Hükümet Bahse Düştü

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
HÜKÜMET BAHSE DÜŞTÜ

Dün sabah Sarayönü’nde dostlar ile günlük sohbetimizi yaparken biraz ilerimizde bir grubun konuşmasına şahit oldum. Sabah sabah bahis oranlarından konuşuyorlardı. Alıştık artık bu bahis işlerine, herkesin elinde bir kupan maç tahmini yapıyorlar.

Bizde zannettik ki her zaman olduğu gibi arkadaşlar maç tahminleri yapıyorlar. merakla Pazar günü oynanan Es Es Cimcom maçının sonucunu sordum. İçlerinden bir tanesi “Alihanım biz maç değil hükümette bahis oynuyoruz” artık demez mi?

Artık Sarayönü’nde maç tahmini değil hükümet tahmini yapılıyor, dahası iş bir adım daha öte gitmiş ve hükümet bahisleri yapılır hale gelmiş. Arkadaşlar kendi aralarında işi bahse dökmüşler ve kendilerine göre bir bahis sistemi oluşturmuşlar. işte Sarayönü’ne göre bahis oranları…

CTP-DP: 1.70
CTP-UBP: 1.55
CTP-TDP-DP: 2.40
UBP-DP: 1.80
UBP-DP-TDP: 1.20
Hiçbiri Kuramaz: 4.50
Mevcut Hükümet Devam Eder: 2.0

İşte seçenekler ve bahis oranları. Bende girdim 5 Türk Lirasına UBP-DP-TDP’ ye oynadım. 1.20 az ama yine de kazanırsam fena olmaz. En azından Sarayönü’nde bir sandviç yiyebilirim kazanacağım para ile.

Evlat!

Evlat olmak için bir anne ve babadan doğmuş olmak gerekmez. Neticede Devlet’te bizim gelenek ve göreneklerimize göre zamanı geldiğinde “ana” zamanı geldiğinde “baba”dır.

O’nun temsilcileri de devlet “ana” ve “baba”nın adaletini dağıtmak zorundadır. Önümüzde 30 Ağustos Zafer Bayramı var. Türkiye Cumhuriyeti bizim “anavatanımız” ise bizde evladı olarak o’nun onur gecesine katılmak isteriz.

Ancak ne hikmetse 29 Ekim resepsiyonunda olduğu gibi yine bazı eller bizi bu geceye davet etmedi. Basın’dan bazı kişiler davet edildi, bazıları edilmedi. Eskiden asker yapardı benzer uygulamayı, akredite olmayanları davet etmezdi. Şimdi aynı şeyi Türkiye Cumhuriyetinin buradaki temsilcileri yapıyor. İnsan evladına hiç böyle yapar mı? Hak ve adalet nerede? Davet edilenler bizden daha mı çok seviyor “anavatanını?”

Özür ve Düzeltme

Geçen gün Kanal T’de sevgili dostum Dilek Kırıcı’nın yaz ekranındaki programına konuk olduk Gözde Akben ile. Çok samimi çok içten bir program oldu. Telefonlar susmadı gece boyunca. Çok beğenen olduğu gibi eleştirenlerde oldu.

Şöyle ki programın bir bölümünde devletteki görevimiz ile ilgili bir soru sordu sevgili Dilek. Bende içtenlikle anlattım; basın danışmanlığı diye bir kadro olmadığını, maaşların odacı maaşından bile düşük olduğunu…

“Odacıdan bile” kısmı belli ki yanlış anlaşılmış. veya ben tam olarak ifade edememişim ne demek istediğimi. Sanki “küçük görmüş” gibi bir izlenim ortaya çıkmış. Oysa ben yüksekokul mezununun barem içi düzenleme de daha üstlerde olması gerektiğini söylemeye çalışıyordum. Yoksa “odacı” diye kimseyi küçük görme har görme gibi bir niyetim yok. Aksine bugün bakanlıklarda bizlerden bile daha önemli ve daha özverili görevleri bu arkadaşalar yürütüyor.

Yanlış anlamadan ötürü özür diler tüm odacı arkadaşlarımdan bu yanlış anlama için aflarına sığınırım...

Nazım ÇAVUŞOĞLU: UBP’nin seçim döneminde harcanan paralarına ilişkin çok değişik şeyler duymaya başladık. Cumartesi günü partinin saymanı olarak nasıl bir hesap dökümü sunacaksınız merakla bekliyoruz.

