İstihbari Terimler

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
Ajanlamak:Bir örgüte,bir kuruluşa,başka gizli servislere yerleştirilen bir kişiden bilgi almak.

Angaje etmek:İstihbarat toplamak amaçlı kullanılacak kişiyi eyleme sokmak.

Ballı tuzak:Kadın ve seks faktörü ile istihabarat tuzağına düşürmek ve bilgi almak,eylemde kullanmak.

Detrap:Ajanlar ile gizli haberleşme,para ve döküman alışverişinde kullanılan yerler.

Dezenformasyon:Uydurma ve yanıltıcı haberler üreterek yaymak.

Duble ajan:İki taraflı çalışan iki yüzlü ajan.

Dublaj yapmak:Her iki tarafada bilgi taşımak,taraflara ihanet içinde olmak.

Eleman:Profesyonel ajanların angaje ettiği ve kullandığı kişiler.

Fabrikasyon:Uydurma haber üretme,sahte belge düzünleme.

Fabrikatör:Uydurma belge üreten,provokatör

Güvenli ev:Pek kullanılmayan,ajanlar tarafından gizli buluşma evi.

Iskartaya çıkartmak:Daha önemli ajanlar için,kaynak veya diğer ajanların bilinçli olarak gözden çıkarılmasıdır.

Islak operasyon:Kan dökülen eylemler.

İstasyon:Başka bir ülkede,faaliyet gösteren istihbarat biriminin ana bürosu.

Kisve,örtülü kimlik:İstihbarat örgütüyle ilişkili olduğunu gizleyen kişinin,kimliğinin saklanması(diplomat,iş adamı,gazateci vb..)

Köstebek:Hedef olan ülkenin, haberalma yada askeri yapısına yerleştirilen ve kilit noktaya gelmesi amaçlanan kaynak.

Kış Uykusu:Normal yaşam koşullarını sürdürme emriyle,başka bir ülkeye gönderililen ve orada kendisine emir verilinceye kadar herhangi bir operasyon içinde olmayan ajandır.

Kripto:Şifre,özel makineler ile yazılan ve çözülen gizli mesajlar.

Manipülasyon:Bir ajanı, veya bir gurubu yönlemdirme,amaçlarına kullanma.

Nüfus Ajanı:Yabancı ülkelerin istihbarat teşkilatı lehine, psikolojik destek sağlayan,kendi ülkesini etkileyebilecek durumda olan kişi veya çevreler.

Paravan:Ajanlara yada kaynaklara örtülü bir kimlik sağlamak amacıyla haberalma teşkilatı tarafından yaratılan, yasalara uygun görünümdeki canlı,cansız varlık.

Plant:Bir yere yerleştirilen ajan.

Normal yaşam içindeki bir insan için, istihbari faaliyetler son derece karmaşık ve anlaşılmazdır. istihbarat teşkilatlarının kendine özgü kuruluşları, çalışma yöntemleri vardır. Amerikalılar her şey için bir kelime, kısaltma ve bir terim üretmekle ünlüdürler.Keys Oficcer (Case Officer) gibi bazı terimler Türkiye dahi birçok ülkede kullanılır. Bu terimler istihbaratın ortak lisanıdır.Aşağıda, çeşitli ülkeler din istihbarat ve güvenlik teşkilatlarının isimleri, alt kuruluşları, bazıları hakkında kısa bilgiler ve Amerikalıların kullandığı istihbari terimlerin Türkçe açıklamaları okuyucuya bu karışık sistemin nasıl çalıştığı hakkında fikir verebilecek bu kitapta geçen bazı olayların daha iyi değerlendirilmesini sağlayacaktır.
İstihbarat teşkilatları:
ACSS- Assistant Chief of M16 - İngiliz Gizli Entelijans Servisinin Baş Yardımcısı
AFOSI- Air Force Office Of Special Investigations- ABD Hava Kuvvetleri Özel Araştırmalar Ofisi (OSI) olarak da tanınır.
AMAN- İsrail Askeri İstihbaratı
ASIO (ASIS)- Australian Security and Intelligence Organization (Service) - Avustralya İstihbarat Teşkilatı (Servisi)
AVB - Allami Vedelmi Batosag - Macar İstihbarat Servisi
BCA - Bo Cong An-Vietnam İstihbarat Servisi.
BCRA- Bureau Central de Renseignements et d' Action- Fransız Merkezi ve Harekat Bürosu.
BFV- Bundesamt für Verfassungsschutz- Batı Alman Güvenlik Servisi.
BND- Bundesnachrichtendienst - Batı Alman Entelijans Servisi
BSC - British Security Coordination - İngiliz Güvenlik Koordinasyonu.
Bundes Polizei - İsviçre Güvenlik Servisi.
CIA- Central Intelligence Agency - ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı,The Company (Şirket) adıyla da tanınır. 1'inci Dünya Harbi sırasında istihbarat işlerini yürüten OSS Office of Strategic Services (Stratejik Servisler Ofisi)'nin devamı niteliğindedir. CIA, dünyanın en kuvvetli istihbarat teşkilatlarından biridir. 1947'de Milli Güvenlik Kanunu ile kurulmuştur. Langley Virginia'da. 219 hektarlık bir alanda bulunan karargahı 1961'de açıldı. 1947'de kuruluşundan sonra bazı düzenlemelerle örtülü ödenekten sarf yetkisi kazandı. 1975'den beri çeşitli Kongre Komitelerinin denetiminde.1982'de “Kimlik Koruma Kanunu” ile CIA mensuplarının kimliklerinin açıklanmaması güvence altına alındı. CIA'nın en hassas bölümü“Operasyon Direktörlüğü’’. CIA, kongre ve basına zaman zaman çalışmaları hakkında brifingler verir. Personelini seçerken seri mülakatlar yapar, güvenirlik araştırması, yalan makinesi testinden geçirir. Alexandria, McLean, Virginia Williamsburg yakınındaki Camp Peary'de eğitim yerleri vardır. Dış ülkelerdeki servis personelinin güvenliğinin sağlanmasına özel bir önem verir. Dünyanın her tarafına
iyi yetişmiş, kabiliyetli memurlar yerleştirmede ve teknik destek ve araştırmada en kuvvetli servistir. Dünyanın bütün ülkelerinde araştırmada en kuvvetli servistir. Dünyanın bütün ülkelerinde bir gizli “İltica ve Taraf değiştirme”komitesi bulunur. Bunlar bütün planları ile beklenmeyen olaylar için
hazırlıklıdır.
CID- Connittee of Imperial Defeance - İngiliz Kraliyet Savunma Komitesi.
CIFE-Combined Intelligence Far East - İngiliz Uzak Doğu Birleşik Entelijansı CIS- Combined Intelligence Service - İngiliz Birleşik Entelijans Servisi.
COI- Coordinator of Information - İngiliz Enformasyon Koordinatörü.
CRO- Cabinet Research - Japonya İstihbarat Teşkilatı
CSIS- Kanada İstihbarat Servisi
CSS- Chief Of M16 - İngiliz Gizli Entelijans Servisinin Başkanı.
D Branch- (Counterespionage Branch ofM15) - İngiliz Güvenlik Servisinin Kontrespiyonaj Bölümü.
DCI- Director Of Central Intelligence - ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Direktörü.
DCSS-Deputy Chief Of M16- İngiliz Gizli Entelijans Servisinin Başkan Yardımcısı DDCI-Deputy Director Of Central Intelligence – ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Direktör Operasyonlar Yardımcısı
Teşkilat'ın 2'nci adamı.
DDO - Deputy Director for Operations - ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) direktör Operasyonlar Yardımcısı Operasyonlar Direktörlüğünün (DO-Directorate for Operations) Başı.
DGI-Direccion General de Inteligencia- Küba İstihbarat Teşkilatı.
DGSE - Direction Generale de Securite Exterieur - Fransız Dış Güvenlik (Entelijans) Servisi.
DIA-Defense Intelligence Agency - ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı.
DIE-Departmentul de Informatii Externe - Romen Dış İstihbarat Başkanlığı.
DMI- Director Of Military Intelligence- İngiliz Askeri Entelijans Direktörü.

DNI- Director Of Naval Intelligence - İngiliz Deniz Kuvvetleri Entelijans Direktörü.
DST- Direction de la Surveillance du Territoire - Fransız Güvenlik ve Kontrespiyonaj Servisi. İngiliz M15 ve Amerikan FBI Teşkilatlarına muadildir.
DS- Drzaven Sigurnost - Bulgar İstihbarat Teşkilatı
FBI- Federal Bureau Of Investigation -ABD Federal Soruşturma Bürosu
FOE -Forsvarvarsftaben Operativ Enhat - İsveç Güvenlik Teşkilatı.
GCHO - Goverment Communications Headquartes - İngiliz Hükümet Haberleşme Merkezi.
GCR- Groupement de Controles Radio-Electrique- Fransız İstihbarat Servisinin Kripto Bölümü.
GRI- Çin İstihbarat Teşkilatı
GRU- Glavnoye razvedyvatelnoye Upravleniye - Sovyet Askeri İstihbaratı. Sovyet Genel Kurmayına bağlı bir direktörlük
HVA- Hauptvewaltung für Auklarung - Doğu Alman İstihbarat Servisi
IIC- Industrila Intelligence Center - İngiliz Endüstri Entelijansı Merkezi.
ISIC- International Services Intelligence Committee – Uluslararası İstihbarat Servisleri Komitesi MI5 ve MI6'yı kontrol eden komite
ISLD -Inter Services Liasion Department - İngiliz Servisler Arası Liyezon Bölümü
JIC- Joint Intelligence Committee - İngiliz Birleşik Entelijans Komitesi.
KGB- Komitet Gosudarstvennoy Bezopasnostri - Sovyet Devlet Güvenlik Komitesi. Dünyanın en yüksek bütçesi olan istihbarat servislerinden. Şubat 1978'de yayınlanan Time mecmuasına göre en iyi dört istihbarat servisinden biri.
KYP - Yunan İstihbarat Servisi.
MEIC- Middle East Intelligence Center- İngiliz Orta Doğu Entelijans Merkezi.
MI5- British Security Service - İngiliz Güvenlik Servisi Eskiden İngiliz Askeri Haber Alma teşkilatının 5. Kısmı (Military Intelligence) olduğundan bu isim halen kullanılmaktadır. Amerikan, FBI Teşkilatı ile ana hatları ile aynı tip bir kuruluş olmakla birlikte yurtdışında kontrentelijans faaliyetleri yürütmez. Esas
görevi İngiltere'de İngiliz sırlarının yabancı uluslara karşı korunması, içte düzenlenebilecek sabotajlara karşı koymak, devlet sırlarının çalınmasını ve yıkıcı faaliyetleri önlemektir.
MI6- British Secret Intelligence Service- İngiliz Gizli Entelijans Servisi. Daha önce İngiliz Askeri Haber Alma Teşkilatının 6'ncı Kısmı. SIS (Secret Intelligence Service) Gizli Entelijans Servisi
olarak da tanınıyor. Bu sivil kuruluş, Amerikan CIA Teşkilatına benzer. Görevi ülke dışından haber toplamak ve stratejik görevleri yerine getirmektir. Şubat 1978 tarihine göre analiz ve politik
değerlendirme yapmakta üstündür.
MI9- Escape and Evasion Service - İngiliz Kaçma ve Kurtulma Servisi.
MOSSAD- Ha Mossad, Le Modiyn Ve Le Tafkidim Mayuhadim – İsrail Entelijans ve Özel Operasyonlar Enstitüsü. Dünyada 20.000 tanesi faal, 15.000 tanesi uyuyan olmak üzere toplam 35.000 ajanı bulunmaktadır. Şubat 1978 tarihli Time dergisine göre dünyanın en iyi dört istihbarat servisinden biridir. Diğer teşkilatlara göre üstünlüğü, iyi organize olmuş bulunması ve Mossad’a sızmanın mümkün olmamasıdır. Şili İç Güvenlik Servisini, İran’ın Savak Teşkilatını, Kolombiya emniyet kuvvetlerini, Arjantin, Batı Almanya, Güney Afrika'yı ve Uganda Diktatörü idi Amin'in ve Panama eski Diktatörü Manuel Noriega'nın Gizli Polis Örgütünü eğitmiştir.

