Hukuk Sözlüğü

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
S

sâdır olmak:çıkmak

sahih :sıhhatli; gerçek; düzgün; doğru; legal; hukuka uygun

sâkıt :susan; herhangi bir görüş bildirmeyen; düşen; düşücü; hükümsüz

salâhiyet:yetki; bir davaya bakabilme

salahiyetname: temsilciye verilen yetkiyi üçüncü şahıslara ispatlaması için verilen yazılı belgedir.

sâlif-üz-zikr:zikri geçen; bildirilen

salih :elverişli; uygun

saniyen :ikinci olarak

sarahat :açıklık; netlik; sarihlik; aydınlık

sarfiyat :harcamalar; giderler

sari :bulaşan; bulaşıcı

satış vaadi : Bir kimsenin
virgs.gif
taşınmaz malını bir başkasına satmayı (ileride yapılacak satım akdini) taahhüt ettiği sözleşme.


satış Vaadi : Bir kimsenin
virgs.gif
taşınmaz malını bir başkasına satmayı (ileride yapılacak satım akdini) taahhüt ettiği sözleşme.


savcılık: Devlet adına kamu davasını açan makamdır.

sây :emek; çalışma

sebketmek:vâki olmak; yapılmak; olmak; ileri geçmek

sehim: pay; hisse

selb :zorla alma; kaldırma; giderme

selef: önce gelen kimse

semen:satış parası; satış sözleşmesinde
virgs.gif
satana mal teslimine karşılık olarak ödenecek para


semere:bir maldan elde edilen ürünler; Tabii Semere bir şeyin kendisinden oluşan ürün; Medeni Semere:tabii olmayan semere
virgs.gif
hukuki işlemlerden doğan semere


senedât:senetler

sened-i hâkanî bu senedi

senevî :senelik; yıllık

serdetmek:ileri sürmek; öne sürmek; ortaya çıkmak; belirtmek

seyrân-gâh:gezme yeri; dolaşma yeri

sigorta primi : Sigorta ettirenin sigortacıya ödemekle yükümlü olduğu ücrettir.

sin: yaşanılan süre

sirayet :bulaşma; yayılma; geçme

sirkat :hırsızlık; çalma; çalınma

siyanet:koruma

siyasi haklar: Herhangi bir biçimde devletin yönetimine ve siyasi kuruluşlarına katılmaya yönelik haklardır

sosyal devlet: fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen
virgs.gif
onlara asgari bir hayat düzeyi sağlamayı
virgs.gif
sosyal adaleti ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ¤¤¤¤ bilen devlettir.


sosyal ilişkiler: Şahısların birbirleriyle veya toplumla olan ilişkileridir.

sosyal kurallar: sosyal ilişkileri düzenleyen din
virgs.gif
ahlak
virgs.gif
görgü ve hukuk kurallarıdır.


sosyal ve ekonomik haklar: Kişinin sosyal ve ekonomik faaliyetleriyle ilgili bulunan hak ve hürrriyetlerdir.

sözleşme: İki veya daha çok kişinin
virgs.gif
aralarında bir hukuki bağ yaratmak
virgs.gif
bu bağı değiştirmek veya ortadan kaldırmak amacıyla
virgs.gif
karşılıklı ve birbirine uygun iradelerini beyan ederek yaptığı hukuki işlem; akit.


sözleşme: İki veya daha çok kişinin
virgs.gif
aralarında bir hukuki bağ yaratmak
virgs.gif
bu bağı değiştirmek veya ortadan kaldırmak amacıyla
virgs.gif
karşılıklı ve birbirine uygun iradelerini beyan ederek yaptığı hukuki işlem; akit.


sözleşmeden Dönme: Taraflardan birinin
virgs.gif
mevcut sözleşmeden cayması; sözleşmeden rücu.


