Imam-ı Gazaliden ''ölümü Hatırlamak''

kerem71

Guest
Katılım
25 May 2008
Mesajlar
1,739
Tepkime puanı
0
Puanları
0
''ÖLÜMÜ HATIRLAMAK''

Dünyanın zevk ve sefasından hoşlanan, ona aldanarak meyleden kimsenin ölümden bahsedildiği zaman, ondan nefret duyacağını unutma!Böyle kimseler hakkında yüce Allah buyuruyor ki;

[Cuma suresi 8.ayet: " (Ey Resulum) de ki: -Haberiniz olsun ki, önünden kaçıp durmakta olduğunuz ölüm, günün birinde (aniden) mutlaka size gelip kavuşacaktır.Sonra gizli ve açık bütün şeyleri bilen Allah (c.c.)'a dödürüleceksiniz de o bütün yaptıklarınızı bir bir haber verecektir."]

İnsanlar 3 bölümdür

a) Tamamen Dünyaya Dalıp Gidenler
b) Yeni Tövbe Edip Haka Yönelenler
c) Kemale Erenler

a)Dünyaya dalmış olanlar, ölümü hatırlamazlar, hatırlasalar bile dünyadan nasıl kopacaklarına üzüldükleri için hatırlarlar.bu sebepler ölümü zemmederler..Bu kimselerin bu gaye ile ölümü hatırlamaları, kendilerine Allah c.c. tan uzaklaşmaktan başka bir fayda temin etmez.

b)Daha yeni tövbe edenlerin durumu; Onların Ölümü daha çok hatırlaması, tövbeye devam etmesi ve korkusunun artması için gereklidir..Çünkü bu adam Allah c.c. a kavuşmayı kötü görmediği gibi, ölmeyide kötü görmüyor..Kusurlarını ve eksiklerini gidermeye çalışıyor…Bu aynen sevdiğine kavuşabilmek için onun hoşuna gidecek şekilde giyinip hazırlanabilmek için zaman kazanmak isteyenlerin haline benzer..Bu kavuşmayı kötü görüyor ve kavuşmak istemiyor anlamına gelmez..Bunun alameti de devamlı ona hazırlıkla meşkul olmaktır..Böyle olmazsa o kimse dünyaya bağlanmış demektir..

c)Kemale erenler, ariflerin durumu; Onlar devamlı olarak ölümü anarlar.Çünkü ölüm onların nazarında sevgiliye kavuşmak vaktidir.Seven kimse sevgilisiyle buluşacağı günü hiç aklından çıkarabilirmi? Asla, öyle ki geç kalması onun canının sıkılmasına yol açar.Bu isyan mahalli olan dünyadan bir an önce kurtulmayı ve Allah c.c. a kavuşmayı ister..Hatta ona can atar..

Şu halde hatalarını gidermek ve sermaye edinmek gayesiyle yeni tövbe kimsenin, ölümden hoşlanması, ölüme hazır olan kimsenin de ölümü sevmesi mazur görülebilir.Ancak bu iki rütbeden daha üstünü ise kendisi için ölümü ve yaşama taraflarından hiç birini tercih etmeden önce işi Allah c.c. a bırakmaktır..Çünkü Allah c.c. a sevimli olan hangisi ise kendisi içinde sevimli olan odur..Rıza ve teslim mertebesine aşırı derecedeki sevgi sayesinde çıkan kimsenin durumu işte budur ki; en yükset rütbedir..Ölümü her hal ve durumda anmakta, sevap ve fazilet vardır.Çünkü dünyaya bağlanan insan devamlı olarak ölümü hatırlarsa, dünyadan yavaş yavaş soğumaya ve dünyayı sevmemeye başlar.Çünkü ondan sonra dünyanın nimetleri ona ağır gelmeye ve onlardan zevk almamaya başlar..İnsanı dünyanın lezzet ve şehvetlerinden soğutan her şey, insanı selamet ve kurtuluşa erdiren sebeplerden sayılır…

Ölümü Anmak ve Hatırlamak ile ilgili Efendimiz s.a.v. den bazı hadisler:

“Zevkleri ortadan kaldıran ölümü çok hatırlayın”

“Hz.Aişe Rasulullah s.a.v. e sordu ki; -Şehitlerle haşrolacak başka kimse var mı? Efendimiz s.a.v. buyurdu: -Evet vardır günde 20 kez ölümü anan kimse şehitlerle birlikte haşrolunur.”

“Ölüm mü’minin hediyesidir”(çünkü dünya bir mahpus gibidir..nefsi ile daima mücadele eder ve şeytanın saldırılarına müdaafa eder Mü’min kendini..Ölüm ise onun bütün bu zorluklardan kurtulması demektir..)

“Ölümü çokça anın, çünkü o , (sizi) günah işlemekten alıkoyar ve dünyadan yüz çevirtir.”

“Ölümü hatırlayın ve dikkat edin, nefsim kudret elinde olan Allah c.c. a and olsun ki, eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz.”
 
Üst