K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

" O Yıllarda Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk’ünün düzenlediği, Rum’un ve İngiliz’in baskıcı yönetiminin ve uyguladıkları insanlık dışı ambargoların protesto edildiği mitinglerde; Rum’a ve İngiliz’e asla teslim olunmayacağı, Anavatan Türkiye’ye olan bağlılığın ve özlemin haykırışları vardı... Ya bu gün? "

28 Ocak ve 2 Mart 2011 tarihlerinde K.K.T.C’de mevcut hükümetin uygulamaya koyduğu ekonomik tasarruf tedbirlerini protesto etmek amacıyla düzenlenen, ‘’ Toplumsal Var oluş Mitinglerinin’’ yankıları hala devam etmektedir!

Kıbrıs konusunun BM gözetiminde ve taraflar arasında müzakereler sürecinin devam ettiği bu çok hassas dönemde, K.K.T.C’de mevcudiyetleri ile adeta Rum kesimindeki yönetimin provokatörlüğü görevine soyunmuş olanların tetiklemiş olduğu bu mitinglerde Türkiye’ye yönelik olarak açılan pankartların, atılan sloganların ve yapılan söylemlerin, sahiplerinin tek bir amacı vardır:

‘’Kıbrıs Türk’ünün artık Türkiye’nin kanatları altından kurtulması zamanı gelmiştir! Zaten halk da Rum’larla birlikte yaşamak istemektedir!’’

Tırnak içerisine alarak altını çizmek istediğim bu amaç, K.K.T.C devletini ortadan kaldırarak, Türkiye’nin garantörlüğünün olmayacağı, Türk askerinin adayı terk edeceği, Türkiye’den gelerek adaya yerleşen kardeşlerimizin, adadan gönderileceği bir çözüme zemin hazırlamaktan başka bir şey değildir! Zaten belirtmiş olduğum bu önemli hususlar; Rum tarafının müzakerelerin başından beri çözümün gerçekleşebilmesi için dayatmış olduğu kırmızıçizgilerinin de ta kendisidir!

Kısacası, Kıbrıs Türk’ünün Rum’a yamanmasından başka bir şey değildir!

Yıllardan beri, Kıbrıs Türk Halkını türlü ambargolara rağmen yıldıramayan, kurmuş oldukları devletinden ayıramayan Rum tarafı ve ardında ki bilinen güçler, şimdi de en tehlikeli ve etkili olabilecek, yeni bir yöntemi devreye sokmuşlardır!

‘’Kıbrıs Türk’ü ile Anavatanı Türkiye arasına nifak sokmak!’’

Kıbrıs’ta, taraflar arasında Mayıs 2008 de başlayan müzakerelerden istedikleri sonucu alamayacaklarını anlayan Rum- Yunan ikilisi işte bu yeni Bizans oyununu uygulamanın türlü yöntemlerini ve uygulayıcılarını harekete geçirmişlerdir!

Ve ne yazık ki! Gerçekleştirilen her iki mitingin amacı da, bu oynanan oyuna alet edilmiştir!

Mitinge katılanların ezici bir çoğunluğu, hiç istemedikleri halde bu oyunun içerisindeymiş gibi gösterilmek istenmiştir!

2 Mart 2011 tarihinde düzenlenen mitingde, 28 Ocak 2011 tarihinde düzenlenen mitinge nazaran daha olgun ve daha akılcı bir ortam yaratılmaya çalışılsa da, yine o bilinen marjinal grupların yarattığı gerilim ve açmak istedikleri ayıplı pankartlar, bu mitingi de provoke etmeye yönelik oyunun, önemli bir icraatı olarak kayda geçmiştir!

Aslında Anavatan ile K.K.T.C ilişkilerinde yaşanan bazı sıkıntılar uzun zamandır tartışılmadığı/tartışılamadığı, görmezden gelindiği ve bazen de üstü örtüldüğü için! İçten, içe yaşanan bu sıkıntılar, iki ülke arasında yanlış anlaşılmalara vesile olabilecek bu olumsuz tabloyu yaratmıştır!

İşte bu olumsuz tabloyu kullanarak, kafalarının ardında yarattıkları türlü teslimiyetleri K.K.T.C’de yaşayan kardeşlerimize de genelleyerek, onlarında aynı düşünceler içerisinde bulunduğu görüntüsünü dünya kamuoyuna duyurma ve gösterme gayreti içerisinde olan bir avuç marjinalin; açmış oldukları o kabul edilemez yazıları ihtiva eden pankartların tetiklediği ve tepkisel siyasi söylemlerin havada uçuştuğu son olaylar, her iki ülkenin kamuoyunda gerilimli bir sürecin yaşanmasına neden olmuştur…

Ne yazık ki! Tam bu noktada bu oyunu kurgulayanlar, gerçek amaçlarına ulaşmıştır! Özellikle Rum işbirlikçiliğinin bilinen isimleri ve bu role soyunmuş olan ihanet severler! Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türk’ünün arasına sokulmak istenen nifakın yaratıcısı olmuşlardır!