Sudur: verilen ; çıkan

suiniyet:kötüniyet

sukut :düşme; düşüş

sureti mahsusa: özel olarak; özellikle; belli amaçla

sureti mümtaze: öncelikli

suveri müsaddaka inanmış örnek

sübût :sabit olma; gerçekleşme; ispatlama; ispatlanma; kanıtlama

sükna oturma yeri; oturulacak yer; konut

sükna hakkı:bir evde veya evin bir bölümünde oturma hakkı veren kişiye bağlı bir irtifak hakkı; oturma hakkı
virgs.gif
bir evde veya evin bir bölümünde oturma imkanı veren bir irtifak hakkı.


sülüsân :üçte iki

sürekli edim: borçluyu belli bir süre
virgs.gif
belli davranış ya da davranış biçimleri ile bağlı bulunmakla yükümlü kılan edim


süreli icap: bir kimsenin
virgs.gif
belli bir süre bağlı olmak niyeti ile beyan ettiği icap.


süresiz icap: kabul haberinin kendisine ulaşması ile ilgili olarak herhangi bir süre tayin etmediği icap
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ş

şagil :meşgul eden; meşgul olmayı gerektiren; işgal eden; bir mülkte oturan

şahâdet:tanıklık

şahbender: konsolos

şahsi edim: borçlunun bizzat bedeni ya da fikri gücü ya da yeteneği ile icra edeceği edim türü

şahsi haklar: Ayni hakların aksine
virgs.gif
herkese karşı ileri sürülemeyen haklar; kişisel haklar.


şahsiyet hakları: şahısların maddi
virgs.gif
manevi ve ekonomik bütünlüğü üzerindeki mutlak haktır.


şahsı âhar (âher): başkası; üçüncü kişi

şamil :içine alan; kapsayan; çevreleyen

şâmil olmak:kapsamak; içine almak

şârih :şerhçi; şerh eden; bir konuyu ayrıntılarıyla açıklayan

şayi ay; hisse

şâyi hisse ortak (müşterek) mülkiyette
virgs.gif
ortaklardan herbirine ait pay


şayian ortaklaşa

şefi :şufa (önalım) hakkı bulunan kişi; önalımcı

şerait:şartlar; koşullar

şerh :kişisel hakların
virgs.gif
devir sınırlamalarının ve geçici tescilin
virgs.gif
tapu siciline yazılmasını gösteren terim


şerik ortak; iştirakçi

şerh: Şahsi hakları
virgs.gif
temlik (devir) sınırlamalarını ve geçici tescilleri tapu kütüğünde belirten yazıların (kayıtların) genel adı.


şibh (şibih):benzer; benzeme; benzeyiş

şifahî beyan:sözlü açıklama

şufa :önalım; öncelikli alım

şufa hakkı:önalım hakkı; mükellefin
virgs.gif
hakkın konusu olan şeyi bir üçüncü kişiye satması durumunda
virgs.gif
hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile satılan şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında öncelikle kendisine devrini isteme yetkisini veren haktır
virgs.gif
yenilik doğuran haklardandır.


Şuhut: şahitler

şümul :kapsam; içine alma; kapsama

şüyu saydaşlık; hissedarlık
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
T

taaddüd: birden çok

taahhütname: Kişinin kendi ad ve hesabına
virgs.gif
bir gerçek kişi veya tüzel kişiye karşı
virgs.gif
sözleşmeli ya da sözleşmesiz olarak
virgs.gif
bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini üstlendiğini gösterir belge.


taalluk:ilişiği olma; asılma; ilgi

taayyün:tayin olunma; belli olma; belirme

tabiyet: kişi veya şeyleri devlete bağlayan siyasi ve hukuki bağ; vatandaşlık. yurttaşlık; bağımsızlık

tacir :ticaretle uğraşan; bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimsedir.

tadât :sayma; sayılma; sayım

tadil :değiştirme; değişiklik

tağyir:başkalaştırma; değiştirme; bozma tahakkuk gerçekleştirme; gerçekleşme

tahaddüs: ortaya çıkmak

tahassul:hasıl olma; sonuç olarak ortaya çıkma

tahavvül :değişme; dönme

tahdîdât :sınırlamalar; kısıntılar

tahfif :hafifletme; azaltma

tahkikat: soruşturma

tahlif: yemin

tahliye taahhütnamesi: Kiracının
virgs.gif
kiral***** belli bir tarihte boşaltacağına ilişkin yaptığı yazılı irade beyanı.


