SALMAN SALMAN SALMANOV
DILARA SALMAN SALMANOVA
AYNA SALMAN SALMANOVA
DILARA SEYDULLAH AZIMOVA
NATIG ABASGULU AZIMOV
GARSALAN BORAN GANBAROV
VALIDA GARAY GANBAROVA
SAFAR GARSALAN GANBAROV
MATANAT HAJI GANBAROVA
ESMIRA SAFAR GANBAROVA
ELNUR SAFAR GANBAROV
ALAKBAR HAJI ALIYEV
VAHID SEVINDIK SEVINDIYEV
SHAMAKHY VAHID SEVINDIYEV
FIKRET VAHID SEVINDIYEV
ELSHAN KAZYM MURADOV
GUNDUZ KAZYM MURADOV
NURIDA KAZYM MURADOVA
MUMUSH BAKHRAM ALLAHVERDIYEV
BAKHRAM MUMUSH ALLAHVERDIYEV
KIFAYAT HUSSEYN ALLAHVERDIYEVA
HUSSEYN BAHMAN ISMAYILOV
NARGIZ HUSSEYN ISMAYILOVA
USUBALI SULEYMAN GARAYEV
MAHBUBA GURBAN ABYSHOVA
CHINARA NAZIM ABYSHOVA
CHINGIZ NAZIM ABYSHOV
ALASGAR KHANLAR NOVRUZOV
ELSHAD GIYAS ABYSHOV
HUSSEYN ISMAYIL HUSEYNOV
ZOKHRAB HUSSEYN HUSEYNOV
KHOSHBAKHT HUSSEYN HUSEYNOV
SUSAN HUSSEYN HUSEYNOVA
NASIBA HUSSEYN HUSEYNOVA
AZIZ ALYSH HUSEYNOV
NEMAT MUSA SHAHMURADOV
NADIR GARSALAN GAKHBAROV
RUFAT IMAN ALIYEV
ZAKHID YELMAR ABDILOV
SULEYMAN LATIF HAJIYEV
KAMIL DADASH HUSEYNOV
ELBRUS GARASH ABBASOV
KAMIL AMIR MAMMADOV
YUSIF ALIYEV
ELSHAN HASAN HUSEYNOV
YAKHSHY MUSTAFAYEVA
GUNASH ABDUL HASANOVA
MAKHMAR ALAKBAR HASANOVA
GATIBA MIRSIYAB HUSEYNOVA
TAMILA SALIMOVA
KHAZRI SIYAVUSH SALIMOV
NAZAKAT TAPDYG CHOBANOVA
SHAHIN TALYSH JABBAROV
IRADA ASLAN JABBAROVA
SALIM HASHIMOV
SALIMA MAMMADOVA
SHOVKAT IBAD MAMMADOVA
SAMIR TAJIR JAFAROV
ANAR FAZIL JAFAROV
ZULEYKHA YUNIS AGAYAROVA
SEVIL YUNIS MAMMADOVA
ARIF KHANLAR ALIYEV
EYYUB SARY ALIYEV
RASHID RAKHIM KARIMOV
ZAKHIR RAMIZ MAMMADOV
ASGAR IMRAN ASGAROV
AYDIN IMRAN NURUYEV
KHATAM IMRAN HUSEYNOV
LATAFAT IBAD MAMMADOVA
SHAKIR HUSEYNOV
MAMMAD MAMMADOV
MAZAKHIR ABILOV
AKHMAD AKHMADOV
AKHMAD ALIYEV
ALI KHALID SAFAROV
ALADDIN SAFAR HASANOV
GAMADDIN SHIRASLAN NAJAFOV
LATIF ISMAYIL ISMAYILOV
AYDIN NARIMAN AZIMOV
ZARIF NARIMAN AZIMOVA
RASHIDA NARIMAN AZIMOVA
AYDIN TAKHIR MAMMADOV
ANAR TAKHIR MAMMADOV
YELMAR TAKHIR MAMMADOV
GARINA TAKHIR MAMMADOVA
ZANIRA KARIM MAMMADOVA
KIFAYAT MUSEYIB ALLAHYAROVA
ZAMINA MUSEYIB ALLAHYAROVA
SADAGAT MUSEYIB ALLAHYAROVA
ASGAR FIRDOVSI ALIYEV
FITURIS FIRDOVSI ALIYEV
SAADAT FIRDOVSI ALIYEVA
SARIYA FIRDOVSI ALIYEVA
ARIF GULU NAMAZOV
MAARIF GULU NAMAZOV
SAMRAN ALISH KARIMOVA
HAMAYIL ALISH KARIMOVA
GULU ALISH KARIMOV
VALI ALISH KARIMOV
YUSIF JAVAD NAGIYEV
TOGRUL JAVAD NAGIYEV
JAVAD ALI NAGIYEV
SURAYYA IMRAN NAGIYEVA
HURU MAZAKHIR FARZALIYEVA
FARZALI MAZAKHIR FARZALIYEV
GUTABA MAZAKHIR FARZALIYEVA
FAZIL ARIF MAHARRAMOV
ARIF ASGAR MAHARRAMOV
RAKHILA ARIF MAHARRAMOVA
BABEK ARIF MAHARRAMOV
JAMAL FIRDOVSI ALIYEV
SHAHIN FIRDOVSI ALIYEV
FIRDOVSI ASHRAF ALIYEV
AZAD NOVRUZ ZAMANOV
NURIDA NOVRUZ ZAMANOVA
KHALIGA NOVRUZ ZAMANOVA
KHANUM ALI JABBAROVA
ANTIGA ANVAR AZIMOVA
ANVAR NATIG AZIMOV