MUHABERAT- Mısır, Suriye ve birçok Arap devletinin istihbarat servislerine verilen isim.
NIC- National Intelligence Council - ABD Milli Haberalma Konseyi
NIS- Naval Investigetive Service - ABD Deniz Kuvvetleri Soruşturma (İstihbarat) Servisi.
NSA- National Security Agency - ABD Milli Güvenlik Teşkilatı
OS- Overvaaksningst jeneste - Norveç İstihbarat Servisi
RCMP- Royal Canadian Mountain Police - Kanada Kraliyet Dağ Polisi.
SABO- Underrattelse Och Sakerhetsenhet - İsveç İstihbarat Servisi
SAVAMA- İran İstihbarat Servisi.
SB- Sluzba Bezpieczenstwa - Polonya İstihbarat Servisi.
SDECE- Service de Documentation Esterieur et Contre
Espiyonage-Fransız Dış Dokümantasyon ve Kontrespiyonaj Servisi.
SHABACK- İsrail İç Güvenlik Teşkilatı. FBI muadili
SIS - Secret Intelligence Service - İngiliz Gizli Entelijans Servisi (Ml6)'nın diğer adı.
STB- Stani Tajna Bezpecnost- Çekoslovakya İstihbarat Servisi
UB- Polonya İstihbarat Servisi.
İSTİHBARİ TERİMLER:
Accommodation Address - Aracı Adres - Normalde, o yerde oturmayan bir gizli faaliyet mensubu için yollanılan posta malzemesinin gönderildiği adres.
Active Opposition - Aktif Mukavemet - Belirli bir operasyon bölgesindeki gizli faaliyeti önlemeye veya istismar etmeye çalışan unsurlardır. Bunların başında ilgili operasyon bölgesindeki güvenlik sistemi gelmekte olup, bu sistem profesyonel güvenlik güçleri ile polis ve diğer bu uygulayıcı kuruluşlar gibi yardımcı güvenlik unsurlarından ve gönüllü veya tesadüfi muhbirlerden oluşmaktadır.Mukavemet sistemi diğer siyasi grupları veya üçüncü bir ülkenin güvenlik servislerini de kapsam içine alabilir.
Agent Network- Ajan Şebekesi - Bir baş ajanın yönetiminde gizli maksatlar için çalışan bir grup, şebeke.
Alias - Takma Ad- Bir şahsın temasta bulunduğu şahıslar veya teşekküllerden hakiki kimliğini saklamak için kullandığı sahte isim. Bu isim genellikle özel ve geçici bir operasyonel maksatla kullanılır.
Audio Surveillance - Teknik Dinleme - İstihbari açıdan ilgi çeken şahıs veya şahısların konuşmalarını, her türlü ses alma, kayıt ve yayınlama cihazlarını gizli bir şekilde kullanarak, tespit etmek.
Authentication Documentation - Dokümantasyon- (1) Ajanın, hayat hikayesine uygun düşen, onu destekleyen mahiyette şahsi belgeler, hesaplar, teçhizat temin için girişilen teknik destek görevi (2)
Okuyucuya, güvenlik çerçevesi içinde kalmak kaydıyla, bir haber raporunun bilinen veya muhtemel olan doğruluğunu kaynağın tarifi gibi alametlere dayalı olarak kanıtlamak, doğruluğuna kara vermek olgusu.
Backstop - Geri Destek - Maskenin tahkikata tabi tutulduğu takdirde, bağımsız bir kaynak veya kaynaklar tarafından teyit edilebilecek şekilde tertiplenmesi.
Blow Compromise (Burn) - Deşifre - Gizli bir teşkilat veya faaliyetle ilgili personel, tesirler veya sair unsurların genellikle kasıtsız olarak açığa vurulması.Açığa vurmak keyfiyeti dost unsurlar tarafından kasıtsız, hasım tarafından ise kasıtlı olarak yapılır.
Border Crossing - Saldırış - Bir hududu veya bir siyasi sorumluluk sahasını legal veya illegal geçiş şekilde geçmek olayı gizli veya illegal geçiş şeklinde de ifade olunur.
Brush Contact - Fırça Teması - Gizli bir teşkilatın iki mensubu arasında maddi veya şifahi bir haberin dikkat çekmeden aktarılması için kazara yapıldığı izlenimini verecek şekilde düzenlenen bir anlık temas.
Bug - Böcek- (1) Mikrofon gibi bir dinleme cihazı. (2) Böyle bir cihazı yerleştirmek.
Build up Material - Yemleme Malzemesi - Bir istihbarat servisi tarafından, karşı servise aktarılmak üzere bir dubl-ajana verilen hakiki bilgiler. Bu bilgilerin veriliş maksadı ajanın hasım servis nezdindeki itibarını artırmaktır.


Bury-Gömü-(1) Bir sorgulama veya sair mülakat sırasında asıl ilgiyi çeken mesele, isim veya konunun etrafını, ona olan ilgiyi perdelemek amacıyla ona benzeyen fakat direkt ilgisi olmayan unsurlarla sarmak
(2) yere gömmek.
Cache - Zula - (1) Operasyonları ileride desteklemek maksadıyla ihtiyaç duyulan malzemenin gizlenmesi. (2) Bu şekilde gizlenmiş malzeme genellikle bozulmaktan da korunmuştur.
Case Officer - Keysofiser - İngilizceden Türkçeye adapte edilmiş olup, herhangi bir istihbari vakayı yürüten, bu meyanda çeşitli kategorideki elemanları sevk ve idare eden istihbarat görevlisi. Bu
görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişiye ise Deskofiser (desk officer) denilir.
Chicken Feed - Yem - Hasım bir servisi, müteakip, yanıltma malzemesine heveslendirmek için özellikle hazırlanmış yemleme malzemesi.
Conducting Officer - Refakat Memuru - (1) Bir operasyon bölgesinde bir ajan veya ajan grubuna sevk noktasına kadar refakat eden memur (2) istihbari maksatlarla bir ajana veya dost servis temsilcisine
bir yerden bir yere veya bir ülkeden diğerine kadar refakat eden bir memur.
Consumer - Müşteri - Bir istihbarat teşkilatının ürettiği istihbari bilgileri kullanan şahıs veya kuruluşlar, kullanıcı.
Countersurveillance - Kontr takip - Bir şahsın başka bir şahıs veya grup tarafından takip edilip edilmediğini anlamak için sistematik bir şekilde uygulanan takip ve gözetleme faaliyeti.
Cover Story - Maske Hikayesi - Bir gizli faaliyet elemanının faaliyetini gizlemek için mevcut kimliğine, pozisyonuna ve yaşantısına uygun olarak hazırlanmış hayat hikayesi.
Cover Disruptive Action - Örtülü (Gizli) Önleme Faaliyeti – yıkıcı faaliyetleri önleme gayretlerine destek olmak amacıyla şahıslara baskı yapmak, provokasyonlara girişip, isyanlara sebep olmak veya
önlemek, sokak olaylarını düzenlemek veya onları dağıtmak gibi faaliyetlerde bulunmak.
Covert Action Operations - Örtülü (Gizli) Faaliyet Operasyonları -Hakiki organizatörü gizlemek ve gerektiğinde onun ilişkisini ve sorumluluğunu reddetmek imkanı yaratmak amacıyla planlanan ve
uygulanan operasyonlardır. Bu operasyonlar, organizatörün istihbarat teşkilatının hedef ülkedeki resmi temsilcilikleri tarafından yapılanlara ilaveten ve onları tamamlamak üzere siyasi, ekonomik ve
para-militer sahalarda ve organizatörün milli politikasını o ülkede daha köklü uygulayabilmek amacıyla tatbik edilirler. Bu operasyonlarda organizatörün kimliğini gizlemek için gizli faaliyet teknikleri uygulanmakla birlikte, genelde gözle görülür bir sonuç elde etmek maksadıyla uygulandıklarından, diğer gizli faaliyet operasyonlarından ayrı mütalaa edilirler.
Dead-End- Çıkmaz Yol - Ha)Tat hikayesine dahil unsurların munzam bir tahkikata imkan vermeyecek şekilde bir tıkanma noktasına getirilmek suretiyle düzenlenmeleri.

Deception - Yanıltma - Bir millet, grup veya şahsı, yanlış yola sevk etmek amacıyla düzenlenmiş faaliyet.
Defection - İltica, Taraf Değiştirme - Kişinin bir ülkeye, hükümete, davaya, partiye, inançlara olan bağlılığını bilinçli olarak terk etmesi Genelde o ülkeden kopan ve istihbari, operasyonel ve psikolojik değeri olduğu için hasım ülkenin bağımlılığına giren şahıslar (Defector) için kullanılır.
Defection In Place - Yerinde Taraf Değiştirme- Bir şahsın bağlılığını gizlice terk ederek, kendi hükümetinin hizmetinde kalmakla beraber, hasım devlete çalışması. Yerinde Angaje (Recruitment in Place) terimi de aynı manada kullanılmaktadır.Denied Area - Kau Bölge - Giriş - Çıkış ve seyahatler üzerine sıkı kontroller uygulamak suretiyle normal giriş-çıkışların zorlaştırıldığı bir ülke veya bölge.
Dispatch - Resmi Yazı - Karargahla kuruluşları veya üniteleri arasında veyahut ta bölge tesislerinin kendi aralarında kurye çantası içinde teati olunan resmi yazılı belgeler.
Disposal - İz Silme - Bir ajanın ilişkisinin kesilmesine müteakip onu kullanan gizli teşkilatın güvenliğini sağlamak amacıyla yapılan işler ve alınan tertipler. Double Cover - Second Cover - Dubl Maske (İkinci Maske) Belirli bir gizli faaliyet için kullanılan yedek bahane. Genellikle ilk kullanılan bahane veya açıklamanın geçerli olmaması üzerine ufak çaplı bir suç veya yanlış bir uygulamaya karışmış olma keyfiyetinin itiraf edilmesi halidir. Maksat esas gizli faaliyetin ve niyetin saklanmasıdır.
Double - Agent - Duble- Ajan - İki istihbarat veya güvenlik serisi ile ajan ilişkilerini sürdüren, bir servise diğeri hakkında veya her iki servise de birbirleri hakkında bilgi veren kişi.
EEFIS - Evasion And Escape Fingerprint Identification System-KKPTS:Kaçma, Kurtulma ve Parmak İzi Teşhisi Sistemi - Bir şahsa ait parmak izlerinin bulunduğu bölgede tasnif edildikten sonra şifreli olarak bir veri formuna geçirilip daha kesin bir teşhis sağlamak
amacıyla ilgili merciye telgraf vb. yollarla gönderilmesi metodu.
EEI - Essential Elements Of Information - EBU - Esas Bilgi Unsurları, Esas itibariyle askeri bir tabir olupp, elde edilmesi istenilen ve lüzumlu olan istihbari bilgilerin tespiti anlamında kullanılır.
Elicit - Sızdırma - Bir şahısla yapılan konuşma esnasında ona kendisinin istihbari maksatlarla kullanıldığını hissettirmeden ağzından laf almak.
Evasive Action - Adatma - Yakalanmayı, saldırıyı veya özellikle bir takibi atlatmak için uygulanan hareket.
Exfiltration - Gizli Çıkış - Karşı tarafın veya düşmanın kontrolü altındaki bölgelerde bulunan personelin gizlice oradan tahliye edilmesi.
Fabricator - Fabrikatör - Siyasi ve şahsi maksatlar için, genellikle hakiki ajan kaynaklarına sahip olmaksızın uydurma veya şişirme haber üreten şahıs veya grup anlamındadır. (Paper Mill) Kağıt Fabrikası tabiri de aynı maksatla kullanılmaktadır.
Handolder - Rehber - Bir ajana, bir dost servisin temas unsuru veya operasyonla ilgili bir başka şahsa; onların aşina olmadıkları bir bölge veya şart için rehberlik ve refakat eden, genellikle servis mensubu bir şahıs.


