Kafirleri dost edinmeyin

Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kafirleri Dost Edinmeyin, Onlara Yardakçılık Etmeyin/M. Günay Sıddıkoğlu

“İnne hezel gurâne yehdî lilletî hiye egvemu.”(İsra/9)
“Şüphesiz bu kuran en doğru olana iletir” Daha sonra da, Müslümanları bu doğruluktan saptıracak tehlikeye dikkat çekilerek,
“Vela terkenu ilellezine zalemû fetemessekümünnâru “ (Hud/113)“ Zalimlere yanaşmayın, (onlara yandaşlık etmeyin) yanarsınız”(Hud/113) buyrulmaktadır. Kur’anın bu tesbitne göre Kur’andan ayrılmak ve sapmak, zalimlere yönelmek, onlara meyletmektir. Bu meylin miktarı önemli değildir. Onların yaptıkları haksızlıkları, zulümleri onaylar anlamına gelecek şekilde yüzlerine güleç bir yüzle bakmak bile yasaktır. Ayetteki “ Terkenû” sözü, yağcılık ve yardakçılık, haksızlıklara rıza göstermek, en Ufak bir şekilde bile olsa onlara meyletmek, onlardan yardım istemek olarak tefsir edilmiştir. (Tefsiru’l Kur’ani’l Azim İbni Kesir 4/283)
“Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'dan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.” (Hud/113. Elmalılı meali)
Bu ayetin tefsirini yapan Müfessir Kurtubi “ Küfürle dostluk küfür, Allah’a isyan edenle dost olmak isyandır. Çünkü dostluk ancak sevgiden dolayı olur. Ancak bu hükmün bir tek ayrıcalığı, zalimle dostluk, onun kötülüğünden korunmak için (öyle görünmek şeklinde) çaresiz durumlarda olursa başkadır” demektedir. (Safvetü’t-Tefsir, Sâbunîi, 2/36)
Peygamberimiz de “Kişi dostunun dininde (gidişatında)dir. Her biriniz kiminle dost olduğuna dikkat etsin.” Buyurmuştur. (Tac ,Camiulil usul, K.Ahlak 5/81)

Bir başka âyette ise:
“Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği (Yahudiler), kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen ahiretten ümitlerini kesmiş bir toplumu dost edinmeyin.” (Mümtahine Suresi/13)
İmâm-ı Rabbâni Hazretleri buyururlar ki:
“İki dini tasdik eden dahi şirk ehlinden sayılır. İslâm hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşriktir. Hâlbuki küfürden teberi etmek (uzaklaşmak) İslâm’ın şartıdır. Şirk şaibesinden sakınmak tevhiddir…”
Hinduların büyük bildikleri günlere ta’zim, Yahudilerce bilinen adetlere uymak, küfrü icap ettirir. Nitekim ehl-i İslâm’ın cahilleri, bilhassa kadınlar, küffârın belli günlerindeki küfür merasimini icrâ etmektedirler. Bunları kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar… Böylelikle o merasime tam manası ile îtina ve îtibar ederler.” İslâm’da bunların hepsi şirk ve küfür alametleridir. (Mektubat-ı İmam-ı Rabbânî, 3/41)
Münafıkların sonuna Tevbe suresinde şöyle dikkat çekiliyor:
“Ey ikiyüzlüler! Siz, sizden önce daha kuvvetli, malları ve çocukları daha çok olup, hisselerince bunlardan faydalanan kimseler gibisiniz. Sizden öncekiler, hisselerince faydalandıkları gibi siz de hissenizce faydalandınız ve onların bâtıla daldıkları gibi siz de daldınız. İşte bunlar dünyada ve âhirette işleri boşa çıkanlardır, işte bunlar mahvolanlardır.” Tevbe/69

Ey münâfıklar, Ey BOP gibi Siyonist projelere Eşbaşkanlık yaparak Türk milletinin ve İslam dünyasının mahvına, işgaline sebep ve ortak olanlar sizin durumunuz tıpkı sizden önceki münafıkların durumlarına benziyor. Onlar sizden daha güçlü, siyasal ve ekonomik yönden sizden daha önde, sizden daha ilerdeydiler. Bakın şimdiki hallerinde yerlerinde yeller esiyor.

Onlar Allah’la, imanlı, inançlı kadrolarla baş edememişlerken sizler mi baş edeceksiniz? Onlar Allah’ın helâkinden kurtulamamışlarken sizler mi kurtulacaksınız? Onların düştükleri yanlışlara düşerek onların başlarına gelenlerin sizlerin de başınıza geleceğinden sakınmıyor musunuz?


 
Üst