Hükümet Programı Mecliste Okunurken...

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hükümet Programı Mecliste okunurken...

Bugün Eroğlu Hükümetinin “Programı” KKTC Meclisinde okunmaktadır. Program,elbette Seçim Bildirgesi ile UBP Parti Ppgramına ters olamaz. Hükümet Programı bunlara dayanır. “Kıbrıs Milli Davamız” konusunda ortaya konacak bölümü merakla bekliyoruz. Çünkü UBP ile CTP’yi birbiirnden ayıran iki nokta vardır. Ehlileşmiş CTP artık Sosyalişst söylemle uğraşmadığı için açı daraldı.Bu da “Kıbrıs Davamız” ve de “Mali ve Ekonomik” sektörle ilgili dayanak ve hedeflerdir.Program elimize geçince gereken yorumu yapacağım.

Ancak şunu peşinen belirtmeliyim ki yeni Hükümetin Bakanları lütfen ayak üstü açıklamalar yaparak “Seçim Bildirgesinde” ve “Programda belirlenenleri” bir anda yok saymasınlar. Yani piyasa daralmışken sizin genel tasarruftan söz etmeniz gibi...ABD’de Obama,birçok Ekonomistin görüşüne uygun olarak harcamayı arttırarak darboğazdan çıkma mücadelesine girdi. Yeni KKTC Hükümeti,CTP’nin har vurup, harman savurmasından sonra “Daralmayı” çözüm kabul ederse sonu erken gelir. Burada yapılmaması gereken, “Gereksiz harcamalar ve ona buna politik amaçlarla masa altında sunulan olanaklardır”...

Benim elimde Anavatan Türkiye ile KKTC arasında imzalanan “2009 için Plânlanan Yatırımlar” belgesi vardır. Bunu CTP Hükümeti adına Başbakan Soyer ve AKP Hükümeti adına Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek imzaladı.Yani 2009 ‘da Türkiye’nin KKTC’ye sağlayacağı yardımların tümüne bir yerde CTP karar verdi. Önerdi ve Ankara’da parasını sağladı.İşte şimdi Eroğlu Hükümeti bu “Plan”içinde harcama yapabilecektir.Eğer değişiklik önermediği takdirde...

Çünkü bu parasal haracma plânı bana göre 2009 KKTC Ekonomisinin derdine çare olamaz.Burada üretgen yatırımlar için ayrılan mali kaynak çok kısıtlıdır.Oysa bizim dışsatıma dayalı üretime ve ek iş alanına gereksinimiz vardır. Onca sayıda Cami harcaması da bu Plandan kaynaklanmaktadır. Birçok kuruluşa yardım adı altında para dağıtmak hata değil mi? Ve de yine Cami gereksinimi olan yer varsa bunu birkaç yıla yaymak daha akılcı olmaz mı ? Onun yerine üretgen yatırımlara para ayırmak ekonomşye katkı getirmez mi?

CTP Öğrencilerimizi Rum tarafına itti.O hâlde Okullara harcama yaparak öğrencilerimizi kazanmnak ve “Milli Eğitime” ve gençliğe katkı koymak gerekmektedir. İşçimiz ve hatta Üniversite mezunu olan gençler, Rum tarafında iş bulmaya çaba harcıyor. Bunun yerine ek iş alanı yaratacak iş alanı açılması, yatırım kredisi verilerek çağdaş yatırımlara yönelinmesi gerekmez mi?

Bence Eroğlu Hükümeti Mecliste güven oyu aldıktan sonra, Anavatanla CTP Hükümeti arasında imzalanan bu protokol, yeniden ele alınmalı ve ek iş alanı yaratacak, üretime dönük yatırımlara öncelik verilmelidir.
Bu konu açık kalacak ve daha çok yazacağız.

&&&

Dün köşemde KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın Orams Davası ve Kıbrıs görüşmeleri konusundaki son değerlendirmelerini aktardım. Bugün “Milliyet gazetesi muhabiri, Gazeteci-Yazar Sefa Karahasan” aynı konuda bir yazı yazdı. O yazının uygun bölümlerini bilginize sunuyorum:

“Kıbrıs görüşmelerine; KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın “ilginç tavırları” damga vurmaya devam ediyor.Orams davasının sonucuyla buna bir kez daha “şâhit” olduk.Talat, Rum Yönetimi’nin “tam destek verdiği” dava sonucuyla ilgili olarak;
Rum lider Hristofyas’ın “avukatı” kesildi.Hristofyas’ın “suçunu” örtbas etmek için elinden geleni yapmaya başladı.Sayın Cumhurbaşkanı, devletin kanalında Rum liderin suçsuz olduğunu isbatlamaya çalıştı, çalışıyor.Talat diyor ki, “Bu kararın sorumluluğunu ben hiçbir zaman Hristofyas’a yüklemedim”
Kararla ilgili olarak; “Ben (Hristofyas’ın) memnun olduğunu düşünmüyorum...”Talat’ın Rum lideri savunduğu kadar, Rum siyasiler Hristofyas’a sahip çıkmıyor.Sayın Talat, “Yoldaşını” Kıbrıs Türk halkının “tepkisinden” koruyor.

Kıbrıs Türk halkını, Kuzey’e hapsetmesinde “suçsuz buluyor...”
Bununla da kalmıyor Talat...Masada Rum lideri “uyarması” gerekirken, “masadan kalkma lüksümüz yok” diyor.Daha baştan, “her şeyi kabul ediyor...”
Çaresizlik gösterisinde bulunuyor.“Çaresizlikle” birlikte; “Görüşmelerde yoğunlaşan bir sürece girdik” diyor.Kıbrıs Türk halkından ve Anavatan Türkiye halkından, süreç ne kadar “gizlenirse” o kadar iyi olur!Demek isteniyor ki, “masaya aniden bir plan gelsin ve halk ne olduğunu anlayamadan evet desin...”Türkiye halkından da tepki gelmemesi için, “AKP ile uyum içinde süreci götürüyoruz” denilmeye devam edilsin.

Peki;Talat, “Çözümden. Yoğunlaşmaktan” bahsederken, AKEL Genel Sekreteri Kiprianu ne diyor, “Çözüm, mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı demek olacak...”Rum’un Cumhuriyeti’ne “yama olunacak...”Zira, Orams kararının ardından, Kıbrıs Türk halkına “Rum’a yama ol” “başka çaren yok” propagandası sürekli yapılıyordu. Bunu Talat da devam ettiriyor.Süreci, Ankara’yı kendisine “biat” altına alarak götürüyor.Masada “kendi siyasi” çıkarları doğrultusunda çözüm arıyor.19 Nisan’da çıkan iradenin onaylamadığı bir çözüm peşinde koşuyor.

KKTC’de başka Türkiye’de başka! Hristofyas’ı “koruma altına” alan Talat, İstanbul’da ne diyor? “ABAD müzakere masasına bomba attı.”İçerde başka dışarda başka mesajlar veriliyor.

Türkiye’de daha “gerçekçi”, Kıbrıs’ta daha “subjektif”



 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Cevap: Hükümet Programı Mecliste Okunurken...

Yaptığı yeminde K.K.T.C.i koruma diye bir paragraf yoktu galiba. Masa başında kimin haklarını savunur anlayamadık. Vatanı nerede ise teslim ediyor halen daha bizi aldatmaya çalışır.
 
Üst