Infiltration - Sızma - (1) Düşman arazisindeki bir hedefe bir ajan veya bir başka şahsın, gizlice yerleştirilmesi. Bu faaliyet, mutat
olarak bir hudut veya muhafaza altındaki bir hattın geçilmesini gerektirir, (2) Bir veya daha fazla şahsın, bir grup veya teşkilat içinde onları dinlemek veya faaliyetlerini kontrol etmek amacıyla gizlice sokulması.
Informant Sub - Source - Tali Kaynak - (1) İstihbarat bilgisi verenangaje edilmemiş, kontrol dışı bir kaynak (2) Rapor yazmada: Belirli bir bilgi veren ve kendisine ana kaynağın kaynağı şeklinde atıfta
bulunan şahıs.
Informer - Muhbir - Şüpheli telakki ettiği şahıslar veya faaliyetler hakkında polise veya güvenlik servisine bilinçli olarak ve mutaden ve maddi mükafat karşılığında bilgi veren şahıs.
Insulate - İzolasyon - Genel anlamda bir veya diğerinin deşifre olduğu veya sızmaya maruz kaldığının bilinmesi veya bundan şüphe edilmesi hafinde; bir şahıs, teşkilat veya bölgenin diğer gizli unsurlardan tecrit edilmesi.
Intelligence Audit - İstihbarat Muhasebesi - Bir istihbarat servisi tarafından üretilen pozitif istihbarat haber raporları muhtevasının münferiden ve kolektif bir şekilde yapılan değerlendirmesinin tetkiki; doğrulukları zamanında ulaştırılmış olmaları, yeterlilikleri ve müşteri kategorisindeki kuruluşlar için ifade ettikleri değer gibi faktörler göz önünde tutulmak suretiyle bu raporların onları temin için sarf edilen çabaya değer olup olmadıklarının kıymetlendirilmesi.
Katsa - Keysofiser - İsrail istihbaratında kullanılan terim.Keysofiser'e bakınız.
Liaison - Liyezon - İki veya daha fazla ülkenin servisleri arasında resmi ve kurumsal işbirliğinden, gayri resmi, son derece kural dışı veya şahsi ilişki şekline kadar değişkenlik gösterebilen ilişkiler.
Liasion Operations - Liyezon Operasyonları - Bir yabancı servisin mensupları ile ilişkilere dayalı olarak en basit anlamdaki işbirliğinden başlayıp , ortak operasyonlara kadar yönelebilen her türlü faaliyet.
Motivation - Motivasyon - Motive etmek, yüreklendirmek anlamında
kullanılmaktadır.
Name Check - Fiş Kontrolü - Bir şahıs hakkında bilgi edinmek amacıyla kayda geçmiş mevcut bilgileri araştırmak. Bu işlem normalde ilgili şahıs hakkında menfi bir kasıt mevcut olup olmadığını tespit etmek amacıyla yapılır ve onun güvenirliğine veya istihbarat sahasında kullanılabilir olup olmadığına karar verme ameliyesindeki ilk adımı teşkil eder (Traces) ibaresi de aynı anlamda kullanılır.
One - Time Pad - Bir Defalık Şifre Bloku - Belirli bir usulle karıştırılmış harflerden meydana gelene bir şifre sistemi olup, bir kere kullanıldıktan sonra terk edilir. Penetration - Hulul – Bir hedef kuruluşun sırlarını öğrenmek veya faaliyetlerini etkilemek amacıyla o kuruluşa ajan yerleştirmek, teknik yerleşme yapmak veya o kuruluşun içinden ajan angaje etmek.
Project - Proje - Bir istihbarat örgütüne verilmiş belirli bir görevin başarılabilmesi için hazırlanan operasyon planının onaylanmış şekli.
Recruitment - Angaje - Bir şahsı, bir gizli teşkilat için çalışmaya ikna ve teşvik fili veya ameliyesi.
Recruitment In Place - Yerinde Angaje - Bir hedef kuruluş mensubunun o kuruluştaki görevini muhafaza etmekle beraber bir istihbarat servisi ajan veya tali kaynak olarak hizmet etmeğe ikna olunmasını
amaçlayan bir faaliyettir.
Refugee - Mülteci - Değişik bir yöntem tarzıyla idare edilen her ülkenin fiili veya sabık vatandaşı olup, o ülkeden kaçmış bulunan ve/veya oraya geri dönmek isteyen ve aynı zamanda ikamet etmekte olduğu ülkenin ekonomisiyle bütünleşmiş bulunan kimse.
Roll Up (Roll Back) - Temizlik - Mevcudiyeti ve faaliyetleri sızma yoluyla veya belirli bir şekilde deşifre edilerek ortaya çıkarılan bir gizli örgütün bir güvenlik servisi tarafından imhası.
Stake - Out - Sabit Takip ve Gözetleme - Bir şahıs, yer veya tesisin sabit takip ve gözetlemeye alınması.
Termination - İlişki Kesme - Bir proje veya bir ajanın kullanımını sona erdirirken uygulanan idari ve güvenlik usulleridir.
Third Country Operation - Üçüncü Ülke Operasyonu Bir istihbarat teşkilatının bir yabancı ülkeden diğer bir ülkeye karşı yönettiği bir operasyon.
Third Country Agent - Üçüncü Ülke Ajanı - Milliyeti kendisini kullanan ve aleyhinde kullandığı ülkeden ayrı olan bir ajan.Walk - In - Kendi Gelen - Başka bir ülkenin temsilcisine, taraf değiştirmek, istihbari alanda hizmet etmek veya sair şekillerde yardımcı olmak amacıyla gönüllü olarak başvuran kişi.

Mossad-(Ha-Mossad Le-modiin Ule-tafkidim meyuhadim)Özel konular ve İstihbarat Örgütü

Dünya genelinde faaliyet gösteren, en gizli, en bilinmeyen istihbarat örgütüdür. Mossad, 1 Nisan 1951'de kurulmuştur.Mossad'ın ilk Başkanı Reuven Shiloah'dır. Shiloah, başkanlığı çok kısa sürmesine rağmen teşkilatın temel kurallarını belirleyen kişi olmuştur.

MOSSAD'ın Bölümleri

Mossad, çalışmalarını farklı alanlarda uzmanlaşmış 4 ayrı bölümle yürütür. Bunlar: Askeri İstihbarat, Yerli Gizli Servis, Yabancı İstihbarat Servisi

Birinci bölüm: "Askeri İstihbarat"

"Mossad'ın askeri istihbarat bölümü, 'Aman' olarak tanınır. İbranice adı 'Agaf ha-Modi'in'dir. Bunun tercümesi, "istihbarat kanadı"dır. Görevi Müslüman ülkeler hakkında bilgi toplamaktır."

"Aman" çok iyi organize edilmiş bir askeri birliktir. Altı bölümden oluşur. Özellikle iki bölüm tarafından yönetilir: Toplama ve Prodüksiyon. Toplama bölümü, sınır ötesine ajanlar göndermek, radyo kanallarını ele geçirmek, genellikle ülkelerdeki telefon konuşmalarını dinlemekten sorumludur. Prodüksiyon bölümünde, "Aman"lı 7.000 kişinin 3.000'i çalışır. Konuları, dış ülkelerden çalınan belgelerin ve bilgilerin analizidir. Bu analizler politikacıların karar vermesinde yardımcı olur. "Aman" basına verilen bilgileri de kontrol altında tutar.
"Aman'ın sınır ötesi harekatlar için oluşturduğu çok gizli komando birliğinin adı Sayeret Matkal'dır."
"Aman'a bağlı 'Gadna'da değişik bir eylem grubu: "Gadna yarı askeri bir gençlik grubudur."

İkinci bölüm: "Yerli Gizli Servis"

"(Domestic Secret Service) Yerli Gizli Servis.Genel Güvenlik Servisi anlamında. İbranicesi Sherut-ha-Bitachon ha-Khali."

"Shin Beth, Destek ve Operasyon olmak üzere iki bölüme ayrılıyordu. Destek bölümünde, sorgulama teknolojileri, koordinasyon ve operasyonlar için lojistik destek vardı. Operasyon bölümü ise üçe ayrılıyordu: 1- Koruma ve güvenlik: İsrail elçiliklerini, Başkan'ı ve İsrail savunma sanayinin korunması, 2- Müslüman ülkelerle ilişkiler, 3- Müslüman olmayan ülkelerle ilişkiler."

Üçüncü bölüm: "Yabancı İstihbarat Servisi"

Bu servisin ilk Başkanı Boris Gurtel'dir.

"Yabancı istihbarat servisi Varash'ın toplantı saati, yeri hiçbir zaman bilinmez.Varash, halka hiç açıklanmamıştır. Varash'ın görevi, çeşitli gizli servisler arasında bağlantı kurmaktır."

Mossad'ın propaganda mahiyetindeki, fakat fazla stratejik önemi olmayan eylemlerini açık bir güç gösterisi şeklinde yaptığı bir bilinen bir durumdur. Bu propaganda genellikle Mossad kontrolündeki basın aracılığıyla dünya kamuoyuna duyurulur. Entebbe Baskını (ilerleyen sayfalarda detaylı olarak ele alınacaktır) gibi eylemler bu sınıfa ise dahildir. Ancak İsrail'in ve Siyonizmin menfaatlerini doğrudan ilgilendiren ciddi konularda ise son derece gizli ve örtülü bir politika izlenmektedir. Bu durumda kendi eylemlerini başka örgütlere yıkarak, tamamen ilgisiz bir tutum sergilenir. Tüm bunlar dünya çapında bağlı basın organları, gazeteci ve yazarlar, film yönetmenleri, siyasi yorumcular kanalıyla kamuoyuna benimsetilir.

