Kaos

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KAOS

2009 Genel Seçimlerinden sonra, bildik, işbirlikçi emperyalizm uşağı çevreler ülkede bir kaos yaratmak için seferber olmuştur…

Talat’ın, 8 Nisan 2009, Çarşamba günü, yani 2009 Genel Seçimlerinden birkaç gün önce, ‘akis’ programında bir soruyu yanıtlarken söylediği gibi:
“Soru:
Ortaya koyduğunuz, federal hedefe doğru gitme konusunda irade beyan eden bir hükümet mi olacak sonuçta?

Mehmet Ali Talat:
Ne yapacak ki hükümet? Buna karşı mı çıkacak? Daha önce söyledim karşı çıkarsa kaos olur dedim. Evet kaos olur… “

Ne kadar cüretkâr bir ifade değil mi?

Tam faşist diktatörlere yakışır bir ifade.

“Ya benim dediğim olur, ya da KAOS”


Kıbrıs Türk Halkının, teslimiyeti savunan ve Kıbrıs Türklerini Rum’a teslim olmaya zorlayan CTP’yi devirip KKTC’yi savunan UBP’yi iktidara getirdiği andan itibaren tüm AB yalakaları, AKEL beslemeleri, Türk düşmanları, yabancı işbirlikçiler, ABD hayranları, Türklüğünü yitirmiş, kimliğini kaybetmiş, ulusalcılığı yüz karası gibi tanıtmaya çalışan çevreler, saldırıya geçti…

Ülkede kaos yaratmak için…

Uyduruk gerekçeler öne sürerek gerçekleştirilen eylem ve grevler, sıklıkla ara bölgede, Brükselde ve ülkede gerçekleştirilen Türklük ve KKTC düşmanlığı temelinde eylemler… Tümü kaos yaratmaya ve KKTC’nin varlığına yönelik…

“Her Halkın benliği, yabancı müdahalesine karşı verilen mücadele içerisinde gelişir(Karl Marks)”


Ne garip çelişkidir ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde “Ben Marksçıyım” diye yola çıkanların neredeyse tümü yabancı hayranı, yabancılar tarafından besleniyor, eğitiliyor, beyinleri yıkanıyor ve yabancıları ülkeye müdahale etmeye davet ediyor…

Daha da acısı sosyalizm ve solculuk arkasına saklanarak emperyal emellere ve de özellikle Helen ırkçılığını savunan şovenist AKEL ile kol kola enosise hizmet ediyorlar…

Devletine (KKTC’ye) sahip çıkan ve Federasyon’u ret eden; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının büyük bir çoğunluğunun iradesine karşın…

Onlar düşünmüşler, planlar yapmışlar ve uygulamaya koymuşlar…

- Yabancı müdahalesine kucak açan sosyalistler(!),

- Leninizm arkasına saklanarak enosis’i savunan Helen ırkçısı Şovenist Akel’in savunduklarının birebir aynisini savunan Akel emrindeki partiler, kurumlar ve kişiler,

- Avrupa ülkelerinden yardım ve destek alan parti ve kurumlar,

- BM’in uyduruk, geçerliliğini yitirmiş, Saldırgan ve Türklere Katliamlar uygulamış Rumları destekleyen, olayların mazlumu Türkleri adadan yok etmeyi amaçlayan kararlarına boyun eğenler,

- ABD paraları ile beslenenler.

- Hatta görünürde KKTC’nin yaşatılmasını savunan partiler…

Kıbrıs Türklerine karşı düşmanca saldırıya geçmişler…

Önce ülkede kaos yaratacaklar, halkı yıldıracaklar ve KKTC’nin tasfiyesine onay vererek nasıl olursa olsun bir çözüme(!) razı edecekler…

Kimi açıkça hedefini beyan ederek bu kaos oyununa katılıp KKTC’nin tasfiyesini gerçekleştirerek Kıbrıs Türklerinin anasını ağlatıp geleceğini karartmaya çalışıyor…

Kimi de KKTC’yi savunur ayaklarına yatarak KKTC’yi ortadan kaldırma hedefinde olan AB’nin goggo parasına tenezül ederek, Koltuklarını koruma adına Kıbrıs Türklerinin anasını ağlatıp geleceğini karartmaya çalışıyor…

Onlar 24 saat çalışıyorlar…

Asla uyumuyorlar…

Ne yazık ki yaratılmaya çalışılan kaos’u durdurmak için hiç kimse önlem almayı düşünmüyor bile…

Her ülkede irade, güç, kuvvet ve söz hakkı halkına aittir…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de irade, güç, kuvvet ve söz hakkı yalnız ve sadece Kıbrıs Türk Halkına aittir…

Bu kaos ortamı yaşanırken;
Ülkenin iradesini belirleyen o sessiz çoğunluk nerede?

- Federasyon’u ret eden, devletine(KKTC’ye) sahip çıkan, Kıbrıs Türklerinin egemenliğini savunan o çoğunluk nerede?

- Sadece seçim zamanlarında tetiklenerek birkaç günlüğüne uyanan o çoğunluk nerede?

- Emperyalist ülkelerin, ABD’nin, Avrupa Ülkelerinin, Rum’un ve aramızdaki işbirlikçi teslimiyetçilerin çalışmaları başarı ile sonuçlanırsa başlarına neler geleceğini düşünüyorlar mı?

- Bir Federasyon çözümünde tam teçhizatlı 16 bin asker barındıran RMMO ile 80 bin kişilik tam teçhizatlı gizli ordunun Türklere neler yapacağını düşünüyorlar mı?

- AB üyesi Yunanistan’da kişi başına düşen milli gelir 12 bin dolarlar civarında iken; Yunanistan’ın Türklerin yaşadığı bölgelerinde kişi başına düşen milli gelirin niye 3 bin dolar civarında olduğunu düşünüyorlar mı?

- Bugün Girit’te niye hiç Türk kalmadığını düşünüyorlar mı?

- Rodos’un kaderini düşünüyorlar mı?

Onlar düşünemiyorlar, çalışamıyorlar, planlar yapamıyorlar, direnemiyorlar,
Onlar bu kaos oyunun farkında bile değiller,

Çünkü onlar uyuyorlar…
Uzun yıllar öncesinde Dede Korkut:

“Oğuz’un düşmanı uykudur.”


Dilerim Kıbrıs Türklerini de uyku mağlup etmez...


Kamil Özkaloğlu
11 Temmuz 2012
 
Üst