SHAHIN TALYSH MAMISHOV
NAMIG HUSEYNOV
ELDAR ASTAN ZEYNALOV
VIDADI LATIF ISMAYILOV
JABBAR GULALY BINALIYEV
ALI RAIS BADSHIYEV
ZAKHID NAJIB VELIYEV
OSMAN KHAMID KHAMIDOV
ALASGAR HILALJ HUSEYNOV
AYDIN NARIMAN NURIYEV
NOVRUZ SALEKH ALLAHVERDIYEV
NATIG VALIYADDIN GULIYEV
SALTANAT MAMMADOVA
LATIFA IBAD MAMMADOVA
SHOVKAT IBAD JAFAROVA
SAMIR TAJIR JAFAROV
SABUKHI MAMMADOV
SALIM MAMMADOV
SOKHBAT MAMMAD MAMMADOV
NAMIG SHAHMALY ALIMAMMADOV
MAHAMMAD JAFAROV
BAGDAD JAFAROV
HUSSEYN FARAJ HUSEYNOV
RAIS BASHIYEV
SABIR IBAD MAMMADOV
ELNARA TOFIG ASLANOVA
YALCHIN KARIMOV
NIZAMI GULIYEV
SARKHAN ALIYEV
VAGIF KARIMOV
SAVALAN ABBASOV
TELMAN ZEYNALOV
KHAVER ALIYEVA
SVETLANA JAVANSHIR ALIYEVA
ANTIGA ABBASOVA
JAHAN JABIRAYILOVA
ZIBEYDA AKHMADOVA
TOFIGA BABAYEVA
RAYA GABIL GAHRAMANOVA
ELNARA TAVAKKUL GAHRAMANOVA
GULNARA TAVAKKUL GAHRAMANOVA
NOVRUZ ZAMANOV
NOVRASTA HUSEYNOVA
JAHID AFGAN NASIROV
TOID AFGAN NASIROV
RUGIYYA IFRAT BASHIROVA
ALIKHAN KHALIL IBRAHIMOV
NARMINA NIZAMI GASYMOVA
FIKRAT JAFAR ABYSHOV
AGA FIKRAT IBISHOV
FIKRAT ALI GULIYEV
MAKHMAR ALYSH TAGIYEVA
MUBARIZ ALYSH TAGIYEV
NARMINA ALYSH TAGIYEVA
ELVIN BALYSH TAGIYEV
ZALAN BALYSH TAGIYEV
MUZAFFAR BALASH TAGIYEV
FIRUZA FIRUDDIN ZAMANOVA
ELKHAN FIRUDDIN ZAMANOV
ELNUR FIRUDDIN ZAMANOV
FIRUDDIN ALISH ZAMANOV
AYTAKIN ELDAR MIRZALIYEVA
KUBRA ELMAN ALIYEVA
ELSHAN ELMAN ALIYEV
FAIG ELMAN ALIYEV
LATIFA KAMAL MIRZAYEVA
GULSHAN SHAMIL MIRZAYEVA
SEVINJ SHAMIL MIRZAYEVA
SAKHILA SHAMIL MIRZAYEVA
AYDIN SHAMIL MIRZALIYEV
AYNUR ELDAR MIRZALIYEV
AYTAKIN ELDAR MIRZALIYEV
SEVINJ SAKHIB ALKHANOVA
GULTAKIN SEYMUR ISMAYLOVA
AYTAKIN SEYMUR ISMAYLOVA
AYBANIZ SEYMUR ISMAYLOVA
SEYMUR AYDIN ISMAYLOV
USUB HUSEYNOV
MEKHRIBAN ALLAHVERDI HUSEYNOVA
EMIN ELKHAN HUSEYNOV
ELMIR ELKHAN HUSEYNOV
YELMAR NAYIB AKHMADOV
MAZAKHIR AKHMADOV - militia man
FAZIL ORUJOV
ZAKHID GULIYEV
VASILA ZAKHID GULIYEVA
HATAM PIRIYEV
ALI JAVADOV
ALI ORUJOV
MUGAN ORUJOV
RAMIZ MAMMADOV
ALI ABDULALI ABDULOV
SALAKH IMAMGULU ALLAHVERDIYEV
MAKHIR NOVRUZ ALLAHVERDIYEV
GULBAKHAR YUSIF BEHBUDOVA
ALLAHVERDI ALI BABAYEV
AZIZA ALIABBAS VELIYEVA
ALISH MURSAL GULIYEV
BAKHRAM MATLAB ISMAYLOV
CHICHEK JAMIL SADYKHOVA
ADILA ALLAHVERDI SALIMOVA
RASIF SALMAN MAMMADOV
ROZA SAFAR MAMMADOVA
AYSEL MURAD MAMMADOVA
PASHA ASGAR MURADOV
OGTAY SHUKUR MAMMADOV
GULCHOKHRA YAGUB HASANOVA
VALIDA ASLAN ALLAHVERDIYEVA
GAFUR ELDAR HASANOV
SULTAN SAMRAN KARIMOV
YEGANA NAIB ALLAHBERDIYEVA
BANOVSHA ALY JAFAROVA
CHARKAZ ABBAS MAMMADOV
CHASARAT ZIYAD MAMMADOV
KHANUM FARKHAD AKHMADOVA
GULNARA TEYMUR ALLAHVERDIYEVA
GULARA TEYMUR ALLAHVERDIYEVA
MATANAT TAKHIR ISMAYLOVA
RAHILA HUNBAT ALIYEVA
NURIYA GACHAY ISMAYLOVA
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Hocalı (Soykırımı) Katliamı