MOSSAD, üyelerine "katsa ve sayan" denir. Sayanlar genelde operasyona katılmaz, sadece bulundukları konum itibariyle, istihbarat ve bilgi aktarımında bulunurlar, İsrail için lobi faaliyetleri yaparlar.

Katsalar ise, tamamiyle operasyon için eğitilirler, gereğinde tetik çekmek için gösterilen hedef en yakınları bile olsa tereddüt etmezler.

Mossad; dünya genelinde faaliyet gösteren, en gizli, en bilinmeyen istihbarat örgütüdür. Çoğu kimse İsrail gibi "küçük" bir devletin niçin ve nasıl böyle bir organizasyona sahip olduğunu anlayamaz. Süper güç ABD'nin CIA'i dışında dünyada bu kadar etkin tek istihbarat örgütünün İsrail'e ait olması aslında oldukça dikkat çekicidir.
Mossad'ın kurulmasından önce İsrail Devleti'nin istihbaratı SHAI isimli örgüt tarafından sağlanıyordu. Mossad'ın kurulmasıyla bambaşka bir yapılanma ve dünyanın en tehlikeli cinayet şebekesi oluşturuldu. Bu cinayet şebekesi pek çok ülkede mafyayı, terör örgütlerini ve kontrgerillayı örgütledi.
Mossad'dan önce, onun görevini üstlenen SHAI isimli örgütün görünümü ise şöyleydi:
"SHAI, Sherut Yediot baş harflerinden oluşan bir kısaltma. İbranice'de Bilgi (istihbarat) Servisi anlamına geliyor. Haganah'ın istihbarat kolu. İsrail Devleti'nin kurulmasıyla Haganah, İsrail ordusunun içinde eriyor ve SHAI da yerini altı hafta sonra yeni kurulacak İsrail İstihbarat Servisine bırakıyor. SHAI servisinin en son Başkanı Isser Beeri." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.16)
"Isser Beeri SHAI üyeleriyle yaptığı son toplantıda, Ben Gurion'un isteğini açıklıyor: SHAI'nin dağıtılması ve bu üyelerin yeni kurulacak istihbarat servisini şekillendirmesi. Bu sadece SHAI'nin isim değiştirmesi olayı değildi. İsrail'de dört tane yer altı istihbarat grubunun oluşması anlamına geliyordu." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.17)
Mossad, 1 Nisan 1951'de kurulmuştur. İbranicesi 'Ha-Mossad Le-modiin Ule-tafkidim meyuhadim', yani özel konular ve istihbarat örgütüdür.
"Mossad'ın ilk Başkanı bir hahamın oğlu olan Reuven Shiloah'dır. Shiloah, başkanlığı çok kısa sürmesine rağmen teşkilatın temel kurallarını belirleyen kişi olmuştur." (Israel's Most Secret Service Mossad, Ronald Payne, sf. 27)
"Shiloah, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Siyonist liderlere yazdığı gizli raporda yabancı istihbaratlarla ilişkiye geçeceklerini özellikle CIA'e bildirmişti. Shiloah tüm dünyadaki Yahudilerle, Yahudi Devleti arasında kurulacak sağlam ilişkinin öneminin farkına varmıştı." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.30)
Mossad'ın bölümleri
Mossad, çalışmalarını farklı alanlarda uzmanlaşmış 4 ayrı bölümle yürütür. Bunlar: Askeri İstihbarat, Yerli Gizli Servis, Yabancı İstihbarat Servisi ve Aliyah Beth.
Birinci bölüm: "Askeri İstihbarat"
"Mossad'ın askeri istihbarat bölümü, 'Aman' olarak tanınır. İbranice adı 'Agaf ha-Modi'in'dir. Bunun tercümesi, "istihbarat kanadı"dır. Görevi Müslüman ülkeler hakkında bilgi toplamaktır." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf. 17)
"Aman" çok iyi organize edilmiş bir askeri birliktir. Altı bölümden oluşur. Özellikle iki bölüm tarafından yönetilir: Toplama ve Prodüksiyon. Toplama bölümü, sınır ötesine ajanlar göndermek, radyo kanallarını ele geçirmek, genellikle ülkelerdeki telefon konuşmalarını dinlemekten sorumludur. Prodüksiyon bölümünde, "Aman"lı 7.000 kişinin 3.000'i çalışır. Konuları, dış ülkelerden çalınan belgelerin ve bilgilerin analizidir. Bu analizler politikacıların karar vermesinde yardımcı olur. "Aman" basına verilen bilgileri de kontrol altında tutar. (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.207-208)
Aman'ın sınır ötesi harekatlar için oluşturduğu çok gizli komando birliğinin adı Sayeret Matkal'dır." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf. 182)
"30 Haziran 1954'te Aman'ın gizli kolu Unit 131 Mısır'da bir operasyon düzenliyor. 'Operation Susannah' adlı operasyon bir sabotaj. Bombaların hedefi Mısır askeri örgütleri değil; İngiliz ve Amerikan enstitüleri, tiyatrolar ve postaneler. Bundaki amaç Washington ve Londra'nın Mısır aleyhinde bir politika geliştirmelerini sağlamak. Bu iş için Alman Yahudisi Avraham Seidenwerg seçiliyor. Kibbutz'da Avri El-Ad adını alıyor. Daha sonra Mısır'a Paul Frank adında zengin bir Alman iş adamı karakterinde gidiyor." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melmon, sf. 56)
"Aman'a bağlı 'Gadna'da değişik bir eylem grubu: "Gadna yarı askeri bir gençlik grubudur." (Kader Üçgeni, Noam Chomsky, sf.229)

İkinci bölüm: "Yerli Gizli Servis"
"(Domestic Secret Service) Yeril Gizli Servis; başına Isser Harel getiriliyor. Bu servis "Shin-Beth" adında. Genel Güvenlik Servisi anlamında. İbranicesi Sherut-ha-Bitachon ha-Khali." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melmon,, sf.7)
"Shin Beth, Destek ve Operasyon olmak üzere iki bölüme ayrılıyordu. Destek bölümünde, sorgulama teknolojileri, koordinasyon ve operasyonlar için lojistik destek vardı. Operasyon bölümü ise üçe ayrılıyordu: 1- Koruma ve güvenlik: İsrail elçiliklerini, Başkan'ı ve İsrail savunma sanayinin korunması, 2- Müslüman ülkelerle ilişkiler, 3- Müslüman olmayan ülkelerle ilişkiler." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.50)
Üçüncü bölüm: "Yabancı İstihbarat Servisi"
Bu servisin ilk Başkanı Boris Gurtel'dir.
"Yabancı istihbarat servisi Varash'ın toplantı saati, yeri hiçbir zaman bilinmez. Dikkatlice saklanır. Varash, halka hiç açıklanmamıştır. Varash'ın görevi, çeşitli gizli servisler arasında bağlantı kurmaktır." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf. 26)
"Politika Şubesi, adına rağmen, İsrail istihbaratının denizlerarası kolunu oluşturur. Bu şubenin ajanları diğer gizli servislerle bağlantı kurarlar. Politika Şubesi ajanları Londra, Roma, Paris, Viyana, Bonn ve Cenevre'de İsrail konsolosluklarında diplomasi kisvesi altında operasyonlarını yapıyorlardı. Böylesi daha avantajlıydı, çünkü diplomatların dokunulmazlıkları vardı." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melmon, sf.26-27)
Dördüncü bölüm: "Yer altı Gizli İşleri Servisi"
"'Aliyah Beth (Yer altı Gizli İşleri Servisi). Bu bölüm yer altı gizli işlerine devam edecekti. Orijinal görevi Yahudilerin Filistin'e kaçmasını sağlamak ve bu işi yasal hak haline getirmekti. 1937'de Haganah tarafından kuruldu. Bu bölümün başında Saul Meyeroff, takma adlı Shiloah, vardı." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melmon, sf.18)
Mossad'ın Yahudileri Göç Ettiren Kolu: "Aliyah Beth"
Yahudileri Filistin topraklarına göç ettirme görevini Mossad'ın özel bir bölümü üstlenmiştir. Bu iş için kurulmuş olan Aliyah Beth isimli alt örgüt, dünyanın pek çok yerinde düzenlediği provokasyonlarla sahte bir Yahudi aleyhtarı hava estirmiştir.
"Aliyah Beth, 'Sihirli Halı Operasyonu' (Operation Magic Carpet) adı altında bir operasyon düzenledi. Bu operasyonda Near East Air Transport Corporation adında, İsrail hükümetiyle gizli bağları olan bir şirket kullanıldı. 1948 ve 1949'da bu şirket Yemen ve Aden'li 50 bin Yahudiyi gizlice İsrail'e taşıdı."
"Irak'ta 1950 Martı'nda, meclisten çıkan yasayla, isteyen bütün Iraklı Yahudilerin Irak'ı terk edip İsrail'e gidebileceği açıklandı. Tek şart Irak vatandaşlığından vazgeçmeleriydi. Bu sürpriz açıklamanın altında, Irak Başbakanı Tevfik el-Sawidi'ye İsrail ajanları tarafından verilen rüşvetler yatıyordu. Tevfik el-Sawidi aynı zamanda Irak Tur'un başkanıydı ve bu turizm şirketi Near East Air Transport'un bir bölümüydü. Tevfik el-Sawidi değildi. Daha sonra Başbakan olan Nuri as-Said de İsrailli ajanlar tarafından faydalandırılmıştı." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melmon, sf.36)
"Düzenlenen operasyonları Ben-Porat yönetiyor. 150 binden fazla Yahudi Irak'tan İsrail'e götürülüyor. Ben-Porat Irak istihbaratı tarafından tutuklanıyor. Daha sonra Israil'e kaçıyor. Yehudah Tajar da, Ben-Porat'la çalışan ve tutuklanan ajanlardan; Haganah'ın elit tabakasından. Politika Şubesi tarafından Irak'a gönderiliyor. Tajar, Irak istihbaratı tarafından tutuklanıyor ve ömür boyu hapse mahkum ediliyor. Irak istihbarat servisinin başına Albay Abdel Kerim Quassem geçince Mossad'la antlaşma yapılıyor. Tajar serbest bırakılıyor. İsrailli ajanların yargılanırken suçları arasında Bağdat'taki Masouda Shemtou Sinagogu'nun Yahudiler duadayken bombalanması da sayılıyor. İsrail ajan ağının bir sinagogu bombalaması Iraklı Yahudileri kaygıya düşürdü." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.37)
Dünyanın birçok yerinde sinagog bombalama gibi eylemleri bulunan Mossad, daha sonraki yıllarda da bu tip faaliyetlerine devam etti. Mossad'ın kendi düzenlediği bu sahte antisemitik hareketler, çoğu zaman Siyonistler tarafından da takdirle karşılanmıştır. Mossad'ın tarihini anlatan Every Spy a Prince kitabının yazarları da Aliyah Beth'e operasyon nedeniyle teşekkür edenlerdendir.
"Aliyah Beth'nin gizli ajanlarına teşekkürler, kuruluşunun ilk 4 yılında İsrail nüfusunu 2 katına çıkardılar. Aliyah B., İsrail'in en güçlü servisiydi. Bir yer altı seyahat ağı kurmuştu." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.38)
"Aliyah Beth ajanları liderlerle doğrudan ilişkiye geçerlerdi. Bunun örneği sadece Irak Başbakanı değil, aynı zamanda Macar politikacılar, İran Şah'ı gibi kişiler de bunlardandı." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.39)
Mossad'ın Eylem Metodları
Mossad'ın propaganda mahiyetindeki, fakat fazla stratejik önemi olmayan eylemlerini açık bir güç gösterisi şeklinde yaptığı bir bilinen bir durumdur. Bu propaganda genellikle Mossad kontrolündeki basın aracılığıyla dünya kamuoyuna duyurulur. Entebbe Baskını (ilerleyen sayfalarda detaylı olarak ele alınacaktır) gibi eylemler bu sınıfa ise dahildir. Ancak İsrail'in ve Siyonizmin menfaatlerini doğrudan ilgilendiren ciddi konularda ise son derece gizli ve örtülü bir politika izlenmektedir. Bu durumda kendi eylemlerini başka örgütlere yıkarak, tamamen ilgisiz bir tutum sergilenir. Tüm bunlar dünya çapında bağlı basın organları, gazeteci ve yazarlar, film yönetmenleri, siyasi yorumcular kanalıyla kamuoyuna benimsetilir.