tahliye: Boşaltma; salıverme; serbest bırakma.

tahrir: yazım

tahsin: beğenme

tahsis: Emrine verme; özgüleme.

tahşiye: çıkıntı yapmak

takas: Vadesi gelmiş
virgs.gif
aynı cinsten ve karşılıklı iki alacağın birbirine sayışılması.


taksim: Ortak mülkiyette bulunan bir malın
virgs.gif
ortaklar arasında yapılan bir sözleşmeyle veya dava açmak suretiyle bölüştürülmesi.


takyit: kısıtlama

ta'lık :geciktirme; askıda bırakılma

tahmil:yükleme

tahrip :harabetme; yıkma; kırma; bozma

tahrir :yazma; yazım

tahriren:yazılı olarak

taht :alt; aşağı

tahtani:binanın alt kısmı

tahtani fevkani: altlı üstlü

tahvil :değiştirme; değiştirilme; borç senedi

tahvilat:tahviller

takaddüm: önce gelme; önde gelme

takarrür etmek: kararlaşmak; kararlaştırmak; istikrar kazanan kararlar

takrîr :önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

takrir etmek:sağlamlaştırmak

taksir: iradi olarak işlenen bir icra ya da ihmal eyleminden
virgs.gif
fail tarafından istenmemiş olmalarına rağmen
virgs.gif
kanunun cezalandırdığı sonuçların meydana gelmesi hali


takyit :sınırlama; kayıtlama; şarta bağlama; kısıtlama

talâk: islâm hukukunda boşanma

talîmâtnâme:yönetmelik

tapuyu misil :tarafsız bilirkişinin belirteceği tapu; bedel; değer baha

tarik :yol; yöntem

târik :terkeden; bırakan

tariki âmm: herkesin geçebilmesi için bırakılan yol; kamunun yararlandığı yol;

tasarruf: Bir şeyden yararlanabilme ve o şey üzerinde fiili veya hukuki işlem yapabilme gücü.

tashih:düzeltme; resmi bir kütüğün
virgs.gif
bir hukuki işlemin düzeltilmesi


tasnif: düzen

tasrih etmek: açıklamak; belirtmek

tasvib :doğru bulma; uygun görme; onaylama

tatbika medar imza:uygulamaya elverişli imza

tathir :temizleme

tavassut:aracılık; ara bulma; aracı olma

tavazzuh: aydınlanma

tavzîh :açıklama

tavzif: görevlendirme

tazammun etmek:öngörmek; sonucu doğurmak; içine almak; kapsamak

tazminat: Maddi veya manevi zarara karşılık ödenen bedel; zarar ödencesi;hukuka aykırı olarak başkalarına verilen zararların ödetilmesi biçiminde müeyyidedir.

teadül :beraberlik; denklik; birbirine denk gelme

teahhur(teehhür):gecikme; temerrüt

teâmül :örf ve adet; öteden beri olagelen
virgs.gif
insanlar arasında yapılagelen belli bir davranış.


teati: karşılıklı gönderme

tebaa :uyruk; bir devletin hükmü altında bulunan kimseler

tebâdür:akla gelme; hatırlanma

tebârüz ettirme:belirtme; ortaya koyma

tebdil :değişme; değiştirilme

tebeddül:değişiklik

tebellüğ :bir tebliği alma; tebliğ edilen bir yazıyı imza ile teslim alma

tebellür :netleşme; net olarak ortaya çıkma; aydınlanma

tebeyyün etmek: saptanmak ; ortaya çıkmak; aydınlanmak

tebligat: Bir hukuki işlemin yetkili makamca
virgs.gif
ilgili kişinin bilgisine sunulmak üzere
virgs.gif
kanun ve usule uygun olarak yazı veya ilanla bildirilmesi.