Hocalı Soykırımı Tanınmalı
Her fırsatta sözde Ermeni soykırımını gündeme getiren, Türkiye’yi karalamaya çalışan ve bunun ateşli savunuculuğunu yapan ABD’deki Ermeni diasporasına, Amerikalı bir senatörden tokat gibi bir açıklama geldi. ABD Kongresi’nin Ulusal İlişkiler Komisyonu Üyesi Don Barton, Kongreyi Hocalı soykırımını tanımaya çağırdı. Barton, Temsilciler Kurulu'nun toplantısında yaptığı konuşmada, “Dünyadaki tüm toplumlar bunu bilmeli ve hatırlamalıdır. ABD Kongresi, Hocalı soykırımını tanımakla ulusal toplumun uzun yıllardan beri bu konuyla ilgili sessizliğini bozacaktır. Zaman zaman üyeler, aslı olmayan sözde 'Ermeni soykırımını' tanımaya çağırılsalar da, Ermenilerin Hocalı'daki katliamlarından tek bir kelimeyle bahsedilmemiştir” dedi.

Barton, Hocalı adlı Azerbaycan şehrinin 1992 yılında Ermeniler tarafından silindiğini, tüm Azeriler için Hocalı sözünün acı, hüzün ve gaddarlık anlamına geldiğini belirttiği konuşmasında, “26 Şubat 1992 tarihinde, Ermeni askerleri, Hocalı'da 613 kişiyi öldürmüş, tüm aileleri parçalamış, 1.275 kişiyi esir almıştır; 1.000 kişi sakatlanmış, 150 kişi de kayıplara karışmıştır” dedi.

Barton, konunun ABD Kongresi gündemine getirilmesini ve Hocalı soykırımının tanınmasını istedi.

ABD Kongresi’nin Azerbaycan Heyeti Eşbaşkanı, Demokrat Kongre Üyesi Solomon Ortiz de, Temsilciler Meclisi’nde yaptığı konuşmada Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin Dağlık Karabağ ve yedi bölgeyi işgal etmesi sonucu 1 milyon Azerbaycanlının göçmen ve mülteci durumuna düştüğünü söyledi.

Ortiz, meslektaşlarını Ermenistan-Azerbaycan sorununun barış yoluyla çözülmesini desteklemeye çağırdı ve yakın zaman önce Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya dayanarak, ABD’nin Dağlık Karabağ’ı bağımsız bir devlet olarak tanımadığını ve iktidarını meşru görmediğini hatırlattı. Sorunun çözümünün AGİT Minsk Grubu çerçevesinde aranmasına rağmen bir ilerleme kaydedilmediğini, bununla birlikte ABD’nin bu yönde çalışmaları sürdürdüğünü ve problemin Minsk Grubu çerçevesinde çözülmesine sadık kaldığını belirten Ortiz, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) Dağlık Karabağ’la ilgili son kararına da değindi. Kongre üyesi, söz konusu karara göre, Azerbaycan topraklarının büyük bir bölümünün hala Ermeni kuvvetlerin işgali altında olduğuna, Dağlık Karabağ’ın ayrılıkçı güçlerin kontrolünde bulunduğuna dikkat çekti.

Ortiz, “AKPM, AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanları sorun üzerinde uzlaşılmasına çalışmalı, taraflar ise BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymalıdır. Dolayısıyla onlar askeri hareketlerden kaçınmalı, işgal edilmiş bütün topraklardan askeri güçler çıkarılmalıdır. Avrupa Konseyi’nin girişimini ve ABD yönetiminin açıklamasını alkışlıyorum” şeklinde konuşurken, Rusya ve İran arasında bulunan Azerbaycan’ın terörle mücadelede ABD’nin önemli bir müttefiki olduğunu da vurguladı.

Öte yandan, Kanada’da yaşayan Azerbaycanlılar, bu ülkedeki Alman, Fransız, İsveçli ve İsrailli topluluklara başvurarak, Hocalı soykırımı meselesinin Ottava’daki resmi organlarda, dolayısıyla Kanada Parlamentosu’nda müzakere edilmesi için destek istediler.

