Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Her şey son genel seçimler öncesinde oldu...
Evet, doğrudur KKTC doğru idare edilmiyordu...
Geçmiş dönemdeki iktidarı asla savunmuyorum.
Hatta birçok olayın sorumlusu olarak onları suçluyorum.
Seçimlerde ne oldu?
Kıbrıs Türk seçmeni gereğini fazlasıyla yaptı.
Kötü iktidarın başkanını da genel sekreterini de meclis dışında bıraktı.
Bu arada görünürde KKTC’yi savunanları çoğunluğa getirdi.
Seçmen sandı ki; çoğunluğa getirdiği partiler geçmişi geride bırakıp KKTC’nin varlık ve geleceği için, Kıbrıs Türk Halkının mutluluğu ve çıkarı için işbirliği yapacaklar.
Ama olmadı...
Sözü edilen partiler kinlerini, kişisel ihtiraslarını ve koltuk sevdalarını aşamadılar.
Bunun sonucu olarak KKTC’yi yıkmak için mücadele veren, 2002’de Annan Planı döneminde “Biz Türk Değiliz Kıbrıslıyız” pankartı açarak niyetini açıkça ortaya koyan partinin çoğunluğunda Özkan Yorgancıoğlu’nun emrinde koltuk kapmak için yarışa girdiler...
KKTC’nin varlığını Kıbrıs Türkleri için vazgeçilemez olarak gören, Kıbrıs Türk Halkının özgürlük ve Egemenliği için 136 yıldır savaşım verdiğinin bilincinde olan bizler ne yaptık?
Aramızdan binlercesi “ne olursa olsun” diyerek gidip KKTC düşmanı, Kıbrıs Türklerine devlet ve egemenliği layık görmeyen, yılların enosisçi partisi akel ile ortak strateji belirleyip uygulayan KKTC’nin enosisçi partisine oy verdik.
Hani o Kıbrıs Türklerinin hiçbir ulusal gününü kutlamayan, Kıbrıs Türkleri için en önemli günlerden biri olan 1 Ağustos gününde tüm medya kutlamalar yaparken kendi yayın organlarında alizavralardan, kertenkelelerden dem vuran partiden söz ediyoruz.
Anlayacağınız biz de imama kızıp oruç bozmuşuz. Üç-beş haddini bilmez partili, kişisel çıkarlarını, ulusal çıkarlarımızın üstünde tutarak yanlışlar yaptı diye KKTC’yi tehlikeye atacak yönde oy kullanmışız...
Bundan daha elim ve vahim olmak üzere önce yanlış bir görüşmeci atadık, sonra o utanç verici ortak belgeye imza attık ve en sonunda Kıbrıs Türk seçmeninin çoğunluk bahşettiği, KKTC’nin kahraman savunucusu o iki parti de KKTC’yi tasfiye eden, Kıbrıs Türk Halkının Egemenliğini ortadan kaldıran ortak açıklamaya onay verdiler...
Şimdi bu enosisçi parti ve yandaşları okullarda andımızın okunmasını kaldırmış.
KKTC savunucusu partinin MİLLİ! EĞİTİM BAKANI salonu terk ederek tepki ortaya koymuş...
Ben iktidara koltuk değneği olmuş partinin yöneticilerine soruyorum:
Hâlâ KKTC’nin savunucusu olduğunuzu iddia ediyor musunuz?
Ortak Belgeye verdiğiniz onayı geri çekecek misiniz?
Hükümetten çekilmek için neyi bekliyorsunuz? Kıbrıs Türk Halkının geri dönülemez şekilde kabile durumuna düşmesini mi?
Açın Atatürk’ün Gençliğe hitabını okuyun. Orada anlatılan her şeyle bugün Kıbrıs Türkleri kaştı karşıyadır.
Gün, KıbrısTürklerinin özgürlük ve egemenliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmek için mücadele günüdür.
Sahte sosyalist enosisçilerin inadına,
Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti...
Ne mutlu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini sonsuza dek yaşatmak için göğsünü gere gere mücadele edenlere,
Ne mutlu sömürgeci emperyalizme karşı savaşımını sürdüren KEMALİSTlere.
Ne mutlu TÜRKÜM diyene...
Ve inadına ANDIMIZ...
Türküm doğruyum çalışkanım
İlkem; küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak
Yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda gösterdiğin hedefe
Durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
16 Mart 2014
Kamil Özkaloğlu