İktidar-Muhalefet: Al Birini Çal Ötekine...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İKTİDAR-MUHALEFET: AL BİRİNİ ÇAL ÖTEKİNE...

Akdeniz Belediyeler Birliği, 1 Aralık Cumartesi akşamı Antalya Porto Bello Hotel’de bir toplantı düzenledi. Büyükşehir Yasası tartışılacaktı. Tartışma yerine yüz yüze gelmeden birbirinin arkasından atışmalar yapıldı. İktidar ve muhalefet’in birbirini dinlemeye tahammülleri yoktu.

Atışmaya önce MHP Manisa Milletvekili Mehmet Erdoğan başladı. Mehmet Erdoğan atışlarının sonunda salonu adamları ile birlikte terk etti.

Arkasından CHP yerel Yönetimlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın konuştu. Konuşmasının sonunda O da, CHP’liler ile birlikte salonu terk etti. Salon sanki boşalmıştı.

En son konuşmacı AKP yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel oldu. Salon yarı yarıya boşalmıştı.

Halbuki Menderes Türel’in önceki konuşmacıları dinleyip cevaplaması gerekmez miydi?

Muhalefet ve İktidarın dertleri, Büyükşehir yasasını tartışmak değildi. “Gerçeği söyleyen benim, ben haklıyım,” dar mantığı ile hareket ediliyordu.

Akla takılan soru, “Memleketin yüce menfaatlerini bunlar mı koruyacaklardı? Al birini çal ötekine…

Salonda tartışma bekleyen belediye başkanları, bu davranış karşısında afallayıp kalmıştı.

Halbuki Büyükşehir Belediyeler Yasası Cumhurbaşkanı önünde onay bekliyordu. Ve vatandaşın genel kanaati, bu yasanın Türkiye’nin bölünmesi yolunda iktidarın acımasızca attığı bir ilk adım olduğu şeklinde idi. Ortada bir bilinçsizlik yoksa bir ihanet mi vardı? Vatandaş bu konuda bir şeyler duymak istiyordu. Olmadı bostan pişmedi karpuz…

Konuşmacılar şunları söyledi.

MHP’den Mehmet Erdoğan; köylerin kapatılmasına karşı çıktı. Bu kadrolaşma bütçeye 4 milyar lira yük getirecekti. İl idare sistemi kaldırılacak, Türkiye adım adım bölünmeye götürülecekti.

Kanun anayasaya aykırıydı.

CHP Genel Başkan yardımcısı Gökhan Günaydın ise toplantı yönteminin kabul edilemez olduğunu, herkes görüşünü bildirip geçip gidecek yani “gölge boksu yapacağız,” dedi. AKP’li menderes Türel için şu yorumu yaptı. “Kim ben en son konuşurum diyorsa, ya söylediklerine inanmıyor, kendisine güvenmiyor veya sorulara cevap vermekte zorlanacağını düşünüyor” dedi.
Böyle bir demokrasiden bahsedilemezdi. Belediyeler Yasası, Türkiye içinde eşitsizliği arttıracak, bölünmeler yaratacaktı. Bu yasanın yürürlüğe girmemesi için CHP bütün hukuki yolları deneyecek ve onaylanması halinde ilk anda Anayasa Mahkemesine başvurulacaktı.

AKP Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel ise, konuşmasına gayet yumuşak bir üslupta ve kendine göre inandırıcı bir ton ile konuşmaya başladı. Gönülleri alan beylik cümleler ile “YASANIN AMACI HİZMETTİR” diyerek konuşmasını sürdürdü. Yasaya yönelik eleştiriler yanlıştı. İstanbul ve Kocaeli örnekleri önümüzde duruyordu. 27 vilayette de bu başarılı örneklerden hareket edilerek, mesele yerel yönetimler reformu olarak tüm ülkede yaygınlaştırılacaktı.

Menderes Türel misallerini hep batı Anadolu belediyelerinden yapıyor ve mesela Güneydoğu illerinde, meselenin nasıl gelişeceğinden bahsetmiyordu. Türel’e göre bu konuda “Federalizmin ne olduğunun öğrenilmesi gerekiyordu.”

Başbakan Erdoğan’ın kısa süre önce bu konudaki ayaküstü bir konuşmasında “Valiler de seçimle işbaşına gelebilir,” demişti. Bu halde;
Şimdilerde Büyük Kürdistan hevesi ile yırtınan, Diyarbakır ilinin tüm halkı tarafından işbaşına getirilecek ve halen bu günkü şartlarda kontrol altına alınamayan Amed (Diyarbakır) Belediye Başkanı Osman Baydemir nasıl zapt edilecekti?

Toplantının can damarı olan bu konuda hiçbir söz duyamadık. Arkadaşımın buna benzer bir soru sormaya kalkması üzerine, oturumu yöneten başkan tarafından susturuldu. Başkana göre sadece “Belediye başkanları ya da onların temsilcilerinin söz hakkı vardı. Susturulduk.

AKP’li belediye başkanları ise çanak sorularla bu durumu idare ettiler.

Toplantıda bulunduğum üç buçuk saatimin boşa geçtiğine yandım.


Hoşça kalınız
Hüseyin LAPTALI
03 Aralık 2012
 
Son düzenleme:
Üst