Uyanış” Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Aslan Halidi’nin konu hakkında verdiği bilgiye göre, başvuruya Alman ve İsraillilerden olumlu yanıt geldiğini kaydederek, sözkonusu başvuruda topluluk olarak görüş bildirmelerinin de istendiği bildirildi. Ermeni lobisinin Ottava’da Azerbaycan-Ermenistan sorununu Hıristiyan-Müslüman savaşı olarak yansıttığını kaydeden Halidi, Kanada Parlamentosu’nun konunun yakın zamanda müzakeresine ilişkin başvuruları cevaplayacağını, bugün bu başvuruların incelenmekte olduğunu söyledi. Halidi, Ottava’da Hocalı soykırımı ile ilgili çeşitli anma törenleri düzenleneceğini ve Kanada kamuoyuna Ermeni vahşetini konu alan materyaller dağıtılacağını da kaydetti.

Diğer taraftan, İran’daki Güney Azerbaycanlılar da Tahran şehir yönetimine başvurarak, Hocalı soykırımı dolayısıyla 26 Şubat tarihinde Ermenistan Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi yapmak için izin istediler. Güney Azerbaycanlılar, etkinliğe izin verilmemesi halinde dahi, her koşulda sözkonusu gösterinin düzenleneceğini bildirdiler.

Azerbaycan ve diasporada yaşayan Azerbaycanlılar, Hocalı soykırımının tanınması, ihlal edilen hakların iade edilmesi, bu ihlali gerçekleştirenlerin cezalandırılması, anılan eylemlerle ilişkisi olanlara yönelik yaptırım uygulanması, soykırıma uğrayan halkın mallarına sahip çıkan yabancı devletler, bankalar ve özel kişilerin de maddi sorumluluk taşıması için çağrıda bulunuyor.
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Hocalı (Soykırımı) Katliamı

Uluslararası Hukuk Açısından Hocalı Olayları
Hocalı soykırımı yakın tarihte Azerbaycan Türklerine yapılan en büyük facialardan biridir. Sözde Ermeni soykırımını Avrupa parlamentolarına taşıyarak kendilerine destek bulan Ermenilere Hocalı soykırımı gerçeklerini göstererek Ermeni yalanlarını ifşa etmenin zamanı çoktan gelmiştir. Azerbaycan ve Türkiye diasporası Ermenilerin bu yalanlarını ifşa etmek için belgelerle gerçekleri ortaya koymayı başarmalıdır. Ve bunu yapmak zorundadır, çünkü bu günkü tarih bunu talep ediyor.




Toğrul Veli Kamiloğlu ve Sevil İrevanlı yazdı

Uluslararası Hukuk Açısından Hocalı Olayları

Toğrul Veli Kamiloğlu

Avrasya Demokrasi Derneği Başkan Yardımcıs

TÜRKİYE, Ankara: 1992 yılının 25ini 26sına bağlayan şubat gecesi insanlığın kara sayfalarından biri olarak tarihe geçmiştir. Ermenistan silahlı birlikleri bu tarihte Azerbaycanın Dağlık Karabağ bölgesindeki yerel Ermeni silahlı grupları ve eski SSCBnin, yeni BDTnin 366. Motorize Alayının teçhizat ve askerlerinin katılımıyla, Hocalıda tarihte benzeri trajik olayları aratmayacak şekilde bütün savaş norm ve kurallarını hiçe sayarak 613 sivil insanı günahsız yere katletmiştir. Lidisa, Oradur, Hatın, Holokost, Bosna, Ruanda soykırım ve katliamları gibi insanlık tarihine kara harflerle yazılmış Hocalı hadisesi, Azerbaycan halkının 20. yüzyılda karşılaştığı facialardan biri olmuştur.

Olayın üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen, konuya ilişkin olarak üzerine büyük sorumluluklar düşen Birleşmiş Milletlerin ve diğer uluslararası kuruluşların olaya gerekli önem ve değeri daha vermediği görülmektedir.

Sorunun bütünü ve mahiyeti esas alındığında, bu durum genel olarak BM Güvenlik Konseyinin 822, 853, 874 ve 884 sayılı ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin 25 Ocak 2005 tarihli ve 1416 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, Ermenistanın Azerbaycan topraklarını halen işgali altında tutmasına teşmil edile bilir. Bugün olaylara hukuksal değer verilmemesi sorunun çözümsüz bir şekilde ortada durmasına neden olmaktadır. Bu da bölgenin geleceğini, barışa olan güveni ciddi bir şekilde etkilemektedir.

Eğer yakın dönemde Karabağ sorunu çözümünü bulmaz, Hocalı hadiselerine hukuki değer biçilmez ve katliamın faillerine gereken ceza verilmez ise, Kafkasya bölgesinin ve yakın çevresinin istikrarından ve gelişmesinden söz etmek bir az zor olacaktır.

Uluslararası Suç Kategorileri Bağlamında Hocalı Katliamı

Uluslararası suçlar kavramı, yazılı hukukta ilk olarak 8 Ağustos 1945 tarihinde Londrada imzalanan Anlaşmanın eki olan



Nürnberg Uluslararası Askeri Mahkemesi Şartı ile düzenlenmiştir. Şart ve Uluslararası Askeri Mahkemenin sonuçlandırdığı yargılamaya ilişkin hükmü, 19 Kasım 1945 tarihinde BM Genel Kurulunca da oybirliği ile onaylanmıştır. Bu belgede, barışa karşı suçlar, savaş suçları ve insanlığa karşı suçların tanımı yapılmıştır.