tecdit eleme; tazeleme
virgs.gif
açıkça anlaşılacak şekilde önceki borcun
virgs.gif
yeni bir borç kurarak ortadan kaldırılması; yenileme.


tecezzî: bölünme; doğranma

tecvîz :ceza verme; caiz görme

tedabir:tedbirler önlemler

tedarik :sağlama; temin etme

tedavül :sürüm; elden ele gezme; dolaşma; kullanılma

tedip hakkı: ana babalara tanınmış çocuğa öğüt vermek
virgs.gif
ihtirada bulunmak


tebdil : değiştirmek

tebeddül : değişiklikler

tebeyyün ortaya çıkmak

tediye :ödeme; bir borcun ödenmesi

tedricen:azar azar; yavaş yavaş; aşamalı olarak

tedvîn :hukuku birleştirmek amacıyla
virgs.gif
hukukun bir dalı ile ilgili yasa halinde kurallar koyma


teehhür:gecikme; sonraya kalma

teemmül:düşünüp taşınma; etraflıca düşünme

teessüs :kuruluş; kurulma; yapılma; yapılanma

tefehhüm:anlamak; akıl erdirmek

teferruat :ayrıntı; bölgesel töreye (örfe) veya malikin açık isteğine göre
virgs.gif
bir şeyin işletilmesi veya korunması veya ondan yararlanılması için sürekli olarak ona tahsis olunan ve kullanışta o şeye bağlı kılınan yada takılan veya onunla birleştirilen taşınır mallar
virgs.gif
asıl şeyin teferruatıdır.


teferruğ :satın alanın aldığı mülkün ferağ işlemini yaptırması
virgs.gif
tapu kaydını kendi üzerine çevirme


teffiz :bkz. tefvîz

tefhim:verilmiş olan kararın veya hükmün
virgs.gif
duruşmada hazır bulunan taraflara yargıç tarafından sözle bildirilmesi


tefrişat:döşeme araçları; bir yeri döşemek için kullanılan eşya

tefvîz :ihale; sipariş etme; havale etme; dağıtım; ısmarlama; bir taşınmazı belli bedel karşılığında üçüncü kişinin üzerinde bırakma

tehâlüf:yargıcın iki tarafa da yemin vermesi; birbirine zıt olma

tehir erteleme: ara verme

tek taraflı irade beyanı: Hukuki bir ilişkide taraflardan birinin
virgs.gif
o ilişki bakımından hüküm ve sonuç doğurmaya yetecek şekilde iradesini açıklaması.


tekabül etmek:karşılamak; karşılık olmak

tekaüd :emeklilik

tekâyüd:birbirine hile yapma

tekeffül :birine kefil olma; kefalet verme; garanti etme

tekemmül:tamamlanma; olgunlaşma

tekevvün etme: yaratılma; meydana gelme

telâfi: zararı karşılama; giderme; eksikliği giderme

telâhuk: birbirine katılma; yarışma; hakların yarışması

telhîs: hülasa etme; özetleme; özet

telif: yazma; uzlaştırma

telif hakları : fikir ürünü eserler üzerinde yaratıcısının sahip bulunduğu haktır.

telvis etmek: kirletmek

temadi: sürüp gitme; süregelme; devamedegelme; sürme; uzama

temellük:mülk edinme; kendine mal etme; sahip olma; sahiplenme; devralma

temerrüd:direnme; borcun ifasında gecikme
virgs.gif
bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde oluşan gecikme; direnme


temettü: kâr; kazanç payı; yarar

teminat: Belli bir hukuksal durumu (genellikle borcun ödenmesini) sağlamak için verilen garanti.
teminat akçesi: bir sözleşmenin kurulması için taraflardan birinin diğerine vermek yükümlülüğünde bulunduğu para

temlik: devir
temlik: Bir malın veya hakkın
virgs.gif
bir hukuki işlemle başkasına devredilmesi; mülkiyetin nakli.


temyiz Kudreti: İyiyi kötüden ayırma ve makul biçimde davranışta bulunma yeteneği.

