Kanser ve cytotron tedavisi

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cytotron'da kullanılan RFQMR teknolojisinin kanserli hücrelerle başa çıkma yöntemi ise tamamen farklıdır. RFQMR yöntemi ile Radyoterapi'de uyglanan çok yüksek frekastaki yüksek enerjili iyonlaştırıcı radyasyon yerine, Radyo frekansı veya daha düşük frekanstaki düşük enerjili elektromanyetik dalgalar kullanılmaktadır.

Cytotron tedavisindeki amaç kanser hücrelerini direkt olarak yoketmek değil, hücreye aktarılan düşük miktardaki enerjinin etkisiyle hücre DNA'sının kontrolsüz çoğalma komutlarını durdurmak ve zaman için kanser hücresinin apoptosiz adı verilen kendiliğinden ölmesine sağlamaktır.

Yapılmış olan klinik çalışmalar elektromanyetik dalgaların hücre membranlarının enerji seviyesini değişirerek hücre içindeki iyonların konsantrasyonuna etki etmek dahil pekçok etki yaratabildiğini göstermiştir. Genelde bu tedavi sonrasında kanser hücrelerinin enerji değerleri düşmüş oldukları -20 mV değerlerinden sağlıklı hücrelerdeki -90 mV düzeyine kadar yükseltilmektedir. Böylelikle p53 adlı bir proteinin aktif hale getirildiği ve hücrenin kontrolsüz olarak bölünmesinin engellendiği düşünülmektedir.

Cytotron kullanılarak Hindistan'ın Bangalore şehrindeki Institute of Aerospace Medicine'da 106 terminal durumdaki Kanser hastası üzerinde 2004 ile 2005 yılı arasında bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada yer alan hastaların tümü daha önce Cerrahi Müdahale, Radyoterapi veya Kemoterapi gibi mevcut tüm tedavilerin uygulandığı ancak başarılı olamadığı ve kanserin çok ileri derecede ilerlemiş olduğu hastalardır.

Cytotron tedavisi sonrasında kısa süre zarfında ölmesi beklenen hastaların :

%90'ında semptomatik iyileşme görülmüştür (birkaç seans içinde ağrının azalması veya ortadan kalkması, morfin kullanımının kesilmesi, kilo kaybının durması gibi)
Hastaların çok büyük bölümünde tümör gelişimi durdurulmuş veya geriye döndürülmüştür
% 60'ı 1 yılı aşkın süredir yaşamaktadır (ölenlerin büyük bölümü daha önceki tedavilerin toksik etkileri nedeniyle oluşan komplikasyonlardan yaşamını kaybetmiştir)
%20'si normal çalışma hayatlarına geri dönmüştür
Normal olarak tamamının ölmüş olması gereken bu hastalarda Cytotron tedavisinin sağladığı sonuçlar harikadır. Geleneksel kanser tedavilerinin toksik etkilerine maruz kalmamış, bağışıklık sistemi zayıflamamış olan ve kanserin terminal safhaya ulaşmadığı hastalarda Cytotron tedavisinin çok yüksek oranda bir başarı göstereceği düşünülmektedir
 
Üst