Bir uluslararası suçun uluslararası toplumun temel bir değerini ya da çıkarını zedeleyen bir eylemden kaynaklandığı, bir başka ifade ile uluslararası toplumun temel bir değerini koruyan uluslararası hukukun temel bir normunu (jus cogens) ihlal ettiği yaygın kabul edilen bir kanıdır. Bu eylemler insanlığın vicdanında şok yaratacak kadar aykırı eylemler olarak da tanımlanmaktadır. Uluslararası toplumun temel bir değerini ya da çıkarını ihlal, devletlerin uluslararası topluma karşı yükümlülüklerinin ihlali olarak da adlandırıla bilir.

Bu uluslararası topluma karşı olabileceği gibi, bir devlete veya devletlere karşı da olabilir. Uluslararası hukukta suç kavramının bu sosyolojik nitelikleri kendisini uluslararası suç olarak telakki edilen eylemlerde açıkça göstermektedir. Bu suçlar soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu, ya uluslararası toplumun barış ve güvenliğine ciddi zarar veren eylemleri ya da insan vicdanına şok edici etki yaratan eylemleri kapsamaktadır.

Soykırım Suçu Açısından

Soykırım kavramının hukuksal açıdan genel kabul gören tanımı, 9 Aralık 1948 tarihinde 260 A (III) sayılı kararla kabul edilen ve 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletlerin Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşmesi (UN Convention Preventation and Punishment The Crime Of Genocide) ile tanımlanmıştır. Sözleşmeye göre soykırım, bir milli, etnik, ırkî veya dini grubun, grup niteliğiyle, tümüyle yada kısmen yok edilmesidir. Soykırım bir yok etme suçudur. Münferit karakterli sıradan insan öldürme suçundan farklı olarak toplumsal nitelikli bir suç tipidir. Soykırımda planlı, devlet politikası haline gelmiş eylemler söz konusudur. Soykırım suçu ister barış zamanında, ister savaş esnasında gerçekleştirilmiş olsun, bir devletler hukuku suçudur (SS mad. 1).



Bu hüküm ile insanlığa karşı suçların devletlerarası suç olma mahiyeti tescil edilmiş olmaktadır. Başka bir deyişle, soykırım suçu, devletler hukuku suçu olarak ihdas edilmiştir. Hocalıda yaşananları sözleşme tanım ve hükümlerini esas alarak değerlendirmeye tabi tuttuğumuzda, olayların sözleşmenin 2. maddesinin 5. bendinin ilk iki: -a) Gruba mensup olanların öldürülmesi ve b) Grubun mensuplarına ciddi şekilde bedensel ve zihinsel zarar verilmesi bentleri ile tamamen üst üste düşmektedir. Soykırım suçunun, eylemin bilerekten mi, yani bilinçli olarak mı yapıldığını gösteren niyet (intent) unsuru ve bir eylemin niçin, hangi ihtiyaçtan ve ne

şekilde yapıldığını içeren motif (motive) unsurunun soykırım olayında ihtiva etmesi gereken temel belirtiler Hocalıdaki olayda görülmektedir.

Öncelikle, öldürme niyetinin bir gruba mensup bir veya birkaç şahsa değil, bir grubun tamamen imhasına yönelik olduğu açıktır. Yani belirlenen hedef, insanların belirli bir gruba ait oldukları ve bir mensubiyet taşıdıkları için yok edilmeleridir. İkincisi, yaşananların ve olayların girişimin bu grubun kısmen ya da tamamen imhası amacına yönelik olmasıdır. Diğer taraftan eylemlerin uygulanışına bakıldığında, eylemlerin bilinçli ve planlı olma özelliği de net bir şekilde görülmektedir. Dolayısıyla ortadaki belirti ve göstergeler, olayların soykırım olduğuna işaret etmektedir.

İnsanlığa Karşı Suçlar Açısından

İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar (Crimes Against Humanity), suçun işlendiği ülke hukukunun ihlal edilmesi veya edilmemesine bakılmaksızın; savaştan önce ya da savaş sırasında öldürme, yok etme, köleleştirme, tehcir ve diğer sivil halka yönelen insanlık dışı fiiller veya mahkemenin yargılama yetkisine dahil herhangi bir suçun işlenmesinde veya bu suçla bağlantılı olarak siyasi, ırksal ya da dinsel temele dayalı zulüm olarak özetlene bilir. BM Darfur Olaylarını Tahkik Komisyonunun 25 Ocak 2005 tarihli raporunun tanımlamasına dayanarak kısaca ifade edilirse, kişi veya kişilerin onurunu alçaltmaya (cinayet, yok etme, zorla yer değiştirme, işkence, cinsel suçlar v.s.) yönelik suçlar insanlık suçudur. Hocalı olaylarının, Nürnberg Mahkemesi Kuruluş Senedinde ve Mahkeme Kararında Tanınan Uluslararası Hukuk İlkeleri



Metninin 6. ilkesinin II. bendinin c. fıkrasında tanımlanmış insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında da ele alınması gerekir. Katliam sırasında başvurulan yöntemler ve muameleler bakımından Hocalı olayları insanlığa karşı suç kriterlerinin tamamına yakınını içermektedir.