GÜLÜM YÜCEL: İçişleri Bakanlığının başlattığı yeni ve modern araçlar ile trafik kazalarına ve yangınlara müdahalesi için sizin de X3 gibi modern ve yeni araçlar almanız bekleniyormuş.

Asım İDRİS: Bu yıl Dr. Küçük oyunları oynanmayacakmış. Onun yerine siyasetteki ayak oyunları organize etsek ve en başarılısına kupa versek daha iyi olmaz mı?

Mehmet ÇANGAR: UBP-CTP hükümeti için yoğun bir mesaiyi harcıyorsunuz. Eğer bu hükümet gerçekleşirse sizin payınız büyük olacak anlaşılan.

Börke KAŞİF: Gazimağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp ile mahkemelik olmuşsunuz. Sizin aldığınız bir ihaleyi başkasına vermişler sizde onları mahkemeye vermişsiniz.

Aydın AKKURT: Bakıyoruz da dede olduktan sonra artık her gün tıraş olmaya başladınız. Bebişi öpmek için her gün tıraş oluyormuşsunuz artık.

Cengiz ERÇAĞ: Vakıflar Bankasına emeği geçen dostlarınıza geçtiğimiz akşam bir yemek ile teşekkür etmişsiniz.

Levent ÖZADAM: Aşk olsun Levent Ağabey, Lefkoşa’ya kadar gel, Merit’te git ve bize bir alo deme. Özledik yahu…

Tözün TUNALI: Siyasi kulisleri yokluyorsunuz ama bu aralar kimse bir şey bilmiyor. Etraf dedikodudan geçilmiyor. Hangisi doğru hangisi yanlış bizde artık bilemiyoruz.

Ali ÇINAR: Yine kayıplardasın, Girne’deki inşaat sizi de yormuş diyorlar. Aman sağlığa dikkat.

Erman ÇİTİM: Çok geçmiş olsun böbreklerdeki taşları dökmüşsünüz. Memleketin yolları hep asfalt olunca taşlarda dökülmüyor kendiliğinden hali ile…

Rasıh REŞAT: Hafta sonu İstanbul dönüşünüz epey çileli geçmiş. En son Ercan’da dikkatsiz bir sürücü size arkadan vurmuş. Büyük geçmiş olsun.

Oğuz KÖSE: 3bin rakımda kuzu sözü vermişsiniz bazı dostlarına. Şimdi herkes merakla bekliyor kuzuyu ne zaman devireceğinizi.

Ufuk SOĞUR (Doctor): Düğün hazırlıklarında artık son noktaya gelmişsiniz ve büyük güne artık sayılı günler kalmış. Bu arada dostlarınız size bekârlığa veda partisi vereceklermiş.

Burhan CANBAZ: İstanbul seyahatiniz oldukça heyecanı geçmiş. Özellikle dönüş yolunda epey heyecan yaşamışsınız.

Çelebi ILIK: DP-UBP koalisyonu için dün başkent Lefkoşa’da kulis yapmışsınız. Nasıl olumlu bir tepki alabildiniz mi?

Emre DİNER: Çok yakında röportaj bombaları patlatacakmışsınız. Merakla bekliyoruz bombalarınızı.

Tahsin MERTEKÇİ: Akdeniz TV’ye flaş transferler için düğmeye basmışsınız ve çok önemli bazı programcılarla el sıkışmışsınız.

Bertan ZAROĞLU: 3 derneği tek çatı altında buluşturmayı başardığınıza göre artık federasyon kurma zamanı gelmiştir.

GÜNÜN SÖZÜ
Biz CTP ile görüşürüz ve hükümeti kurma anlamında elimizi taşın altına da koyarız. Ama şu anda hükümeti kurmakla görevli parti CTP'dir ve kararı onlar vereceklerdir. Keşke bu noktaya CTP daha önce gelebilselerdi, daha önce kendileri ile görüşmelere başlayabilseydik daha iyi olurdu ama yine de sonuca ulaşmak için yeterli zaman var. Bir uzlaşma zemini bulunabilir diye düşünüyorum"
UBP Genel Başkan Adayı Hüseyin Özgürgün

BİZİM TEMEL
Temel hayatında ilk defa helikoptere binmiş. Zaten soğuk olan hava, helikopter yükseldikçe daha da soğumuş. Üşüyen Temel pilota seslenerek:
- Ula uşağım, üşidim. Şu üstteki pervaneyi kapat daa

GÜNÜN FOTOĞRAFI
Sıla- Ayşe ve Hazal Ezic ile birlikte Berlin'de.
s0163.jpg

 
Üst