tenâküz: çelişki

tenbih: uyarma; uyarı

tenezzül: inme; alçalma; düşme; kendine aykırı gelen bir işi veya durumu kabul etme

tenkis: indirme; azaltma; eksiltme

tenmiye: nemalandırma; artırma; işletme

tensip: uygun görme

tenvîrât: aydınlatma; ışıklandırma

tenzil: indirtme; azaltma

terâküm: birikme; biriktirme

tercihe şayan: üstün tutulan; yeğlenen; tercih edilen

tereke (terike): miras bırakanın mirasçılarına geçen kalıtı; kalıt; mirasçılara kalan malvarlığı

terekküp etmek: oluşmak

teressübât :tortulanmalar; dibe çökmeler; durulmalar

terettüp etmek: düşmek; doğmak; ait olmak; sırası gelmek; gerektirmek

terhin :rehin olarak verme; emanet bırakma

terkin :silme; çizme; resmi kütük veya defterde yazılı bulunan bir konunun (şerhin) çizilmesi

termim: tamir etme; onarma; düzeltme; iyileştirme

tersîmât: resmetmeler; resmini yapmalar; çizmeler

tertip :sıra; düzen; düzenleme

tesâhub: sahip çıkma; koruma

tescil: Resmi kütük veya defterlere bir konunun (hakkın) yazılması
virgs.gif
kayıt düşülmesi.


tesellüm :teslim alma

tesmiye :ad koyma; isimlendirme; belirleme

tesviye :sonuca bağlama; çözümleme; gereğini yapma; seviye; düzdüzeltme

teşevvüş: karışıklık; kargaşalık

teşmil :kapsamına alma; yayma

tevakkuf: bağlı olma; durma

tevarüs :bir kimseden miras kalma; mirasa konma; kalıtım yoluyla birinden diğerine geçme

tevdi etmek: vermek; bırakmak; sunmak

teveccüh :yönelme; yakınlık duyma; sevgi

tevellüt: doğum; doğma

tevessül etmek: başvurmak; kalkışmak; girişmek

tevfik :uydurma; uygunlaştırma

tevfikan: uyarınca; (ona) göre

tevhid :birleştirme

tevkif: tutuklama

tevkil: Vekil olarak tayin edilmiş kimsenin
virgs.gif
vekillik yetkisini bir başkasına devretmesi.


tevlit etmek: doğurmak

tevliyet :vakfın işlerini yönetmek

tevliyet davası: mütevellilik davası; vakfın işlerine bakma göreviyle ilgili dava

tevsî' :genişleme

tevsîk :belgelendirme

tevzi :dağıtma

tezâyüd: artış; çoğalma

tezkere-i sâmiyye: sadrazamlık makamından yazılan tezkere

tezyinat :süslemeler

toplu iş sözleşmesi: işçi sendikaları ile işveren veya işveren sendikaları arasında yapılan ve iş şartlarını
virgs.gif
tarafların hak ve borçlarını düzenleyen yazılı bir anlaşmadır.


trampa: Bir malın başka bir malla veya bir hakkın başka bir hakla değiştirilmesini konu alan sözleşme.

tüzel Kişi: Kendisini oluşturan gerçek kişilerin üzerinde ve onlardan bağımsız bir varlığı ve belirli bir amacı bulunan.

tüzük : Bir kanunun uygulamasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri belirtmek üzere
virgs.gif
kanunlara aykırı olmamak şartıyla ve Danıştayın incelemesinden geçirtilerek Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılan yazılı hukuk kurallarıdır.
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
U

uhde :görev; birinin yapmakla yükümlü olduğu iş; bir işin yapılacağına söz verme

uhdesinde: üzerinde; sorumluluğunda

ulak :haberci; haber götürücü

umran: bayındır

umranî: bayındırlıkla ilgili; imarlı hale getirme

umur :işler

urup :arşının sekizde biri

uyrukluk : Şahısları veya şeyleri devlete bağlayan hukuki ve siyasi bağdır.

