Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
HRİSTO’dan AL HABERİ...
Evet değerli okurlarım. Genelde “Çocuktan al haberi” derler de; biz haberlerimizi, yani Talat’ın, yoldaşı Hristofyas’la sözde anlaşma masalarında çoğu zaman tutanaksız görüşmelerinde aldığı ve imzaladığı ve halkından gizli saklı tutulması gerktiğine inandığı kararları da haberleri de Hristofyas’tan veya Rum basınından alıyoruz.. Zaten Talat’tan ve mandacı basınından aldığımız haberler de, ya halkın aklını karıştırıcı, veya Talat-CTP vs’yi övmeye yönelik uyduruk haberler; bu sözde anlaşmaların ne başarılı ve Kıbrıs Türklerinin ne denli lehine olduğu atmacalar; ve/veya Hristofyas canisini bir barış meleği gibi göstermek için attıkları palavralardır örneğin. Talat’ın kendi atadığı müsteşarı Erdil Nami’nin, Rum’la birleşmek yanlısı bir avuç sözde barış meleklerinin değil de; tüm Kıbrıs Türklerinin Birleşik Kıbrıs’tan yana olduklarının yalanlarını söylemekte olduğu gibi; Talat-CTP’nin satılmış kalemleri ve mandacı basını da aynı çizgiler üzerinde...
Gerek Talat’ın KADEM’e yaptırmış ancak halktan gizlemiş olduğu anket; gerekse bağımsız anket neticelerinde Kıbrıs Türkü’nün ezici çoğunluğunun iki EGEMEN DEVLET’ten oluşacak bir anlaşmadan; Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin sulandırılmamasından ve tek güvencemiz Mehmetçiğin adada kalmasından; TC’den gelmiş kardeşlerimizin pazarlık konusu olmamasından yana olduklarını göz ardı ederek; hala o, çeşit düzenbazlıkla elde edilmiş % 65 irade’den, barıştan ve birleşmenin bize ne güzellikler ve yararlar getireceğinden, aydınlıktan (!) bahsetmekte. AB’den, avrolardan ve daha bir sürü pembe hülyalarla Birleşik bir Kıbrıs ve AB’ne Kıbrıs (Elen) Cumhuriyeti’nin azınlığı, yaması, kölesi; kuyruk-altı kenesi olarak girmekle neler neler kazanacağımızdan bahsetmekte. Esnaf, tüccar, çiftçi, hayvancı, narenciyeci, üretici, sanayaici; turizimcisi kısacası halk kan ağlıyorken; Talat-CTP v.s. hükümetiyle milli gelirin tavan yaptığı martavalları okumakta. Gerilere de gitmeyelim; Kıbrıs Türkü’nün, 1950’lerden 1974 Barış Harekatı’na kadar yaşamış oldukları katliamları ve soykırımı unutarak; Rum-Yunan’ın solcusu veya sağcısının ENOSİS emellerinde ve Türke olan nefretlerinde tek yürek, tek fikir ve tek vücut olduklarını kaale almadan; ve üstelik GKRY sadece AKEL’cilerden oluşuyormuş gibi; - ki oluşsaydı ne yazacak? - AKEL’in Kıbrıs Türkleri ile ‘eskisi gibi’ (!) bir arada kardeşçe (!) yaşamak arzusunda olduklarından bahsetmekte. Ama AKEL’in başkanı; barış meleği olarak lanse ettikleri Hristofyas: “Vatanımızın Türkleştirilmesine karşı mücadele ediyoruz” diyor ve Kıbrıslılıkla aldattığına inandığı Türkleri , ‘sözde’ işgale karşı kendileriyle birleşmeye çağırıyor!!!
Şimdi Kıbrıs’ın Türkleştirilmesine karşı olmanın ne anlama geldiğini göremeyecek kadar mı uyuşturulmuş, manurtlaştırılmış bu barış melekleri? Kıbrıs Türkleri şimdi Rum mu olmuş ki, Hristofyas’la birlikte Kıbrıs’ın Türkleştirilmesine karşı mücadele vereceklermiş? Bundan daha abes bir şey olurmu? Çünkü Hristofyas’ın vermekte olduğu mesaj budur! Kıbrıs’ın Türkleştirilmesine engel olmak; Kıbrıs’ın Türklerden temizlenmesi ve ELEN’leşmesi ve Yunanistan’a ilhakı; yani ENOSİS anlamına gelmezse, başka ne anlama gelir Allah aşkına? Bu mücadelede sizin yeriniz ne olacaktır, örneğin? Bunlar sizi şimdi de Rum olduğunuza, ELEN olduğunuza mı inandırmış; vaftiz mi e tmiş yoksa? Kıbrıs’ta; Ermeni ve Maronit VB azınlıklar bir yana; Türkler ve Rumlar (ELENLER) vardır. Siz hangisisiniz o zaman?
Hristofyas bununla da kalmıyor. Türklere katliam uygulamış; gece baskınlarıyla kadın, çocuk, ihtiyar, hasta, yatalak demeden insanlarımızı uykularında katletmiş EOKA’cıların kendisine ilham verdiğini de söylüyor utanmadan. Yani adam resmen EOKA’cıların Türkleri öldürmüş olmalarından gururlanıyor, mutluluk duyuyor, ilham alıyor! Yani adam yedi sülalemizi – sizinkiler de dahil tabii – soyumuzu tüketmeğe yeltenmiş; on altı günlük bebelerimize kadar diri diri toplu mezarlara gömmüş bu cani EOKA’cılara övgüler yağdırıyor; ‘bravo’ diyor; anıtlarında, mezarlarında nutuklar çekip ağlıyor... Bu sahtekarı hala dost, yoldaş görmek, sizin de, onun bu duygularına katıldığınız anlamına gelmezse başka nedir, söylermiziniz? Hani ya, bu barış meleği Türkleri severdi, Türklere hak tanıyacaktı; GKRY’nin başına gelmesiyle Kıbrıs Türklerine cennet kapıları açılmıştı? Siz hepten mi manyaklaştınız; rahatlık mı bir tarafınıza battı; bitiniz mi kanlandı; ne Allah aşkına? Ya bu adamın ne dediğini ve ne yapmak niyetinde olduğunu anlamaya çalışın ve akıllanın artık; yahut da yol henüz yakınken ne olduğunuza bir karar verin. Veya karar vermişseniz açık açık bize de söyleyin. Ama henüz bir karar vermemişseniz; acele ediniz yoksa 19 Nisan seçimlerinden sonra gerçekten kim olduğunuza karar vermek zorunda kalacaksınız. Hanya’yı, Konya’yı görüp te pişmanlık duyup, mahçup olmayasınız diye.........