Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
Hristofyas’ın Avrupa Kimliği!!!
TÜRKİYE BİR AVRUPALI GİBİ HAREKET ETMELİ
"Eski Başkan Vasiliu′nun bir sözü var: ′Çözüme dün ihtiyacımız vardı′. Bugün değil yarın değil”.
Ama her iki tarafın da göstereceği iyi niyete bağlı, müzakerecilere ve tabii Türkiye′ye bağlı. Çünkü Kıbrıs′ta binlerce yerleşimci ve 40 bin Türk askeri var. Tarafların en kısa sürede çözüm bulmasına yardımcı olmak için Türkiye′nin iyi niyet göstermesi ve Avrupalı gibi hakeket etmesi gerekiyor. Bu yıl sonuna kadar bir çözüm bulunursa daha iyi olur, ama 2009′da çözüm bulunursa o da fena değil,Türkiye ve Yunanistan′ın garantörlük hakkından feragat etmeleri gerekir ve Adada ne şimdi, ne de gelecekte yabancı askere gerek duyulacak. Kıbrıslılar yabancı askerlerin varlığına, garanti ve garantörlere ihtiyaç duymayacak kadar olgundur." dedi.
Adamın söylediklerine bakar mısınız. Bir taraftan olgunluktan bahseden bu sahtekar adam, Suriye’nin Latçiye limanına yaptığımız gemi seferlerini bile sabote etmekten zerre kadar utanç duymamakta olduğu bir ortamda bize Avrupalılıktan ve olgunluıktan bahsetmesi, utanmazlığın daniskası değil de nedir?
Dimitris Hristofyas sıkılmadan konuşmasına şöyle devam ediyor:
“Tarafların en kısa sürede çözüm bulmasına yardımcı olmak için Türkiye’nin iyi niyet göstermesi ve Avrupalı gibi hareket etmesi gerekiyor” muş!
Vay canına! Sanki Akritas Planını hazırlayan Yunanistan değil de Türkiye idi. Sanki Kıbrıs’ı silahlı mücadele ile yutacağını sanan ve 15 Temmuz 1974 tarihinde darbe yapan EOKA B ve Yunan Cuntası değil de Türkiye olmuştu.
Sanki 21 Aralık 1963 tarihinden 20 Temmuz 1974 tarihine kadar Kıbrıs Türk halkının nefes borusunu kısmak için acımasızca ambargo uygulayan Rum- Yunan ikilisi değil de Türkiye idi.
Ve sanki ayni acımasız ambargoyu bu gün devam ettirmeye çalışan Rum- Yunan ikilisi değil de Türkiye dir.
Sanki Güney Kıbrıs’a dünyanın dört bir yanından insan taşıyan, Pontus Rumlarını Baf Kazasına yerleştiren, Yunanlıların ailece Kıbrıs’a gelip yerleşmelerini ve onlara vatandaşlık sağladığını sanki Türkiye yapmış,
Güney Kıbrıs’ın dağında taşında Yunan askerlerinin kol gezmelerine sanki Türkiye neden olmuş gibi yabancı askerlerden şikayet etme gereği duymuştur. “Yabancı askerlere ve Türkiye ile Yunanistan’ın garantörlüğüne ihtiyacmız yok, biz aslında Avrupalı kimliğine sahibiz ve de olgun insanlarız” diyecek kadar alçalan ve yalan üstüne yalan söyleyen bir adamla anlaşma yapılacağını beklemek, saflığın ötesinde delilik hatta zırdeliliktir.
Sanki 21 Aralık 1963 tarihinden günümüze kadar İngiltere’nin Kıbrıs’ta iki üs bulundurmasına karşı çıkmışlar da, şikayetçi olmuşlar da, Kıbrıs Türk halkı olarak onlara bu karşı çıkışlarında yardımcı olmamışız gibi bu gün aklına gelip yabancı askerlerden söz etmesi
Sahtekarlık değil de nedir?
Rum Lideri Dimitris Hristofyas’a şunu hatırlatırız.
Komonist felsefeyi baz alarak içimizdeki insanları ayni ideolojiyi paylaşırlar diye Tüm Kıbrıs’ı politik mücadele ile Enosis’i ( Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını) gerçekleştireceğini sanıyorsan avucunu yalar, hava alırsın.
Kıbrıs’ı Akdeniz’in Küçük Kübası yapmamaya kararlıyız.
Bunu da aklının bir yerine not edersen bundan böyle bu güzel adamızda başka annelerin ağlamasına da neden olmazsınız.
Bilmem anlatabildim mi? .
Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar
04.09.2008
Hristofyas'ın düşüncesi asla ve asla değişmeyecek. Ayrıca Papaz olduğu sürece de başka bir şey düşünemez.