Kanserde Zerdeçal Ekstratı Mucizesi…

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Alıntıdır.
Zerdeçal; Hindistan ve Asya da baharat, tıbbi ilaç ve kozmetik sektöründe; iltihaplarda, cilt yara ve tümörlerinde, zihinsel fonksiyonları arttırmada kullanılan polifenolik bileşimi olan çok güçlü bir bitki olarak bilinmektedir. Polifenolik yapıdaki etken madde olan curcuminin içeriğindeki hidroksil grupları zerdeçala antioksidan özellik kazandırmaktadır.

Curcuminin antioksidan, antitümöral, antiinflamatuar, antikarsinojenik, antialerjik, antidemans etkileri ve serbest radikal çöpçüsü olduğu yapılan birçok çalışmayla gösterilmiştir. Tabi etki mekanizmasının daha etkili olabilmesi ve hedefe daha kolay ulaşılabilmesi için bu bitkinin bitkisel sıvı ekstratları üretilmektedir. Bitkisel sıvı ekstratlar ile bitkileri doğal yollardan tüketip yarar sağlama mekanizmasını arttırmak amaçlanmıştır. Bitkinin tek bir etken maddesi yerine tamamını almak etkisini arttırmakla birlikte sıvı şekliyle tüketmek en mükemmel faydaya ulaşmamızı sağlamaktadır.
Curcuminin antikanserojenik etkisi bilimsel kaynaklarla da desteklenmektedir…
Trakya üniversitesi sağlık bilimleri enstitüsü biyokimya anabilim dalının yapmış olduğu bir çalışmada curcuminin çok güçlü antikanserojenik etkisinin olduğu gösterilmiştir. Ayrıca meme bezi, ağız, özafagus, mide, bağırsak, kolon, akciğer ve karaciğerin tümör genesisini baskıladığını ortaya koymaktadırlar. Curcuminin farklı tümörler üzerinde de çok farklı mekanizmalarla etki gösterdiği ifade edilmektedir. İnflamasyonu baskılar, hücre poliferasyonunu inhibe eder ve belli onkogenleri baskılayarak, tümör implantasyonunu ve karsinojenlerin biyotransformasyonunu inhibe ettiği çeşitli çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Yani bu demek oluyor ki mükemmel bir anti-tümöral ajandır.

Curcumin, GST adı verilen kanserojen maddelerin vücuttan atılmasında görev alan ve DNA zararına karşı dokuları koruduğu düşünülen enzimi faaliyete geçirir. Böylece ilaçlar, yiyecek bileşenleri veya gıda katkı maddeleri ile vücuda alınan toksik ve kanserojenik bileşiklere karşı dokuları korur. Çeşitli araştırmacılar tarafından tümör hücrelerinin ölümünü teşvik ettiği dolayısıyla kansere karşı ajan olduğu dile getirilmiştir.

Meme kanserli hayvanlarda uygulanan curcumin tedavisi kanser hücrelerinin ölümsüzlüğünü sağlayan telomeraz aktivitesini azaltarak kanser oluşumunu önleme yolunda çok etkili bir uygulama olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca denekler iki gruba ayrılıp birinci gruba kanserli hücreden önce curcumin, ikinci gruba kanserli hücreden sonra curcumin verilmiştir. Önce verilen curcuminin daha etkili olduğu saptanmıştır yani besinler ile günlük diyette almak kanser oluşumunu önlemede çok önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir.

Yine Tayvan ve Hindistan da yapılan bir takım klinik çalışmalarda mesane, yumuşak damak, mide, serviks ve ciltte kansere dönüşen lezyonlarda iyileşmeler tespit edilmiştir. Hayvan deneylerinde ise meme kanserli vakaların akciğer metaztasını engellediği, kemoterapi ilaçlarının kanserli hücreleri öldürme etkisini de arttırdığı gözlenmiştir. Pankreas kanseri hücrelerinde de öldürücü etkisi olduğu gözlenmiştir. Barsak epiteli ve karaciğerde metabolize olmasından dolayı da kalın barsak kanserinin gelişimini engeller.
Radyasyona karşı zerdeçal ve c vitamin kompleksi…

Radyasyon, hücre içi moleküllerde ve daha önemlisi genetik materyal olan kromozomlarda (DNA), kimyasal bağların kopmasına neden olmaktadır. Mutasyon olarak adlandırılan bu genetik hasarlar hücre tarafından tamir edilemez ise hücreyi ölüme götüren metabolik süreci başlatan değişikliler meydana gelir. Ancak sağlam doku hücrelerindeki genetik hasar hücrenin ölümüyle sonuçlanmaz ise yıllar sonra kansere neden olabilmektedir.

Curcumin ise serbest radikalleri tutarak DNA yı oksidatif hasardan korur. Radyasyona karşı koruyucu etkisi, antioksidan özelliğinden kaynaklanmaktadır. C vitamini ile birlikte radyasyon hasarında ortaya çıkan serbest radikalleri bağlar. Bu şekliyle kanseri önlerken sağlıklı nesiller yetiştirilmesine de olanak sağlar. Radyasyon kaynaklı neslimizin zarar görmesi çok büyük bir global sorundur, curcumin ile genetik hasarlara karşı önlem alınabilir.
Zencefil+zerdeçal ayrılmaz ikilisi…

Zencefil ve zerdeçal yüzyıllardır birlikte kullanılmışlardır. Özellikle mide ülserleri ve gastritte kombinasyon tedavisi çok mükemmel sonuç vermektedir. Bitki kombinasyonların da iki bitkinin faydasındansa iki bitkinin bir araya gelmesiyle elde edilen farklı faydaları da ortaya çıkar. Bitkilerde bir + bir, iki etmez kuralı geçerlidir. İki bitki birlikteyken ayrı, ayrı kullanılmalarından daha fazla yarar sağlarlar. Mide bulantısı ve kusmayı da engellemektedir. Ayrıca kemoterapi sonrasında da oluşan bulantı ve kusma yakınmalarını azalttığı bilinmektedir. Hamilelik, cerrahi girişim sonrası veya duygusal bozukluklara bağlı bulantı ve kusmada da faydalı olduğu klinik çalışmalarla gösterilmiştir.