Mossad'ın bu anlamda propagandasının yapıldığı filmler dünya televizyonlarında sık sık yayınlanmaktadır. Filistinlileri sürekli olarak terörist olarak tasvir eden, ancak İsrail'in suçlarından hiç söz etmeyen "Delta Force", Münih Olimpiyat Köyü'ndeki olayların İsrail lehinde çarpıtılarak aktarıldığı "Münih'te 21 saat", 1976 Entebbe Baskını'nın anlatıldığı çalışmalar, eylemler hakkında pek çok filmler çekilmiş, kitap yazılmış ve Mossad dünya kamuoyuna yalnızca Mossad İsrail Devleti'ni düşünen, diğer devletlerin iç işlerine karışmayan, kahraman bir örgüt gibi tanıtılmıştır.
Öte yandan Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann ve İsrail'in nükleer santralı Dimona ile bilgileri açıklayan hahamın oğlu Vanunu'nun kaçırılmaları gibi eylemler, bir anlamda tüm dünyaya "İsrail'e ihanet edenleri nerede olurlarsa olsunlar buluruz, cezalandırırız" mesajı vermek için düzenlenmiş Mossad operasyonlarıdır. Bu gibi eylemler dünya kamuoyu önünde rahatlıkla gerçekleştirilir. Daha sonra basın organları aracılığıyla da sıkça gündeme getirilerek Mossad'ın caydırıcı mesajı kitlelere ulaştırılmış olur.
Bir başka metod ise kendi ajanlarını bilgi sızdırmış gibi gösterip "Hile Yolu Mossad" türü kitaplarla Mossad'ı olduğundan da mükemmel bir istihbarat örgütü gibi göstererek, Mossad'a karşı kişilerde korku dolu bir hayranlık uyandırmaktır. "Bizim elimizde bu kadar nükleer güç var" mesajının ilgili yerlere gitmesi için, Vanunu tarafından açıklanan Dimona Nükleer Santralı hikayesi de benzer bir taktikle planlanmıştır.
Ayrıca CIA'den sadece istemekle elde edebileceği bilgileri, Mossad'ın bir güç gösterisi yapmak amacıyla ajan Pollard vasıtasıyla CIA'den çalmasını da Mossad'ın metodlarına birdir.
Ancak pek çok kaynakta yer alan daha önemli bilgiler ve Mossad'ın gerçek yüzünü gösteren eylemler ise örtbas edilmesi gereken kirli işlerdir. Mossad'ın dünyadaki uyuşturucu ve silah ticareti üzerindeki denetimi, Olof Palme'nin öldürülmesi, Kennedy suikastı, Maxwell'in sır dolu ölümü, çeşitli ülkelerdeki faili meçhul cinayetler, mafyanın örgütlenmesi, kontrgerilla ve terör örgütlerinin teşkilatlandırılması, tüm dünyadaki kontralara verilen destekler bu tür eylemlerdendir.
"Mossad, Kıbrıs'tan Sibirya'ya uzanan Irak, Suudi Arabistan, Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne Seylan üzerinden ajan sokan tek örgüt, Afrika ve Latin Amerika'ya ajan ihraç eden belalı şirket. Türkiye'de Güneydoğu sorununa ilişkin sıkı önlemler alınırken okun sivri ucunu Irak ve Suriye'ye yöneltmeye çalışan bu arada Türkiye'yle ilişkileri geliştirmeye çalışan bir örgüt şeması Mossad." (2000'e Doğru, 8 Nisan, 1990)
İlerleyen sayfalarda da göreceğimiz gibi Mossad, Kuzey Irak'taki Barzani bağlantısıyla, Orta Asya'daki Türk Devletleri'nde İslam aleyhinde gösterdiği yoğun propaganda faaliyetleri ve bu ülkelerin birçok yeraltı kaynaklarının kullanımını kendi tekeline almasıyla, Ortadoğu'da maaşa bağladığı piyon devlet başkanlarıyla, Bosna-Hersek katliamına yaptığı katkılarla, sürgün ettiği mazlum Filistinlilerle, Latin Amerika'daki uyuşturucu işini organize eden kontralarıyla, insani yardım adıyla Somali'den Kızıldeniz'in anahtarını teslim almasıyla gündemleri meşgul eden bir cinayet şebekesidir.
Mossad'ın Açık Eylemleri
Mossad'ın propaganda amacıyla gerçekleştirdiği eylemlerden birkaçı şunlardır:
1) 1969 yılında Fransa Devlet Başkanı De Gaulle'ün İsrail'e göndermediği 5 roket-atar hücum botunu, Mossad İsrail'e kaçırdı.
2) 1972 yılında FKÖ'lülerin Münih Olimpiyat Köyü'nde İsrailli sporculara yaptığı baskın nedeniyle 12 Filistinli Mossad'ın Golda Meir tarafından kurulmuş X Komitesi tarafından tek tek katledildi. Bu cinayetler bazen bir telefon ahizesine yerleştirilen bomba ile bazen de tabanca ile yapıldı. Mossad'ın ölüm listesindeki 12 kişi öldürülürken Filistinli olmayan birçok kişi de bu 12 kişinin yanında Mossad tarafından öldürüldü. Bu 12 kişi arasında eylemle en ufak ilgisi olmayan Filistinli aydınlar da bulunuyordu.
3) 2 Ağustos 1976 Entebbe Baskını, Mossad ajanlarının giriştiği önemli eylemlerden biriydi. Uganda sınırları içinde FKÖ tarafından esir alınan uçaktaki İsrailli yolcular Entebbe Havaalanı'ndan kurtarıldı. Bu baskın Mossad'ın tüm dünyaya bir gövde gösterisi oldu. Entebbe Baskını hemen filme alınmış ve "Entebbe" adıyla gösterilerek dünya çapında Mossad propagandası yapılmıştır

Entebbe Baskını ve Düşündürdükleri...
"İsrail gizli servisinin gerçekleştirdiği eylemlerden hiçbiri 1976 yılında gerçekleştirilen ve kamuoyunda Entebbe Baskını olarak bilinen eylem kadar dünyanın ilgisini çekmemiş ve Siyonizm davasına katkıda bulunmamıştır. Bu eylem şaşırtıcı boyutlarda destansı öğelere sahip askeri bir macera olarak gösterilmişti ve Ortaçağ korsanlarının ruhuna sahip, askeri ve istihbarat konularında uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilmişti. Olayla ilgili hiçbir bilgi dışarı sızdırılmamasına rağmen çok sayıda gazeteci tüm operasyonu dramatik boyutlarda ele alarak yazıya dökmüş, en az yarım düzineye yakın yazar da olayı kitap haline getirmiştir. Birkaç hafta içinde tüm dünya basınında baskınla ilgili yazılar birbiri ardından yayınlanmaya başlamıştır. Kısa bir süre sonra da Hollywood, piyasaya başrollerinde Charles Peter Finch, Burt Lanchester, Kirk Douglas hatta Yahudi bir anne rolü ile Elizabeth Taylor'ın yer aldığı bir film sunmuştur." (The Israeli Secret Service, Richard Deacon, sf.301)
Ünlü Entebbe Baskını, Uganda'da İdi Amin'in başta bulunduğu bir dönemde, Mossad timlerinin "Filistinli teröristleri" saf dışı ederek gerçekleştirdikleri önemli, önemli olduğu kadar da ilginç bir eylemdir. Entebbe Havaalanı'nda yeterli Ugandalı askerin bulunmamasından, Mossad timlerinin Ugandalı askerlerin havaalanına gelecekleri saati bilmelerine kadar en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bir şovdu aslında.