Savaş esnasında savaş kanun ve teamüllerinin ihlal edilmesi savaş suçlarını oluşturur. Savaş suçları ile insanlık aleyhine suçlar bazı hallerde iç içe, bir arada bulunabilirler. Esasen bu iki tip suçun statüdeki tanımlamaları arasında bazı benzerlikler vardır. Ancak, savaş suçlarının mahiyetleri icabı savaş sırasında işlenebilmesine karşılık, insanlık aleyhine suçun barış zamanında da işlenmesi mümkündür. Savaş suçunun mağdurları hem siviller, hem de askerler olabileceği halde, insanlık aleyhine suçların kurbanları sivillerdir. Savaş suçlarının mal aleyhine işlenen bazı suçlardan meydana gelebilmesi mümkün olduğu halde, insanlık aleyhine suçun mal aleyhine işlenebileceği tasavvur edilemez. Bu tanım çerçevesinde, savaşlarda yasak kabul edilen bir çok eyleme doğrudan ve dolaylı şekilde Hocalı saldırısında açık ve ağır bir biçimde başvurulduğu görülmektedir. İster Hocalı tanıklarının, isterse de 1988-2003 yılları arasında rehin ve esirliğinden kurtarılmış 1335 kişinin ifadeleri de bunu kanıtlamaktadır.

Diğer Suç Kategorileri ve Uluslararası Temel Belgeler Açısından

Uluslararası hukukun bir diğer kategorisi olan Saldırı Suçu veya Barışa Karşı Suçların temel özelliklerinin, bir saldırı savaşı veya uluslararası sözleşmelere, antlaşmalara veya güvencelere aykırı savaşı planlama, hazırlama, başlatma ve sürdürme, ya da yukarıdakilerin herhangi birisinin gerçekleşmesi için ortak plana veya komploya katılma olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu özelliklerin bir çoğunun Hocalıdaki yaşananlara ait edilebileceği görülmektedir. Hocalı olayları, 1948 BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin insanların dil, din, ırk, milliyet mensubiyeti nedeniyle temel hak ve özgürlüklerinden mahrum edilmemesi, can ve mal dokunulmazlığı, insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz kalmaması vs. hükümleri ihtiva eden 2, 3, 5, 9, 17 maddelerle de taban tabana zıttır. 12 Ağustos 1949 tarihli Savaş Zamanı Sivil Halkın Korunması Hakkında Cenevre Konvansiyonunun 3. maddesinin belirlediği üç yasak kategorisinin üçü de Hocalı saldırısında açık ve ağır bir biçimde ihlal edilmiştir.



Cenevre Konvansiyonu (ve ona 1977 yılında eklenen Uluslararası ve Uluslararası Olmayan Askeri Çatışmalarda Savunmayı Güçlendiren I. ve II. Protokol), Barışa ve İnsan Güvenliğine Karşı İşlenen Suçlar Kanunu, 1972 Bakteriyolojik (Biyolojik) ve Toksin Silahların Elde Edilmesinin, Üretiminin ve Kullanımının Yasaklanması ve İmhası, 1974 BM Silahlı Çatışmalarda ve Olağanüstü Durumlarda Kadın ve Çocukların Korunması Deklarasyonu, Vatandaşlık ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, Çocuk Hakları Bildirgesi gibi temel uluslararası belgeler ve yükümlülükleri de hiçe sayılmıştır. Uluslararası Teamül ve Suçluların Cezalandırılması Mevcut uluslararası hukuka göre, ülkesinde soykırım, savaş suçu ya da insanlığa karşı suç işlenen ya da vatandaşları bu suçların mağduru olan her devlet, failleri kovuşturup cezalandırmaya hukuken yetkili ve mecburdur. Bu yetki hala geçerlidir ve asıldır. Nitekim, cezadan muafiyet (dokunulmazlık) sorununu ele alan Birleşmiş Milletler, 26 Kasım 1968de suçluların cezai sorumluluklarını yeniden tanımlayan ve bu suçlarda zamanaşımını kaldıran bir karar metnini -İnsanlığa Karşı İşlenen Savaş Suçlarında Zamanaşımının Uygulanamazlığı Üzerine Konvansiyonu- kabul etmiştir. Diğer taraftan, ulusal mahkemeler suçları soruşturma ve yargılama hususunda halen öncelikli yetkiye sahiptirler. Ancak, tamamlayıcılık ilkesine (principle of complementarity) göre ulusal mahkemelerin devreye girmeye niyetli olmadıkları ya da fiilen devreye girme imkanından mahrum olmaları gibi durumlarda, - 1993te BM Güvenlik Konseyi kararı ile Yugoslavya için oluşturulmuş, ad hoc, yani özel mahkeme statülü Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi örneğinde olduğu gibi - uluslararası ceza mekanizmaları harekete geçirilebilecektir.

Hukuki açıdan her şeyden önce Hocalı faciasının uluslararası hukuk normlarına uygun bir şekilde soykırım olarak kabul edilmesi ve sorumlularının cezalandırılması için BM Soykırım Sözleşmesine dayanılarak resmi şekilde İnsan Hakları Mahkemesine başvurulmalıdır. Azerbaycan 1996da, Ermenistan da 1993te sözleşmeye taraf olduklarından bu yolun takibi için herhangi bir hukuki engel söz konusu değildir.