uygulama imar plânı : onaylı halihazır haritalar üzerinde
virgs.gif
varsa kadastral durumu işlenmiş olarak
virgs.gif
nazım imar plân esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını
virgs.gif
bunların yoğunluk ve düzeni
virgs.gif
yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama plânlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntılarıyla gösteren plân


uzatılmış mal ortaklığı: Evlilik birliğinin
virgs.gif
eşlerden birinin ölümüyle son bulması halinde
virgs.gif
sağ kalan eşin
virgs.gif
ölen eşin çocuklarıyla birlikte devam ettirdiği mal ortaklığı rejimi
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
V

vabeste :bağlı

vakfiye :vakfedenin vakfa ilişkin bildirimini ve hakimin tescilini kapsayan belge

vakıf :tesis; başlı başına bir varlığı bulunmak üzere bir malın belirli amaca tahsisi

varaka: belge; yazılı kağıt

varant :rehin senedi; umumi mağazaya tevdi edilen mallara ve tahıla ilişkin rehin hakkını gösteren ve bu mallar üzerinde herhangi bir alacaklı yararına bu hakkın yaratılmasını sağlayan senet

varîd :gelen; vasıl olan; gerçek olan; varolan

vâridât: gelirler; devlet(kamu)gelirleri

vâris :mirasçı

vasıl olmak :ulaşmak
virgs.gif
erişmek


vasi: Kanunun öngördüğü durumlarda
virgs.gif
küçük veya kısıtlı kişilerin haklarını korumak üzere mahkeme tarafından atanan kanuni temsilci.


vatandaşlık : Bir hakiki şahsı bir devlete bağlayan hukuki bağdır.

vaz' :koyma; konulma (yürürlüğe koyma)

vazıyed etme: bir şeye veya bir işe el koyma

vaziyet :durum; hal

vecîbe :borç

veçhile bu) yönden; böylece; uyarınca

vedia: saklama

vefa hakkı: hak sahibine
virgs.gif
sattığı şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında tekrar kendisine devrini
virgs.gif
tek taraflı irade beyanı ile isteme yetkisi veren hak


vehle :öncesi; baş tarafı; dakika; an

vehle-i ûlâ: ilk başlangıç; birdenbire

vekalet Sözleşmesi: Kişinin
virgs.gif
bedelli veya bedelsiz olarak
virgs.gif
bir işi yürütmeyi veya yerine getirmeyi başkası adına üstlendiği sözleşme.


vekil: Vekalet sözleşmesi gereği
virgs.gif
müvekkil tarafından ve onun adına işlem yapmakla yetkilendirilen kişi.


velayet: Ana ve/veya babanın
virgs.gif
reşit olmamış çocukları üzerindeki (kanundan doğan) eğitim ve terbiye hak ve yetkisi.


velev lsa bile; hatta; ister; isterse

veli: Velayet hakkına sahip bulunan ana ve/veya baba.

verese: mirasçılar

vergide adalet ilkesi: herkesin mali gücüne göre vergiye tabi tutulmasıdır

vesayet: Küçük veya kısıtlıların haklarının korunması amacıyla özel hukuk tarafından düzenlenen ve bir kamu hizmeti niteliğini taşıyan kurum.

vesait :vasıtalar; araçlar

vezâif :vazifeler; görevler

vicahî :yüze karşı; tarafın yüzüne karşı

vikaye :koruma

vuku bulmak: olmak; oluşmak; meydana gelmek

vücut bulmak: doğmak; yapılmış olma
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Y

yabancı : bir devletin ülkesinde oturan ve o devletin uyruğunu iddia etmek hakkı olmayan kimselerdir.

yalamuk :çam ağacının reçineli kabuğu; soymuk

yapı imar hukukunda) karada ve suda
virgs.gif
sürekli veya geçici
virgs.gif
resmî veya özel yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave
virgs.gif
değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve hareketli tesisler


yapı alacaklısı ipoteği: bir yapıyı yapanların
virgs.gif
o yapıdan doğan alacaklarını teminat altına almak için koydurdukları gayrimenkul rehni


yapı kullanma izni :iskân belgesi

yapı malikinin sorumluluğu:bir binanın veya diğer yapı eseri malikinin
virgs.gif
bunların çürük yapılmasından veya korunmasındaki kusurundan dolayı sorumlu tutulması


yapı ruhsatı :inşaat izni; inşaat ruhsatı

yargı: Hukuk kurallarının bağımsız ve tarafsız mahkemelerce belli bir olaya uygulanmasıdır.