Uçak kaçırma eylemini gerçekleştirip Entebbe Havaalanı'nı son durak yapan teröristler kamuoyuna hep Müslüman Filistinliler olarak lanse edilmişti. Ama gerçek acaba öyle miydi?
"Teröristlerin şefi Wilfred Boese Baader-Meinhof Çetesi üyesiydi ve Avrupa polisi tarafından aranan biriydi. Uçakta Wilfred'in yardımcılığını yapan kadın da Almandı. Ama her nedense adının Halime olduğunu söylemişti. Ekipte ayrıca Carlos'un da bulunduğu belirtilmişti." (The Israeli Secret Service, Richard Deacon, sf.303)
Araştırmacı gazeteci David Yallop'un 'Die Verschworung Der Lugner' kitabında açıkladığı gibi Mossad'ın bilgisi dahilinde faaliyetlerini sürdüren 'Çakal Carlos' yeri bütün gizli servisler tarafından bilinmesine rağmen her nedense yakalanamıyordu. Entebbe Baskını'nda da Çakal yine kilit isimdi.
"Entebbe Baskını'na katılan teröristler bir Alman kadını ve Carlos Ramirez'in yardımcısı olarak bilinen ve adının Wilfried Böse olduğu sanılan bir başka Alman anarşistiydi. Çakal'ın yakın dostu Cabir, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin siyasi bölümünü yönetiyordu." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.20)
"Entebbe Baskını'na katılan kadın terörist Gabriele daha önce dünyanın en meşhur ve en çok aranan teröristi Carlos'la (Çakal) beraber yaşamıştı ve şimdi de kendisine refakat eden Alman arkadaşı, Baader-Meinhof şehir gerillaları grubunun bir üyesiydi." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.6)
"Carlos olarak da bilinen Çakal'ın asıl adı İliç Ramirez Sançez'di. Onu Entebbe'de yakalamak ihtimali pek yoktu. Ama 2 Temmuz'da, Avrupa ve Güney Amerika'dan onunla ilgili olarak verilen bilgiler aceleyle bir dosya haline getirildi. Çakal, Parisli iki polisin öldürülmesi, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) Viyana'da düzenlediği konferansa katılan delegelerin kaçırılması olayları ve bunlar gibi başka şiddet olaylarına karışmıştı. Şimdi Entebbe'de rehinelerin başında bekleyen Alman, Çakal'ın arkadaşı ve teknik danışmanıydı." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.68-69)
Mossad'la iş birliği yapan Çakal Carlos'un ekibinden birisinin de aralarında olduğu Alman teröristler, neden Filistinli gibi davranıp eylemi onlara mal etmek istemişlerdi? Bu sorunun cevabı, kaçırma olayının arkasında kimlerin olduğu ve bunun kime ne kazardıracağı sorularının cevaplandırılmasıyla açığa çıkacaktır. Olayın arkasındaki gizli bağlantılar önemli ipuçları vermektedir.
Taşeron çalışan Baader-Meinhof örgütü İsrail gizli servislerinden Shin-Beth'in kontrolünde uçak kaçırma eylemini gerçekleştirip, senaryonun devamı için uçağı İdi Amin'in ülkesi Uganda'ya indirdi. Senaryoda rolleri biten Baader-Meinhof üyelerinin İsrail için artık önemi kalmamıştı.
Bu şovun Uganda bölümünün başrol oyuncusu da İdi Amin'di. Zalim bir diktatör olan İdi Amin, çeşitli çıkar çevreleri tarafından kullanılan bir aktördü. Uganda sınırları içinde Entebbe Havaalanı'nda Mossad'ın gerçekleştirdiği eylemde İdi Amin'in katkıları neydi? Mossad tarafından Uganda'nın başına geçirilen İdi Amin, her ne kadar daha sonra Yahudi aleyhtarı gibi gözükmeye çalışmışsa da bunun planlı bir hareket olduğu apaçık ortadaydı. Ancak bazı çevreler tarafından Müslüman bir lider olarak tanıtılmaya çalışılıyordu. Oysa İdi Amin, her türlü ahlaksızlığın, pisliğin içinde yaşayan, yaşamında İslam ahlakına dair en ufak bir yön bulunmayan bir kişiydi.
Peki kimdi bu üçüncü dünya faşisti?
"İsrail ve Uganda'nın arasındaki ilişkiler oldukça iyiydi. İsrail Uganda'ya sadece maddi yardım yapmakta cömert değildi, aynı zamanda Uganda ordusunu eğitmiş ve bu orduya malzeme sağlamıştı. O sıralarda Albay Baruch Burlev, İsrail Savunma Bakanlığı görevlisi olarak Uganda'da 5 yıl geçirmişti. Kısa bir süre içinde İdi Amin'in ortağı haline gelmişti. Arkadaşlıkları o kadar ileri gitmişti ki, İdi Amin İsrail'de kalmaya davet edildi. Uganda Başbakanı Milton Obote'ye karşı İsrail'i savunup destekleyen ve İsrailli danışmanları koruyan İdi Amin'di." (The Israeli Secret Service, Richard Deacon, sf.301)
"1967 Arap-İsrail Savaşı'ndan sonra İsrailliler Afrika ülkeleri üzerinde daha fazla söz sahibi olabilmek için kararlı bir siyaset izlediler. Bu amaçla Uganda'da askeri eğitim merkezleri kurdular. Uganda ordusunun eğitimini İsrailli subaylar yaptırmaktaydı. Böylece Uganda'daki ticari hayattan sonra savunma sistemleri de Siyonistlerin eline geçmiş oldu." (The Secret War in Sudan, Edgar O'Ballance, sf.127-128)
"1966'da İsrail, Uganda'nın askeri güçlerini geliştirme sorumluluğunu üzerine aldı. 1964 ve 1971 arasında İsrail, Uganda'ya 26 eğitim ve taşıma uçağı sattı. Uganda'daki İsrailli danışmanlar Albay İdi Amin'e yakındılar." (The Israeli Connection, Benjamin Beit-Hallahmi, sf.61)
Uganda İsrail'in yıllardır yakın ilişki içinde bulunduğu bir ülkeydi. Ve o dönemde albay olan İdi Amin de İsrail'in çok yakın bir dostuydu:

Albay Bar-Lev, İsraillilerin Uganda'daki eski askeri birliğinin komutanlığını yapmıştı ve zenci diktatörün yakın bir arkadaşıydı." (Entebbe Havaalanı'nda 90 dakika, Uri Dan, sf.23)
"Daha 1970 yılında, Uganda'daki yabancı uzmanların faaliyetlerine son verilmesi kararlaştırılmıştı. Bar Lev, o zamanlar üç yıllık bir askeri eğitim programı imzalanması için İdi Amin'i ikna etmiş ve bu yardımları için de Amin sonradan ödüllendirilmişti." (Entebbe Havaalanı'nda 90 dakika, Uri Dan, sf.93)
"Uganda bağımsızlığını kazandıktan kısa bir müddet sonra, o zaman İsrail Savunma Bakanlığında Müsteşar olan Şimon Peres bir ziyaret için Uganda'ya gelmişti. Ev sahipleri, Peres'ten kendi ordu ve hava kuvvetlerini kurarlarken onlara yardım etmesini istediler. Peres uygun buldu ve 1963 Nisanı'nda, o zaman Dış İşleri Bakanı olan Golda Meir, İsrail'le Uganda arasındaki yardım ve iş birliği antlaşmasını imzaladı...
Anlaşmadan sonra, Albay Şaham, İsrail Savunma Bakanlığı heyetinin başında Uganda'ya geldi. Şöyle üstün körü yaptığı bir teftiş Şaham'a yapılacak çok şey olduğunu gösterdi. Uganda ordusu, 700-800 askerden müteşekkil bir tek piyade taburundan ibaretti. Taburun hem komutanı, hem de diğer bütün subayları İngiliz'di. Piyade taburu, herşeyden önce merasimler ve resmi geçitler için kullanılıyordu. Genellikle bayramlarda sokaklardan geçiyor, pek başka bir işe yaramıyordu. Şaham ve yanındaki İsrailli subaylar, işte bu komik-opera taburunu, etkin bir savaş gücüne dönüştüreceklerdi." (Entebbe Havaalanı'nda 90 dakika, Uri Dan, sf.108)
"Hatta İdi Amin hayatını bile bir İsrailli subaya, Ze'ev (Zonik) Şaham'a borçludur." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.107)
"Zonik ve arkadaşları işe ufaktan başlayarak, sadece bir bölüğü savaşabilecek bir bölüğe dönüştürmeye koyuldular. Ugandalı askerler eğitilmek için İsrail'e gönderildiler. Piyade bölüğünün eğitilmesinde İsrailli subayların gösterdikleri başarı, Cumhurbaşkanı Obote'nin, İsrail heyetine, Uganda'nın özel polis kuvvetlerini yetiştirmesi için istekte bulunmasına yol açtı. İsrail'den gönderilen Fuga-Magista ve Dakota'ları kullanan İsrailli havacı öğretmenler, Uganda Hava Kuvvetleri'nin temelini attılar ve hatta teknik bir okul bile açtılar. Uganda'nın bağımsızlığının ikinci yıldönümünde, İsrailli subayların gururlu bakışları önünde altı tane Fuga-Magista uçağı hava gösterilerinde bulundu... İdi Amin, Kampala'daki İsrail misyonuyla özel ilişkiler kurdu. Sık sık İsrail'i ziyaret ediyor ve her seferinde bu ülkeye duyduğu hayranlık bir kat daha artıyordu. İsraillilerin çalışkanlığını öve öve bitiremiyordu. Deniz ve karadan taşınmak üzere parçalara demonte edilmiş şekilde Uganda'ya getirilen ilk jet uçaklarının orada tekrar monte edilişini görünce, İsraillilerin bu metal parçalarını nasıl bir jet uçağına dönüştürdükleri karşısında hayretlerini gizleyemedi. Monte edilen ilk Fuga-Magista'nın ilk uçuşuna gönüllü olarak katıldı ve bu işten son derece zevk aldı. Daha sonra İsrailliler Amin'e nadir kimselere verdikleri bir ödül verdiler: Paraşütçülerin madalyası 2 Temmuz'da Moritanya'ya giderken bile, saklamaya gerek duymadığı bir gururla bu madalyayı taşıyordu." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.109)
"Aradaki ilişkiler o denli iyiydi ki, Amin bir gün, Kampala'da askeri ataşe olarak görev yapan Şaham'dan, İsrail'in, Kongo'dan çalınan muazzam miktarlardaki altınının satışı
için yardımcı olmasını istedi. Bankerler, işin esasını kurcalamak gereği hissetmedi, altınların satış işlemlerini ayarladılar." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf. 110)
Mossad, İdi Amin'in bu dostluğunu boşa çıkaracak değildi elbette. Başkan Milton Obote devrilerek İsrail'in yakın dostu Albay İdi Amin başa geçirildi.
"İsrail Etiyopya'da Haile Selasi'yi, Uganda'da İdi Amin'i, Zaire'de Mobutu'yu, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Bokassa'yı destekledi." (Kader Üçgeni, Noam Chomsky, sf. 49)
"Afrika'nın derinliklerinde, Uganda'da bile Mossad, İdi Amin'e Başkan Milton Obote'yi devirmek için yardım etti. İdi Amin 1970'de İsrailli askeri danışmanların yardımıyla bir darbe yapıp Başbakan olmuştu." (Every Spy a Prince, Dan Raviv Yossi Melman, sf. 153, 217)
"Mossad Milton Obote'nin devrilmesindeki düzende kendi rolünü oynadı ve İdi Amin'i başa getirdi." (Israel's Most Secret Service Mossad, Ronald Payne, sf.245)
"İdi Amin tarafından Başkan Milton Obote'ye karşı düzenlenen ihtilali Mossad destekledi. Uganda'daki İsrail askeri delegenin başında bulunan Albay Baruch Bar-Levi'nin ihtilalde bizzat katkısı oldu. İsrailliler Obote'nin artan anti-Siyonizminden rahatsız olmuşlardı. Onlara göre İdi Amin iyi bir kukla olacaktı." (The Israeli Connection, Benjamin Beit-Hallahmi, sf. 62)
İdi Amin, Mossad'ın kendisine sağladığı yardımları karşılıksız bırakacak değildi, bırakmadı da. Entebbe Baskını bunun bir örneğiydi. İdi Amin, dış dünyaya karşı göstermelik antisemit politikasını sürdürdü. Sözde İsrail'den ve İsraillilerden "nefret ediyordu." (Entebbe Havaalanı'nda 90 dakika, Uri Dan, sf.107)
Gerçek böyle miydi? Fanatik bir antisemitmiş gibi davranan Amin'in, Entebbe Operasyonunda rehin alınan İsrailli yolculara karşı tavrı asıl gerçeği ortaya koyuyordu:
"İsrail haber alma servisinden rapor edildiğine göre, Uganda'nın Başkanı Amin yolcuların önünde, onların koruyucusu pozunda dolaşıyordu. Ve 'Yüce Tanrı tarafından sizleri kurtarmakla görevlendirildim' diyordu." (Entebbe Havaalanı'nda 90 dakika, Uri Dan, sf.22)
"Amin hergün değişik bir üniforma giyerek rehineleri ziyaret etmektedir. Küçük oğlu Şaron da onunla beraber dolaşmaktadır (bir zamanlar İsrail'de Şaron Hotel'de kaldığı için oğluna bu ismi vermiştir). İdi Amin Dada'nın annesi, oğluna Yahudi halkına iyilik etmesini vasiyet etmiştir." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.94)
Baskında kurtulan bir kişinin günlüğü, Amin'in rehinelere nasıl davrandığını gösteren bir diğer örnektir:
"İdi Amin bundan başka, Uganda'daki kalışımız süresince mümkün olduğu kadar rahat edebilmemiz için elinden geleni yapacağını söyledi. Afrikalı kadınlar bulunduğumuz yere koltuk taşıyorlardı. Herhalde hepimize yetecek sayıda koltuk getirdiler-yani 250 kadar. Bundan sonra kahvaltı verildi: çay, muz, ekmek, tereyağı, yumurta ve hatta patates. Arkadan bir doktorla bir hemşire geldi. Her birimize hasta olup olmadığımızı ya da tıbbi müdahale gerektiren herhangi birşeyimiz olup olmadığını sordular." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.59)