Başvuruda, gerekli deliller sunularak Ermenistanın bugünkü Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan ve Savunma Bakanı Serj Sarkisyan dahil Hocalı katliamının gerçekleştirilmesinde rolü olan bütün siyasi ve askeri yetkililerin cezalandırılması talep edilmelidir. Eski Yugoslavya coğrafyasındaki soykırım eylemlerinden sorumlu tutulan Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç, Paledeki Bosna-Sırp Yönetimi Lideri Radovan Karadziç ve Bosna-Sırp Yönetimi Silahlı Kuvvetler Komutanı Radko Miladziçin Eski Yugoslavya Ceza Mahkemesinde savaş suçlusu olarak yargılanmaları bu durum için yerinde bir örnek ve emsaldir. İster bölgesel ister başka nitelikli olsun, savaşlar kaçınılmaz olduğu ölçüde soykırım önlenemeyebilir. Bu doğruysa, gelecekteki soykırımları önleme çabaları, savaşların, özellikle de milliyetlerin ve azınlıkların kaderini tehlikeye sokabilen savaşların önlenmesi
üzerinde odaklaşmaya yöneltilmelidir. BM Adli İşler Genel Sekreter Yardımcısı Hans Corellin dediği gibi, Bundan itibaren, tüm savaş efendileri bilmelidirler ki, uluslararası savaş ve insancıl hukuku ihlal ettikleri taktirde, uluslararası bir mahkeme önünde hesap vereceklerdir.
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Hocalı (Soykırımı) Katliamı

Hocalı Soykırımı Dünyaya Nasıl Anlatılır?
Sevil İrevanlı (Abbaslı)
Azerbaycanlı Bibliyograf - Araştırmacı

1992 yılının 26 Şubatında Sovyetler Birliğinin silahlı kuvvetleri ile Ermenilerin Hocalıda Azerbaycan Türklerine yaptığı vahşi soykırımlar artık dünya kamuoyunun dikkatine sunulmaktadır. Bu konuda Türkiye kamuoyunun da Azerbaycanın yanında yer alması gerekiyor ve buna ihtiyacımız vardır. Hocalı soykırımı yakın tarihte Azerbaycan Türklerine yapılan en büyük facialardan biridir. Sözde Ermeni soykırımını Avrupa parlamentolarına taşıyarak kendilerine destek bulan Ermenilere Hocalı soykırımı gerçeklerini göstererek Ermeni yalanlarını ifşa etmenin zamanı çoktan gelmiştir. Azerbaycan ve Türkiye diasporası Ermenilerin bu yalanlarını ifşa etmek için belgelerle gerçekleri ortaya koymayı başarmalıdır. Ve bunu yapmak zorundadır, çünkü bu günkü tarih bunu talep ediyor. 20. asrın sonuna doğru Ermenilerin Batı Azerbaycanda yaptığı vahşi soykırımları ve Hocalı soykırımı ile ilgili video kasetleri, resimleri göstere bilirsek, Avrupalılar o zaman Ermenilerin asıl yüzünü ve gerçekleri görmüş olacaklar. Nitekim dünya ülkeleri de sahtekar Ermenilerin işgalci bir millet olduğunu anlamalı ve bu vahşice yapılmış 26 Şubat Hocalı katliamı Azerbaycan Türklerinin soykırımı gibi bütün dünyaya tanıtılmalıdır. Hocalı faciasında asıl suçlu olanlardan biri de Moskovanın gösterişlerini kayıtsız şartsız yerine getiren Ayaz Mutallibov

vb. da bu cinayette suçlu bulunuyorlar. Çünkü o zaman yönetimde olan Azerbaycan iktidarı SSCBnin yeniden başka bir biçimde canlandırılması anlamını taşıyan BDT çerçevesinde işbirliğini geliştirme çabası içerisindeydi. AHC Başkanı Ebülfeyz Elçibey bağımsızlığı savunan yeni program kabul ederek BDTnin dağılacak bir kurum olduğunu nitelendirirken, iktidar Dağlık Karabağ sorununun çözümünü öne sürerek BDTye girilmesinin gerekliliğini savunuyordu. Ülkede siyasi gerginliği artıran başka bir gelişme de Dağlık Karabağda Ermeni saldırılarının artması ve bazı Azerbaycan köylerinin yakılıp yıkılmasıydı. Saldırılar önlenemiyordu. Çünkü iktidarın ve Milli meclisin 1991 9 Ekimde verdiği milli ordu kurma kararını gerçekleştirmek için, hiçbir çaba gösterilmemesi sebebiyle bağımsız Azerbaycanın Milli Ordusu kurulamamıştı. Yaranan bu tehlikeli durum Azerbaycan iktidarının AHCnin baskısı ile BDT ekonomik işbirliği anlaşmasını ve SSCBnin dış borçlarını ödemeyi