Zencefil Ekstratı (ZİNGİBER OFFİCİNALE) mide problemlerinde en etkili çözümmü?

Zencefil yüzyıllar boyunca geleneksel tıpta kullanılmış, günümüzde de yapılan araştırmalar ve geliştirmeler neticesinde ilgi odağı olmuş bir bitkidir.

16.yy dan beri Ayurvedik tıpta ve geleneksel Çin tıbbında mide-barsak yakınmalarının tedavisi için kullanılmaktadır. En önemli kullanım sahası bulantı ve kusmanın tedavisi, ishal, mide ve barsak gazı, hazımsızlık, kasılma tarzı ağrıların giderilmesinde, iştah açıcı, idrar miktarını arttırıcı, romatroid, artrit ve kanser tedavisidir.

Roma, Çin, Yunan ve Osmanlı tıp tarihindeki kaynaklarda bile kullanıldığıyla ilgili bilgiler mevcuttur. Günümüzde de Avusturya, Çin, Mısır, Almanya, İngiltere, Japonya, İsviçre gibi sağlık sektöründe öncü ülkelerin farmakopelerinde kolit, ülser, gastrit ve midedeki gaz problemlerine çözüm olarak yer almaktadır. Ayrıca içeriğindeki olerezin, gingeroller, sabit yağlar, mumlar ile hazmı kolaylaştırır, bulantıya karşı birebirdir, nezle ve gripte harika bir takviyedir. Ayrıca United States Pharmakopeia ya kilo kaybı, el ve ayaklardaki soğukluğa iyi geldiğiyle kayıtlıdır. Bunların dışında zencefilin pozitif inotropik(kalbin kasılabilirliğinin düzenlenmesi) etki, antitrambotik etki(kanın pıhtılaşmasını önleyen), antioksidan, antimigren ve antilipidemik (kandaki lipid-yağ oranını düşürücü) etkileri olduğu saptanmıştır.

Hindistan da farenjit, hazımsızlık ve iştahsızlıkta, Çin de bulantı, kusmanın yanında nefes darlığında ve osteroaritritli dizlerdeki ağrıyı önemli ölçüde azaltıcı olarak kullanılmaktadır. Yapılan klinik çalışmalar ve hayvan deneyleri de bunları desteklemektedir.

Amerika daki ulusal kanser enstitüsü tarafından desteklenen bir çalışmada kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmanın tedavisinde olumlu sonuç alındığı belirtilmiştir.
Ekstrat kullanmanın avantajları nelerdir?

Kahraman Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Biyoloji Bölümünün yürüttüğü bir çalışmada zencefilin doza bağımlı olarak(yüksek dozlarda)güçlü antibakteriyel etkisinin olduğu gözlenmiştir. Yani yüksek miktarda bitki kullanmayı gerektirmektedir ki bunu bitkisel sıvı ekstratlarla doğal yoldan sağlayabilmekteyiz. Bilimsel yolla yapılan bu denemeler bitkinin ekstratları ile yapılmaktadır çünkü bitki sudan ziyade farklı çözgenler de etken maddesini daha kolay verebilmektedir. Bu yolla bitki posası yerine bitkinin ihtiyacımız olan tarafını daha yüksek oranda elde edebilmekteyiz.

Yine zencefilin bitkisel ekstratıyla yapılan deneylerde antifungal, antiviral, antienflamatuar etkileri ve önemli derecede antimikrobiyal olduğu, bütün gram(+), gram (-) bakterilere karşı etkili olduğu gösterilmiştir.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Farmakoloji ve Toksikoloji ana bilim dalının yaptığı bir araştırma sonucu bu etkiyi siklooksijenaz ve 5-lipoksijenaz enzimlerinin inhibisyonu sonucu lökotrin ve prostaglandin sentezini azaltarak gösterdiği bildirilmektedir. Farelere oral yolla uygulanan zencefil ekstratının ödemi azalttığı da gözlenmiştir.
Kansere damgasını vuran zencefil mucizesi…

Kanserli hastalıklarda zencefil ekstratının kullanımı M.Ö. yıllara dayanmaktadır. Antitümör etki kansere karşı da koruyucu olduğunu göstermektedir. Amerika da Michigan Üniversitesinde yapılan araştırmaya göre Amerikalı bilim adamları, zencefilin yumurtalık kanserinin tedavisinde kullanılabileceğini duyurdu. Zencefil ekstresinin kanserli hücreye uyguladıklarını, mucize bitkinin kanser hücresini öldürdüğünü ve bu hücrelerin kemoterapiye karşı direnç kazanmasını önlediği görüldüğünü belirttiler. Yumurtalık kanserli hücrelerle yapılan çalışmalarda damarlanmayı azalttığı, tümörün çoğalmasını da baskıladığı gözlenmiştir.

Ayrıca Chicago Üniversitesi kan kanseri uzmanlarından Dr.Richard Schilsky zencefilin kanser hastalarının acılarını da azalttığını ve antikanserojen olarak çok iyi sonuç verdiğini kaydetti.

Yine başka bir klinik deneyi sonucunda akciğer, adeno kanseri, meme, mide, karaciğer, pankreas, yumurtalık ve kalın barsak kanseri, melanom, lösemi ve lenfoma hücrelerini öldürdüğü gösterilmiştir.

 
Üst