Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
İSPİYONCULARA MÜJDEM OLSUN !
Değerli okurlarım. Peşinen söylemeliyim ki, aşağıda yazdıklarımın ne ırkçılıkla, ne faşistlikle zerre kadar ilgisi, ilişkisi yoktur. Yıllardır, domuzdan post, gâvurdan dost olmaz diye haykırıp durmamızın nedeni çok basit ve açıktır. Atalarımızın geçmişte sıkça kullanmış ve bizim de hala bugün kullanmakta olduğumuz bu sözde, vardır bir keramet elbette. Çünkü atasözleri boşuna söylenmemiştir. Ancak Elen Rum komşularla birleşerek dost, kardeş gibi bir arada yaşamak isteyenler, komşunun her geçen gün biraz daha çirkinleştiğini, biraz daha saldırganlaştığını görmezden gelmekte ısrarlı. Çünkü bu Rum ‘yandaşları’ diyelim; bu sözün neden kullanıldığını, neyi ifade ettiğini veya neden sürekli hatırlatıldığını bir türlü anlamıyor, anlamak istemiyor; mankurtlaştırılmışlar besbelli! Onlar sadece doğruları söyleyenleri; halkı olup bitenlerden haberdar etmek, uyarmak isteyenleri; ırkçılık, kafatasçılık ve Rum düşmanı olarak yaftalamayı biliyorlar. Gerek para, gerekse başka başka ‘şeyler’ uğruna, Rum’un sözcülüğüne, ispiyonculuğuna soyunuş bu işbirlikçi gafiller; ya Güney’de olup bitenlerden bihaber (ki, halk uyanmasın, yandaş medya Rum dostlarına zeval gelmesin vb kuşkularla, bu tür haberleri yayınlamaktan imtina etmekte…) Yahut herhangi bir arbedede kendilerine muafiyet tanınacağına inandırılmış… Veyahut da, sürekli silahlanmakta olan komşunun çok muhtemel saldırılarından kaçıp kurtulacaklarını zannediyorlar. Öyle ya batan gemiyi önce fareler terk edermiş… Ancak, hiç heveslenmesinler! Çünkü bu gidişle yaşanacağı çok muhtemel olaylarda, ilk hedef onlar olacaklardır haberleri olsun. Bu Rum’un değişmez huyunda da, geçmişinde ve ilkelerinde de mevcut bir uygulamadır. Bu sözde dost Rumların, geçmişte İspiyonculara neler yaptıklarını öğrenmek için, Yakın Kıbrıs Tarihi’ni okumalarını öneririm. Hem, üstlenmiş oldukları hain görevlerini bitirmeden isimlerini değiştirmemekle görevlerini daha kolay olacağını düşünmüş olsalar da, muhakkak ki dinlerini değişmiş bu gafiller, coğrafyalarını da değişmedikçe; ne planlamakta oldukları gibi, soydaşlarını ateş içinde terk edip ‘kaçmaları’ o kadar kolay olacak; ne de dünya zannettikleri kadar büyük ve ulaşılmazdır… Bunu da hatırlatmakta yarar var diye düşünüyorum.
Evet. Doğruyu söyleyenleri faşistlik ve ırkçılıkla suçlayan sözde barışçılar! Sözüm de müjdem de sizlere! Evvela baştan, ispiyonculuğuna soyunduğunuz ve ‘dost’ dedikleriniz, dünyadaki ırkçı milletlerin başını çekmekte. Ve siz de Rum-Yunan’ın tarafını tutmakla, en az onlar kadar ırkçı, hem de kendi soydaşlarına karşı ırkçı olduğunuzu hatırlatır; aşağıdaki bilgileri de özellikle sizin için aktarmayı görev bilirim...
Sizler, yedi sülalenizin canını, namusunu ve malını, kendi canları pahasına korumuş kahraman TMT mensuplarını nankörce ve acımasızca karalama yolunda iken; hala ısrarla ‘dost’ dedikleriniz, “EOKA”yı aratmayan, hatta onlardan da ırkçı ve faşist ELAM çetesi şimdi siyasi parti de olmuş, müjdelerim! Ancak, siz Rum ‘dostlarınız’ size muafiyet tanıyacağının hayalleri ile soysuzluklarınıza devam ededurunuz; Rum Ulusal Halk Cephesi ve Türk düşmanı ELAM, kendi soydaşlarına bile saldırmakta! Ne haber? ELAM, Politis Gazetesi’nde makale yazarı ve Radyo program sunucusu Yorgo Pittas’ın aracına hasar yapmakla da kalmamış; “Günaydın! Bir sonraki sefere kafanda olacak, Yunan düşmanı!” diye bir de tehdit notu bırakmış! Artı, ELAM yanlısı 25 kişilik bir gurup da, dağıtmakta oldukları bildirileri almak istemeyenlere saldırmış! Bunların arasında, sizlerin hali nice olur; düşünmek bile acı veriyor doğrusu...