reddetmesinin ardından Rusyanın Dağlık Karabağda Ermeniler lehine faaliyetlerini artırması daha açık seçik fark edildi. Bağımsızlığın ilan edildiği ve 18 Ekim 1991 tarihinden 1992 Şubat ayına kadar bölgede Azerbaycan Türklerinin yaşadığı yaklaşık on köy saldırılar sonucu işgal edildi. Şubatta Dağlık Karabağdaki durumla ilgili AHC Başkanı Elçibey ve Milli meclis üyelerinin ortak toplantısında AHC sorunla ilgili çözüm önerileri paketi sunarak 14 Şubata kadar bu önerilerin gerçekleştirilmemesi durumunda, Milli Meclisin ülke yönetimini üstlenmesini talep etti. Katılımcıların talebi üzerine 6 Şubatta toplantıya katılan Cumhurbaşkanı Ayaz Mutallibovun çözüm paketinin tartışılmasını beklemeden toplantıdan ayrılması, AHC ile iktidar arasındaki işbirliği yolunu kapattı. Bu gelişmenin ardından AHC Meclisi 15-16 Şubat tarihli toplantısında Mutallibov yönetiminin istifasını ve iktidarın Milli Meclise devrini talep eden bir karar kabul etti. Baküde siyasi tansiyon artarken Dağlık Karabağda stratejik öneme sahip Hocalı kentinin durumu giderek kötüleşiyordu. Dağlık Karabağdaki tek havaalanının bulunduğu yedi bin nüfuslu Hocalı, 1991 yaz ve sonbaharındaki Ermeni saldırıları sonucu kuşatma altına alınmıştı ve ulaşım sadece helikopterlerle sağlanıyordu. Hocalının ele geçirilmesi Askeran ve Hankendi arasındaki yolun açılarak, Şuşa dışındaki bütün Dağlık Karabağın Ermenilerin kontrolü altına geçmesi acısından çok önemliydi. Bu kadar stratejik önemi olmasına ve Hocalı yöneticilerinin işgal tehlikesinin yüksek olduğu yolundaki uyarılarına rağmen, Mutallibov iktidarı Hocalının savunulması yönünde gerekli çabayı göstermedi. Bu arada Milli Güvenlik Bakanlığı, Savunma Bakanlığına 14 ve 16 Şubat tarihli bilgi notlarında Hocalı kentinin durumunun gerçekten zor olduğu: muhtemel bir saldırı sırasında Hankendinde konuşlandırılmış Sovyet IV. Ordusu, 366. Alayına ait askeri teçhizatın da bu saldırıda kullanılabileceği belirtilmişti.



Hocalıda kentin savunulması için ayrılmış yetersiz askeri güç, 80 kişilik yerel tabur ve hava alanının savunulması için ayrılmış 60 yerel polis 250 otomatik silah, bir adet askeri zırhlı araç, bir adet 102 kaliberli top, biri AGS ve dördü PD-25 tipli toplam beş makineli silahla sınırlıydı. Hocalı yöneticilerinin en azından sivil halkı çıkarma istekleri de Azerbaycan merkezi yönetimi tarafından dikkate alınmadı. Sonuçta Ermeniler 1992 26 Şubat gecesi 366. Alayın Rus asker ve subaylarının da aktif desteği ile Hocalıya saldırdıklarında kentteki küçük askeri gücün savunma gayretleri yeterli olamadı. Hoçalı da 26 Şubat gecesi tam bir katliam gerçekleştirildi. Bir gecede 450 kişi katledildi, 400 kişi yaralandı, 70-80 kişi kayboldu, 20 kişi esir alındı ve 800 kişi çeşitli biçimlerde zarar gördü. Saldırı sonucu Hocalı işgal edildi. Bütün bunlar yaşanırken, Azerbaycan halkı olayın şoku içindeyken, 27 Şubatta Mütallibov Moskovada aralarında BDT Ortak Ordusuna katılma anlaşmasının bulunduğu çeşitli anlaşmalara imza attı. Hocalı soykırımını takip eden bu imza olayı ülkede AHC lideri Ebülfeyz Elçibey ve muhalefet liderlerinin daha radikal adımlar atmasına sebep oldu. AHC liderlerinin talebiyle 5 Martta
olağanüstü toplanan Milli Mecliste Başkan Elmira Kafarova istifa etti. Ve yerine Ayaz Mutallibovdan farkı olmayan Yakup Memmedov seçildi. Onun ardından 6 Martta muhalefet milletvekillerinin ve parlamento önüne toplanmış halkın baskısı ile Mutallibovun istifa etmesi üzerine devlet başkanlığı yetkileri Meclis Başkanı Yakup Memmedova geçti. Bildiğiniz gibi Yakup Memmedovun da yanlış siyaseti neticesinde Azerbaycan topraklarının yüzde 20 si işgal edildi. Hala dün yaşanan Hocalı soykırımını biz Azerbaycan Türkleri dünya kamuoyunun dikkatine sunmakta çok yetersiz kalmışız. Ermeniler 90 yıla aşkın bir süre geçmesine rağmen, savaş sırasında Tehcir edilen İngiliz ve Fransız ordularının emrinde Türkiyeye karşı savaşan Ermenilerin soykırıma tabi tutulduklarını utanmadan dünya kamuoyuna yansıtmaya devam ediyorlar.
 
Üst