Rehin alınmış kişilere iyi davranılması elbette gerekli ve önemli bir davranıştır. Ancak bu hususların belirtilmesinin nedeni, bizim bu iyi tavra karşı olmamız değil, olayın içindeki bazı çelişkilerdir. Amin'in İsrail'e karşı hislerinin hiç de dünya televizyonlarında defalarca yayınlanan Entebbe filmlerinde anlatıldığı gibi olmadığı açıkça görülmektedir. İsrailli rehinelerin, İsrailli komandoların Ugandalı askerlere ateş açmalarını engellemeleri de Ugandalı askerlerin rehinelere karşı tutumlarını açıklar nitelikteydi.
"Patlak gözlülere zarar vermeyin.' (Rehinelerin, komandolara Ugandalılara ateş etmemelerini, onların daima kendilerine yardımcı olmaya çalıştıklarını söylemeleri üzerine eski terminal binasındaki Ugandalı askerlere zarar verilmemesi isteniyor.)" (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.183)
"Amerikan siyasetinin 'şahin'lerinden biri olan Brzezinski de Entebbe'de yaşananların gerçek yüzünden haberdardır. ABD'nin Başkan adaylarından Jimmy Carter'ın dış politika danışmanlarından biri olan ve o gece İsrail haber alma örgütünün önde gelenleriyle beraber bir ziyafette davetli bulunan Profesör Zbigniew Brzezinski'ye de operasyon çıtlatıldı. Ziyafeti, kendisi gibi Polonya doğumlu olan Brzezinski'yle Polonezce konuşan Savunma Bakanı Peres veriyordu.
Savunma Bakanı, diğer bütün görevli bakanlar gibi, 'hiçbir şey yokmuşcasına' günlük işlerine devam etmek zorundaydı. Yıldırım Harekatı'nın çölde tam bir provasının yapıldığı o gece, Peres bir gün Henry Kissinger'in yerini alabilecek olan bir insanla beraber olmaktan memnunluk duyuyordu. Amerikan politikacılarının bir çoğunun çıktığı yer olan Columbia Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan 48 yaşındaki Brzezinski, sorunu, kendine has bir analitik yaktlaşım tarzıyla incelemeye koydu." (Entebbe Havaalanında 90 Dakika, Uri Dan, sf.88)
İdi Amin'in Mossad ajanlarına Entebbe Havaalanı'nda gösterdiği kolaylığa rağmen, Filistinlilerin bu eylemi nasıl rahatlıkla gerçekleştirip Uganda'daki Entebbe Havaalanı'na taşıdıkları da bir başka merak konusuydu. Bu sorunun cevabını da Alman istihbaratı vermektedir:
"Alman İstihbaratı Entebbe Baskını'na sebep olan uçak kaçırma olayı için şöyle bir yorum yapıyor; Bu mükemmel organizasyon, Mossad'ın bir kolu olan Shin Beth tarafından, Filistinlileri ön plana çıkararak organize edilmiştir." (The Israeli Secret Service, Richard Deacon, sf.304)

Münih Olimpiyat Köyü Baskını Üzerindeki Şüpheler
Münih Olimpiyat Köyü'nde İsrailli sporcuların bir grup özel tim tarafından kurtarma operasyonu adıyla öldürülmesi, zihinleri kurcalayan önemli Mossad eylemlerindendir. İsrailli sporcular Olimpiyat öncesi pek çok tehdit almış olmalarına rağmen neden korumasızlardı. Olimpiyat köyünde, olay esnasında neden polis yoktu ve bu sporcuların kurtarılması için neden Filistinlilerin istekleri ısrarla yerine getirilmedi? Moshe Dayan'ın başkanlığında Mossad Şefi Zwi Zamir'in de aralarında bulunduğu, Münih'e gelen özel tim, kurtarma adı verilen katliamda ne gibi rol aldı? Golda Meir ve Zwi Zamir neden ısrarla uzlaşmaya yanaşmadı? Herkes özel timin Filistinlileri ve İsrailli sporcuları öldürdüğünü bildiği halde bu neden kamuoyundan gizli tutuldu ve neden katliam Filistinliler tarafından yapılmış gibi gösterilerek, Golda Meir'in kurduğu X Komitesi tarafından birçok Filistinli aydın katledildi?
Olayla ilgili bazı ilginç bilgiler şunlardır:
#İsrail Büyükelçiliği, Alman Hükümeti'ne bazı emirler vermiştir. (Le Monde, 17 Ekim 1992)
# Yahudi Sosyolog Gilbert Mury: "Münih katliamı, eli silahlı kişilerin silahsız insanları öldürmesidir. Fakat bu silahlı kişiler, İsrailli sporculara ve Filistinlilere ateş açan Alman polisidir." açıklamasını yapmıştır. (Le Monde, 19 Eylül 1972)
# Leon Schrimann: "İsrailli sporcuların sürekli korumaları o sırada neden görevlerinde değillerdi?" (Dossier Secret Sur Israel: Le Terrorisme, Vincent Monteil, sf.86)
# Yahudi Sosyolog Gilbert Mury 6 kişinin imzasının bulunduğu açıklamasında, Golda Meir'in antlaşmaya razı olmayarak, İsrailli sporcuları ölüme mahkum etmesinin bir vahşet olduğunu belirtmiştir. (Dossier Secret Sur Israel: Le Terrorisme, Vincent Monteil, sf. 87)
# Tel Aviv'den Moshe Dayan başkanlığında gelen özel bir tim, Alman polisiyle görüşmeler yapmıştır. (Dossier Secret Sur Israel: Le Terrorisme, Vincent Monteil, sf.8)
# "Alman polisinin olayın başından itibaren FKÖ'lülerle vardığı antlaşmaya sadık kalmaya hiç niyeti yoktu. Bunun sebebi Bonn'daki İsrail yetkililerinin hiçbir şekilde rehine ve mahkum değiş tokuşuna yanaşmamasıdır... Alman polisi İsrailli sporcuların kimler tarafından öldürüldüğünü kesin olarak kanıtlayacak olan otopsi sonuçlarını halka açıklamayı da reddetmiştir." (Le Monde, 9 Eylül 1972)
# "Eğer gerçekten Filistinlileri öldürmek için operasyon yapılmış olsa, her Filistinli için iki vurucu olması gerekirdi. Ama 11 Filistinli için sadece 5 tane vurucu vardı. Karanlıkta helikopteri kullananlar bile vurulmuşlardı. Diğer pilot yere yatıp ölü taklidi yaparak kurtuldu. Bu olayların tam ortasında olan Golda Meir, Willy Brandt'a karşı hiçbir kızgın ifade kullanmamıştı. Olay öncesi Tel Aviv'den Münih'e bir Boeing kalkmış ve iki uzmanı taşımıştı. İsimleri gizli, çok önemli bu iki İsrailli subay, Almanya'ya gelmişti." (L'Express, 11-17 Eylül 1972)
# Yahudi Dayanışma Derneği Başkanı Bertram Zweiben, olay sonrası demecinde 'Bir misilleme hareketi ancak dünya çapında Arap diplomatlarının öldürülmesiyle olur' demiştir. (Dossier Secret Sur Israel: Le Terrorisme, Vincent Monteil, sf. 88)

Münih Olimpiyat Köyü'nde ölen İsrailli sporcuların üzüntüsü yerini zamanla rehineleri kurtarma girişiminde başarılı olamayan Almanlara karşı duyulan kine bıraktı." (Şalom Gazetesi, 17 Haziran 1992)
Filistinliler, esirlerin değiş tokuşunun sağlanması için gerçekleştirdikleri bu eylemin İsrail tarafından bu şekilde kullanılıp tüm Filistinli aydınların teker teker katledilmesine yol açacağını tabii ki düşünmemişlerdi. Fakat bir ölüm timi olan Mossad için, İsrailli sporcuların Filistinlilerin yanında öldürülmesi propaganda amacıyla kullanacakları küçük bir ayrıntıdan aşka bir şey değildi. Bu olaydan sonra suçsuz birçok Filistinli, olayla ilgili oldukları gerekçesiyle öldürüldü. Oysa operasyon sırasında olayla ilgili Filistinliler, ölüm timi tarafından zaten öldürülmüşlerdi.
"Filistin Devrimci Destek Grubu olaydan sonra bir deklarasyon yayınlar. Yaptıkları hareketin insancıl amaçlı olduğunu söyler. 'İsrail hapishanelerinde çürüyen, acı çeken ve işkencelere maruz kalan 200 savaşçımızı almak için yapıldı. Alman polisi tarafından planlanan kanlı operasyon, tamamen Golda Meir'in isteği üzerine yapıldı. Bu vahşice hareket bu drama sebebiyet verdi. Filistinlilerin yaptığı insancıl harekete nazaran çok fazla vahşiydi. İmzalayanlar arasında üniversiteden Vincent Monteil, sosyolog Gilbert Mury, Dominikalı Paul Planquard ve bir avukat olan Michele Bauvilard vardı.' Aynı gün New York'ta bir teşkilat 'tüm dünyadaki Arap diplomatları öldürme kararı aldı.' Bu teşkilatın adı 'Yahudi Koruma Derneği' idi." (L'Express, 11-17 Eylül 1972)
İsrailli sporcuların öldürülmesi olayına, Alman Gizli Servisi BND'nin Mossad'la bağlantısını sağlayan Yahudi Başkanı Markus 'Misha' Wolf'un adının karışması, olay üzerindeki soru işaretlerini arttırmıştır.
"Üç yıl önce, Avrupa'nın en gelişmiş casusluk örgütünün başkanı olarak emekli olan, usta Doğu Alman casus Markus 'Misha' Wolf'un başlıca uluslararası terör saldırılarında suç ortağı olduğu sanılıyor.