Ama artık oynanan bu tehlikeli oyuna dur demenin zamanı gelmiş ve geçmek üzeredir! Demokratik hakkın özgürce ve sonuna kadar kullanıldığı bir ülkede, bu hakkı kullananlar eğer o ülkenin varlığının ortadan kaldırılması için her türlü aymazlığı sergiliyor ve yaşadığı devletin kimliğini, varlığını ve bayrağını inkâr ediyor ve devlet başkanı olarak Rum toplumu lideri Hristofyas’tan yardım istiyor ve medet umuyor ise! Bu artık demokratik bir hak değil devletine yapılan ihanetin ta kendisidir! Bu eylemin hukuki bir müeyyidesi olmalıdır. Eğer yok ise! Şu anda K.K.T.C’de yönetiminde olan hükümet, bu hususta gerekli olan yaptırım/yasa ne ise onu acilen çıkartmalıdır…

K.K.T.C’de düzenlenen bu mitingler, ne yazık ki, Avrupa Parlamentosunda ve BM’de geniş yankılar uyandırmıştır!

2 günden beri adada temaslarda bulunan ve K.K.T.C’de ki muhalefet parti temsilcileri ile güneyde toplantılar yapan Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Libor Roucek; İnönü meydanında düzenlenen mitingde, ‘’ Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşı olarak artık ada üzerinde söz sahibi bir ortak olarak yaşamak istediklerinin’’ göstergesi olduğunu belirterek, bu tespitini; Avrupa Parlamentosunda dile getireceğini ifade etmiştir.

Görünen odur ki! K.K.T.C’de düzenlenen mitinglerden arda kalanlar, bir hayli önemlidir, üzerinde dikkatle durulması gereken sonuçlar yaratmıştır!

Gerek Anavatan ve gerekse K.K.T.C’deki yöneticiler; Kıbrıs konusunda yürütülen müzakerelerin bu önemli sürecinde çok dikkatli davranmalı, birlik ve beraberlik içerisinde olunduğunun güçlü mesajlarını vermelidirler…

Bu güçlü mesajları verirken, insan hak ve hukukunun üstünlüğüne, iki ülke değerlerinin biri birini tamamlayan varlığına ve ayrılmaz kardeşlik bağlarımızın vazgeçilmez mevcudiyetine dikkat ederek ve bu önemli değerler manzumesini ön plana çıkararak, tüm dünya kamuoyuna böylesine olumlu görüntüler vermelidirler…

Verilecek olan böylesine güçlü mesaj ve görüntüler; müzakerelerin olası sonuçsuzlukla biteceği dönemde, Türkiye’nin Kıbrıs konusunda dünya kamuoyuna vereceği ve açıklayacağı yeni yol haritasında, elini en güçlü kılacak dayanağı olacaktır…

Unutulmasın ki, Kıbrıs adası:

Hala Türkiye için uluslar arası karasulara açılan yegâne penceresi olması özelliği, Ortadoğu petrollerini kontrol eden bir uçak gemisi konumu, ada etrafını çevreleyen zengin doğal gaz ve petrol yatakları ve oradaki tarihi bağlarımız ve ata yadigarı vatan topraklarımız ile Türk Milleti için vazgeçilmez ulusal bir emanettir.

Kıbrıs Türk Halkı da bu ulusal emaneti, asırlardan beri kanı ve canı pahasına korumaktadır…

Bu önemli özellikler nedeniyle Kıbrıs Türk’ü Anavatanı Türkiye ile et ve tırnak gibidir asla ayrı düşünülemez ve birbirlerinden de ayrılamazlar…


Atilla ÇİLİNGİR
4 Mart 2011

Cevap: K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

Kusmek ne demektir bilirmisiniz veya kusturmek....
Eli silahli mucahitlerde bugun kuskun,
Ben uzak diyarda kuskun, sizin turkuleriniz sarkilariniz sahte
Sizin size siirleriniz sahte, sehitler turkuleriniz sahte
Siz sahte

Cevap: K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

Sayın Gazi Komutanım,

KKTC' ndeki Türkiye karşıtları ve Güney Kıbrıs Rumları asla gerçekleşmeyecek bir hayalin peşinden koşmaktadırlar. Türkiye askerini adadan çekse bile artık tek devlet olmanın zamanı çoktan geçmiştir.

Olmayacak duaya amin demenin faydası yoktur.

Saygılarımla

Cevap: K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

Maalesef bazilari dusmanin "bolun ve kontrola dus" tuzagina dustuler. Imperyilasterin en buyuk tuzagi.

Dusmanlarimiz kaybederler, fakat aramizda rahatsizliklar yaratirlar.

Kibris Turkunun cogunlugu Ana vatanimiz Turkiye'ye olan baglantisi sonsuzdur; ve dusmanin oyununa dusmeyecek kadar da bilgili ve tahsillidir.