yayla :çevresi dik bayırlarla çevrili
virgs.gif
düz ve yüksek yer; genellikle yüksek platolarda yer alan
virgs.gif
insanların serinlemek ve hayvanlarını otlatmak için yaz aylarında gidip kaldıkları yer


yaylak: Bir veya birkaç köy ya da beldeye
virgs.gif
ayrı ayrı veya ortak olarak
virgs.gif
yaz mevsimini geçirmeleri ve hayvanlarını otlatmaları için tahsis edilen veya öteden beri bu amaçla kullanılagelen arazi. hayvanların yayılıp otlamasına uygun yer; otlak


yed :el ;elinde bulundurma

yed'i istirdat: mal üzerindeki yitirlmiş egemenliği
virgs.gif
tasarruf gücünü geri almak
virgs.gif
yeniden ele geçirmek


yediemin :uyuşmazlık konusu şeyin saklanması ve idaresi kendisine verilen kişi; güvenilir kişi; yediadl

yekûn :toplam

yeni arazi teşekkülü: Kimsenin mülkiyetinde olmayan yerlerde birikme
virgs.gif
dolma
virgs.gif
kayma ya da kamunun malı olan akarsuların yatak veya seviyelerinin değişmesi gibi olaylarla oluşan toprak parçası.


yeniden değerleme: Vergi matrahının hesaplanmasıyla ilgili ekonomik kıymetlerin takdir ve tespiti; paranın değer kaybı gözönüne alınarak
virgs.gif
bilançolardaki stoklar
virgs.gif
sabit varlıklar gibi kalemlerde düzeltmeler yapılması.


yerleşme alanı: imar Plânı sınırı içindeki yerleşik ve gelişme alanlarının tümü

yeşil alan :şehir imar plânlarında toplumun yararlanması için ayrılan ve üzerinde inşaat yapılması mümkün olmayan ve ileride veya şimdiden park
virgs.gif
çocuk parkı vb. hizmet alanı olarak ayrılmış alan


yönetim planı: Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre anagayrimenkulün yönetimini düzenleyici hükümler içeren ve bütün kat maliklerini bağlayan sözleşme
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Z

zabıt defteri: Eski hukukta
virgs.gif
tapu sicili gibi kullanılan defter.


zabıtname: tutanak

zâhire :yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hubûbat

zâhirî :görünen; görünüşte

zail :zeval bulma; bitme

zamanaşımı: Kanunda öngörülen ve belirli koşullar altında geçmekle
virgs.gif
bir hakkın kazanılmasını
virgs.gif
kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süre.


zamin: bir şeyi tazmin eden; kefil

zevâid (zevait): vakıfta gelirin dağıtılmasından sonra geri kalan

zeval :son; bitim; nihayet; yok olma

zevciyyet: kocalık
virgs.gif
karılık; karı-kocalık; eşlik


zımnında :dolayısıyla; için; olarak

zımnî :üstü kapalı; açık olmayan

zihni kayıt: bir kimsenin bilerek ve isteyerek
virgs.gif
asıl iradesiyle uyuşmayan bir beyanda bulunması


zikretmek: anmak; anılmak; bildirmek; belirtmek

zilyet :bir şeyi fiilen elinde bulunduran kişi; bir şeyde tasarrufta bulunan kişi; elmen

zilyetlik: Bir şey üzerinde fiili hakimiyet veya bi eşyayı fiili hakimiyet ve kudret alanı içinde bulundurma demektir.

ziya :kaybetme; yitme

ziyade: fazla; çok; aşırı

zuhur etmek: ortaya çıkmak; doğmak
 
Üst