The Post Gazetesi, yayımlanan bir köşe yazısında casus Wolf'un şu olaylarla ilişkisi olduğunu iddia etti: 1972 Münih Olimpiyatları'nda İsrailli atletlere karşı düzenlenen Kara Eylül saldırısına silah sağlanması..." (Şalom, 23 Mayıs 1990)
Mossad'ın Almanya'daki en güvenilir dostu BND Başkanı Yahudi Markus Wolf'un Münih olimpiyatlarında İsrailli atletlere karşı düzenlenen saldırıda silahları Filistinli Kara Eylül grubuna bizzat kendisinin temin etmesi, olaydaki Mossad güdümünün açık bir örneğidir. Kara Eylül grubunun Mossad hesabına çalışan Abu Nidal'le bağlantılı olması ise olayı daha açık hale getirmektedir. (Kara Eylül-Abu Nidal bağlantısı: The Middle East, Temmuz 1978)
Mossad'ın Nükleer Oyunları
Mossad'ın en önemli amaçlarından biri de İsrail'in büyük bir nükleer güce ulaşmasıdır. Bu doğrultuda nükleer silah üretimi için, dünyanın en büyük nükleer santrallerinden biri olan Dimona'nın kurulması amacıyla Mossad çeşitli operasyonlar düzenlemiştir.
İsrail'in kuruluşundan itibaren Devlet Başkanı Ben Gurion, nükleer güç elde etmeyi amaçlamış ve İsrail kurulduktan 7 ay sonra Maurice Surdin, Fransız Atomik Enerji Komisyonu üyesi ve Fransız atom bombasının mimarı, İsrail'e getirilmişti. Rus kökenli bir Yahudi olan asıl adıyla Moshe Surdin önderliğinde, İsrail Atomik Enerji Komisyonu 1952'de kuruldu. Başına Ernst David Bergman getirildi. Ben Gurion, bilim adamları, askerler ve politik danışmanlar, nükleer reaktör satın almak için her fırsatı kolladılar. 1955'de bir fırsat yakalandı. Tel Aviv'in 10 mil güneyinde Eisenhower'ın barış için atom programı dahilinde Nahal Sorek'te küçük bir reaktör oluşturuldu. Aynı yıl Şimon Peres daha büyüğü için Fransa'dan bir şans yakaladı. Ben Natan, Fransa'nın İsrail'e nükleer reaktör vermesi için lobi faaliyetlerinde bulundu. 3 Ekim 1957'de Bourgers Maunoury ve Dış İşleri Bakanı Pineau, Peres ve Ben Natan ile gizli bir antlaşma imzaladı. Antlaşma 24 megawatlık bir reaktörün gerekli teknik donanım ile İsrail'e verilmesini içeriyordu.
İsrail'de kapalı kapılar arkasında bu konu çok tartışıldı ve gizliliğini her zaman korudu. Nükleer santral herşeyi gizli olan bir ülkede tarihte görülmediği kadar gizli tutuldu. Peres, İsrail istihbaratından nükleer santralı korumalarını istemedi. Çünkü ona göre İsrail'in nükleer gücünün, ayrı bir nükleer istihbarat servisine ihtiyacı vardı. 1957'de Peres nükleer meseleler için yeni bir istihbarat servisi kurdu ve başına Benjamin Blumberg'i getirdi. Blumberg daha önce Haganah'da çalışmış, 1948-49 Savaşı'ndan sonra Shin-Beth'e katılmıştı. Shin-Beth'te görevi, Savunma Bakanlığı'nda ve çeşitli projeler üstünde çalışan fabrikalarda güvenliği sağlamak ve gizliliği korumaktı. Bu bölüme Lakam adı verildi. Lakam ajanları bilim ateşeleri olarak Avrupa ve ABD'deki İsrail konsolosluklarına giderler ve aldıkları bilgiyi Dış İşleri Bakanlığı'ndan önce ofislerine rapor ederler. Bilim danışmanları halktan her türlü bilgi almakla ve gönderildikleri ülkedeki bütün bilim adamları ile ilişkiye geçmekle yükümlüdürler. Peres'in desteği ile Blumberg, Lakam istihbaratını diğer branşlardan ayrı tutuyordu. Isser Harel bu konuda: "Devletin üst düzeyinde bazı kişiler bile Lakam'ı oluşturan ünitelerden habersizdir" demektedir.
"Fransa'dan gelecek yeni reaktör en gizli konudan bile daha gizli bir konu idi. Fransa'dan gelen yeni reaktör için Negev Çölü seçildi. (Negev Tevrat'ta İbrahim Peygamberin sevdiği vaha olarak geçiyor) Bu konuda sadece Lakam değil, Fransız istihbaratı da hassastı. Paris'ten papaz kılığında bir ajan Negev'e gönderildi. Dimona'daki bu inşaat için orada yaşayan halka bir tekstil fabrikası inşa edildiği söylendi. Bu fikir Blumberg'indi. Charles De Gaulle, İsrail'in Dimona Reaktörü'nü askeri amaçla kullanacağını hissediyordu ve bu, Fransız Başkanı rahatsız ediyordu. Mayıs 1960'da De Gaulle Dış İşleri Bakanına, İsrail Konsolosluğu'nu artık Dimona'ya uranyum göndermeyecekleri konusunda haberdar etmesini istedi." (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melmon, sf.66-74)
Fakat, İsrail nükleer silah üretmeye kararlıydı. Gerekli malzemeleri bulmak için yeni operasyonlar düzenledi:
"Fransa'nın silah ambargosu koyarak uranyum sevkiyatını durdurması üzerine İsrail zor durumda kalmıştı. Moshe Dayan her ne pahasına olursa olsun atom bombası istediğini belirterek 'gerekirse bu nesneyi çalmalıyız' diyordu. Isser Harel'in yerine Mossad şefi olan Meir Arit 200 ton uranyum bulma görevini üstlenmişti. Uranyum bulma operasyonu son derece gizli işler arasındaydı. Bu komando harekatına kimyada bir kurşun bileşiminin adı verildi: 'Plumbot Operasyonu'.

İsrail Gizli Servisi Brüksel'deki Madenler Genel Merkezi'nde büyük miktarda uranyum bulunduğunu tespit etmişti. Bu uranyum MGM'ye, Belçika Kongosu'nda faaliyet gösteren bir firmadan kalmıştı. Uranyum Antwerpe'nin doğusunda bir köyde depo edilmişti. Mossad şüpheyi çekmeden uranyum satın alacak bir iş arkadaşı aramaya başladı. Tabii bu arkadaş uranyumu olduğu gibi İsrail'e devredecekti.
Nihayet Mossad ajanı Daniel Aerbel uygun bir tip bulduğunu bildirdi. Bu, Alman iş adamı Herbert Schulzen'di. Shulzen, Wiesbaden de 'Asmara Kimya Şirketi'nin ortağıydı. Bu şirket kimyasal ve radyoaktif zehirlenmelere karşı kullanacak yeni ilaçlar ve yöntemler bulmakla uğraşıyordu." (Hayat Dergisi, 24 Aralık 1980)
"Fakat Shulzen'in küçücük şirketinin 200 ton uranyumu değil işletmek, depo bile edemeyeceği Belçika'daki MGM'nin şef yardımcısı Denis Dewez tarafından anlaşılması zor olmayacağından, Asmara'ya İtalya'dan Sarca adında paravan bir ortak firma bulundu." (Hayat Dergisi, 5.1.1981)
"Zürih'te 24 saatte 1500 marka kurulan Biscayne Traders Shipping Corp. aracılığıyla Liberyalı bir deniz ulaşım şirketi kuruldu. Şirketin başkanı Mossad ajanı Daniel Ert'ti. Şirketin diğer ortağı ise Türk armatörü Burhan Yarısal idi. 1968, 27 Eylülü'nde Burhan Yarısal'ın 1.2 milyon Mark ödeyerek aldığı 78 metrelik Scheersberg adını taşıyan geminin yönetimi de Mossad'ın emriyle Percey Barrov'a verildi." (Milliyet, 27 Kasım 1986)
"Türk Armatörü Burhan Yarısal olarak geçen şahıs Benjamin Yeruşalmi adındaki Mossad ajanıydı. Mossad'ın güvenilir elemanlarından Benjamin Yeruşalmi, nasıl becerdiği bilinmemekle birlikte bir Türk pasaportu edinmiş ve Burhan Yarısal kimliğine bürünmüştü." (Milliyet, 27 Kasım 1986)
"Yeni kaptan Londra'dan uçakla gelirken beraberinde tamamen Mossad ajanlarından oluşan tayfalarını da getirtmişti. Uranyumun her hareketi AET içinde Euratom denilen teşkilat tarafından denetleniyordu. Euratom sonunda Mossad tarafından ayarlanan Dewez'in baskılarıyla uranyum ticareti için izin verdi. 29 Kasım 1968 günü gemi gece yarısında Kıbrıs açıklarındaki bir İsrail tankerine yanaşarak yükünü bıraktı." (Hayat Dergisi, 1 Ocak 1981)
"İsrail tankeri yüklediği uranyumu Hayfa Limanı'na getirir ve bu kıymetli madeni oradan İsrail nükleer santralı Dimona'ya götürür. Euratom, olayı ancak 7 ay sonra fark eder." (Hayat Dergisi, 1 Ocak 1981)
Euratom olayı 7 ay sonra mı fark etti? Yoksa Euratom ve Atom Enerjisi Komiserliği Başkanları olayı örtbas mı etti? Bunlar birer soru işareti olarak belleklerde kaldı.
"NATO'da Üçüncü Dünya ülkelerine karşı nükleer silah kullanımını öngören planlar tartışılıyor. Dağılan Sovyetler Birliği'nin eski Cumhuriyetleri, Irak, Libya, Kuzey Kore, Mısır, Şili, İran ve Hindistan'a yeni tehdit kaynakları gözüyle bakılıyor. Oysa 1960'lardan beri faaliyetleri pekala bilinen bir nükleer sabıkalı daha var dünyada. Batı'nın özenle 'kara liste' lerin dışında tuttuğu, bütün suçlamalardan uzakta yaşayan bu ülkenin adı İsrail.
Amerikalılar, gazetecilerin ortaya attıkları soruları bugüne kadar geçiştirmeyi tercih ettiler. Elde yeterli kanıt bulunmadığını söyleyip, birçok suçlamayı UFO hikayeleriyle bir tuttular. 1990'da İngiltere Avam Kamarası'nda bir soruyu yanıtlayan eski Dış İşleri Bakanı William Waldegrave, 'İsrail, bilgimiz dahilinde, hiçbir zaman kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlara sahip olduğunu doğrulamadı ya da inkar etmedi' demekle yetinmişti.
Son altı yılda İsrail'den gelen nükleer tehlikeyle ilgili pek çok makale ve kitap yayınlandı. 1991'de çıkan "The Samson Option" kitabının yazarı Seymour Hersh, ABD Başkanlarını, İsrail'in sürekli genişleyen nükleer gücünü dünya kamuoyundan saklamakla suçladı. Çeşitli çevreler, Batılı ülkelerin, casus uydularına ve kamuoyunun henüz haberdar olmadığı ileri teknolojik yöntemlere rağmen İsrail'e inanmasının 'saflık' olacağını belirttiler.
Nükleer silahların sınırlandırılması antlaşmasını imzalamayan İsrail'in füzeleri, tüm Yakın ve Ortadoğu'yu vurabilecek kapasitede. Nükleer savaş başlıkları yerleştirebilen füzeler Türkiye'ye de uzanabiliyor. İsabet oranı yüksek Jericho 2B tipi balistik füzeler, 1660 km'lik menzilleriyle Trakya'nın tümünü hedefleyebiliyor. İsrail'in elindeki diğer füzeler ve özellikleri şöyle sıralanıyor: Jericho 1, Fransa kökenli, menzili 650 km. Jericho 2, İsrail'de geliştirilmiş, menzili 1450 km. Şavid füzeleri, İsrail yapımı, menzili 4500 km. ABD'nin İsrail'e verdiği Lance füzeleri, menzili 96 km. Yine ABD'nin verdiği MGM5-2C tipi Lance füzeleri, menzili 130 km. Nükleer savaş başlıklarını yerleştirebileceği savaş uçakları ve uzun menzilli topları bulunan İsrail, nötron bombası yapımında kullanılan araçlarla, bir kenti yok edebilecek güçte hidrojen bombalarına da sahip." (Nokta Dergisi, 7-13 Mart 1993)
 
Üst