Artik Kibris sorununu sona getirmeliyiz. Rumlar durmadan masadan kacamaklik yapiyor; buna son vermeliyiz ve gereken buyuk adimlari uluslararasi aciklamaliyiz; KKTC artik self determinasyon egemen bir ulkedir; taninmamiz icin cagrida bulunalim!

Cevap: K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

Değerli Komutanım,
Kaleminize sağlık...Sizlerin deneyimleri, geçmişten bugüne adamız için verdiğiniz mücadele bizim kuşağımıza daima rehber olmuştur...Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Roucek'in "Mitinglerdeki imajı yüksek seviyelere taşıyacağı" çok da önemli değil...biz kendimizi bildikten ve hangi çizgide durduğumuzun bilincinde olduktan sonra kimse bize yeni enjeksiyonlar yapamaz....Benim içimi ASIL ACITAN ROUCEK değil ama
Pirim Üstadım Sayın Rauf Raif Denktaştır....Mitinge eşim katıldı bu kadar provokasyonsuz geçeceğini bilseydim ben de katılırdım diyerek GERÇEKTEN SADECE söylemiş olmak için mi söyledi, yoksa gerçekten inanarak mı söyledi ama beni fevkalade ŞAŞIRTTI...Acaba etrafımızda ne olup bitiyor ve hangi senaryo içindeyiz diye çok daha derin ve farklı düşünüyorum...Esen Kalınız Sayın Komutanım..... Fazile Ulusoy

Cevap: K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

Sayın Fazile Ulusoy Hanımefendi,
Öncelikle yazımı okuyarak, değerlendirdiğiniz için ve yapmış olduğunuz yoruma teşekkür ederim...
Kıbrıs Milli Davamızın lideri ve ''Son Bayraktarı'' Kurucu Cumhur Başkanımız Sayın Denktaş'ın, 2 Martta yapılan ve hükümetin son ekonomik uygulamalarına tepki olarak, düzenlenen bu mitingin gerçek amacını işaret ederek katılma yönündeki görüşü; bizlere başka anlamlar yüklememelidir...
Çünkü Sayın Denktaş, gerçekten de hükümetin almış olduğu son ekonomik tedbirlerin içerisinde yer alan acı reçetelerin eleştirildiği demokratik tepkilerin oluşturduğu bir miting ortamına katılmayı kast etmiştir...
Yoksa bir avuç Rum İşbirlikçisinin yaratmış olduğu Türkiye karşıtı ortamı değil...

Sevgiyle Selamlıyorum...
Atilla ÇİLİNGİR

Cevap: K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

Evet şu anda K.K.T.C üzerinden çok büyük oyunlar oynandığı aşikardır.Fakat biz hala hiç bir şey yapmıyoruz. Karşı atak olarak hangi duruşu sergiliyoruz dünyaya acaba.Bu tür oyunların yapılacağı belli değilmiydi zaten.Avrupa ya da rum tarafı en küçük fırsatı tabii ki değerlendirir tarihte bu her zaman böyle olmuştur.Biz hala sadece yazalım konuşalım peki hangi girişimde bulunuyoruz K.K.T.C'deki bütün halkın aynı fikirde olmadığını göstermek için.Ama bir seçim olsa herkes kulislerde, herkes köy kahvelerinde ,herkes televizyonlarda ,herkes meydanlarda. Şimdi nerdeler aynı fikirlerde olmayan halkın sesini dünyaya duyurmak için.Belki diyeceksiniz ki duyurun sizde sesinizi o zaman peki nasıl, mitinglerde sesini duyuran kişilerin arkasında ki destek kim,sendikalar, AB,rum tarafı daha kim bilir kimler .Aynı fikirde olmayan halkın arkasında ki kişiler kim sadece halk.

Cevap: K.K.T.C'de Düzenlenen Mitinglerden Arda Kalanlar!

Değerli Komutanım,
Nazik cevabınıza çok teşekkür ederim....Elbette ki Kurucu Cumhurbaşkanımızın mücadelesini bir kerede söylenmiş bir sözle silip atacak kadar saf olup inkar edecek kadar nankör olmamalıyız amma - "ekonomik uygulamalara tepki" mitingi maksadını gerçekten saptıran sapkınların dünyaya yaydıkları mesaj ve imaj ve içerik olarak gerçek tepkinin çok ötesinde sergilenmedi mi - yine pankartlar vardı - ve bizlerin de tek kaygısı bu imajın karşı tarafa verilmiş olması değilmiydi, bu bakımdan BUNUN ileride kullanılmaması için eskilerin deyimiyle elimize dilimize daha dikkatli olmamız gerektiğine vurgu yapmak istemiştim..maksadım bir yanlış anlamayı gereksiz yere sürdürmek değil sadece bundan iş çıkarıp ilerisi için kullanılmasını engellemek kaygısıdır...Size tekrar kalbi şükranlarımı sunarım.